"Türkiye Türklerindir +40" Bloguna Hoş geldiniz!!!

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.
Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.
İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!
Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.
Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Hakkımda

Fotoğrafım
Balıkesir , Bandırma , Türkiye
KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER, BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat- ATATÜRK'TEN SONRA ÜLKEMİZDEN TÜRK ve MÜSLÜMAN HALKLAR İÇİN PLAN YAPAN ve EZİLEN HALKLARA ÖNDER OLACAK SİYASET İZLEYEN BİR LİDER ÇIKMAMIŞ, ARDILLARI,ONUN İZLEDİĞİ ANTİ EMPERYALİST SİYASETİ TERK ETMİŞ,DEVLETİ AB-D KUCAĞINA ATMIŞ VE ONLARA BAĞLILIĞI ATATÜRKÇÜLÜK SAYMIŞ,HALKIMIZIN DİNİ VE IRKİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYARAK TAHRİK ETMİŞ, KADEMELİ OLARAK HALKIMIZI HIRİSTİYANLAŞTIRMAK İÇİN DIŞ GÜÇLERCE GİZLİ-AÇIK DESTEKLENEN SAPIK DİNCİ YAPILANMALARI GÜÇLENDİREREK,İKTİDARA TAŞIMIŞ,IRK,MEZHEP BAĞLAMINDA KARŞILIKLI DÜŞMANLIKLAR YARATMIŞ, ÜLKENİN KAYNAK VE SERMAYESİNİ YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKMİŞ,YUKARIDA SAYILAN AB-D PROJELERİNE GÖRE ASKERİ DARBELERLE KENDİ MİLLETİNİ SİNDİREREK BÖLÜNMENİN YAŞANDIĞI BÖYLE GÜNLERDE BİLE TEPKİSİZ KALMASINI SAĞLAYAN KORKU ORTAMINI HAZIRLAMIŞ,BENZER MUHTELİF İHANETLER İÇİNDE BİR ŞEKİLDE YER ALMIŞLARDIR.İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNÜN DURUMU BUDUR-Keykubat İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA ESİR OLUR.ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR. VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Translate

Bu Blogda Ara

23 Şubat 2011 Çarşamba

ARAP ISYANLARI KIMLERIN AGZINI SULANDIRIYOR

ARAP İSYANLARINDAN İŞTAHALANAN EŞBAŞKAN ve  MUHALEFETİN İŞBİRLİKÇİLİĞİ


Tunus'lu İşportacı Muhammed Bin Buvazizi
Muhammed Bin Buvazizi
Tarık el-Tayyib Muhammed Bin Buvazizi (29.Mart.984-04.Ocak.2011) adlı sokak satıcısı Tunuslu gencin “200” ABD doları değerindeki eşyalarını taşıyan tekerlekli işporta arabasına el koyan ve geri vermeyen hatta kendisini döverek aşağılayan Belediye zabıtalarının ve yardımcı olan polisin davranışını protesto etmek için 17 Aralık 2010’da  Bin Arus şehrinde kendini yakmasının ardından geçen 18 gün içinde birinci derece yanıktan ölmesinin ateşlediği kitle eylemleri,23 yıldır ülkeyi yöneten diktatör Zeynel Abidin Bin Ali’nin 14 Ocak 2011’de ülkeyi terk etmesiyle son bulmuştu.

Olaylar halkı öyle bir galeyana getirmişti ki öldüğü Bin Arus hastanesi bile olaylarda yakılmıştı.
Ancak olaylar halen Tunus’ta da bitmediği gibi “domino etkisi” adı verilen tabirle Fas ve Moritanya  hariç bütün kuzey Afrika Arap ülkelerinden Yemen’e,Hürmüz Körfezindeki ada devleti olan Bahreyn’den İran’a kadar sıçramıştır.
GERÇEK DENİZ FENERİ-KAYALARINA KADAR
Mason Tapınak Şovalyelerini "T" Haçı






















Küresel  Sermayenin bu ülkelerin başına geçirdiği diktatörlerin çoğu ya ülkesini terk etmiş ya da Hüsnü Mübarek usulü Şarm el Şeyh’te ikamete geçmiştir.

