#İSLAM FETİH DININDEN KÖLE DİNİNE

  Fetih Dini İslâm Nasıl Köle Dini oldu.

Arap aydını ve tarafsız sayılabilecek ilk tarihçi İbni Ishak'ın Siret ül Resullullah kitabında tespitlerine göre;
Hicaz ve Mekke Roma Toprağıydı.Halk Mecusi ve Ezdi İran dinlerine bağlıydı. 

Küçük topluluklar arasında ilkel putperest Sabilik dini de vardı.

Roma ve İran ortak idaresi olduğu Kureyş kabilesini kuran Hz. Muhammed'in dedesinin babası Haşim'in iki tarafla pazarlık yaparak halkını zengin ettiğini yazar.

Roma da, Katolik İncil'ini ret eden Süryani, Ezdi, Mecusi Hıristiyan ve Babil Talmud Yahudi dinlerini birleştirecek bir peygamber etrafında Arapları Iran-Sasani ülkesine karşı kullanmak ister.

Her Roma-Sasani savaşı öncesi ve sonrası bu istekler yapılır. Sasani korkusu öne çıkartılıp ret edilir.

610'da Libya' dan gelip devrilen Pokas'ın yerine imparator olan Herakles, Kureyş reisi Abdülmutallip'i "peygamber çıkart" diye zorlar.

O da Muhammet'i hazırlamıştır.
611'de Muhammed aceleyle peygamber ilan edilir.
Sasani korkusu ile de baskı görür.

613'de Herakles kesin yenilince de baskılar artar, Rum Suresi iner, üç vakte kadar Roma galip gelecek der ve yetmez;

"Senin dinin sana, benim dinim bana" (Kâfirun-Kafirler 6) ayeti işin başındayken gelmiş, bizi rahat bırakın denilmiştir.

Herakles 622'de Sasani ordusunu ilk kez yenince Hudeybiye zaferi, 628 ocak ayında yok edince Tevbe 1,5,9,23 ayetler gelmiş her biri ültimatom ve meydan okuma. 

En felaketi de Bakara 193-"Fitne ortadan kalkıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın..,"

Ayetiyle Muhammet Arap yarımadasını birleştirmeye çalışmış. Komşu devletlere dine katılması için mektuplar yazmış.
Hayber ile Taif dışında hiç bir yeri feth edemeyince Herakles güç sahibi, zekı Ebu Süfyan ile Şamda görüşür.

Süfyan 5 yıl Sasani ülkesini gözlemek, devlet toparlanamazsa gerekeni yaparız der.
Mekke 630'da teslim edilir.

Başarısız peygamber iki kıymetli eşi Ayşe ve Hafsa tarafından talimatla zehirlenir.
Dört Halife Devri perde arkasında Ebu Süfyan- HERAKLES idaresinde başlar.
635'de Arap yağmacı orduları Roma askeri eğitimlerini, her türlü silah ve levazım destekleri ile İran'a girerler.

Süryani Salman-ı Farsi'nin 'Farsları Arap sayarsanız, size destek oluruz" isteğine Muhammet olur dediğinden Iran Hıristiyanları kapıları açar.
Soykırım yapılacak, ganimet kaynakları Imparatorluk ailesi ve Türk obaları gösterilir.

Farsların yardımı ile 5 yılda koca, Sasani İran coğrafyası yakılıp yıkılır.
Taş üstünde taş, omuz üstünde baş koymazlar.

Bunca korkunç soykırımlara rağmen bilgili olanlar, dini kimin neden çıkardıklarını bildiklerinden dine girmedikleri görülür.

Onlara düşmanlık ederse halk karşısına dikilmesin diye " Dinde zorlama yok" ayeti (Bakara 256) inmiş.

Aslında peygamber ölünce din Hariciye ve Mürcie mezheplerine bölünerek bitmiş.

