Mr.PRESİDENT OBAMA WELLCOME
Sekiz yıldır süren George W.Bush ve Neocon’cu Hıristiyan faşist çetesinin,kanlı iktidarı, dünkü Amerikan Başkanlık seçimleri ile sona ermiştir.
Bu seçimlerden başarı ile çıkan aday Sayın Barrack OBAMA’yı ve destekleyenlerini de kutlarım.
Sekiz yıldır süren George W.Bush ve Neocon’cu Hıristiyan faşist çete,SSCB’den doğan boşluğa, geri kalmış veya gelişmekte olan ülkelerden oluşan Müslüman Dünyasını, kendi ticari ortakları olan Ladin ailesi ile birlikte kurduğu tasarlarla “İslami Terörist-devletler” etiketi ile siyaset dünyasında yeni bir “düşman ülkeler” olarak belirlemiştir.
1991 I.Körfez harekatı ile başlayan bu asrın “Haçlı Seferi” sayısız insanın kanının akmasına, yetim çocukların,sayısız savaş mağduru kadın,erkek,çocuk,yaşlı insanların iş,aile ve sosyal yaşamlarının yıkılmasına sebep olmuştur.
Amerikan halkı da bir anlam veremediği bu savaşlarda kaybettikleri evlatlarının,dünyada artan Amerikan karşıtlığı ve düşmanlığının,savaşların birkaç zenginin ekmeğine bal sürülmesi dışında anlamsızlığının farkına varmıştır ve “bir umutla” Barrack Obama’yı desteklemişlerdir.
Kendisi de 15.yüzyıldan beri,Avrupalı sömürgecilerin,zorla,üstün silahları ile “doğal yaşama bağlı hayat tarzları olan” Afrika zencilerini,yurtlarından sökerek,asla hak etmedikleri bir yaşam tarzına baskılarla mecbur bıraktıkları,ezik,dışlanan,aşağılanan insanların soyundan gelmektedir.
Sayın Başkan Barrack OBAMA’nın Bush gibi bir çeteciden sonra “Umut” olması da onun bu geçmişi ile bağlantılıdır.
Nedenini dahi anlamadıkları,ülkelerinden uzak diyarlarda,çirkin emelli siyasetçilerce başlatılmış savaşlarda evlatlarını kaybetmiş,bu savaşların son bulması,başka ebeveynlerin acı çekmemesi için sayın Obama’yı çözüm olarak görüp desteklemiş,seçilince de “sevinç gözyaşlarından “ seller akıtan Amerikan halkı ve ,barışçı beklentiler içinde yaşayan, insanlarının kanlarının akmasının durmasını uman bir çok mazlum millet haklarının beklentilerini boşa çıkarmayacağını umuyorum.
Sayın Başkan,ırkçı,Hıristiyan Faşist bir Amerika sermaye yapılanması içinden çıkmış, aşağılanan toplumun,”Özgürlük Sembolü” olmuş,bir zamanların ünlü Nelson Mandela’sının “I Have a Dream-Bir rüyam Var” sözünü zirveye çıkarmıştır.Kendisini ve destekçilerini,onu seçen tüm Amerikan halkını başarılarından dolayı kutlarım.
Varlığının mazlum milletlere de en azından Wilson kadar umut olmasını dilerim.
Başta ülkemiz Türkiye’de,geçmiş ABD liderlerinin başlattıkları ve devletimizden her yıl bir “haraç koparma mekanizması” olarak kullanılan “Ermeni Soykırımı iftiralarının” ve de “Kürt ayırımcılığının” sona erdirilmesini,diğer milletlerin de akan kanlarının durdurulmasını beklemekteyim.
Ancak,onun kişiliği ile ilgili bilgilere baktığımızda ise yazdığım umutlar ne yazık ki sadece umut olarak kalmaya devam edecek gibi görünmektedir.
Hürriyet gazetesinden yaptığım alıntı yazıda sayın Obama’nın bazı özellikleri yazılıdır.
Bu özellikleri ile sayın Başkan bana G.W.Bush’un “esmeri” gibi görünmektedir.
Umarım bunlar sadece “siyasi amaçlarla belirlenmiş” nitelikler olarak kalır.
Onun da işi kolay değil,o önce kendi halkının beklentilerini,sonra da hali kalırsa,dünyanın hakim gücüne sahip bir devlet başkanı olarak, diğer milletlerin beklentilerini çözmeye gayret edecektir.
Elbette,tüm bu yazdıklarımın belki hepsi sadece yazılı satırlar olarak kalacaktır.Ama yeni göreve gelen biri için böyle demek,safça beklentilerimizi ortaya koymamız en doğrusu değilse de doğrusu gene böyledir.
Şimdi Sayın Obama’nın bazı özelliklerine bakalım;
İstenmeyen destekçileri: Hamas, Hizbullah ve İran Yönetimi.
Bir numaralı önceliği: Kapitalist sistemdeki tıkanıklığı açarak ABD’de ekonomiyi düzeltmek, ABD’nin dünyadaki imajını iyileştirmek.
Seçilince ilk işi ne olacak: Öncelikle, taraftarlarının aşırı yükselttiği beklentileri düşürecek. Herşeyi bir anda değiştiremeyeceği yönünde gerçekçi bir mesaj verecek ve ilk yılı büyük oranda "başkanlığı öğrenmekle" geçecek.
Siyasi kahramanı: Martin Luther King Jr, Mahatma Gandhi ve 1993’te ölen insan hakları savunucusu Cesar Chavez.
En sevdiği filozof: Friedrich Nietzsche ve 1971’de ölen Protestan dinbilimci Reinhold Niebuhr.
En sevdiği özlü söz: "Senin önünde garibiz, yabancıyız, atalarımız gibi. Yeryüzündeki günlerimiz bir gölge gibidir, kalıcı değildir." (Zebur’da, Hz. Davud’un duasını içeren "Tarihler" bölümünde 15’inci ayet. Obama, yazdığı biyografiye de bu ayetle başlamıştı)
En sevdiği kitap: İncil ve Nobel ödüllü Tony Morrison’dan "Song of Solomon."
En sevdiği şarkı: Fugees - "Ready or Not"
İzlediği ilk film: Born Free (Afrika aslanları hakkında 1966 yapımı bir film)
En sevdiği film: Baba (The Godfather)
İzlediği son sinema filmi: Shrek 3
En sevdiği aktör: Jeff Bridges.
En sevdiği TV programı: 1970’lerin Vietnam Savaşı konulu klasik komedi dizisi M.A.S.H ve bir spor programları.
En sevdiği süper kahraman: Örümcek Adam ve Batman.
En sevdiği yemekler: Acılı yemekler ve pizza.
Keykubat