Ancak isyanlara en ciddi direniş önce Bahreyn’de,gece uyuyan eylemcilere polis saldırısı yaparak üç kişinin ölümüne neden olan Bahreyn’de ortaya çıkmış son olarak,hava kuvvetlerini de isyancılara karşı kullanan Libyalı diktatör Kaddafi tarafından devam etmektedir.

Libya’da ölenlerin sayısı hakkında kesin bir bilgi de verilememektedir.Halkın İnternet’e girişi dahi yasaklanmıştır.

Kaddafi ve Mübarek
Hakkını arayan kitlelerin yanında olmak her halkın da birinci görevidir.Fakat halk gerçekten kendilerini “daha iyi bir geleceğe” taşıyacak bir ideoloji ve kitle önderleriyle mi yoksa,mevcut diktatörlerin kabadayılığından bıkmış,son Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesini hayata geçirmek için eski ortaklarını ve de “uluslar arası uyuşmazlıklar sayesinde iktidarda kalmayı başaran Arap İslam-Sosyalist devrimcisi Kaddafi ve damarında azıcık  Nasır’lık bulunan Hüsnü Mübarek gibi kitle önderlerini” devre dışı bırakan,” küresel sermayenin son darbe operasyonunun” bir parçası mı olmaktadırlar?

Ben ne üzücüdür ki ikinci fikrin doğru olduğunu olayların her adımında görmekteyim.

Arap isyanları Ortadoğu'yu B.O.P'a hazırlamak için AB-D tarafından kışkırtılmaktadır. 18.yüzyıldan itibaren,İngiliz istihbarat masalarında hazırlanmış Vehhabilik,19.yy.'da devamı olan Bahailik,1950 Menderes döneminde de hepsinin devamı olan Nurculuk son olarak Günümüzdeki hali ile Fethullahçılık ile ele geçirilmiş Müslüman dünyası zaten Burka, Çarşaf,Peçe,Türban ile "Hıristiyanlaştırılmıştır."
Burka'lı Arap kadınları

Son aşama İslam dünyasını "Sintoloji tarikatının da yardımıyla" dinsizleri de gruba katarak Vatikan’a ve işbirlikçisi küresel sermayeye bağlamaktır.

Bütün olayların,bir Amerikan subayının bizdeki Ergenekon ibnesi Tuncay Güney misali, devletin derin kayıtlarını bir çuvala doldurup Wikileaks adlı İnternet sitesinde yayınlanmaya başlamasının ardından gelişmesi ilgi çekicidir.O zaman da Wikileaks olayının bir tertip ve düzmece olduğunu “Wikilik mi Tilkilik mi?” başlıklı yazımda dile getirmiştim.

Hadi buyur;"Peçe Kadının Özgürlüğüdür" (!?)
Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesinin Eş Başkanı olan,”Sekiz Yıllık İktidarlarında”, Türk Milletinin “seksen yılda” yarattığı bütün kamu-sivil kurum ve kuruluşlarından,tarihi ve turistik bölgelerden tutun da nerede bir nehir,akarsu ve hatta dere varsa,her birinin su başlarına “HES” adını verdikleri Hidroelektrik Su Santralleri kurarak suları hapsetmiş, kaynağında başta İsrail olmak üzere yabancılara satmıştır.

Suların akmadığı nehir ve dere yataklarında yaşayan canlılar balıklardan kurbağalara,ölmüş ve onlarla beslenen yırtıcı hayvanlar aç kalmış,tabiatın doğal dengesi bozulmuştur.
Kanada'lı rahibe

Bir başka peçeli Hıristiyanlar
Susuzluk ve besin yetersizliğinden ölen hayvanlar yağışlı havalarda artık şehirlere akın etmeye başlamış son haber programlarında bunlara kuşların da katıldığını görmekteyiz.