Arap ırkçılığı güden Hariciye Roma sevgisini kazanıp egemen olmuş ve Sasani ülkesini onlar yağmalamış. 641'de Herakles, 661'de Ebu Süfyan ölünce, 721 yıl Roma'ya kök söktürmüş Yahudi ve Hıristiyan coğrafyası gönüllü olarak Arap idaresine verilmesi işi bitmiş, Roma rahatlamış, Şikeli Roma-Islam savaşları bitmişti.

Bu iki önderin ölmesiyle, kendilerini dev aynasında görmeye başlayan Bedeviler, "Avruoa'yı da bize teslim et, oraları da biz yönetelim" diye Papalık ve İstanbul saraylarına baskılar başlar (Alberto Riviera Prophet) ve HAYIR denilince bir de bakmışlar ki Libya'dan Fas'a, Suriye'den İstanbul'a seferler başlamış.

Birden, 9.yy da Roma, Mezopotamya'da Müslümanları toplayıp öldürmüş, Urumiye gölüne gömmüş. Gölün suları Müslüman cesedinden görünmez olmuş.

Sonra İran'dan yerel beylikler ve Selçuklu imparatorluğu cıkmış, Hilafet devleti dağılmış.
12.yy da Hilafeti Mısır Ďürzi Mecusileri Fatimiler almış.

13.yy Cengiz akınları İslâm coğrafyasını yakıp, yıkıp geçmiş.
14.yy Timur istilası gelmiş Türk soykırımcılarını cezalandırmış.
15.yy Keşifler çağı ile güçlenen Haclılar Endülüs'ü İspanya'dan atmış.

16.yy. Avrupayı tehdit eden Ortadoğu Yahudi ve Ortodoks Hıristiyanlarını bastırması için yeni Doğu Roma Osmanlı kurulmuş.
17.yy. Osmanlı da Emeviler gibi Avrupa işgali sevdasına kapılmış ve Viyana trajedileri ile kaderime küstürülmüş.
18. ve 19.yy Avrupa teşviki ile tahrik edilen Ortodoks Yahudi ve Hıristiyanlar ile Osmanlıyı içten çökertilmiş.

20.yy. 30.10.1918'de Fitne galip geldi. Bağımsız İslâm devleti kalmadı. Bütün İslâm coğrafyasında iktidarlar Ortodoks Hıristiyan ve Yahudilere, musevilere teslim edildi.

Batıya direnen Emevi ve Abbasi Islâm'ı teslimiyetçi, köleliğe razı edici yeni Ortodoks Hıristiyan-İslâm ile yer değiştirdi.

21.yy İslâm dünyası yeniden işgal ve yağma edildi. Artık eski Batı muhalifi ve meydan okuyan İSLÂM gitti. Tüm batı karşıtı Islâm çıkışları Haçlı ajanlarında yapılıp başarısız kılındı ve TERÖRİST MÜSLÜMAN algısı yaratıldı.
Baskı, işgaller ile Islâm direnişleri yerini TESLİMİYETE bıraktı.

"Kiyamete kadar dünyaya Hıristiyanlar egemen olacak " diyen Ali Imran Süresi 55. Ayetine "...sana tâbi olanları kıyamet gününe kadar inkâr edenlerden üstün kılacağım." ve "Kıyamete yakın, müslümanlar Hıristiyanlarin ardına düşecek, onları zira zira takip edecek, onlar kertenkele deliğine girse Müslümanlar girecek ve onlarla helak olacak" hadisine Müslümanlar boyun eğdi.

"...sana tâbi olanları kıyamet
gününe kadar inkâr edenlerden
üstün kılacağım."

"...sana tâbi olanları kıyamet
gününe kadar inkâr edenlerden
üstün kılacağım."

Balkan harbinden dönen,askerlik ve vergi yükümlüsü Türk soylu Müsluman askerimize, askerlik ve vergiden muaf İstanbul Rum ve Ermenilerinin işkencesi 

Bence bu İslâm ve Hıristiyanlık dinleri çok uzun sürdü.

