EKREM IMAMOĞLU'NUN BAŞKANLIK TURU OLAYI.
Ekrem Imamoğlu, 1683 Viyana kuşatmasını engellemek için Kutsal Haçlı Ittifakı tarafından kışkırtılıp isyan ettirilmiş Hemşin Ermenlierini, Litvanya seferini bırakıp gelerek bastırmış Merzifon'lu Kara Mustafa paşanın sürdüğü Ermenilerin yerleştiği Platana adlı Rum köylüsüdür.
Meşhur vatan haini Fesli Kadir de hemşehrisidir.
Bunlar 1760'larda Süryani Rum ve Ermenilerin Yezidi Rumlar ve Kürtler ile ortak Rus ve Gürcü Çarlarının destekleriyle isyan etmişlerdir.
Osmanlının çöküş belgesi olan 1768-1774 Osmanlı- Rus savaşından Osmanlının mağlup çıkmasında hizmetleri öyle büyüktür ki, imzalanan Küçük Kaynarca Anlaşmasına Ruslar, " Ortodoks Hıristiyanlar artık benim koruyuculugum altındadır, ASKERLİK ve VERGİDEN MUAF olacaklardir" maddesini Osmanlıya kabul ettirmiştir.
Bu yüzden bunlara, askerlik vergi getiren Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı da yapmışlar ve hala yapmaktadırlar.
Haçlı Avrupalıların Kutsal Ittifak Anlaşmalarına göre, bir Haçlı devleti bir devlet üzerinde hak elde ederse TÜM KUTSAL ITTIFAK ÜLKELERİ bundan yararlanır maddesi gereğince ülkemizdeki Ortodoks Yahudi ve Hıristiyanları korumaya diğer Avrupa ülkeleri ve 1830'larda Bebek Imparatorluk olarak Kurulan ABD de katıldı.
Avrupa'ya ABD'yi tercih eden Osmanlı sarayı ABD'ye aşırı haklar verdi.
Böylece ABD, American Board Comission for Foreigner Missionary, kısa adıyla ABCFM adlı Misyoner örgütünün 1815'de Beyrut'ta bir okulu varken, ayrıcalık sayesinde 450 kadar okul açtı. Buralar dini ve çağdaş eğitimi birlikte veren okullardı.
Hepsine de Türk ve Müslüman olmayan çocuklar alındı. VATAN haini olarak yetiştirildi, dağlara eşkiyalığa gönderildiler.
Akıllılarını ülkelerine götürüp eğittiler, sonra geri getirip Siyasi Önderler, devlete ihaneti finanse edecek ticari zenginler yaptılar. Osmanlıyı da, en ünlü generallerinin kurduğu devamı olan Türkiye cumhuriyetini de Atatürk'ün öldürülmesi ile yıktılar.
Şimdi sıra, Türk, Türkiye Cumhuriyeti adını sanını kaldırıp, uğruna savaştıkları BABIL TALMUDUNA DAYALI, SAPIK, ŞATANİST ORTODOKS HIRISTIYAN VE MUSEVILIGINE DAYALI BIR ŞERİATI ISLÂM ADIYLA KURMAK.
Kara Deniz, Kafkasya, Balkan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Suriye, Irak, Arabistan Müslüman ve gayrimüslimlerinde, Avrupa'da böyle erkek ve kadın eşcinsellikleri, aynı cins evlilikleri, aile içi çekirdek aile içi biseksüel gelenekler yaygındı.
Bu gelenekleri ilk yasaklayan, Ayasofya Camisini yaptıran Roma imparatoru 1.Jüstinyen'di.
Bunları toplayıp Cehenne denilen kurban fırınlarında yakarak öldürmüştü.
2. Olarak da Mustafa Kemal Atatürk de bunları yasaklamış ve her türlü köleliği kaldırmıştı.
Ensest ve aynı cins evlilikleri yapanlara hapis cezası koymuş, nüfus kağıdı verilmesini yasaklamıştı.
Bu geleneklere sahip olanlar, kuş uçmaz, kervan geçmez sarp dağlara saklanmışlardı.
