"Türkiye Türklerindir +40" Bloguna Hoş geldiniz!!!

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.
Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.
İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!
Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.
Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Hakkımda

Fotoğrafım
Balıkesir , Bandırma , Türkiye
KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER, BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat- ATATÜRK'TEN SONRA ÜLKEMİZDEN TÜRK ve MÜSLÜMAN HALKLAR İÇİN PLAN YAPAN ve EZİLEN HALKLARA ÖNDER OLACAK SİYASET İZLEYEN BİR LİDER ÇIKMAMIŞ, ARDILLARI,ONUN İZLEDİĞİ ANTİ EMPERYALİST SİYASETİ TERK ETMİŞ,DEVLETİ AB-D KUCAĞINA ATMIŞ VE ONLARA BAĞLILIĞI ATATÜRKÇÜLÜK SAYMIŞ,HALKIMIZIN DİNİ VE IRKİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYARAK TAHRİK ETMİŞ, KADEMELİ OLARAK HALKIMIZI HIRİSTİYANLAŞTIRMAK İÇİN DIŞ GÜÇLERCE GİZLİ-AÇIK DESTEKLENEN SAPIK DİNCİ YAPILANMALARI GÜÇLENDİREREK,İKTİDARA TAŞIMIŞ,IRK,MEZHEP BAĞLAMINDA KARŞILIKLI DÜŞMANLIKLAR YARATMIŞ, ÜLKENİN KAYNAK VE SERMAYESİNİ YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKMİŞ,YUKARIDA SAYILAN AB-D PROJELERİNE GÖRE ASKERİ DARBELERLE KENDİ MİLLETİNİ SİNDİREREK BÖLÜNMENİN YAŞANDIĞI BÖYLE GÜNLERDE BİLE TEPKİSİZ KALMASINI SAĞLAYAN KORKU ORTAMINI HAZIRLAMIŞ,BENZER MUHTELİF İHANETLER İÇİNDE BİR ŞEKİLDE YER ALMIŞLARDIR.İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNÜN DURUMU BUDUR-Keykubat İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA ESİR OLUR.ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR. VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

1113278

Translate

Bu Blogda Ara

22 Mart 2025 Cumartesi

#TEVRAT INCIL VE KURAN ILE BILIM YAPILAMAZ

TEVRAT, KURAN, INCIL İLE BILIM YAPILAMAZ.

Bütün bilimler tapınaklarda doğmuştur.
Şiva dinine inanan Sabiler, Yahudiler ve Araplar, "din kitaplarını ve onlar hakkında tasavvufi, hukuki çıkarımlardan oluşan yorumlarının okutulup öğretilmesine İLİM OKUMAK demişlerdir.

İslâm Şeriatının da temel kaynakları;
1-Kuran Sure ve ayetleri  
2-Hadisler ve ikisinin açıklamaları Tefsirler 
3- Kıyas- Ayet ve hakkındaki hadislerin, tefsirlerin kıyaslanıp  yasa yapılması.
4- İcma- Başka Müslüman ülkelerde istenilen konuda önceden kıyas yoluyla yapılmış yasaların olduğu gibi veya ülke, toplum geleneklerine uydurularak kabul edilmiş yasalar.
Görüldüğü gibi Müslümanların da İlim dedikleri dini metinlerin öğretilmesidir. 
Pozitif bilimler ise yer almaz. Oysa onlar da tapınaklarda tanrı vahiyleriyle öğrenilmiş yararlı bilgiler kabul edilmiştir.

Hiç bir din kitabinda dört işlemle matematik, Newton, Arşimed'in fizik kanunları, ilaç, patlayıcı, temizlik ürünleri öğreten kimya ögretilmez.
Aksine Hintliler Akfabe ve sayı sistemlerini kendilerinden eski olan Sanskrit'lerden almışlardır.
Sanskrit alfabesinde tek sesli harf vardır. Ama Sanskrit dilinde 12 sesli harf de yalnızca din adamlarına öğretilen bir katalogla SESSİZ HARFLERLE yazılan dini metinlerin, okunurken sesli harflerle söylenmesi din adamlarınca öğrenilmiş bir yetenektir. Bu özellikler aynen Sabi Arami, Ibrani, Fars, Mecusi, Arap alfabelerine geçmiştir.

