BÖLÜNME Mİ,TEPKİ Mİ OYLANDI?
Seçim sonuçlarını televizyondan izledikçe şok oldum.Bu kadar yayın yapılmasına ,sabahlara kadar halka, ülkemizin çıkarlarının tartışma programlarıyla anlatılmasına rağmen ne yazık ki hiçbir mesajın halka ulaşmadığı görülmüştür.
Halkımız bu tür yayınlara iltifat etmemiştir.Seçim öncesi Balıkesir ve İzmir ziyaretlerimde tanıdıklarımla ve tanıştığım insanlarla yaptığım konuşmalarda bölünme tehlikesini kimsenin kabul etmediğini, böyle bir iddianın uydurma olduğunu söyleyen, hükümetin iyi çalıştığının ve desteklenmesi gerektiğinin vurgulandığına şahit oldum.
Halkımız ve iş dünyamız “Borsa, ticaret,ve iş olanaklarının üzerinde yoğunlaştılar.Ülkenin bölünmesi bir tehlike olarak büyük çoğunluk tarafından algılanmadı.Görmezden gelindi.
ABD-AB ülkelerinin açıkça desteklediği ayrılıkçı terör örgütü ve onların kültürel militanları halk tarafından tehlike ve tehdit olarak görülmedi.
Bunun üç sebebi olabilir:
1-Ya halk,bu tehlikeyi vurgulayanlardan daha da derin anlayış ve bilgiye sahipler ve “ülkenin içinde bulunduğu tehlikeleri gösterenlerin cehaletini gördü ve bunların aymazlığından bıktığı için görmezden geldi.
2-Ya da halk,tehlikeyi gösterdiği halde,ABD-AB’siz bir devlet siyasetine kapalı olduğunu beyan eden bu gün muhalefet partileri olarak meclise girenleri samimiyetsiz; doğrudan “Ne ABD-ne AB tam bağımsız Türkiye” diyenleri de güçsüz buldu veya aşırı uç olarak değerlendirdiği için, AKP’yi oylamakta sakınca görmedi.
3- Ya da halk,devşirme Osmanlı paşalarının tanımladığı şekilde aymaz,ayılmaz,ayıltılması mümkün olmayan “Etrak-ı bi idrak” olduğundan böyle davrandı.
Her nasıl karar verdiyse versin sonuç olarak halkımız devletin bölünmesini,ABD-AB politikalarının üzerinde uygulanmasını oylamıştır.
Bu tarihten itibaren ortaya çıkacak rezilliklerden ve aşağılanmalardan da şikayet etmeyecektir.Bu kendisinin tercihidir.
Kullanılan otuz beş milyon oyun 16 milyon 250.000’inin AKP adına kullanıldığını gördükten sonra ortaya çıkacak sonuç budur.
Bu seçim sonuçları için hayırlı olsun diye yazdım.Ama hayır olmayacağı apaçık ortada.Düşman ülkeyi işgal edip canını almaya başlamadıkça bu halk hep tepkisiz kalıyor.Demokrasi bu halka yönetime katılma hakkı vermiştir.Ancak halk Atatürk’ü bile yalnız bırakmıştır.
Demokrasiyi de geleceğini,ülkesini yabancılara teslim etmek için kullanmıştır.
Peki neden?
Bir çok insanın “bizim siyasetçilerin ve idarecilerin pisliklerinden bıktım.Ülkeyi yabancılar yönetse bunlardan daha iyi yönetir “ dediğini hala duyuyorum.
Bu seçimin göz önüne serdiği bir gerçekte İnönü döneminden beri uygulanan tüm siyasete bir tepkidir.Bu gerçeği halkı suçlayarak örtmek de doğru değildir.
Yani halk “Etrak-ı bi idrak” değil bizzat başındaki siyasi ve idari yapıdan bıkkınlığını ortaya koymuştur.
Devletin adı bütünlüğü halka huzur vermiyor.Halk ekmek,iş,aş istiyor.Başta kim varmış, devletin adı bayrağı neymiş o kadar ilgi göstermiyor .
Devletin tüm yapılanmasının değişmesini istemiştir.”Ne olursa olsun iş,aş,hizmet olsun, devlet kapısında insan yerine konsun.Siyasi,etnik özelliği değil insanlığı öne çıksın istemiştir.
Köklü bir anlayış değişikliğinin zamanı gelmiş ve geçmektedir.Halkın bu tepkisi iyi değerlendirilmeli,tüm siyasi ve idari yapılanmalar,anlayışlar doğru bir yapılanma içinde değişmelidir.Ya da böyle bir değişim ve yapılanma üretilemezse ABD-AB planları uygulandığında kimse de “GIK” dememelidir.
Şunu da ekleyeyim,üniversitelerin bu kadar sorun varken bir çözüm ürettiğini de görmedim.Onlar gençleri miting alanları,kampüs kavgaları içinde harcamakla meşguller çünkü.
Yazık.
Keykubat
24.7.2007