Sadece bu kadar mı?

Su kenarlarında kendisine domates,biber,fasulye gibi sebzeler yetiştiren köylünün de karnını doyurmaya katkısı büyük olan küçücük bahçeleri susuzluktan çatlayınca  buna anarşi-terör, işsizlik ve pahalılık da eklenince şehirler her gün hesapsız göçlere maruz kalmaktadır.


Köyünün deresini,toprağının bereketini kaybeden köylümüz,pancar,buğday,tütün ekimlerinin ve hayvancılığın da hükümetin tarım politikaları ile öldürülmesi sayesinde aç kalan halkımız göç ettiği şehirlerde kadınlı erkekli fahişelikten uyuşturucuya her türlü pisliğe mahkum edilmiştir.

1960,1971,1980 darbeleri ile sindirilmiş halkımız artık gene “bir darbe olur bizi yerle bir ederler” korkusuyla tepki göstermekten de korktuğundan memleketin hali gerçekten Allah’a kalmıştır.
Kolombiya NUR Mason locası

Ancak korkunun ecele faydası yoktur.B.O.P projesinin “Eş Başkanı” olmakla 21 kez övündüğü kayıtlar altında olan,Amerika ile gizi “dokuz maddelik ikili antlaşmaları imzalamış” AKP hükümetinin yandaş medyada yaptığı konuşmalara bakılırsa keyiften ağzı kulaklarına varmaktadır.

Bir hafta kadar önce Habertük Tv’de,AKP-B.O.P karşıtları arasında az çok saygınlığı bulunan araştırmacı yazar Aytunç Altındal’ın konuk edildiği programda “kaderin yeni bir Osmanlı’yı istediğini ve bunun da kurulmasının yolunun bu eylemlerle açıldığı” vurgulanmıştır.

Haçlı işbirlikçisi Yezidi Barzani,Talabani,Şemdinanlı ve öteki Kürt aşiretlerinin,1903’lerde gerçek Şafi olan Zibar aşireti liderlerinden Molla Perisey'i öldürüp cesedini parçalara ayırmaları,kendilerine karşı olanları yok etmeleri ile günümüze kadar sürmüş,12 Eylül 1980 cuntasının iktidar ettiği ANAP ile iktidar olan Yezid Turgut Özal ve öteki Kürt aşiretleri bu güne kadar Ordu-Sivil-ticaret ve AB-D destekleriyle yaratılmış “ekonomik krizler-Türban ve şiir mağduriyetlerinin” ardından 03.Ekim 2002’de iktidara getirilmiştir.

Kendilerini Nakşibendi (Köle İşleyen) tarikatı mensubu Şafi Kürtler olarak tanımlayan, aslında Şeyh Hadi’nin 12.yy.’da yarattığı Kürt Yahudiliği” de olan,Ebubekir’den halife Yezid’e Emevi Araplarını “tanrı” sayan,bu nedenle  “seyitlik” derdi bol olan,kendini tanrı ilan eden sapık,cahil,delileri “önder belleyen” bir kripto yapılanmadır.

Köklerini İ.Ö.300’lerde Grek İskender’in bıraktığı “Kripto Grekler-Hıristiyan Süryani, Ermeni, Kürtler olarak açıklayan bu takiyeci yapılanma,1750’lerde yaratılmış Vehhabiliğin son aşaması olan Fethullahçılık ya da kripto Grek olan Süryani-Ermeni-Yezidi Kürt –Vatikan işbirliği ile bütün Ortadoğu’nun Türk ve Müslüman halklarını,ülkelerini insanlarıyla işbirlikçileri olan küresel Haçlı-Yahudi sermayesine ikram eden sinsi bir yapılanmadır.

Bunu bu seçimlerde görmezden gelmek,bir iki yıl içinde Rusya’dan Çin’e açılacak savaşlarda evlatlarını kaybetmeye başladığında çok geç olacaktır.