Dinde Sayılara gelince benzer kısıtlamalar vardır.
"0" ile "10" kesinlikle dini veya din dışı bir hesaplamada, çokluk, azlık belirtmede kullanılamaz. Çünkü Tanrının kendisini ifade ediyormuş. 
Bu nedenle miktar belirten sayılar "1'den 9'a, 99'a, 999'a, 9999'a, 99999'a...şeklinde yazılır ve 100.000 diyemezler, milyon, milyar, trilyon, katrilyon gibi sayılar 99.999'un "9"lu katlarıyla belirtilir.
Ama, yüksek rahipler tanrı izniyle bunları kullanarak kusursuz ölçülerde zigguratlar, piramitler, dikilitaşlar, küre, kare, dikdörtgen, üçgen ve bunların prizmaları seklinde yapılar inşaa etmişlerdir.

Bu araştırmalarımın sonuçlarından çıkarttığım tespitlere göre kendi adımı bile "Alddn" şeklinde yazmam gerekiyor.

Sayılarda "0-10-20-30..." yazamayınca nasıl bilim yapılacağına siz karar veriniz.
 Ayrıca, 1,3,5,6,7,9 da insanı günaha sokan kutsiyetlere sahiplerdir.
Biraz ikero gidince de cift ve tek sayılarda ayrı kitaplıklar vardır, bunları bilmeyenin başı tanrılar, cinler,şeytanlar, ruhlarla derde girer deniliyor.

15.yy'da İranda Huruf İlmi denilen Harflere Sayılar atayarak Ebced Hesabı ile fal, büyü, kehsnetler yapan Fazllullah Esterebadi, şeytan ibadetçisi olmakla suçlanmış,  Timur'un emriyle öldürülmüştür.
Brahmanizm, Şiva-Sabi dininden miras kalma Huruf ilmi Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar tarafından günah olduğu bu kitaplarda yazsa da yaşatılmaktadır.

Geçen binlerce yıl içinde milletler göçler, işgaller ile birbirine karıştığından diller bozulmuş ve kutsal hesapların yapılması olanaksız hale gelmiştir. 
2000'li yıllarda emeklilik sonrası bu alfabelere ve huruf ilmine dair çok sayıda ciltlerle kitap okudum, aylarca çalıştım ve bir yerden sonra tıkandığını gördüm.
Nedeni de Türkçe de İngilizce de Arapça ve tim diller değişmişti.

Yani dini ilimlerin kökü, temeli olan Huruf ilmi bu günkü dillerle yapılamaz.



Evrende hiç de özel değiliz. Dinler her ne kadar insanlığın kayıp tarihî hakkında bilgiler içerirlerse de, siyasi nedenlerle bozulmuşlardır.

M.Ö 597'de Asur kralı Nebukadnezar, İsrail ve Mısır'ı işgal ettiğinde bu iki milletin dinlerini bilenleri, din adamlarını, dindarlarını ve nesillerini kurutmuştur.
Adet görme yaşına (9) gelmiş bakire kız çocukları ile 12 yaşlarına kadar erkek çocukları köle olarak Babil'e götürmüştür. 

72 yıl sonra 539'da Pers kralı Kurus Babil'i feth etmiş, köleliği yasaklamış, esirbolan milletleri Pers Kralının onlara emrettiği dine göre ibadet sözü alarak özgür bırakmış, topraklarına geri yollamıştır.


Krus'tan sonracArtakzerkses döneminde Yahudilere gönderilen Zerdüşt rahibi Ezra onlara Tevrat'ı yazıp vermiştir.
Perslerin Mitra dinini, Pers kralı ailesinden olanlara öğrettikleri dini kurumlara Mitraş denilirdi. 
Yahudiler de Ezra'nın yazdığı Teke Şeytan dinine uygun Tevrattan sectikleri metinleri öğrettikleri kurumlara ve derslere de Midraş demeleri bundandır.

Hıristiyanlar da bunu Ecclessia olarak kabul edip sonunda Kilise'ye dönmüştür.

Ülkemizde Medrese Mitraş'tan geçmiş, Osmanlı Mektep, Cumhuriyet Türkiyesinde Kuran Kursu denilmistir.
Din Dışı eğitim kurumlarına da Fransızların Ecclessia'da yaptıkları Ecole'den Türkçe ses uyumu ile Okul denilmiştir.
Sonunda hepsinde tapınaklardaki din eğitimi de, tapınaklarda din eğitiminden doğan Bilim de öğretilmektedir.