Ama, AB-D VE NATO ÇETESİ dünyanın en geniş coğrafyasına, 1,8 milyar Müslüman ve 2 2 milyar Hıristiyan'a u dinler sayesinde hükmediyor.

Onlar yeryüzüne egemen oldukça, kendini bağımsız devlet sanan sömürge olduğunu ibadetler ile meşguliyetten ve Batıyı Allah gösteren dinlerin etkisinden kimse kendini kolay kolay kurtaramaz.

Takdir, bilgiyi hazmeden akıl ve zeka sahiplerinindir.

Alaeddin Yavuz 

MOĞOLLAR TÜRK OLMADIKLARINI KABUL ETMİŞ

MOĞOLLAR TÜRK DİYENLER OKUSUN.

Mogolistan'da Türk nüfusu çoğu Kazak olmak üzere Tuvaller topam 3,3 milyon nüfusun %4,5'ğuna karşılık geliyor.

Bu Moğol ağırlıklı nüfus yoğunluğu ile Ermenistan, Gürcistan'daki egemen halkın etnik yoğunluğu Ermenistanda HİÇ TÜRK olmaması gibidir.

1990'larda ABD'li millet vekili ve tarihci Göre Vidal, Moğollar, Türklerin nüfusu 1000'i geçerse öldürüyorlar.

Türklere Soykırım yapıyor diye yazmıştı.

Moğolistan'da sonradan göçmen gelen Kazaklar biraz ayrıcalıklı görülüyor. Tuvaller ise sayıları var ile yok arasında.


Moğolistan hakkında bu wikipedia verilerini kayıt edin yakında değişir bunlar.

Türklere Mevali diyen Vehhabi ve CIA kölesi Rabia'cı Uygurlar yerine Moğol Tuva ve Kazanlarına destek verilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Moğollar, bu sayfa yazılarına göre Ermeniler ve Gürcüler ile daha yakın akraba. Çünkü Horasan'dan oraya göç ettiklerine dair bu İngilizce Wikipediya Moğolistan sayfasında bilgiler var.
En alttan dört sayfada Tirk azınlıklar yer alıyor.

#Mustafa Kemal Atatürk'ün Cenaze Töreni Paris Müzesinden

Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün Paris Müze arşivinden verilen cenaze töreni görüntüleri.

#DEĞİŞEN DÜNYA VE DEVLET SİYASETİNDE ANLAŞILMADI GEREKENLER

 DEĞİŞMESİ GEREKEN SIYASI ASKERİ KAVRAMLAR

Pkk Kenan Evren, Turgut Özal ve AB-D-SSCB iradesiyle kuruldu.

ABD'nin köktendinci siyasetinin eline geçmesin diye de biraz SOL fikri temelde, 21.yy'in terör örgütleri çağı öngörüsüyle TSK'yı sürekli savaşa hazır eğitim vermek amaçli kuruldu.

İdeolojisi o zaman anayasa proflari Aldıkaçtı ve ekibi tarafından yazıldı.

İlk eylemini Urfa'da 1984'de yaptı ve oradan büyük şehirlerde sempatizan kazanmak için sansasyonel, Doğu ve G. Doğu Anadolu'da da halkın çocuklarını örgüte vermeye ikna etmek için direnen köy ve mezraları toptan imha ederek korku ve itaat saglamak için toplu cinayetler işledi.

Bebek katili olarak anılmaya başlandı. 

Bölgeye tayin olan memurları öldürdü, insanlar korkudan istifa etmek zorunda kaldıysa da bizim gibi ameleler gitti.

Kısa sürede AB-D kontrolüne geçen örgüt SSCB dahil Nato tarafından desteklendi.

1989'larda Turgut Özal pişman olduysa da ok yaydan çıkmıştı.

2002 Akp iktidarına kadar, farklı siyasî yapılara sahip 11 hükümet terörle ciddî mücadele verdiler ve  RTE'ye SIFIR TERÖR ile teslim ettiler. 

