AĞAÇLAR VE ÇİMENLER
Okumakta olduğum bir kitapta,devlet idarecilerine öğüt veren bir cümle dikkatimi çekti.
"Kasırgalar,ağaçları yerinden söker ama çimenlere hiç birşey yapamaz."
Bu ağaçların içinde büyüklerini devlet idarecileri oluştursa da ben öncelikle,halkın kültürel bütünlüğünü oluşturan devletin içindeki kasırgalara karşı koyan ağaçlardan bahsedeceğim.
Siyaset sahnesinde,ağaçın kasırgalara karşı durması gibi devlet idaresini,hükümeti eleştirenler bir karmaşa çıktığında ilk önce imha edilirler anlamında da yorumlandığında, bu yazı,insanlara çimen gibi masum olun,hiçbirşeye karşı fikir dahi yürütmeyin size bir şey olmaz demektedir.
Bu doğru olsaydı tabiatta hayat da olmazdı.
Çünkü,yağmuru çeken ağaçtır,meyveleri,yaprakları ile çimenleri ,en küçüğünden en büyüğüne yaşamı koruyan ağaçlardır.
Küçük otlar ve çalılar ancak ağacın gölgesinde kalan yağmurun nemi ile topraktan besin alabilirler.Bunları yiyen hayvanları yiyen başka hayvanlar da tabiatın eko dengesini sürdürürler.
Ağaç, hayatın temelidir.
Yoksa,seller toprağı kazır,güneş yakar kurutur,fırtınalar toprağı çukurlara,su yataklarına doldurur,sularda toprağı engine taşır.Hayat da iflas eder.
Ülkenin düşünen,fikir üreten,icatlar yapan,eleştiren insanları da o ülkenin ağaçları ve bereketleridirler.
Dışardan gelen kültürel tufanlara karşı halkı bunlar bütün halinde tutarlar.
Her ne kadar devlet idarecileri bunlar karşısında zorlansalar da mümkün olduğunca icraatlarını halka ve eleştirenlere de benimsetme yolunu seçmeli,bu insanları da korumalıdırlar.
Ağaçların görevleri neler olmalıdır?
Doğru yapılanları, her zaman doğru olarak değerlendirmeye çalışmalıdır.Haksızlık yapmamaya dikkat etmelidir.
Günlük kazanç uğruna,devletin gizli bilgilerini pazara sürmemelidir.
Yazdığının,söylediğinin nereye varacağını az çok hesaplamalıdır.
Kazancını değil,toplumun kazancını önde tutmalıdır ki orman,tabiat daim olsun.
Sürekli her yapılanı da kötü göstermek, siyasetçiyi çıkar gruplarının kucağına iter.Bu yanlıştır.
Siyasetçinin kulağına hep fısıldanır;
"Halk nankördür.Sen aç kalsan bir yudum su bile vermezler ve haline gülerler."
"Dünyada mekan,ahirette iman" gibi sözlerle çıkar grupları tarafından etkilenirler.
Bazen de tehditler de alırlar,suikastlere de kurban giderler.
Devlet idaresi çetin,çetrefilli,dolambaçlı,sayısız engellerle dolu bir yoldur.
Ağaçların yetişeceği ortamı sağlayan da onlardır.
Durmadan gelen dış felaketleri durduran,göğüsleyen asırlık ağaçlar ve sıradağlar da onlardır.
Bu yüzden;
Halka hizmet konusunda köklü olmayan,anlık faydalar sağlayan işleri bile yazılmalıdır.
Bu,devlet idarecisine güç verir.
Ama,kökte ülkenin bölünmeye,anarşiye girmesine,dış güçlere teslim olmasına sebep olacak icraatları varsa,bunların hepsini sileceğinden,bunlar daima gündemde tutulmalıdır.
Devlet adamını kötü eden beş haslet;
1-Kendini kusursuz görmek ve eleştirenlere tahammül edememek;
2-Adalette güçsüzü güçlüye ezdirmek,adam kayırmak;
3-Tehdit ve vaatlerinde tutarsız,kararsız olmak;
4-Etrafında dalkavuk beslemek,ispiyoncu ve laf gezdirenleri yüceltmek;
5-Halkı bırakıp,çıkar gurupları ile veya düşmanla birlikte olmak.
Bu gün de,geçmişte de ülkemizi güçsüz düşüren tüm olayların başı bu hatalara sahip idare ve siyaset etme şekli değilmidir?
Ya da tarihte,yıkılamaz denen hanedanları,büyük devletleri yıkan, bu zaaflar değilmidir?
Devletimiz, idare şeklini "din devletine" kaydırmayı amaçlayan bir hükümet tarafından yönetilmektedir.
Oysa,mümini olduğu din, bu hükümetin yaptıklarının tamamen karşısındadır.
Çünkü,ülkesinin kazanımlarını ve değerlerini gayri müslümlere satmak ve devretmek bu dine uygun değildir.
Mensubu olduğu "Din"i düşmanlarının düzenlemesini,ılımlı İslam çalışmalarını,Amerika'da imam kurslarını nasıl haklı gösterir?
"Dinler arası diyalog" çalışmaları bu değil de nedir?
Sonuç olarak;
Ülkemizin,dış kaynaklı ve yerli çıkar gruplarının emri ile yürüyen siyasetçileri yüzünden daha çok ağaçlara ihtiyacı vardır.
Çıkacak fırtına ve kasırgalara karşı koyup,telef olmayı göze alacak, vatan toprağında çimenleri,küçük bitkileri,doğal yaşamı koruyacak daha çok ağaca gerek vardır.
Siyaset ve devlet tarafından, mevcut ve gelecek olan,kasırga,fırtınalara karşı,onların yanlışlarını,varsa ihanetlerini gündeme taşıyıp,halkın gözünün önüne koyacak gerçek ağaçlara.
Yeşili sevelim!
Keykubat
02.02.2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.