Tanrı emri olan dini metinleri okuyarak, anlayarak, yorumlayarak bunlardan matematik, geometri, fizik, kimya bilimlerini çıkarmışlardır.

Bilim, insanları dinine, milliyetine, diline, rengine bakmadan yaşatır. Bilim  laiktir, ayrım yapmaz.



Dinler ise öldürürür.





Bilim, insanları dinine, milliyetine,diline,rengine bakmadan yaşatır. Din laiktir,ayrım yapmaz.
Dinler ise, tanrısına, dinine inanmayanı ÖLDÜRÜR


Bu bu çıkarımlara da TANRININ RUHUNDAN GELDIKLERI inancıyla Huruf ilminde "B-BA" harfi tanrının ruhunu ve bilgisini temsil ettiğinden ILIM kelimesinin başına "B" harfini ekleyerek BİLIM terimini üretmişler inancındayım.

Hz Ali'ye atfedilen bir deyiş şöyledir;
"- Benim bütün bilgim B-BA harfinin altındaki nokta kadardır.

Neticede, Bilim kelimesi İlim kelimesinden türetilmedir, bu açıktır.

Din kitaplarıyla bilim yapabilmek için din kitapları ile bilim yapan Sümerlileri, Babillileri, Kaldelileri, Brahman, Vişnu, Şiva dinlerine inanan Hintlileri, Sabileri, Sabi Mısırlıları ve Grekleri örnek almak gerekir.

Onlar dinle bu günkü bilimin temellerini nasıl attıysalar öyle devam edilmelidir.

Kuran'ın Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri Yoktur.
Bu yüzden Kuran ile bilim yapılamaz.
Bilimden şaşmayın!


İslam'in Sabi, Mecusi kökenlerinden koparıldığı 14.yy'dan sonra İslam dünyasında da Hıristiyan dünyasında da Bilim çökmüştür.
Bu yüzden Avrupa din adamlarını kiliselere kapatıp Din Dışı Egitime geçmiştir.

Vatikan İncillerinin Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri Tevrat'a dayanır.

Bu kitaplar siyasi dinlerdir ve kökünden sökülmüşlerdir.

Tevrat da Sabilerin Cin Z d Rabba kitabına dayanır.
O da Şiva dini ve Brahmanizm'e o da Sümer'e derler. Ben Sümer tanrıları ile Hint Tanrılarının ayrı göksel varlıklar olduğunu düşünürüm ve Sümerden ayrı tutarım.





Berat Kandili demek
Hintli Kandili demek mi oluyor?


Kuran'ın Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri ağırlıklı olarak, "Adem'in yaratıldığında meleklere Allah'ın SECDE EDİN emri Vatikan Incilinde 40 kitapta yoktur.

Ama Ginza d Rabba kitabinda vardır.
Kuran ayetleri Cin Ze kitabı olmadan anlaşılamaz.

Çünkü Kuran, Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri Ginza kitabina dayalı Mecusilik dininin yaygın olduğu Sasani ülkesi ve etki bölgelerindeki halklar ki buna Arap yarımadası, Mısır, Avrupa bile dahildir.

Islam zaten Sasani ülkesini ve etki bölgelerini yağmalamak için Tanrı Kral Herakles'in Bayraktar Tanrısı Muhammed üstüne yazıldı.
Cin Z Rabba kitabının tanrısı Hay=Yaşam=Hayyul Kayyum'un ( Bakara 255-Ali imran 2) savaşlarında sancağını taşıyan Tanrının adı Aramice S'ISLAM'dır.(Antik Sabiler ve Din Kitapları alaeddinyavuz@wordpress.com)
Muhammed de Bayraktar Tanrı İslam'dır.

Sonuç olarak, Islâm müfessirleri aptal aptal abuk sabuk 2,5 milyon hadisle Kuran yorumu yapmayı terk edip Ginza d Rabba kitabını okuyup Kuran ile yorumlarlarsa o zaman Kuantum fiziği, Genişleyen Evren, Macro ve Mikro Evren kuramlarından Matriks filmindeki bir kişinin bir anda milyonlarca ve düşmanına benzetmekte ondan üstün yeteneklerle bir anda çoğalmasına kadar her türlü kavramı açıklayabilirler.
Amerika bilim çalışmalarını bu kitap, Sümer dini, Brahmanizm, Jainizm, Budizm,Vatikan Tevratı karışık olarak esas alarak yapıyor.
Abd din temelli bilim yapıyor.