21.yy Islâm ülkelerini 100 yıllığına tekrar köleleştirmek, sınırlarını küçülterek bölmek  için 11 Eylül 2001 Haçlı Seferini, kendi kurdukları Taliban ve ondan doğan El Kaide Örgütlerini imha bahanesiyle Afganistan isgaliyle başlattılar.

22 Nato ÇETESİ devlet 2003'de, ABD ordusu ve CIA ile çalışan Kürt kimlikli Süryani, Süryani Ermeni örgütlerini çökertti, idam etti bahanesiyle #DEMOKRASİ GETİRECEĞİZ, IRAK'I TİRANDAN KURTARACAĞIZ diyerek Ak Deniz'e donanmalarini doldurdu.

Yaptıkları baskılar ile RTE'nin cezaları yasakları kaldırıldı, devlet eline kademeli olarak teslim edildi.

Abd siyasetlerine muhalif bütün ordu, emniyet, üniversite,  bürokrasi, basın mensupları 2008'de görevlerinden alındı, Silivri Koloni Hapishanesine dolduruldu.

Pkk partisi Hdp, 3. Parti olarak 80 milletvekili ile Tbmm'ye sokuldu.

Genel kurmay başkanı SANIK, Pkk terör örgütü lideri TANIK olduğu davada,  TERÖRLE MÜCADEKE suçlarından Genel Kurmay Başkanı mahkum edildi.

Irak Kürdistan ve Süryani özerk bölgeleri tespit edildi.

Pkk militanları sınır boylarında kurulan çakma mahkemeler ile sözde teslim oldu.

Açılım adına her yerde Pkk ve Kürdistan bayraklı, marşlı seçim mitingleri yapıldı.

İslâm ülkelerinde Türkiye suçlu ilan edilmeye başlanınca, FETÖ grubuna suç yüklenip ülke dışına çıkmaları sağlandı.

Devlet kadrolarında ve sermaye kurumlarindaki üyeleri ile Atatürkçü ve anti emperyalist solcular da tasfiye edildi, çoğu  hapsedildi ve Türkiye yani RTE suçlu olmaktan kurtuldu.

17-25 Aralık 2013 rezaletleri ile Fetö grubu bastırıldı AB-D izniyle RTE sadık eleman olarak Seçildi.

2014'de RTE cumhurbaşkanı seçtirildi. 2017 Anayasa değişikliği ve muhalefet onayı ile TEK ADAM oldu.

2008'den beri RTE onaylı HDP/DEM TBMM'de bu gün 57+2=59 millet vekili ile tutuluyor.

Ana muhalefet partisi Ychp'yi tayin eden RTE, 2023 genel seçimlerinde de partisinden ayrılmış 40 milletvekilini Chp seçmenlerine seçtirip Tbmm'ye doldurdu ve bu yıl 2024'de yapılacak ŞER-İ VE BÖLÜCÜ Anayasanın kabul edilmesi için Siyasal ortamı kurdu.

Şimdi de 40 yıldır bütün hükümetlerin yaptığı gibi Pkk ile tiyatro çatışmalar arttı ve  şehitler ile, Pkk ile ortak ilan ettiği Ychp'ye seçmen oy vermesin, Pkk'nın gerçek hamisini oylasınlar dileğiyle ŞEHİT siyaseti yürütülüyor.

Herkes şunu bilsin ki, daha 1989-92 yıllarında Pkk biterdi. Hepsinde karşımıza AB-D ordusu dikildi. Nato araç ve silahlarını Terörle mücadelede kullanmamızı yasakladılar.

Bu siyaset 2002'ye kadar tekrar etti.

2011'de Rusya'nın uçağını düşürmemizden, Türk Rusya büyükelçisini Fetö'cü polis memurunun öldürmesinden sonra RTE-Ergenekoncuların  çabaları ile iyi ilişkiler gelişmesine rağmen AB-D merkezli hareket eden RTE yüzünden Rusya askerlerimizi (330 asker) vurdu. ABD' de izledi. Yaralıları bile getiremedik.