Ülkemizdeki “iktidar ve muhalefet partilerinin ileri gelenleri” de ne yazık ki köken olarak bu “işbirlikçi ihanet yapılanmasının içinde asırlardır yer almış aşiretlerden gelmektedirler.

Bu nedenle ciddi bir “muhalefet” yoktur ve yapılan her türlü ciddi muhalefeti,bir iki yerde yapılan “aptalca davranışlarla karizmayı çizdirerek” iktidar partisini parlatan ihanet  merkezli davranışlar takip etmektedir.

Muhalefet asla “iktidar hesaplamamaktadır” işbirlikçiliği” her hareketinde de görünmektedir.

Halk başsızdır.Benim gibilerin de ardında güçlü bir sermaye olmayınca adımız “kafayı yemişe çıkmaktadır”

Oysa daha akşam,TGRT Tv’de İshak Alaton adlı iş adamamız katıldığı programda hükümetin ağzı laf yapan “çeneşörlerinden birisine “ aklımda kaldığı kadarıyla şöyle diyordu;

“”Siyaseti bir “statükoculuk” kavramı arkasında sürdüremezsiniz.İnsanların “demokratik haklarını kaybetmekten Şeriat rejimi endişesine” kadar korkularını yatıştırmalısınız.Hatta “İsveç Demokrasisi” benzeri bir şey uygulayabilirsiniz.Bir yanda yoksulluğun işsizliğin arttığı diğer yanda süper lüks zenginleri türediği bir rejim yaşayamaz.Gün gelir isyan dalgaları hepimizi sürükler,denize döker.Ben de zengin olmak istiyorum ama zenginlik paylaşılmalıdır,ben bu programı bunun için  tercih ettim” diyordu.

Ama,hükümetin “çeneşörü” hala CHP’nin kendisini Atatürk,İnönü döneminden sorumlu tuttuğu,”Ordu destekli,cunta yanlısı siyaset” takip ettiği günlerle kıyaslayıp,”kendisine aydın diyenlere ne yazık ki aydın diyemiyorum onlar statükocudur” diyor ve uyarıyı bütünüyle görmezden geliyordu.

Peçeli Hıristiyan Gelin
“Değişimcilik” diye savundukları saçmalığın,ülkenin insanıyla birlikte satılması, köleleştirilmesi, kültürel olarak Grekleştirilirken Hıristiyanlaştırılması,devletin 36 parçaya bölünmesi,SSK-Emeklilik haklarının kaybı, bilinmeyen savaşlara sokulması,askerinin NATO’nun ve küresel sermayenin “paralı askeri” yapılması ise bu değişimi alın müsait yerinize sokun.Yoksa millet elbet yapamadığınızı yapacak güçtedir.

Oysa gerçekler iddia ettikleri gibi olmayıp,CHP statükoculuğu ve ordu şakşakçılığını bırakmış,”ergenekon suçlularına” karşı “ivedi adaletin uygulanmasını ve mağduriyetin kaldırılmasını” savunmaya geçmiştir.

Süheyl BATUM’un davranışı tamamen budur.CHP siyaset değiştirmiştir.Ancak önsezilerim bana derinden bir “AKP-Muhalefet İşbirliği olduğu” konusunda uyarılar vermektedir.Devlet Bahçeli’nin Fethullahçılığı yüzünden evlenmemesinden tutun da Deniz Baykal’ın Fethullah Gülen’i CD Operasyonunda ayrı tutması,Sünni Açılım” derken Türbancıların partiye doldurulması” gibi işler de görmezden gelinemez.

AKP’nin yaptığı,İslam’da kaldırılmış olan Türk ve Kürt geleneklerinde yeri bulunmayan ama Yezidilikte bulunan “Mir,Şıh,Pir” kast sisteminin “Nakşibendilik ve Şafilikle süslenmiş hali olan “Yezid Kürt İslam Sentezi” saçmalığına kapılarak “Kürt Bizans’ı” kurma hayali içinde aklını yitirmiş neye inandığı bile belli olmayan din tüccarı,din manyağı,kadını hayvandan aşağı,kız evlatlarını mal gören,ırkçı işbirlikçi sapıklardır.