Kuran'ın temel kitap saydığı Tevrat, Zebur İncil ve Kuran, İran ve Roma tarafından siyasi hedeflerine uygun olarak Köle Toplum Dinleri olarak yazılmıştır.
Zebur ise vahiy kitabi bile degildir. Vatikan Incilinde Kral Davut'un Yahweh'e yakarışlarından oluşan şiirlerdir. Güzeldir, bu yüzden Yahudi ve Hıristiyanlar ilahi yerine onları okurlar.

Kuran da Markos, Luka, Matta, Yuhanna, Tomas, Barnaba, Yahya incilleri gibi Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri barındırmazlar. Sabilerin kitaplarına dayalı oldugundan gerek görmemişlerdir.

 Bu nedenle Sümer, Hint, İran, Asur, Mısır, Grek, Roma dinleri köleci toplumlardır dinleri onların dinleridir ve özgürlükçü, laik, eşitlikçi çağdaş toplumların kabul etmesi beklenemez. 

İlle de din ile bilim yapılmak isteniliyorsa  Tanrı ve Evren Yaratılış Mitleri olmadan bilim yapılamaz diyorum.
Yoksa aşağıdaki gibi sonuclar çıkar.

Alaeddin Yavuz

https://www.facebook.com/share/p/1Bje9Uv7JS/

21 Mart 2025 Cuma

#EYLEMCİ GENÇLER DİKKATLİ OLUNUZ

 

DEĞERLİ GENÇLER COŞKUYA KAPILIP HARCANMAYIN!



Bu mitingler, iktidarın ihtiyacı olan mali kaynaklara kavuşmak için, 23 yıldır kendisini iktidar eden işbirlikçi muhalefete ödül olarak bahşettiği yerel yönetim kurumları olan belediyelerden başta IBB, ABB olmak üzere Antalya, Mersin,İzmir, Balıkesir, Çanakkale belediyelerine ve iştirakleri olan kurumlara el koymak için başlattığı kayyum atama, belediye başkanlarını ve ekiplerini hapsetme gibi hukuksuz eylemlerine tepki amaçlıdır.













Sizler de simdilik bu hedefte kalın, miting deneyimleri edinin. Siyasileri tanıyın.


Bu tür kazanılmış hakların yok sayılması sizlerin teokisini haklı çıkarmaktadır.

Siyasilerin projeleri varsa sizin de mantıklı, uygulanabilir, yapıcı projeleriniz olmalıdır.

Chp ve destek veren muhalif partiler ve kurumlar da kazanılmış anayasal hakların yok sayılmasını peotesto amacıyla katılmaktadır.

Hükûmet de muhalefete "teröre neden olmak, devleti yıkmaya teşebbüs etmek" gibi suçlar isnat edebilmek için bu mitinglere fazla müdahale etmemektedir.

Gazeteci İsmail Saymaz'ı bile "Devleti yıkmaya teşebbüsten" tutukladılar.

Akıl işi değil. Ama Akp için sorun da değil.

Sizler;

Hazır toplanmışken Taksim'e, KaçAk Saraya yürümek isteyebilirsiniz.

Ben bile düşündüm ve yazdım.

Ama sizler;

İsmet İnönü destekli 1961'den 1965'e kadar, Ordu-Üniversite destekli geliştirilen Ulusalcı Sol hareketine katılan 1968-1970'lerdeki gençler gibi, 1964 Johnson mektubu ile koalisyona dönüşen 1965'de iktidarı terk eden, 1964'lerde Almanya'dan getirilip TİP'i bölen BND-CIA yetiştirmesi Doğu Perinçek'in ardından, İnönü hükümetinin çekilmesiyle ortada sahipsiz kalan gençler gibi kurban olmamak için dikkatli olun.

