Bütün bilimler tapınaklarda doğmuştur.
Şiva dinine inanan Sabiler, Yahudiler ve Araplar, "din kitaplarını ve onlar hakkında tasavvufi, hukuki çıkarımlardan oluşan yorumlarının okutulup öğretilmesine İLİM OKUMAK demişlerdir.
3- Kıyas- Ayet ve hakkındaki hadislerin, tefsirlerin kıyaslanıp yasa yapılması.
4- İcma- Başka Müslüman ülkelerde istenilen konuda önceden kıyas yoluyla yapılmış yasaların olduğu gibi veya ülke, toplum geleneklerine uydurularak kabul edilmiş yasalar.
Pozitif bilimler ise yer almaz. Oysa onlar da tapınaklarda tanrı vahiyleriyle öğrenilmiş yararlı bilgiler kabul edilmiştir.
Hiç bir din kitabinda dört işlemle matematik, Newton, Arşimed'in fizik kanunları, ilaç, patlayıcı, temizlik ürünleri öğreten kimya ögretilmez.
Aksine Hintliler Akfabe ve sayı sistemlerini kendilerinden eski olan Sanskrit'lerden almışlardır.
Sanskrit alfabesinde tek sesli harf vardır. Ama Sanskrit dilinde 12 sesli harf de yalnızca din adamlarına öğretilen bir katalogla SESSİZ HARFLERLE yazılan dini metinlerin, okunurken sesli harflerle söylenmesi din adamlarınca öğrenilmiş bir yetenektir. Bu özellikler aynen Sabi Arami, Ibrani, Fars, Mecusi, Arap alfabelerine geçmiştir.
Dinde Sayılara gelince benzer kısıtlamalar vardır.
"0" ile "10" kesinlikle dini veya din dışı bir hesaplamada, çokluk, azlık belirtmede kullanılamaz. Çünkü Tanrının kendisini ifade ediyormuş.
Bu nedenle miktar belirten sayılar "1'den 9'a, 99'a, 999'a, 9999'a, 99999'a...şeklinde yazılır ve 100.000 diyemezler, milyon, milyar, trilyon, katrilyon gibi sayılar 99.999'un "9"lu katlarıyla belirtilir.
Ama, yüksek rahipler tanrı izniyle bunları kullanarak kusursuz ölçülerde zigguratlar, piramitler, dikilitaşlar, küre, kare, dikdörtgen, üçgen ve bunların prizmaları seklinde yapılar inşaa etmişlerdir.
Bu araştırmalarımın sonuçlarından çıkarttığım tespitlere göre kendi adımı bile "Alddn" şeklinde yazmam gerekiyor.
Sayılarda "0-10-20-30..." yazamayınca nasıl bilim yapılacağına siz karar veriniz.
Ayrıca, 1,3,5,6,7,9 da insanı günaha sokan kutsiyetlere sahiplerdir.
Biraz ikero gidince de cift ve tek sayılarda ayrı kitaplıklar vardır, bunları bilmeyenin başı tanrılar, cinler,şeytanlar, ruhlarla derde girer deniliyor.
15.yy'da İranda Huruf İlmi denilen Harflere Sayılar atayarak Ebced Hesabı ile fal, büyü, kehsnetler yapan Fazllullah Esterebadi, şeytan ibadetçisi olmakla suçlanmış, Timur'un emriyle öldürülmüştür.
Brahmanizm, Şiva-Sabi dininden miras kalma Huruf ilmi Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar tarafından günah olduğu bu kitaplarda yazsa da yaşatılmaktadır.
Geçen binlerce yıl içinde milletler göçler, işgaller ile birbirine karıştığından diller bozulmuş ve kutsal hesapların yapılması olanaksız hale gelmiştir.
2000'li yıllarda emeklilik sonrası bu alfabelere ve huruf ilmine dair çok sayıda ciltlerle kitap okudum, aylarca çalıştım ve bir yerden sonra tıkandığını gördüm.