En son geçen yıl Abd gene İha, Siha'larımızı düşürdü, Amerikan ordusu askerlerimizi şehit etti.

Belki bu güne kadar sehit olanlar da öyledir.

Ama herkes şunu öğrensin;

Türkiye-Pkk-Din terörü AB-D VE NATO ÇETESİ ile Rusya istemedikçe bitmeyecektir.

Türkiye AB-D- CIA destekli Uygur Vehhabi Rabiacı'lar ile aynı güçlerce desteklenen İran'ı bölme amaçlı Güney Azerbaycan hareketini desteklerse Çin de karşımıza dikilecektir.

Büyük Kürdistan, Büyük İsrail olarak devletler kurulsa da bitmeyecektir. 

Batı yeryüzüne sürekli egemen olmak için yeryüzüne daima kan ve ölüm egemen kılınacaktır.

Roma Incilleri "Yahudi olmayanı YOK EDİN" der.

Batı ile Yahudi, Süryani, Nasturi gibi Ortodoks mezhepleri yani bizim iktidar, muhalefet, cemaatler, tarikatlar ile tüm Müslüman ülkelerdeki bu dinlerden olan Batının memurları  olan devlet adamları onlarla çalıştıkça insanlığın her şekilde SOYKIRIMI sürecektir.

Bütün dünya bize düşman sapkınlığını bırakıp, gerçek dünya siyasetini okumaya geçmedikçe devlet olarak varlığımız uzun sürmeyecektir.

Hiç bir şehit son olmayacaktır. 

Ayrıca ortada bir din savaşı olmadığı için de SEHİTLİK ve Gazilik Kurumlarına bence yeni bir ad vermek gerekir.

GÖREV GAZİSİ, ŞEHİDİ gibi. Zaten böyle bir terim en az 40 yıldır zaten var.

Toprağı bol olsun dediğimiz bu çocuklar artık PARALI ASKER statüsündedirler ve karınlarını doyurmak için seçtikleri bu meslekte ölmelerinin de doğal olduğu RTE hükümetince defalarca söylenmiştir.

Bu çocuklara ŞEHİT, Gazi denilerek,  AB-D VE NATO ÇETESİ memuru hükümetin idaresinde KOLONİ ORDUSUNA dönüşmüş köle asker olduğunun üstü örtülmesin.
Ölüme giden de gönderen kadar, lejyoner ordu askeri gibi para için ölüme gittiğini bilme hakkına sahiptir.
Artık  T.C devleti ve Hilafet Ordusu yoktur.

Din, Batının ve Fetullah Gülen' in  "Bize zamanında böyle inanacaksınız dediler, simdi sıra bizde 'biz de böyle inanacaksınız diyoruz" dediği Dinler arası diyalog dini,  Din adamlarımız Yahudi, Hıristiyan, Devletimiz Sömürge, Devlet adamlarımız Haçlı memurları kriptolardır. Ordumuz da Koloni, Köle ordusudur.

Bırakın artık GAZİ, ŞEHİT edebiyatını, yeni düzen 1950 Kore Savaşına asker göndermemiz  ile başladı. Hatta, Kurtuluş savaşı sürerken Halifelik İngiltere isteği üzerine Afganistan işgaline bir ordu vermişti. 

Çanakkale'ye getirdikleri Müslüman Koloni Orduları gibi Koloni ordusuydu elbette.

Şehit Gazi olmak için tam bağımsız devlet ve dinini kendin yazmış olman gerekir.

15 yillik Atatürk dönemi hariç, 300 yıldır böyle bir devlet yoktur.

Halkımıza değişen dünya ve devlet siyaseti saklamadan doğru şekilde anlatılmadıkça hiç bir devlet ve millet varlığını sürdüremez.

Bizim devletimiz de bizim gibi devletler de bunu yapmıyor.

Bir gün yağmaladıklarınız da devlet de elinizden, canınız da sevdikleriniz de size güç verenlerce alınır.