Bu konu hakkında size kaynakları Sola Açılan Haçlı Seferi ve Cumhuriyet Tarihimiz (keykubat.blogspot.com) yazımdan aklımda kalan gerçek bilgiler vereyim ki sahte tarihçilere aldanmayın;
1961'de ölüp Vatikan'a gömülen Gregoryen Ermeni Süryani Hıristiyan azizi Said Okur( Nursi)'un başsız kalan Nur cemaatini CIA 1967'de Fetullah Gülen'e teslim etti.
Fetullah Gülen, eski Osmanlı Şeyhül İslam'ı, Atatürk dönemi Chp Van milletvekili olan devşirme Ermeni Abdülhakim Arvasi'nin kurduğu Arusi/ IŞIKÇI tarikatının başındaydı. Bu tarikat devletçiydi ve Nurcular gibi İslâm Kurdistani  hayalleri yoktu.

Kayseri Pınarbaşı'ndan 1864'de Kibris'a sürülen Ermeni ailesinden olan ve Kıbrıs İngiltere Büyük Elçisinin ricasıyla Fevzi Çakmak'ın torpili ile askeri lise ve Harp Okuluna alınıp mezun edildikten sonra SEKİZ YIL Amerika Birleşik Devletleti Harp Okukundan mezun olduktan sonra Türkiye'ye dönüp Turancı hareketlere katılan Hüseyin Feyzullah (ALPASLAN TüRKEŞ) de bu tarikata katılmıştır.

1956'da ABD'nin Türkiye'yi "Oltada Balık"  olarak tanımlayan Rockefeller'in önerisiyle nakdi krediyi kesmesi üzerine projelerine mali kaynak bulmak için 1958'de SSCB'ye İş Bankası hisseleri karşılığı kredi anlaması için randevu alan Adnan Menderes'e çok kızan ABD ölüm fermanını imzalamıştı.

27 Mayıs 1960 darbesini de ABD emriyle yapan ALPASLAN TÜRKEŞ/HÜSEYİN FEYZULLAH darbeyi bitirince tankları Ankara'daki Amerika Büyük Elçiliği kapısına dayayıp DARBENİN ÜCRETİNİ istemişti. 
Adnan Menderes ABD emriyle idam edilmişti.
Darbeden sonra kurulan 1 yıllik geçici hükümetin düzenlediği seçimler ile Chp tek başına iktidar olmuştu.
Aynı yıl, Amerika yazdığı NATO PROJESİNDE, Türkiye'yi BİRİNCİ DERECEDE SAVUNULACAK NATO ÜLKESİ olmaktan çıkarınca İsmet paşa çok içerlemiş ve ilk kez Mustafa Kemal Atatürk'e hak vermişti.

Bu nedenle Atatürk'ün Tam Bağımsız Türkiye hedefine yönelik, SSCB destekli Leninist Antiemoeryalist Sol Hareketini başlatmıştı.
Ama bu hareketi bur çok kriz doğurmuş ve ABD tehditleri 1964 Johnstone mektubu ile savaş durumuna yükselmişti. 
1964'de ABD'yi yatıştırmak için koalisyon kurulmuş 1965'de seçimler ile iktidar sag partiye teslim edilmis, 1966'da Morrison Süleyman Demirel iktidar edilerek ABD sakinleştirilmişti.

Abdülhakim Arvasi'nin Saadet-i Ebediyye/Tam İlmihal kitabı da, 1967'de Fetö ile A. Türkeş'in ortaklık gelişmesi sonrası torunu, Kuleli Askeri Lisesinde Kimya öğretmeni olan Hüseyin Hilmi Üçışık'ın düzenlemesiyle 1967'de CIA talimatlarına uygun hale getirildi.

CIA ürünü CKMP de Türk-İslam Sentezi üzerine ilkeleri belirlenen MHP olarak Fetö'nün askeri destekçisi olarak yapılandırıldı.

Daha sonraları OTİ (Osmanlı-Türk-İslam) adını alan bu senteze inandırılan MHP gençleri, Ülkü Öcakları adlı gençlik örgütünde eğitildiler ve başta ordu,yargı tüm kurumlara dolduruldular. 
Bu elemanlar CIA-ABD destekleriyle 12 Mart 1971 muhtirasi ile orduya ve devlete el koydular.

İlk işleri de orduda, İsmet Inönü'nün 1961 sonrası örgütlediği Ulusalcı Solcu, Atatürkçü askerleri tasfiye ettiler.

