#RUANDA DEVLET BAŞKANI #PAUL KAGAME 6000 KİLİSE VE CAMİİ KAPATTI.
Bu sabah gördüğüm bu tweet beni gerçekten şaşırttı.
“I have closed over 6000 churches and mosques in my country and I am now demanding for a theology degree for every religious leader.
Stop playing with people's faith and making it a business. Rwanda is already a blessed country, ” ~ Rwandan President Paul Kagame said.
-"6000'den fazla camii ve kiliseyi kapattım, şimdi bütün din adamlarından teoloji diploması istiyorum.
İnsanların imanlarıyla oynamayı ve imanlarını ticarete çevirmeyi bırakın.
Ruanda zaten kutsanmış bir ülkedir."
İfadeleri gerçekten benim için şaşkınlık vericiydi.
Ruanda'yı Tek Adam olarak ABD desteğiyle ele geçirmiş bir diktatörden beklemediğim bir eylemdi.
Derhal arama motorlarına yazarak araştırdım.
Bir kaç forum ve olayı işleyen bir kaç yazı buldum.
İnternette bulduğum bu sayfa olayı doğruluyordu.
Paul Kagame, sahte peygamberlerin yükselişiyle mücadele etmek için 6000'den fazla kiliseyi kapattı.
İle MaraviPost
- 6 Mart 2019
Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame, kiliselerin halkın inancıyla oynadığını ve sadece ticari işletmelere dönüştürüldüğünü iddia ederek 6000'den fazla kilise ve camiyi kapattı.
Afrika'da peygamberlik çağının yükselişiyle birlikte şu soru akla geliyor: Bütün bunlar gerçek mi, yoksa tamamen insanları manipüle etme amacı güden bir sahtekarlık mı? Din, son zamanlarda insanları mantıklı düşünmekten alıkoyuyor; dini liderlerinin de belirttiği gibi, insanları absürt şeyler yapmaya iten asıl şey çaresizliktir.
Güney Afrika'da Peygamber Lukau adıyla bilinen bir din liderinin, ölü bir adamı dirilttiği iddiasıyla gerçekleştirdiği "diriliş" mucizesi manşetlere taşındı. Johannesburg'da meydana gelen bu olay, birçok kişi tarafından açıkça sahte olarak nitelendirilerek alay konusu oldu ve kınandı.
Güney Afrika'nın ulusal yayın kuruluşuna konuşan Kültürel, Dini ve Dilsel Toplulukların Tanıtımı ve Korunması Komisyonu (CRL Hakları Komisyonu), "Mucize diye bir şey yoktur," dedi. "Bunlar, halkımızın umutsuzluğundan para kazanmak için uydurulmuş şeylerdir."
Bu tam bir fiyaskoydu. Din istismarının yıkıcı etkilerini gözler önüne serdi ve Paul Kagame'nin kiliseleri kapatması meselesini gündeme getirdi. Bu, çoğunlukla "peygamber" kılığındaki vicdansız dinî liderlerin yükselişini engellemek için izlenmesi gereken emsal mi olmalı?
Cenaze hizmetleri sunan üç şirket, Peygamber Lukau tarafından "plan"a dahil edildiklerini iddia ederek ortaya çıktı ve bu durum kilisenin mucizeyle ilgili açıklamasından geri adım atmasına neden oldu. Kilise, adamın cesedinin mucizenin gerçekleştiği kiliseye getirildiğinde "zaten hayatta olduğunu" söyledi. Alleluia Ministries kilisesi, Lukau'nun sadece "Tanrı'nın zaten başlattığı bir mucizeyi tamamladığını" belirtti.
Rahip Alph Lukau tabutun yanında duruyor ve Elliot ile Brighton'ın karnına elini koyuyor.
Peki, peygamber kılığına bürünmüş bu dolandırıcıların bazıları yasaklanmalı mı? Geçen yıl Botsvana'nın Peygamber Shepherd Bushiri'nin kilisesinin ülkede faaliyet göstermesini yasakladığını gördük. Kigali'deki kiliseleri yasaklarken Kagame, "Kigali'de 700 kilise mi? Bunlar insanlara su veren sondaj kuyuları mı? Sanırım bu kadar çok sondaj kuyumuz yok. Hatta bu kadar çok fabrikamız bile var mı? Bu tam bir karmaşa!" demişti.
Ruanda'daki tartışma, dini örgütlerin sayısının çok fazla olduğu ve genellikle insanlara tehlike oluşturan derme çatma evlerde faaliyet gösterdikleri yönündeydi. Eleştirmenler, bu hamlenin Kagame'nin kötü insan hakları siciline dayanarak Ruanda'daki dini topluluğu susturmayı amaçladığını söylüyor. Kilise kapatmalarını protesto eden altı Pentekostal papaz tutuklandı ve "kötü niyetli yasadışı toplantılar" yapmakla suçlandı.
Ruanda'da din konusunda daha fazla resmileşme yaşanıyor; görüşmelere aşina olanların belirttiğine göre, önerilen yasa tasarısı, papazların kendi kiliselerini kurmadan önce teoloji diplomasına sahip olmalarını ve böylece doğru doktrini öğretmelerini şart koşuyor. Amaç, vaaz verme çağrısı aldıklarını iddia eden liderlerin önderliğinde sıklıkla ortaya çıkan Pentekostal kiliseleri düzenlemektir. Bazı gözlemcilerin de belirttiği gibi, herkesin bu diploma için parası yok.