Artvin'de Hes protestosu
Kökleri asırlara dayanan bunca ihanet,fesatlıklar sonucu,ülkelerindeki bozuk gelir dağılımları yüzünden hak aramak için çok pahalı faturalar ödemekte olan ve her türlü baskıya rağmen direnen Arapları da saygı ile selamlıyorum.Keşke bizim de halkımız bu kadar erkekleşebilse diyorum.

Bütün bu haklılıklarına rağmen,çıktıkları yolun rehberleri ne yazık ki onları sömürgeci devletlerin kucağına götüren satılmış,yobaz işbirlikçi,kripto Hıristiyan,Süryani,Kıpti ve bilmediğim işbirlikçi tiplerdir.

Bu yüzden,Muammer Kaddafi,beğenelim,beğenmeyelim sömürgeciliğe karşı en sağlam direnişi vermeye çalışan halkını seven birisidir.Halk bence biraz haklar alıp Kaddafi ile yola devam etmelidir.

Kaddafi bütün Arap milliyetçiliğine ve dinciliğine rağmen desteklenmelidir.Çünkü “antiemperyalisttir.”

Fatih’ Sultan Mehmet’e  baktığı fala dayanarak,Rum papazının;-“İstanbul elinizden savaşla değil,para karşılığında çıkacak” sözlerini hatırlatan AKP hükümetinin nereye varacağı belli olmayan icraatları yüreklerimize korku salmış,bu Yezid Kürt –Grek Süryani-Ermeni iktidarını sürdürmek de bitirmek de elinizdedir.

Takdir sizlerindir.

keykubat

Recep Tayyip Erdoğan;
NATO'nun Libya'da Ne İşi Var?(What's job of the NATO in Libya?)


Şimdi Hepsi Toptan Geliyor;"Nato İşini Çabuk Görsün!";

Son olarak "ÜLKENDEN ÇIK" Çağrısı;

Peki neden?

NURCULAR MÜSLÜMAN MI?
İsrail NUR Mason Locası
11 Kasım 19138'de Bitlis Ermenisi İsmet paşanın darbe ile devleti ele geçirmesini,12.Mayıs.1939'da İngiltere-Türkiye Kredi antlaşması onu da Almanya,Amerika, Fransa ve diğer Haçlı ülkeleriyle yapılan teslimiyet antlaşmaları takip etti.
1945'lerde,Mason Localarının açılmasını,14.5.1950'den sonra da devletin tüm kurumlarıyla NATO'ya teslimiyle sonuçlandı.
Masonik Bahai-Nurcu yapılanması içinde örgütlenen dönme Gregoryen Ermeni,Yahudi,Süryani,Arami ve diğer Rum oluşumları devleti ele geçirdi.
Türkiye artık Kanuni sonrası olduğu gibi "adı Türkiye" olan,Mason ABD'nin şubesi bir devlet haline geldi.

Masonların ve Yahudilerin kıyamette Allah'ın yeryüzünü Yahudilere teslim edeceği inancına dayalı olarak Türk ve Müslümanlar üzerinde "soykırımı içeren "Yecüc-Mecüc" siyaseti güttüklerine delil benim çok sayıda yazımın dışında yabancı kaynaklar da önemle işaret etmektedirler.