Nedeni de Türkçe de İngilizce de Arapça ve tim diller değişmişti.
Yani dini ilimlerin kökü, temeli olan Huruf ilmi bu günkü dillerle yapılamaz.
 |
Evrende hiç de özel değiliz. Dinler her ne kadar insanlığın kayıp tarihî hakkında bilgiler içerirlerse de, siyasi nedenlerle bozulmuşlardır. |
M.Ö 597'de Asur kralı Nebukadnezar, İsrail ve Mısır'ı işgal ettiğinde bu iki milletin dinlerini bilenleri, din adamlarını, dindarlarını ve nesillerini kurutmuştur.
Adet görme yaşına (9) gelmiş bakire kız çocukları ile 12 yaşlarına kadar erkek çocukları köle olarak Babil'e götürmüştür.
72 yıl sonra 539'da Pers kralı Kurus Babil'i feth etmiş, köleliği yasaklamış, esirbolan milletleri Pers Kralının onlara emrettiği dine göre ibadet sözü alarak özgür bırakmış, topraklarına geri yollamıştır.
Krus'tan sonracArtakzerkses döneminde Yahudilere gönderilen Zerdüşt rahibi Ezra onlara Tevrat'ı yazıp vermiştir.
Perslerin Mitra dinini, Pers kralı ailesinden olanlara öğrettikleri dini kurumlara Mitraş denilirdi.
Yahudiler de Ezra'nın yazdığı Teke Şeytan dinine uygun Tevrattan sectikleri metinleri öğrettikleri kurumlara ve derslere de Midraş demeleri bundandır.
Hıristiyanlar da bunu Ecclessia olarak kabul edip sonunda Kilise'ye dönmüştür.
Ülkemizde Medrese Mitraş'tan geçmiş, Osmanlı Mektep, Cumhuriyet Türkiyesinde Kuran Kursu denilmistir.
Din Dışı eğitim kurumlarına da Fransızların Ecclessia'da yaptıkları Ecole'den Türkçe ses uyumu ile Okul denilmiştir.
Sonunda hepsinde tapınaklardaki din eğitimi de, tapınaklarda din eğitiminden doğan Bilim de öğretilmektedir.
Tanrı emri olan dini metinleri okuyarak, anlayarak, yorumlayarak bunlardan matematik, geometri, fizik, kimya bilimlerini çıkarmışlardır.
Bilim, insanları dinine, milliyetine, diline, rengine bakmadan yaşatır. Bilim laiktir, ayrım yapmaz.

Dinler ise öldürürür.
|
Bilim, insanları dinine, milliyetine,diline,rengine bakmadan yaşatır. Din laiktir,ayrım yapmaz. Dinler ise, tanrısına, dinine inanmayanı ÖLDÜRÜR
|
Bu bu çıkarımlara da TANRININ RUHUNDAN GELDIKLERI inancıyla Huruf ilminde "B-BA" harfi tanrının ruhunu ve bilgisini temsil ettiğinden ILIM kelimesinin başına "B" harfini ekleyerek BİLIM terimini üretmişler inancındayım.
Hz Ali'ye atfedilen bir deyiş şöyledir;
"- Benim bütün bilgim B-BA harfinin altındaki nokta kadardır.
Neticede, Bilim kelimesi İlim kelimesinden türetilmedir, bu açıktır.
Din kitaplarıyla bilim yapabilmek için din kitapları ile bilim yapan Sümerlileri, Babillileri, Kaldelileri, Brahman, Vişnu, Şiva dinlerine inanan Hintlileri, Sabileri, Sabi Mısırlıları ve Grekleri örnek almak gerekir.
Onlar dinle bu günkü bilimin temellerini nasıl attıysalar öyle devam edilmelidir.
Kuran'ın Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri Yoktur.
Bu yüzden Kuran ile bilim yapılamaz.
 |
Bilimden şaşmayın! |
İslam'in Sabi, Mecusi kökenlerinden koparıldığı 14.yy'dan sonra İslam dünyasında da Hıristiyan dünyasında da Bilim çökmüştür.