Bu, özellikle "peygamberler" için kullanılacak ölçüt mü olmalı? Bu, peygamberlerin bir kiliseyi yönetebilmeleri için titiz bir dizi kuraldan geçmelerini gerektirecek şekilde şekillendirilmelidir.
Kaynak: africanexponent.com
İle MaraviPost
- 6 Mart 2019
Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame, kiliselerin halkın inancıyla oynadığını ve sadece ticari işletmelere dönüştürüldüğünü iddia ederek 6000'den fazla kilise ve camiyi kapattı.
Afrika'da peygamberlik çağının yükselişiyle birlikte şu soru akla geliyor: Bütün bunlar gerçek mi, yoksa tamamen insanları manipüle etme amacı güden bir sahtekarlık mı? Din, son zamanlarda insanları mantıklı düşünmekten alıkoyuyor; dini liderlerinin de belirttiği gibi, insanları absürt şeyler yapmaya iten asıl şey çaresizliktir.
Güney Afrika'da Peygamber Lukau adıyla bilinen bir din liderinin, ölü bir adamı dirilttiği iddiasıyla gerçekleştirdiği "diriliş" mucizesi manşetlere taşındı. Johannesburg'da meydana gelen bu olay, birçok kişi tarafından açıkça sahte olarak nitelendirilerek alay konusu oldu ve kınandı.
Güney Afrika'nın ulusal yayın kuruluşuna konuşan Kültürel, Dini ve Dilsel Toplulukların Tanıtımı ve Korunması Komisyonu (CRL Hakları Komisyonu), "Mucize diye bir şey yoktur," dedi. "Bunlar, halkımızın umutsuzluğundan para kazanmak için uydurulmuş şeylerdir."
Bu tam bir fiyaskoydu. Din istismarının yıkıcı etkilerini gözler önüne serdi ve Paul Kagame'nin kiliseleri kapatması meselesini gündeme getirdi. Bu, çoğunlukla "peygamber" kılığındaki vicdansız dinî liderlerin yükselişini engellemek için izlenmesi gereken emsal mi olmalı?
Cenaze hizmetleri sunan üç şirket, Peygamber Lukau tarafından "plan"a dahil edildiklerini iddia ederek ortaya çıktı ve bu durum kilisenin mucizeyle ilgili açıklamasından geri adım atmasına neden oldu. Kilise, adamın cesedinin mucizenin gerçekleştiği kiliseye getirildiğinde "zaten hayatta olduğunu" söyledi. Alleluia Ministries kilisesi, Lukau'nun sadece "Tanrı'nın zaten başlattığı bir mucizeyi tamamladığını" belirtti.
Rahip Alph Lukau tabutun yanında duruyor ve Elliot ile Brighton'ın karnına elini koyuyor.Peki, peygamber kılığına bürünmüş bu dolandırıcıların bazıları yasaklanmalı mı? Geçen yıl Botsvana'nın Peygamber Shepherd Bushiri'nin kilisesinin ülkede faaliyet göstermesini yasakladığını gördük. Kigali'deki kiliseleri yasaklarken Kagame, "Kigali'de 700 kilise mi? Bunlar insanlara su veren sondaj kuyuları mı? Sanırım bu kadar çok sondaj kuyumuz yok. Hatta bu kadar çok fabrikamız bile var mı? Bu tam bir karmaşa!" demişti.
Ruanda'daki tartışma, dini örgütlerin sayısının çok fazla olduğu ve genellikle insanlara tehlike oluşturan derme çatma evlerde faaliyet gösterdikleri yönündeydi. Eleştirmenler, bu hamlenin Kagame'nin kötü insan hakları siciline dayanarak Ruanda'daki dini topluluğu susturmayı amaçladığını söylüyor. Kilise kapatmalarını protesto eden altı Pentekostal papaz tutuklandı ve "kötü niyetli yasadışı toplantılar" yapmakla suçlandı.
Ruanda'da din konusunda daha fazla resmileşme yaşanıyor; görüşmelere aşina olanların belirttiğine göre, önerilen yasa tasarısı, papazların kendi kiliselerini kurmadan önce teoloji diplomasına sahip olmalarını ve böylece doğru doktrini öğretmelerini şart koşuyor. Amaç, vaaz verme çağrısı aldıklarını iddia eden liderlerin önderliğinde sıklıkla ortaya çıkan Pentekostal kiliseleri düzenlemektir. Bazı gözlemcilerin de belirttiği gibi, herkesin bu diploma için parası yok.
Bu, özellikle "peygamberler" için kullanılacak ölçüt mü olmalı? Bu, peygamberlerin bir kiliseyi yönetebilmeleri için titiz bir dizi kuraldan geçmelerini gerektirecek şekilde şekillendirilmelidir.
Kaynak: africanexponent.com
Afrika'da dine karşı bir uyanış, tepki var ki hep büyüyor.
Darısı bizim başımıza.
Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru