1-RUSYA, ÖZEL PARALI ORDUSU WAGNER KAMPLARINI VURDU İDDİASI.
Wagner lideri Prigojin'in Rostow'a geçtiği, hükümeti kamplarını vurmakla suçladığı;
Rusya savunma bakanlığının bunu inkar ettiği, Abd'nin gelişmeleri takip ettiği açıklaması haberleri var.
Geçen hafta, ABD'nin bu paralı orduyla, Putin rejimine karşı darbe yaptırma iddiaları vardı.
Rus hükümeti Wagner isyanı iddiasını yalanladı.
Ancak, ÖZEL ordunun, resmi orduyu hedef olarak göreceği, halkı sokağa davet etmesi açıklaması üzerine dava açıldığı geçiyor.
Rusya resmi binalarda koruma önlemlerini arttırdı, deniliyor.
Putin'in açıklama yapması bekleniyor.
Abd, rahat durmuyor, 1990'ların Tek Kutuplu Amerikan Dünyası hedefi uğruna, Ukrayna'yı Rusya'ya saldırtması, Ukrayna'da başarı sağlayan ozel orduyu, kendi devletine karşı ķışkırtarak Rusya'yı iç savaşla da tehdit ederek barışını tehdit ediyor.
Rus devlet erkanının da yemeklerini onun lokantalarında vermesiyle oligarklarla tanıştı, zenginleşti.
Sonuna kadar gideceğini, bunu yapanları cezalandıracağını söyledi, meydan okudu.
Rusya İç işleri ve Savunma Bakanlıkları bunu yalanladı.
Az önce Vladimir Putin, önceden çekilmiş bir video açıklaması yayınladı.
Prigojin'in ihanet içinde olduğunu, sırtlarından bıçaklandıklarını, suçluların cezalarının verileceğini söyledi.
İki ayrı haber kanalımızdan dinlediğim yorumlarda, Prigojin'in parayı, gücü sevdiği, sıradan bir adi suçlunun devleti tehdit edebilecek güce sahip olabileceğini gösteriyor.
Parayı ve gücü seven, elde eden bir adam, Ukrayna'nın başına Zelenskiy gibi bir komedyeni getirebilen ABD'nin, 2011 yılından beri işlevsiz Rusya'yı İkinci Kutup yaparak, Suriye yenilgisi almasına sebep olan, bunun öcünü almak için Zelenskiy kuklasıyla ve muhalif halk hareketleri düzenleyerek yıkmaya çalıştığı Putin'in yerine kendisini önermediğini düşünmemek, güncel dünya olaylarını okuyamamak demektir.
Putin gibi istihbarat içinde yetişmiş birinin bile böyle hatalar yapabilmesi düşündürücüdür.
Prigojin ihanetinin, bizdeki benzeri Sadat gibi 4 ordusu, 65 terör örgütü ile 400'den fazla tarikatı, bunların 156 ülkedeki kollarını besleyen Saraylı'ya da ibret olmasını diliyorum.
Polislikte, "silah sahibini tanımaz, kimin eline geçerse ona çalışır" deyimi vardır.
Devletler kendi ordularına rakip olabilecek askeri ve sivil-asker oluşumlarımdan uzak durmalıdır.
Aksi, halde, gün gelir, devletin verdiği güçle, devleti ister.
RTE de bunun canlı örneğidir.
Takdir aklı olanındır.
Alaeddin Yavuz
Açıklama; Rusya'nın "İkinci Kutup olmasının" bize ve dünyaya yararı nedir?
TEK VE ÇİFT KUTUPLU DÜNYA NE DEMEK?
2500 yıllık geçmişten günümüze aklımda kaldığı kadarıyla yazacağım bilgiler, farklı bir bakış açısı kazanmanıza yarayabilir.
M.Ö 539'da Pers kralı Krus, Babil'i yıktı, Asur imparatorluğunu bitirdi, Yunanistan ülkesi dahil TEK kutup oldu.
İrkçı Zerdüşt dini etrafında, kralın ve soyundan gelen Pers/Pars halkının, tanrıları Ahura Mazda tarafından seçilmiş kutsal halk olduğunu yaydı.
Pers olmayan halkı, kendinden önceki devletler gibi, kendi tanrısının düşmanları olan Şeytanlara ibadet ettirdi. Onları aşağıladı, erkeklerini öldürüp, bakire kizlardan Pers Soyu nüfus uretti.
200 yil sonra bu zulüme Grek Büyük İskender DUR dedi ve bu imparatorluğu yıktı. Zulümde Persleri taklit etti.
Pasif eşcinsel olduğundan Iskender'in çocuğu olmadı, generalleri tarafından zehirlenerek öldürüldü.
Gelenek gereği, 4 genarali devleti dörde böldü, paylaştı.
M.Ö 100'lerde Hindistan kralı Viktramaditya, Orta Asya, Arabistan coğrafyasına egemen olan bir imparatorluk kurdu. İskender imparatorluğu etkisini kaybetti.
Sadece Afganistan'da Baktriya, Mısır'da Ptoleme hanedanı kaldı.