Bu gün yanınızda olan AB-D destekli Yahudi ve Hıristiyan cemaatler ve tarikatlar emir komuta merkezleri emir verdiği an devlete saldırmaktan çekinmeyeceklerdir.

Devletin tek hakimi olan Saraylı zaman zaman kendini iktidar eden emir komuta merkezlerine rağmen kararlar aldığında bunun ağır faturaları ile anında yüzleşiyor.

Rahip Bronson,  İsveç'in Nato üyeliği konularında olduğu gibi.

İster Saraylı ister başkası olsun derhal içine  edilmiş eğitim düzenini ÇAĞDAŞ eğitim düzeyine döndürerek halkın tümünü birleştiren, devlete sahip çıkan, dünya ve ülke siyasetini hazmetmiş bilinçli nesiller yetiştirmek acilen gereklidir.

Bilinçsiz cahil köle milletlerin kendilerine de devletlerine de, insanlığa da ne kadar isteseler de yararı olamaz.

Biz asırlardır devlet idaresinden, eğitimden mahrum edilmiş Türkler ile devşirmelerin Marabaları ve kölelerini aşağılayan OKUMUŞ CAHİLLERDEN çektik.

Adını yazmayı bilen bilmeyeni aşağıladı. Bu gün de var.

Bilgiye, ahlaka, adalete değil, güce, silaha, şiddete, paralıya hürmet edilir oldu.

Osmanlı çöküş dönemi olan 18 ve 19. yüzyıllarda, ülkeye faydalı olsun diye yurt dışına yollayıp getirdiğimiz okumuşlar da dönünce yüksek mevkilerde olsalar da kendilerini sürgünde hissetmekten, devleti ve halkı aşağılamaktan, devleti batıya  satmaktan başka iş yapmadılar.

Cahillikte köylü kadar olamayan kasabalı ve şehirliler bile köylüleri aşağıladılar.

Böylece, halkı din ve siyasetle aldatan yağmacı, hırsız, vatan satan Zübükler devleti ele geçirdi.

Akp hükümeti bu kinin, aşağılananların eseridir.

Böyle gitmemelidir.

Takdir bilgisi olanındır.

Alaeddin Yavuz

#DEMOKRASİ VE BAĞIMSIZLIK SAVAŞI VERİYORUZ

 Türkiye Cumhuriyeti devleti AKP ve ortağı Tbmm partileri ile tamamen SÖMÜRGE DEVLET olmuştur.

Sömürge ve işgal altındaki devletler için DEMOKRASİ ve Bağımsızlık MÜCADELESİ KILAVUZU Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutkudur ve Bursa Nutkudur.

Siyasî ve Dini farklılığa Bakmadan vatana sahip çıkan HER KİŞİ VE KURUMLA Çalışılır

Donald Trump darbesine karşı savaşan ABD başkanı Joe Biden'ın dediği gibi, Demokrasi Garanti Değildir, sürekli Mücadele gerektirir.

Alaeddin Yavuz 

#AYASOFYA PUTHANESİ

Ayasofya Paranoyaklığı.

Yunanlılar, Osmanlı' dan koparılmak için, 1680'de Prusya ile işbirliği yapan Kırım- Ukrayna'da Feneryot tercüman Trabzon Rum'u Osmanlı valilerince başlatılan ilk Rum isyanlarıyla ısıtılmaya başlandılar.

Şimdiki Yunanistan coğrafyasına Osmanlıya isyan edeni döverlerdi ama, Prusya, Avusturya, sonralari Rusya, Ingiltere, ABD tarafından fazla körüklendiler ve ateşleri yükseldi, biraz fazla ırkçılık kurbanı oldular.

Ayrı devlet kurunca Türklerle birleşmesinler diye Türk Yunan düşmanlığı düzelmeyecek derecede yaratıldı.

Yunanlılar Roma tebaasıyken mülk edinme hakları yoktu. Kölelik ederler, kadın ve erkek fahişeler olarak yaşarlardı. Çocuklarını satarlardı.