Böylece Erdal İnönü'nün ODTÜ'de yetiştirdiği Deniz Gezmisler, Mahir Çayanlar ve diğerleri sahipsiz  kaldılar.
Amerika ve İsrail Büyük Elçiliklerine yaptıkları eylemleri nedeniyle SOLU YILDIRMAK AMAÇLI idam edildiler.

12 Eylül 1980 cuntasına da, Atatürkçü Solcular ile Amerikancı Nurcuların savaşları ile gelinmişti.
Orduda ve siyasette SOL'un koruyucusu kalmamıştı.
Amerikan destekli Genel Kurmay başkanı olan Kenan Evren, ordudaki sibay ve astsubaylardan mezarlık bekçilerine kadar askerî personele, memurların iki katından fazlasına denk maaş vererek hepsini KÜÇÜK BURJUVA yapmıştı.

Bu cunta, zenginleşince halkçılık duyguları körelen ordu mensupları ile, 2,5 milyon Solcu ve Ülkücü tutuklamış, Nurcu Süryani Hıristiyanlarına dokunmamıştı.

Ama Solun üstünden silindir gibi geçmişti.
Ayıp olmasın diye de bir kaç Ülkücüyü de "Bir sağdan, bir soldan" sloganıyla idam etmişti.

AB-D ülkeleri bizde demokrasiye izin vermek istemedikleri için bu Süryani, Yahudi Hıristiyan Seriatçılarını başa getirdi.
Bu tarihi olayları iyice sindirin ve sonuçlar çıkarın.

Mitinglere öyle katılın, tanışın, çoğalın, örgütlenin, mantıklı bir Devrim Stratejisi oluşturun, halkı arkanıza alacak, size sevgi, saygı yaratacak şiddet içermeyen eylemler ile işe başlayın.

Siyasi partilerden yararlanın ama asla kulları olmayın.

Yoksa sizler de, şu an dinlemekte olduğum Fikret Kızılok' un "Unutma Ey Halkım Unutma Bizi" şarkısını tekrar etmek zorunda kalırsınız ve bu millet de sizi daima anarşist, din düşmanı olarak bilir.

Siyasiler sizi her zaman satar. Onlara KIRMIZI KART göstermek daha kolay gelir. 


CHP, ABD'nin emriyle başlatılan Çok Partili Döneme Geçiş projesi gereği İsmet İnönü ile Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, T Polatkan arasında İsmet paşanın konutu olan Pembe Köskte imzalanan Centilmenlik Anlaşması olan 1946 Pembe Köşk Muvaazası (Şike) ile Chp genel secimleri hep Sağ Partilere terk etmiştir.

Amerika emretmis, öyle olmuştur. 
1980 cuntası ile kapatılan Chp, Deniz Baykal'a aynı anlaşmaya bağlı kalmak şartıyla ABD tarafından kurdurulmuştur ve tek işi Sag partileri,  2002 sonrası da yalnız RTE'yi iktidar etmrk için çalışmıştır.



Bu darbe Chp ve diğer Tbmm partileri ve ordu, yargı destekli, AB-D istekli yapılmıştır.


Hepsi Rte'nin memurudur.

Proje,  RTE'yi tekrar BAŞKAN YAPMA projesidir. 

Rte iktidar olamaz, 23 yıldır Chp iktidar etmiştir. 
2024 yerel seçimlerinde seçimleri protesto edenlerin oranı %11'den %22'ye çıkmıştır.

Bu tahrik edici tutuklama, hapsetme, kazanımlarına el koyma operasyonları her seçimde özellikle Kemal Kılıçdaroğlu döneminde halkı sandığa çekmek için hep yapıldı ve seçimlere sağlanan yüksek seçmen sayısı katılımıyla  RTE başkan yapılarak İKTİDAR edilmiştir. 

Bu proje de odur. MAKE GREAT  RTE AGAIN Donald Trump sloganı benzeri degilmiydi bu?
Değilse kanıtlamak onlara düşer. 

Takdir aklı, bilgisi, projesi olanındır.


Alaeddin Yavuz

Emekli Polis Memuru

Not;
Gerçek SOL, antiemperyalist Leninist tüm dünya milletlerinin kardeşliginde kurulacak bir Tek Komünist Dünya Devletini yani Komunizm'i hedef alan SOL'dur. 

19.yy'da ABD'nin Avrupa'da imparatorlukları yıkarak yok edip kendi Dünya Devletini kurmak için anarşi çıkarmak amaçlı başlattığı SOL, Etnik Sol yani Nasyonal Sosyalizm yani FAŞİZM'dir.