İskoç Mason Locası-Scottish RITE=RE.T.E.
Başbakan RE.T.E'nin (RITE) ağzına "TÜRK" adı almamasındaki işin sırrı kendisinin de Mason Rotschild'lardan aldıkları desteklerle,Türk askerini arkadan vuran sıkıyı görünce de Ermeni ve Yezidi Kürt çetecilerle birlikte Ermenistan ve Gürcistan'a 1915'de kaçan, Süryanilerin yerleştirildiği Batum'lu olması yetmez mi?;
İşte bir video ama İngilizce;"10" bölümlük videonun ilki;

Haçlı İşgal Projesi olan B.O.P'un Eşbaşkanı Başbakan RE.T.E=RITE;

22 Şubat 2011 Salı

DEKOLTE KIYAFET ve SERIAT PROPAGANDASI



DEKOLTE KIYAFET AÇIKLAMASI ŞERİAT PROPAGANDASIDIR




Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Profesör Orhan Çeker’in saçmalıklarıyla başlayan tartışmalar aldı başını gidiyor.İşte muhterem ulema,hazret şöyle saçmalamıştı;
"Sorunun odağında kadın var. Sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz.Tahrikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değil."

Peki kadın dekolte giyinmezse tecavüze uğramıyor mu?

Ya da ;
Tecavüz suçları sadece “dekolte giyimli kadınlara karşı mı” işleniyor?

Veya;
-Tecavüz suçu sadece “kadınlara karşı mı” işlenmektedir?

İnanın hiç birisi doğru değil.

Sudan'da "diz üstü etek
giydiğinden 50 kırbaçlık
ceza uygulaması
 Peki;
-“Tecavüz sanıkları sadece “bekar erkekler” midir?
O da hayır.

Diğer yandan;
Hayvanlara karşı tecavüz suçlarının yoğun işlendiği ülkelerden birisi de ülkemizdir.

At,eşek, inek,buzağı,keçi,koyun,kaz,tavuk ördekler bile tecavüz mağdurudurlar.


Diğer yandan Avustralya'da,kuaförden çıkardıkları kuzularla 5-6 yıldızlı otellerde kral dairelerinde vakit geçirmek yaygındır.Bu yüzden Avustralya'lılara da "Sheepshacker-koyun düzücü" derler.

Tavuğa Tecavüz İzmit
1987 yıllarında Pendik'te hırsızlık için girdiği evin bahçesindeki  tavuğun kalçalarının kendisini tahrik ettiği için dayanamayıp kümese girerek hayvana tecavüz ederken ev sahibine yakalanmış bir hırsız yüzünden " tavuğa tecavüz raporu" alalım mı diye savcılığa telefon açtığımızı hatırlıyorum.:))

Türbancı ve urgancı olan bu hazrete göre,bu masum hayvanlar da "cinsel organlarını ulu orta sergilediklerinden" dolayı işledikleri "tahrik suçu" nedeniyle "tecavüz mağduru" olarak kalacak gibi görünmektedirler.:))

Hatta bu ulemaya ve hatta onu oraya getiren AKP'ye sormak isterim;
Yukarıda adını saydığım ve sayamadığım hayvanlara burka,kara çarşaf,türban bağlatma veya en azından "don" giydirmek gibi bir projeleri var mıdır? :))


Kuzulara Tecavüzleri protesto eylemi
Bu durumda tecavüz mağdurlarının sadece "dekolteli kadınlar" olmadığı,"yürüyen tavuğun kalçalarından tahrik olarak hayvana tecavüz olayları da resmen kayıtlara geçmiş olduğuna" göre tecavüzde "tahrik unsuru" da "dekolte kıyafet" tanımı ile açıklanamaz.

Asıl korkunç tecavüzler bekarlarca değil evli barklı hatta çok eşli erkek ve kadınlar tarafından işlenmektedir.


İran’da,Suudi Arabistan’da,Sudan’da,Irak’ta, Afganistan’da,Pakistan, Bengaldeş’te “demokrasi mi var, dekolte mi var?”
Hayır,şeriat var,burka,çarşaf,türban var.

Bu ülkede kadınlar da erkekler de dekolte giyemezler.Çarşaf-burka altına kot,diz üstü etek giydiler diye sokak ortasında kırbaçlanır, coplanırlar.

Öyleyse bu ülkelerde sokak ortasında din polislerince dövülen kadın ve erkekler neden mağdur ediliyorlar?