Bu yüzden Avrupa din adamlarını kiliselere kapatıp Din Dışı Egitime geçmiştir.
Vatikan İncillerinin Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri Tevrat'a dayanır.
Bu kitaplar siyasi dinlerdir ve kökünden sökülmüşlerdir.
Tevrat da Sabilerin Cin Z d Rabba kitabına dayanır.
O da Şiva dini ve Brahmanizm'e o da Sümer'e derler. Ben Sümer tanrıları ile Hint Tanrılarının ayrı göksel varlıklar olduğunu düşünürüm ve Sümerden ayrı tutarım.
 |
Berat Kandili demek Hintli Kandili demek mi oluyor? |
Kuran'ın Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri ağırlıklı olarak, "Adem'in yaratıldığında meleklere Allah'ın SECDE EDİN emri Vatikan Incilinde 40 kitapta yoktur.
Ama Ginza d Rabba kitabinda vardır.
Kuran ayetleri Cin Ze kitabı olmadan anlaşılamaz.
Çünkü Kuran, Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri Ginza kitabina dayalı Mecusilik dininin yaygın olduğu Sasani ülkesi ve etki bölgelerindeki halklar ki buna Arap yarımadası, Mısır, Avrupa bile dahildir.
Islam zaten Sasani ülkesini ve etki bölgelerini yağmalamak için Tanrı Kral Herakles'in Bayraktar Tanrısı Muhammed üstüne yazıldı.
Cin Z Rabba kitabının tanrısı Hay=Yaşam=Hayyul Kayyum'un ( Bakara 255-Ali imran 2) savaşlarında sancağını taşıyan Tanrının adı Aramice S'ISLAM'dır.(Antik Sabiler ve Din Kitapları alaeddinyavuz@wordpress.com)
Muhammed de Bayraktar Tanrı İslam'dır.
Sonuç olarak, Islâm müfessirleri aptal aptal abuk sabuk 2,5 milyon hadisle Kuran yorumu yapmayı terk edip Ginza d Rabba kitabını okuyup Kuran ile yorumlarlarsa o zaman Kuantum fiziği, Genişleyen Evren, Macro ve Mikro Evren kuramlarından Matriks filmindeki bir kişinin bir anda milyonlarca ve düşmanına benzetmekte ondan üstün yeteneklerle bir anda çoğalmasına kadar her türlü kavramı açıklayabilirler.
Amerika bilim çalışmalarını bu kitap, Sümer dini, Brahmanizm, Jainizm, Budizm,Vatikan Tevratı karışık olarak esas alarak yapıyor.
Abd din temelli bilim yapıyor.
Kuran'ın temel kitap saydığı Tevrat, Zebur İncil ve Kuran, İran ve Roma tarafından siyasi hedeflerine uygun olarak Köle Toplum Dinleri olarak yazılmıştır.
Zebur ise vahiy kitabi bile degildir. Vatikan Incilinde Kral Davut'un Yahweh'e yakarışlarından oluşan şiirlerdir. Güzeldir, bu yüzden Yahudi ve Hıristiyanlar ilahi yerine onları okurlar.
Kuran da Markos, Luka, Matta, Yuhanna, Tomas, Barnaba, Yahya incilleri gibi Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri barındırmazlar. Sabilerin kitaplarına dayalı oldugundan gerek görmemişlerdir.
Bu nedenle Sümer, Hint, İran, Asur, Mısır, Grek, Roma dinleri köleci toplumlardır dinleri onların dinleridir ve özgürlükçü, laik, eşitlikçi çağdaş toplumların kabul etmesi beklenemez.
İlle de din ile bilim yapılmak isteniliyorsa Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri olmadan bilim yapılamaz diyorum.
Yoksa aşağıdaki gibi sonuclar çıkar.
Alaeddin Yavuz
https://www.facebook.com/share/p/1Bje9Uv7JS/