Köleyi cumhurbaşkanı olan kendisiyle EŞİT VATANDAS yapan Atatürk sayesinde, kadın gibi kullanılmaktan, hamamlarda, pazariarda fahişe olarak satılmaktan kurtaran Atatürk ve kurduğu laik cumhuriyete hâlâ kin güden bu kadın ve erkek fahişe kölelerin istedikleri seriat düzeni de budur.
Bunların dertleri kadın gibi kullanılmak, karın tokluğuna fahişelik etmekmiş, insan olmak değil.

Ekrem Imamoğlu da CHP'yi ele geçiren bu güruhun parçasıdır.
Her zaman sık sık belirttiğim gibi ülkemiz Osmanlı Şeriatından bile ilkel ve sapık bir şeriat düzenine mahkûm edilmektense, Atatürk ve Sosyalizm temelli sloganlar atan nu YCHPlilere EHVENİ ŞER ( Kötünün Iyisi) demişimdir, bu şartla desteklemişimdir.
Kültürel doluluğu olmayan ve sadece kökeni nedeniyle Ingiliz-ABD HAÇLI ülkelerin siyasilerince kökenlerinin vatan haini, Müslüman görünen riyakâr kripto işbirlikçilere, yani batılıların TÜRK dedikleri, Türk ve Islam düşmanlarına dayandığı için aynı RTE-AKP'sini ayakta tutmak için seçilmiş olduklarını herkes bilsin.
Trabzon Akçaabat Ermenisi (Bagrat) Gregoryen Süryani Ermeniler ile Gürcü Süryani Ermeniler ve Rumlar "OGLU" ekini soy ve aile adlarına alarak, 72 yıl Babil Sürgününden dönen 150 küsür Yahudi kabilesinden olduklarını kanıtlamak için kullanırlar. Davtyan= Davutoğlu, Bakırcıyan=Bakırcıoglu gibi. (Tevrat Ezra Kitabı. Çocuklarına da Sara, Sera, Sare, AZRA gibi Kız adları verirler.)
Ekrem ImamOğlu, hemşehrisi Kadir MısırOğlu gibi bir Platana=Akçaabat Rum'u veya Ermenisinden başkası değildir.
Kendi ülkelerinde de devlet adamlarının kültürel derinliğinden çok küresel sermayenin talimatlarına itaat edecek siyasi, askeri devlet adamları seçen batının ülkemizde yakında Adnan Menderes Musevisinin dediği gibi odunu bile seçtirmesine tanık olunursa şaşırmayınız.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklanan Kemal Kılıçdaroğlu'na rağmen Kradeniz turuna çıkıp, Trabzonspor şampiyonluğunu paylaşmak, AKP kalemşörü Nagehan Alçı ve Eda Beki'yi sözde "uzlaşmacılık" adına bu tura davet edip gelen tepkilere karşı savunması ve tepki verenlere " vız gelir tırıs gidersiniz" demesindeki gerzeklik, Ekrem Imamoğlu gibi 20 yıldır süren kültürel hiç bir mücadelede yer almamış olduğu halde, "Ya AKP Ya Imam' seçeneğine mahkûm edilmiş seçmenin TEMSILCISI OLMA YETENEĞİNDE OLMADIĞININ GÖRÜLMESI olarak açıklanabilir.
Yaklaşan 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Tbmm'de grubu bulunan Millet ittifakı partilileri ve genel başkanları da farklı sıfatlara sahip olmadıkları için bu olay tekrar edilerek RTE tekrar yasa-dışı da olsa seçilebilir. Çünkü, yasallığı denetleyecek kurum kalmamıştır.
Ekrem Imamoğlu'nun Kemal Kılıçdaroğlu'na meydan okuyan Karadeniz liderlik çıkışı da bu fiyasko ile hala sürerken Ychp saflarından üst düzeyde bir ses çıkmaması da dikkat çekicidir.
Memnuniyet yaratmış gibidir.
Ümit Özdağ hocanın Mensur Yavaş beyi aday göstermesi ile çikan fikir tartışmalarına, " belediye başkanları yerinde kalsın, aday olurlarsa RTE medyası 15 gün ile 6 ay arasında bunları yer, belediyeler de gider, demiştim.