Bu iki devlet, MÖ 50'lerde Pers soylu, Papak oğlu Sasan'ın kurduğu Sasani imparatorluğu ile Baktriya, Roma imparatoru Jül Sezar ile de Mısır Ptoleme krallıkları ( M.Ö 47) son buldu.
Dünya, Sasani- Roma imparatorlukları arasında paylaşıldı. İki kutup devlet doğdu.
Roma köle azad etmeyi, tebaa dinlerine özgürlük vermeyi gelenek yaparak özgürlükleri arttırarak gücünü büyüttü.
Egemen olunca da köleci, yağmacı, vergiler ile ezen devlet oldu. Dünyayı nefret ettirdi.
Sasaniler de Mecusilik dini ile ilkel komünist idaresini kurdu, kölelik kalktı, sosyal devlet ortaya çıktı.
İran büyük saygınlık kazandı.
İran'a savaş açan Roma imparatorlarını " Tanrının gazabını üstümüze çekecek korkusuyla kendi askerleri, imparatorlarını öldürmeye başladı.
İran bu avantajını Mecusilik dinini 276'da yasaklayarak yok etti. 50 yıl insani rejimle yaşamış Sasani Tebaaları , İrkçı Zerdüşt dini ayrımcılığı, köleciliği, yağmacılığına isyan ettiler.
Ortodoks Hıristiyan ve Yahudiler, Roma ile işbirliği yapmaya başladılar, Sasaniler zayıflama dönemine girdiler.
Bu defa Atilla Kuzey Asya Türklerini ve toplumlarını arkasına alarak, zulmü artan Roma'ya saldırdı, 476'da işgal etti. Vatikan Türk Düşmanlığını bunun intikamı üzerine kurdu.
Roma yerini Doğu Roma'ya terk etti. Batı Roma parçalandı.
Jüstinyen, 530'larda Batı Roma ile ülkesini birleştirdi.
610'da Roma imparatoru Pokas'a darbeyi bastırmak için Libya'dan gelen Herakles, darbeyi bastırdı, öldürülen Pokas'ın yerine imparator ilan edildi.
Darbede Sasani parmağı gördüğü için, Orta Dogu ve Kuzey Afrika Araplarını birleştirecek, kendinden önce yapılmış PEYGAMBER ÇIKARMA PROJESİNE el attı.
Büşra şehri Arabistan kiliseleri episkoposu Bahira yardımı ile ailesi tarafindan önceden hazirlanan bir peygamber bulundu;
Muhammet.
İran korkusu ile halkı Muhammet'e tepki gösterdi, başarısız oldu.
613'de Herakles mutlak yenilgi aldı.
Rum süresi indi, Roma üç vakte kadar galip gelecek ayeti indi.
622'de Herakles ilk galibiyetini aldı, Muhammed'e baskılar arttı, Hüsrev kellesini isteyen ferman yazdı.
Yemen Sasani satrapı Bazan Mekkeye ordu çıkardı, Muhammet Medine'ye kaçarak Roma Kadısı oldu.
Ve 628'de Sasani ordusu, Göktürklerin ve Kafkaslı Mecusi Kıpçak Türklerinin yardımını alan Herakles önünde yok oldu ve Herakles yağmacı Hicaz Araplarına yazdırdığı İslâm dini etkisiyle Araplara Sasani ülkesini yağma ettirdi.
Ama Araplarla önceden pazarlık eden Salman-ı Farsi Persleri soykırımdan kurtardı.
Tezgahı küçümseyen İran Türkleri, Farsların ihanetleri ile soykırıma uğratıldı.
Roma TEK KUTUP oldu.
Roma, 721 yıl Sasani etkisiyle kendidine isyan eden Sabi, Süryani, Yahudilerin yaşadığı Arap Orta Dogu ve Kuzey Afrika coğrafyasını "sorunlu, verimsiz, anarşi bölgesi olduğu için İslâm idaresine terk etti.
Kendi yarattığı İslâm imparatorluğu ise, 661'de Herakles öldükten sonra başına bela olduysa da 200 yılda Roma siyaseti onu da bitirdi.
800'lerde, İran coğrafyasından göçen Selçuklu Türk akınları ile zayıflayan Roma, Atilla'nın Ukrayna bölgesinden götürüp yerleştirdiği Vizigotlar (Frenkler- Fransızlar) ile Astrogotlar (Prusyalılar-Almanlar) birleşerek Vatikan'ı ve Avrupa idaresini ele geçirdiler ve 1815 yılına kadar sürecek KUTSAL HAÇLI İTTIFAKINI kurdular.
Ve bir kutup oluşturdular.
1100'lerde Doğu Roma işgalini önlemek için Haçlı seferlerini başlattılar. 100 yıl içinde etkileri kalmadı.
1200'lerde Cengiz akınları kutup mutup bırakmadı, ne varsa dağıttı.
1300'lerde Ortodoks Rumlar ile Ermenilerin, Batı Anadolu Türk beyliklerinin destekleriyle Osmanlı sahneye çıktı.
1453'de Osmanlı İstanbul'u aldı, 1485'de Fatih zehirlenip öldürüldü.