1924 sonrası Sscb Stalin Solu da, Taşnak ve Hınçak Ermeni Solunun devamı olan Pkk Solu da Stalinci Faşist Sol'dur.

#KÜÇÜK PARTİLERE OY VERMENİN SONUCU

HAYDİ TÜRKIYE'DE OY KULLANIN!


Wikipediya'ya göre 2023'de 167 siyasi partiden 38'i seçimlere katılma şartlarını yerine getirebilmiş. 12 parti Tbmm'ye girebilmiş.

600 m.v den

Akp 272

Chp 134 m.v çıkarmış.

272+134=406 milletvekilini 2 parti almış.

Mhp 57

Hdp 47

İyi 28

Yeni Yol 24

Bu 4 parti

57+47+28+24=158 mv almış.

İlk 6 Parti

406+158=564 mv. almış.

Geri kalan 32 partiye de 36 mv düşmüş.

129 parti seçimlere katılamamış.

İktidar ve ana muhalefet %70 gibi oy almış.

İlk 6 parti d% 95 gibi oy almış.

Diger 6 parti de %5 gibi oy almış.

Tbmm'ye giren 12 partinin ilk 6'sı %95 oy, diğer 6'sı %5 oy alırsa, seçime katılan 26 parti meclise giremediyse, 167-12=155 parti sadece Tabela Partisidir.

Tbmm dışı kalan 155 siyasi partinin hic birisi dükkanı kapatmıyor.

Peki parti binalarının ve kendilerinin giderlerini nasıl karşılıyorlar?

Ne kadar zengin olursan ol hazıra dağ dayanmaz. Üye aidatları da, gelir olmayınca kesilir gider.

Peki bu partiler ve partililer nasıl geçiniyorlar?

Genel, yerel, ara seçimlerde, halk oylamalarında Tbmm'ye giren partilerden biri veya koalisyon gruplarıyla anlaşarak onlar adına ÜCRETLİ TETİKÇİLİK yapıyorlar.

Bir de partilerin trolları var.

Akp'nin 200.000 olduğu biliniyor.

Diğer partilerin ne kadar trolu var bilmiyoruz.

Bunlara ek, sosyal medya fenomenleri var. Bunlar da trol olarak çalışıyorlar.

Böylece vatandaş kararsız duruma düşürülüyor.

Gel de bu kadar beyin yıkayan çamaşır makinesinden kurtul da hakkıyla doğru olan partiyi bul da, vatn millet adına oy ver bakalım.

Veremezsin ki.

Vatandaş da bu işi kolayından çözmüş;

1- En çok oy alan partilerden birini oyluyor

2- Oara, iş vaat eden, sözünü tutan partiye oy veriyor. Yani satıyor.

Oyu satın alarak iktidar olan siyasi parti de devleti de milleti de SOYMAYI, BASKILAMAYI HAK BİLİYOR.



Haksız mı?

Haklı.

Kimse şikayet etmesin o zaman.


Alaeddin Yavuz

Emekli Polis Memuru

20 Mart 2025 Perşembe

#TÜRKİYE'NİN PONTUSLULARLA SINAVI

 

TÜRKİYE'NİN PONTUSLULARLA SINAVI


İktidarın yolu hapisten geçiyorsa;

Potamya'lı Rte hapisten koltuğa Abd eliyle getirildiyse;

Platana'lı Ekrem de hapisten, İngiltere eliyle koltuğa gelecek demektir.


İngiltere niye derseniz, Donald Trum seçilince biraz Rte ile övgü karışık alay etti.
Rte'ye Avrasya iznini B. Obama verdi, Joe Biden geri aldı. 
D. Trump, Avruoa Birliği, Çin, İngiltere ile ipleri koparınca, RTE'ye bir yaklaşım yapmadı ve Rte A.B'ye tam üyelik önerisiyle kapıya dayandı. 

Oysa Rusya 10 yıl bizi Amerika -Avrupa ambargosuna karşı korumuştu. 