Evet yanlış okumadınız,Arabistan’ın Mutavva adı verilen,İran’ın Devrim Muhafızları adını almış “din polisleri" hem kadın hem de erkekleri “ahlaki suçlardan-kabahatlardan dolayı” sokak ortasında kırbaçlıyorlar.

Yani “örtünmek” cinsel tacize,saldırıya uğramadan korunmaya yeterli değildir.Öyle olsa,şeriatla yönetilen ülkelerde “sarkıntılıktan tecavüze” kadın-kız-erkeklere karşı işlenilen suçlar meydana gelmez.

İran'da "74 kırbaç" ceza yemiş bayan
Ama hepsi oluyor.

Peki bu ulema hazret ne demek istedi?

İnanın apaçık “şeriat propagandası” yapmaktadır!
Başka hiçbir anlamı olamaz.Malum, insanımız fakirlik ve vize engelleri yüzünden yurt dışı kültürüne sahip değildir.Anadolu’da halen “İnternet’e girmek” porno seyretmek olarak algılandığından okumuş yazmış insanlar bile “bu akşam İnternet’e girdim,şöyle yazıyordu,okudum “ diyemezler. İnternet kültürü de bu nedenle kapalıdır.Hemen etiketi yer;

Pornocu!

Diğer yandan,bu ülkede AB şartları gereğince “Üniversitelerde Gay-Lezbien Kulüplerini” açtıran yasaları çıkaran bunlar değil miydi?
"9" yaşında,Iraklı Kürt 
kızı saçı göründü diye recm
Bu hükümetti.

Bunların bu yasaları sayesinde bir öğrencinin “porno filminden tez yapması”,seçim propaganda dönemine geldiğinden ve hükümete eleştirilerin artmasını önlemek istemeleri yüzünden öğrencinin başı öğretmenleri ile birlikte yanmadı mı?

Yandı.

Sarkıntılıktan 50 kırbaç ceza almış Suudi
Hem sapıklığı “yasa” ile zorunlu kıl,hem de “sapıklıktan” insanları mağdur et.Sapık Yezid Kürt toprak ağalarının elindeki AKP’den başka ne beklenir ki?

Örneğin şeriatla yönetilen Suudi Arabistan’da “eşcinsel ilişkiye girme suçu” 500 kırbaçtır.

Peki, Krallar eşcinsel ilişkiye girerse ne olur?

Kim ona ceza verebilir?

Daha dün,Mardin’de “12” yaşında,reşit olmayan kız çocuğuna karşı işlenen “fiili livata-ters ilişki” suçundan dolayı,26 kişinin yapılan yargılamalarında gene”yöreye özel yargı kararı” çıktı.

12 yaşındaki kız çocuğu N.Ç,”parayla ilişki istediği için suistimale zemin hazırladı” gerekçesiyle davalıların kimisi berat, kimisi ceza indiriminden yararlandı,avukatları olayı AHİM’ taşıyacaklarını ifade ettiler.

Gerçekten zina mı iftiramı
belli değil rezil recm olayı
Kararın “demokratikliğine” bakınız! “12” yaşında hukuken reşit hatta “faruk ve mümeyyiz ( doğru ile yanlışı ayırt edebilecek kadar aklı gelişmiş) kabul edilmeyen” kız çocuğunun “fuhuş pazarlığının yasallığından” dem vuruluyor ve indirime neden olan “suça teşvik” unsuru kabul ediliyor.

"Hak geldi batıl zail oldu","Demokrasi,özgürlük" teraneleriyle iktidara gelenlerin zulümlerine bakılırsa,bunları zail edecek bir "hak",elan İslam ülkelerinde yaygın olduğu üzere acilen aranmaktadır.

Eskiden “15” ile “18” altı yaş gurubu suçlulara veya suça karışmışlara “faruk ve mümeyyiz raporu” alınırdı.”15” yaşın altındaki herkese “faruk ve mümeyyiz değildir” raporunu her doktor tereddütsüz verirdi.