Yerine geçen oğlu II. Bayezit, babası gibi olmaktan korktu, kendini dine verip avunurken, İspanya- Portekiz 1492'de YERYÜZÜNÜ İKİYE bölerek İKİ KUTUPLU DÜNYAyı kurdular.
Kuruluşu 200 yıl süren Osmanlı, 1517'de imparatorluk oluncaya kadar Kutsal İttifak Devletleri keşifler çağını bitirip yeryüzüne egemen olmuşlardı.
Aynı yüzyılda Kanuni idaresinde Seydi Ali Reis Hürmüz körfezinden Hint okyanusunu fethe gönderildiyse de Portekiz, İspanyol donanmaları onu körfeze gömdüler.
Kayıkla sığındığı Hindistan'dan yürüyerek, döndü, anılarını Seyahatname'sinde yazdı.
Aynı yüzyılda Osmanlı Ak Denizde, Tunus'lu korsan Barbaros Hayrettin ile egemenlik kurduysa da bu Barbaros ölünce bitti.
Osmanlı denizlerde haraç ödeyen ülke oldu.
Dünya yeniden Tek Kutuplu oldu.
1776'da, İngiliz idaresinden bağımsızlığını kurtaran ABD, BEBEK İMPARATORLUK olarak doğdu.
1815'lerde yarı sömürge olmuş Osmanlı devletini gözüne kestirdi. Beyrut'ta ilk ABCFM Misyoner okulunu açtı.
1815 yılında, İngiltere Viyana konseyinde, Kutsal Ittifak'ı tanımadığını söyledi.
Dünya İngiliz idaresine girdi.
1946'da Japonya'ya iki Atom bombası atarak kendi çıkardığı 2. Dünya Savaşına son veren ABD Tek Kutuplu dünyayı kurdu.
1960'larda uzay ve silah yarışında güçlenen SSCB, ortağı ABD tarafından şeytan ilan edildi ve yine İKİ KUTUPLU DÜNYA kuruldu.
"Komünizm din düşmanıdır, dinin koruyucusu benim" diye dünyayı SSCB ile korkutan ABD, dünya çapında saygun devlet oldu.
Soğuk savaş senaryoları ile sayısız insanın kanları aktı.
SSCB kötü, ABD kurtarıcı oldu.
1990'larda, en büyük Amerikan Ajanı olarak tanımlanan ve ABD'de ölen Mihail Gorbaçov, demokrasi, özgürlük, açılım= Glastnost siyasetleri ile 72 yıllık SSCB devletini yıktı.
AB-D NATO ÇETESİNİN, "Rusya dünyayı yöneten BEŞ ORTAK içindedir(Abd, Ingiltere,Fransa, Rusya, Çin), ortağımız olmaya devam edecek ümitleri ile Rusları uyuttular.
Beş yıl içinde SSCB devletlere, eyaletlere bölündü, ordusu, sermayesi, rejimi tasfiye edildi.
Gücünü kaybedince, üvey evlat muamelesi yapıldı.
Dinin koruyucusu (!) ABD, 1917 sonrası Vehhabi İngiliz İslâm rejimine dayalı kurduğu Arap İslâm ülkelerini 2001'de işgal ve yağmaya başladı.
Türkiye'ye de ve diğer Müslüman ülkelere, İslâm adı altında Ortodoks Protestan Hıristiyanlığını devlet dini ve rejimi olarak dayattı.
1950'den beri Vehhabi dininin Kürt uygulaması olan Nurculuk, Işıkçılık, İsmailağa, Menzil gibi Bagratuni Süryani, Ezdi Hıristiyanlık harmanı din İslâm diye öğretilmeye başlandı.
ABD-SSCB arası siyaset güden Türkiye, riskli ülke oldu, 2002 Akp hükümeti kullanılarak Atatürk cumhuriyet rejimi, kazanımları tasfiye edildi, Osmanlı döneminin gerisinde bir ilkel cemaat, tarikat salgını ile ordu, yargı, eğitim, polis, maliye tüm cumhuriyete ait devlet kurumları işlevsiz hale getirildi.
100. yılında, en ünlü Osmanlı cihat askeri Mustafa Kemal Atatürk'ün devleti ve cumhuriyet rejimi de yıkılma aşamasına geçmiştir.
SSCB varken, Türkiye AB-DNATO ÇETESİNİN bu planlarını SSCB yardımı ile engelliyordu.
SSCB yıkılınca Orta Dogu ve İslâm ülkelerini 21 yıldır işgal ettiler, yağmalayıp soydular, başımıza tayin ettikleri hükümetlerle birlikte bunu yaptılar.
Sscb olsaydı, bunların hiç biri olmazdı veya bu kadar vahşice yapılamazdı her şey.
Çok kutuplu dünya bizler gibi, kripto işbirlikçi hükümetler aracılığı ile zayıf bırakılmış devletler için bir seçenek, bir ümittir.
Hatta bu kripto hükümetler için de önemli bir seçenektir.
Takdir aklı olanındır.
Alaeddin Yavuz.