Resmî büyüterek okuyunuz.

Bu gün de Akp ile yine satıyorlar.

Dimitri Kitsikis ise, Gereklerin Osmanlı padişahlarına KÖLELİK ederek devlet yönettiklerini, devletin sahibi olduklarını, refah toplumu olduklarını yazar.

Ayasofya, Hıristiyanlık öncesi Roma Mitra dini teke şeytan ibadethanesi olarak Hagia Sofia adıyla yapıldı.

Sabilerin ilahi bilgilere sahip, Adem'i ayağa kaldıran sırlara sahip (Sophia-Sofya-Safiye) dişi şeytanı Er Ruha' nın Roma erkek versiyonu Janus'a istinaden küçük bir mescid olarak yapıldı.

Er Ruha Sabilerin şeytani da olsa Güneş Tanrıçası Gök Ana olduğundan yeryüzünde yaşamı sağladığı için ona namaz ve oruç ibadetleri yapılırdı. Hala da öyledir.

Hz İsa da Süryani Yahya Inciline göre "Erkek kılığında güvercin kanatları ile gökten inerek Yahya'ya görünüp, Allah'tan getirdigi mektup ile verilen emir geregi kendini vaftiz ettirmiş Gök Ana Er Ruha'dır.

Bu inanç o tarihlerde geçerliydi. Bu günkü Katolik İncili o zaman yoktu.

Hıristiyanlığın I.Konstantin tarafından resmi dinler arasına alınmasıyla oğlu Konstantius tarafından ahşap çatılı Süryani Ortodoks mescidi yapıldı.

404'de çıkan yangında bu mescid tümüyle yandı.

6.yy.da Justinyen'i protesto eden ve destekleyen Mavi ve Beyaz bayraklı iki gurubun çatışmasıyla çıkan Nika İsyanında İstanbul yandı, kül oldu.10.000 kişi öldü.

İsyan, Jüstinyen yanlılarınca bastırıldı.

Kendisine isyan eden Greklerin Pagan dinlerini yasaklayan Jüstinyen İstanbul'u yeniden inşa ettirdi.

Konstatius'un yaptırdığı Ortodoks kilisesi yerine de;

"Adem'den beri hiç bir insanın yapamadığı ve de göremeyeceği kadar görkemli bir katedral" yapılması emrini verdi.

532'de görkemli yapı Tralles'li (Aydın ilimiz) mimar Antheimus ile matematikçi Miletos/Miletli (Aydın ili yakını kasaba) Isidorus'un dahiyane çalışmaları ile bitti.

Jüstinyen bu ibadethanelerin toplumdaki etkisiyle, köleliği kaldırmayı teşvik ederek büyük ordular kurdu ve iki Roma'yı yeniden birleştiren kişi oldu.

Mimarları Yunanlı olarak yazılsa da Hiç bir tarafında Grek Yunan izi yoktur.

30 yıl önce mimarı Tralles Suriye'li Arap yazılırdı ben ilk böyle öğrendim. Şimdi iki Aydınlı Yunan eliyle hesaplanıp yapılmış diyorlar.

Öyle de olsa, Yunan Ortodoks olarak değil Roma Katolik Incilini esas alan, Süryani ve Nasturileri kabul eden Ortodoks inancına göre yapıldı.

Böylece Jüstinyen iki Roma'yı birleştirecek gücü sağladı.

Grekler bu mezhebe girerken biraz zorlandılar da.

Haçlı seferlerinde 250 yıl içinde Latinlerce yağmalandı, 100 yıl kadar Katolik katedrali olarak kullanıldı.

İstanbul 29 Mayıs 1453'de  Fatih'in eline geçtiğinde Ayasofya terk edilmiş bir yapıydı.

Orayı Fatih Cuma camisi ve padişahların kılıç kuşanma tören yeri yaptı. Hatta kılıç kuşanma sonradan Eyüp Sultan camisine alındı.