Yeni AB yasaları ile “18” yaş altı toptan korumaya alındığından bu uygulama gereksiz olduğundan kaldırıldı.

Gay Suudi'ye 500 kırbaç ceza
Yani,”18” yaş altındaki herkese “faruk ve mümeyyiz değildir” raporu verilebilir.Hüseyin Üzmez de bu nedenle içeride yatmaktadır.Eski yasa olsaydı bu kadar iş büyümezdi.

Bu da demek oluyor ki yeni yasa “18” yaş ve altındaki çocukları “3” yaşındakilerle bir tutmaktadır.Benim emekli olmadan önce bildiğim kadarıyla yasa yaklaşık böyleydi

Ama mahkeme,yasaları görmüyor ve Yezidi Kürt geleneklerinin korunmasından ibaret olan “töre cinayetlerine indirim yaptığı” gibi,fakir fukaranın da ezilmesine neden oluyor.

İşte “Sadaka kültürü”!
İşte "feodal,köleci kültür!

Tacavüz mağduru N.Ç
Belli sahipsiz,maraba familyasından bir gariban aile olduğu için bunlara baskı yapıldığı da ortada.
Yoksa,”fuhuş pazarlığı” ifadesini, İstanbul’da, parasını ödemeyen müşterisinden “bana tecavüz etti” diye davacı olan “transeksüellere” bile telaffuz ettiremezsiniz siz be dalga mı geçiyorsunuz?

Bu kararı veren hakimin “12” yaşında evladına veya torununa karşı bu suç işlense aynı kararı verebilecek mi bu yargıç (!) çok merak ediyorum?

Zenginsen adalet var!
Yoksa paran Allah'ına yaran!
Adalet kapısı bile seni teper zelil,aşağılık olursun!


Bu olayın ışığında AKP’nin bazı ileri gelenlerinin eşcinsel-sapık ilişkileri ortaya çıkarsa, çıkaranlara neler olur bir düşünün?

Bunların işi gücü “Şeriat” ilanı ile milleti koyunlaştırmak.Ceplerine atacakları komisyonlarla,çıkaracakları savaşlarda milletin evlatlarını kıymak.(Wikileaks belgelerinde Irak savaşında 2 milyar dolarlık avanta iddiası) Hizmet değil, kendilerini padişah yapmak.Saltanat sürmek.

Gay Kral'a kim ceza verecek?





Boşuna mı İsrail-AB-D şeytan üçgeninin destekleriyle “Yeni Osmanlı” ayakları yürütüyorlar?

Ne de olsa “Adaleti Kendine Parti”

Saygılar

keykubat 

Taşlanmadan önce Şoraya


Bunları kim recm etsin?


Gay diktatörler-Kim cezalandıracak?

Bu yazıdan "5"gün sonraki eşek benzetmesi ve NÇ.'nin İsyanı haberleri-Keykubat okunuyor!!!

DEKOLTE KIYAFET YASAK AMA İSLAMİ ÖĞRENCİ YURTLARINDA KULAMPARALIK SERBEST

20 Şubat 2011 Pazar

MITLERDEN GUNUMUZE BAS ORTUSU


MİTLERDEN GÜNÜMÜZE BAŞ ÖRTÜSÜ

Değişik inançlardan başörtüsü" başlıklı yazımın geliştirilerek video belgesel haline getirilmiş olan bu çalışmamın seyredilmesinin faydaları muhakkak ki çoktur.Bu güne kadar bahsedilmemiş çok önemli konular,ilk kez okuyacağınız "Türk Bayrağında'ki Ay-Yıldız'dan" İslamiyetin kökleri ile ilgili bazı bilgileri de içermektedir.Seyrederken önce kareleri durdurarak metinleri okuyunuz.Sonra ikinci kez seyrettiğinizde akıcı olarak seyrediniz.
Saygılar.
 


ÖRTÜNEN AMA KULAMPARA OLAN NURCU SÖZDE İSLAMİ VAKIFLAR