Ekrem Imamoğlu bunu, kendi kendini 15 günde tasfiye ederek resmen kanıtlamış oldu.
Mensur Yavaş zaten cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu kesin bir dille kapatmıştı.
Şu anda, Pontuslu Ekrem de çekilince Kemal Kılıçdaroğlu önünde engel kalmadı.
Bu olay da bir YCHP Operasyonu olarak tarihte yerini aldı.
Takdir aklı olanındır, sizindir.
Alaeddin Yavuz.
Osmanlı Torunu Yok Padişah Köleleri Var.
Osmanlı, Türk geleneklerine aykırı olarak, yalnız Osman beyin soyundan gelenlerden Padişah seçilerek yönetilen Monarşik Orta Çağ devletinin adıdır.
1300- 1918 arası yaşamış, 03 Mart 1924 'e kadar saltanatı sürmüştür.
Turk geleneklerinde devlet, onu kuran beyin malıydı ve bey ölünce erkek çocukları arasında pay edilirdi. Bu da Türk devletlerinin KISA ÖMÜRLÜ olmasına neden olurdu.
İran'da kurulan Türk devletleri bu geleneği İranlılar gibi babadan oğula yaptılar.
Ancak devlet kötü yönetilirse ya da padişahın nesli kurursa başka bir boy devlet idaresini alma hakkına sabipti.
Böyle durumda Osmanlının mirasçısı Kırım Hanıydı ve yazılı kayıttaydı.
Ama Anadolu, Suriye, Mısır, Kafkaslardaki beylikler, her an darbe yapabilirler korkusuyla mirasçı seçilmemişti.
Devleti kuran Türkler ve Müslümanlar "KÖLE-CARİYE" yapılamaz, alınıp satılamazdı.
Aynen Roma'da Roma soyluları gibi bütün dünyada gelenek aynıydı.
Ayrıca o zamanın şartlarında sürekli, ömür boyu teknik askerlik de vardı. Bunlar için de köle askerlere ihtiyaç vardı.
Hint, İran, Arap, Grek, Çin, Japon, Okyanusya dahil ger yerde çocuk satışı vardı.
Bu günkü gibi "Baba- Eş- Çocuklardan oluşan ÇEKİRDEK AİLE" bu toplumlarda o zamanlar bilinmiyordu.
O zamanlar AİLE= kabile, aşiret, boy denilen küçük topluluklara denilirdi. Bu kabilelerin her birinin bir ağası, aşiret reisi, boy beyi, işcan'ı vardı.
Adet görme yaşına gelen her kız çocuğu bu reisten veya aşiret köleyse egemen devletin yerel yöneticisinden ve en yüksek dereceli ruhbanından ilk çocuğunu doğurur, onu devlet, tapınak alır köle veya yetkili biri yapardı.
Bu çocuk anne bundan sonra aşirete cocuk yetiştirmek için aşiretten bir erkekle evlendirilirdi.
Aşiret dışından bir erkekle kaçsa, tecavüze uğrasa "rahmi kirli sayılır", kabilesine temiz, DURU-SOY yetistiremeyeceği nedeniyle, " ZİNA" işlemekten taşlanarak (recm) öldürülürdü.
Aşiretten her erkek istediği kadından çocuk yapar bu olağan sayılırdı.
"Madem bu eve gelin geldik, ister oğlu ister babası kullanır" deyiminin kökeni bu gelenektir.
Özgür egemen toplumdan olan ailelerde de bu gelenekler vardı.
20. yüzyılın ikinci yarısından sonra bu gelenekler şehirlere göçlerle terk edildi.
Kendilerine Osmanlı Torunu ve "Müslümansan Türksün" diyen geri zekalılar veya cahiller, milliyetini unutmuş, orduya sürekli asker olmak için satın alınmış, önce civelek taburlarında istihdam edilerek, bu sürekli askerlere gılmanlık yaparak eğitime başlayan çoğu savaş meydanlarında cenazeleri yırtıcı hayvanlara terk edilen kölelerdi.