Bu durumda niye A.B kapısına yamandı?
Demek ki 78 yıl sonra tekrar İngiliz idare bölgesine döndük. 
Ekrem beyin de adaylığı ve bu yüzden ekibiyle tutuklanıp şirketlerine el konulması ne demektir?
-Ey İngiltere, ben buradayım, beni terk etme!
İngiltere de terk etmiş sayılmaz ki.
Potamya'lıyı alıp Platana'lıyı koyacak.
İkisi de, 1924'e kadar Batum'daki İngiliz ordusu desteğiyle isyan eden Pontuslu asilerin torunları. 

Emperyalizm nedense Pontuslu seviyor derseniz, nedenini öğrendiniz.

En sadık köleleri oradan buluyor hep.

Demokrasi mi derseniz?
ABD ve İngiltere Atatürk'e bile halifelik önerdiler.
O ret etti.
Demokrasiyi kuramasın diye 41 suikast, 26'dan fazla isyan yaptırdılar ve zehirletip öldürdüler.
Ondan sonra da demokrasiye izin vermediler.
Potamya'lı Rte'yi de olan, bozuk demokrasiyi de yok etsin diye seçtiler.

Platana'lı Ekrem ile demokrasi gelir mi?
Kim bilir, belki biraz izin verirlerse iyi olur.

En az 3-4 yıldır bildiğim bu konuyu şartlar olgunlaşmadan açmadım.



Yunanlılar=Ermenistan'a sığınan
Pontus Rumlarının nüfusu.
Asurlular=Süryanilerdir.
Wikipediya sayfasından


Ermenistan'a sığınan Pontus
Rumlarının nufusu.
Wikipediya sayfasından



Büyük devletler böyle karar veriyor, milletin %60'ı da buna uyuyor.

Umarım az da olsa Demokrasiyi getirirler de fırsatları olursa.
Çünkü bu yüzyıl savaşlarla geçecek gibi görünüyor. 

Takdir etmeseniz de olur. 

Alaeddin Yavuz 
Emekli Polis Memuru .

19 Mart 2025 Çarşamba

HERKES DEMOKRASİ SAVAŞINA

 DARBE İLE DEMOKRASİ MÜCADELESİ FARKI


Bir iktidar, 21.yy İslâm Dünyasını yağmalama ve 100 yıllığına, İslâm dünyasında siyasi, ticari, ekonomik çıkarlarını güvenceye almak için askeri işgale başlamış küresel sömürgeci devletlere ülkemizi askeri operasyon merkezi yapmak için bu güçlerce 20 yıl önceden seçilmiş, eğitilmiş, iktidar edilmişse ve 23 yıldır TEK ADAM olarak devleti işgal etmiş, ülkede sanayiyi, ekonomiyi, tarım ve hayvancılığı bitirmiş, halk çöpten yiyecek arar hale gelmiş, sosyal güvenlik kurumları iflas etmiş, çalışanların ve emeklilerin köle ücretine mahkûm edilir hale geldiği, yurt dışından 17 milyon vatandaş ithal edip,yabancı ülke vatandaşlarına karşılıklılık gözetmeden vatan topraklarını satmış, vatandaşlık vermiş, onların oylarıyla iktidarını korur hale gelmişse, mevcut Atatürk cumhuriyeti ve Anayasasını ilkel şeriat rejimine dönüştürüyorsa;

Bu İşbirlikçi İktidar, seçimle, sandıkla elde ettiği devleti yönetme görevini, yağma, talan, sermaye transferleri ve anayasal hakları her gün askıya alan, tek kişinin onayıyla uydurma yasalar yaparak muhaliflerini ezen, kendi tayin ettiği savcı ve yargıçlar eliyle mahkum ederek, cumhuriyetle kazanılmış bireysel özgürlükleri yok ediyorsa, vatandaşın edindiği taşınır, taşınmaz mallarına, banka hesaplarına hükümetçe el konuluyorsa, vatandaşın yargıya güveni kalmamışsa, böyle bir iktidar İŞGAL HÜKÜMETİDİR.

Ondan kurtulmak için her türlü mücadele vermek her vatandaşın görevidir.


Bu işbirlikçi iktidardan devleti ve siyasal rejimi kurtarmak için yapılacak her türlü eylem DARBE değil KURTULUŞ SAVAŞIDIR.


Alaeddin Yavuz

Emekli Polis Memuru

Bunu yazdım ya. Şimdi herkes yollara dökülür mü?
Nerdeee?
Ülke işgal edilse kimse oynamaz yerinden.😂

Malı vururken bana verdi mi derker önce.