Orası da 19.yy da depremde yıkıldı, yandı. Yeniden yapıldı.

Devlet idaresi Yezidi ve Süryanilerden devşirmelerden oluştuğu için Haç ve Teke Şeytan sembolleri bu gün şaşkınlık yaratıyorsa da bu gun de iktidar ve muhakefet onların elinde.

Osmanlı gayrimüslim binalarını Cami yapmaya düşkün değildi, halk, " Ne işimiz var gavur kilisesinde" diye tepki veriyordu.

Bu yüzden Ayasofya'nin arkasında Saray bahçesinde iki camii vardı. Biri Aya İrini'ydi. Ayasofya ile 10m arası vardı. Sonradan silah deposu yapıldı. Saray içinde de mescidler vardı.

40m batısında Zeynep Sultan ve Yerebatan camileri, 100m doğusunda Akbıyık, 100 güneyinde Sultanahmet, Divanyolunda Fatih'in mimarı Mehmet Ağa camisi vardır.

Ne Yunanlılar ne de Ayasofya diye yırtınan Karadeniz Pontus Bagratuni Yahudi Hıristiyanları ne Roma zamanında ne de İstanbul'un fethinde ayrı devlet idaresinde oldukları için ve de Tebaa oldukları için İstanbul'a bile giremezdi.

Roma zamanında Yunanlı nüfus vardı da KÖLE olarak.

Roma döneminde şimdi Kariye Camisi olan Müze Ayasofya' dan kutsaldı çünkü ilk Hıristiyanların inşa ettiği yerdi.

Ayasofya, Yunanistan 1827'de kurulduktan sonra Yunanlıların kampanyası ile, Yunan Yapısı diye şöhret yaptılar.

16.yy da depremle 32m çapındaki kubbesi çöken tapınağı tamir ettilerse de orjinal ayarı kurtulamadılar ve bir tarafinda 1m kadar daralma oldu. Mimar Sinan dıştan duvarlar ekleyerek sağlamlaştırdı. 

19.yy da Osmanlı zamanında Fosatti mimar kardeşler tarafından, 1926'da da Atatürk zamanında restore edildi ve emriyle müze yapıldı.

Müslüman olarak Türkler isteseydiler 500 yıl içinde defalarca depremlerle hasar gören bu yapıyı atıl bırakırdı ve bu güne kadar adı kalmazdı. 

Avrupa o tarihlerde sefalete boğulmuştu. Hiç birinin bırakın tamir ettirmeyi, varlığından haberleri bile yoktu.

Alttaki yazıda, Bayrak Açan Yunanlı da bizdeki Müslüman takkeli Yunanlılar da aynıdır. Kendilerine yalan tarih yazıp inanan Gayrimüslimlerdir.

Büyük tiyatrolar ile tarihimiz ve inançlarınız bu kesimlerce asırlardır değiştiriliyor.

Ayasofya hakkında geniş bilgi arayan wikipedia'ya bakabilir.

Ben vermek istediğim tespitlerime uygun olan bilgileri öne çıkardım.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Alaeddin Yavuz 

Tercümanlık yaptığım yıllardan kalma Ayasofya biletleri.

#BU DÜNYADA KİMSENİN EBEDİ MEZARI OLMAZ.

#Bu Dünyada Kimsenin Ebedi Mezarı Olmaz.

Bir süre sonra gelir üstüne başkasını gömerler. Bir süre daha geçer kazıyıp üstüne bina dikerler.

Sonsuz olsun diye kendilerine piramit mezar yaptıranların mezarlarına gömdükleri servetleri, vücutları yüzyıllardır ve bu gün Arkeolog denilen Mezar Hırsızları tarafından yağmalandı. Cesetleri müzeleri doldurdu.

Yarın, öbür gün bir nükleer savaşta her şey TOZ, TOPRAK olacak.

Arkanda bıraktığın bir iyilik, güzel, ibretli sözün varsa, insan türü var oldukça o kalacak.


Alaeddin Yavuz