Mezarları da mezar taşları da olmazdı. Savaş şartları olanak verirse toplu olarak gömülme şansları olurdu.
Sağ kalanlar da bir dahaki savaşa kadar yaşardı. Türk ve Müslümanlar da savaşta aynı kaderi paylaşırdı. Çünkü onlar da padişahın, halifenin kullarıydı.
Saraya ve orduya hizmet amaçlı verilmek için, I.Selim dönemine kadar, 40 gayrımüslim aileden seçilen, gürbüz çocukları olan 1 aile seçilir ve 1 çocuk satın alınırdı. I.Selim sonrası sınırlar genişleyip, nüfus artınca aile sayısı 1/60 olarak tespit edildi. Osmanlı Torunu denilen Saraya ve Orduya kölelik için seçilerek satın alınmış KÖLE çocuklardır ve soyları bunlara dayanan DEVŞİRME KÖLELERdir.
Her gayrimüslim ailenin hayali saraya oğlunu satmaktı, çocuklarını da bu niyetle yetiştirir, onlara PAŞA, BAŞA derlerdi.
Ermeni Kadir Mısıroğlu da kendi anılarında Trabzon Akçaabat'taki ailesinin onu PAŞA diye çağırdığını yazmıştı.
(Gayrimüslimler de Müslümanlar da Avrupa ülkeleri dahil çocuklarını ücret karşılığı satarlardı. Hediye de ederlerdi.)
Kara Deniz, Kafkasya, Balkan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Suriye, Irak, Arabistan Müslüman ve gayrimüslimlerinde, Avrupa'da böyle erkek ve kadın eşcinsellikleri, aynı cins evlilikleri, aile içi çekirdek aile içi biseksüel gelenekler yaygındı.
Bu gelenekleri ilk yasaklayan, Ayasofya Camisini yaptıran Roma imparatoru 1.Jüstinyen'di.
Bunları toplayıp Cehenne denilen kurban fırınlarında yakarak öldürmüştü.
2. Olarak da Mustafa Kemal Atatürk de bunları yasaklamış ve her türlü köleliği kaldırmıştı.
Ensest ve aynı cins evlilikleri yapanlara hapis cezası koymuş, nüfus kağıdı verilmesini yasaklamıştı.
Bu geleneklere sahip olanlar, kuş uçmaz, kervan geçmez sarp dağlara saklanmışlardı.
Köleyi cumhurbaşkanı olan kendisiyle EŞİT VATANDAS yapan Atatürk sayesinde, kadın gibi kullanılmaktan, hamamlarda, pazariarda fahişe olarak satılmaktan kurtaran Atatürk ve kurduğu laik cumhuriyete hâlâ kin güden bu kadın ve erkek fahişe kölelerin istedikleri seriat düzeni de budur.
Bunların dertleri kadın gibi kullanılmak, karın tokluğuna fahişelik etmekmiş, insan olmak değil.
Müslüman olunca kendilerine TÜRK diyen bu köleler, 18.yy içinde güçten düşen Osmanlıyı Rus'a, İngiliz'e, Amerika'ya sattılar.
Karşılığında devletin idaresini aldılar. Devleti haçlılarla ortak soyuyorlar.
Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru
Osmanlıda Türkler neden Sadrazam, Vezir, Paşa yapılmazdı?
https://www.facebook.com/share/p/18nDv7LGtA/
Çocuk satma gelenekleri için;
1- https://keykubat.blogspot.com/2019/06/antik-cagda-katil-tanricalara-cocuk.html
2- https://www.hurriyet.com.tr/dunya/tanri-ya-cocuk-kurban-ettiler-295770
5-,Kadir Mısıroğlu ve Kripto Rizeliler
https://keykubat.blogspot.com/2017/02/kadir-misirliioglu-ve-oteki-kripto.html
6-https://keykubat.blogspot.com/2018/04/tbmm-baskani-ismail-kahraman-kripto.html
7- https://keykubat.blogspot.com/2022/05/ekrem-imamoglu-yoldan-cekildi.html