HADIM KÖLELER VE HİZMETÇİLER MAHREM Mİ?
Eski İran,Roma,Bizans ve Osmanlı saray-harem geleneklerinde de bu açıkça görülür.Saray kadınlarının bulunduğu “Harem “(Yasak –Kadın Yeri) her zaman var olmuştur.
|
Tevrat'ta peygamber Balam'a şarık giymesi emredilir.Kadına örtü yoktur. Mezopotamya Sabi ve Yahudilerine çarşaf peçe vardır. Şatanisttirler. |
Haremlerin korunmaları da kısırlaştırılmış erkek-zenci veya beyaz kölelere yaptırılmıştır.Eski İran kralı “Krus’un(İ.Ö.600) bile hareminden bahsederken tarihçiler,”Krus’un eşlerinin kısırlaştırılmış harem hizmetçileri ile girdikleri cinsel ilişkileri “Zina “ olarak saymadığını yazarlar.(Ben, Cryus Zerdüştün Torunu-Gore Vidal).
Osmanlı Haremi olan Topkapı Sarayı Haremine girdiğinizde ise kapıdan ilk girişin adı “Karaağalar Kapısıdır.”
Yani kısırlaştırılmış zencilerden oluşmuş koruma güvenlik biriminin olduğu yerdir.
Padişah burada atından indirilip,ayakları yıkandıktan sonra içeri “Kadın güvenlikçilerin görev yaptığı “Kadınağalar” bölümüne geçirilir.
Oradan da “Gözdeler taşlığı,Valide Sultan köşkü ve Padişahın eşlerinin bulunduğu “Harem”e geçersiniz.
|
Ortodoks Doğu Kiliseleri ve Katolik ruhbanlıkta görüldüğü gibi ve çarşaf peçe giyme vardır. |
Yani Haremi bekleyen kısırlaştırılmış erkek köleler “mahrem” sayılmamışlardır.
Kur’an-ı Kerim’in Nur Suresi 31.Ayeti ise kadınların örtünmelerini ,”mahrem-Namahrem” yani “yasaklı ve serbest” olabilecekleri kişileri bu ayet düzenlemektedir.İşte sarı-kırmızı işaretli cümle bu konuyu anlatmaktadır.
Nur Suresi 31-Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar(1), ırzlarını korusunlar: görünmesi zaruri olanların dışında zinetlerini (2)açmasınlar ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar; zinetlerini, kocalarından veya babalarından yahut kayın babalarından yahut oğullarından yahut üvey oğullarından yahut kardeşlerinden yahut kardeş oğullarından yahut kız kardeş oğullarından yahut kendi kadınlarından yahut sahibi bulundukları cariyelerden(Kadın köle-hizmetçi) veya uyuntu (şehvetten yoksun-kısırlaştırılmış köle) erkek hizmetçilerden veya henüz kadınların şehvet uyarıcı taraflarından habersiz çocuklardan başkasına göstermesinler; gizledikleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar(3) Ey müminler, hepiniz Allah'a tevbe edin ki, mutluluğu bulabilesiniz.
Ayrıca kadınları da hiçbir şekilde mahrem saymamaktadır.
Topkapı Sarayını bir gün ayırıp ziyaret edin.Bir rehber tutun.
Size haremle ilgili çok ilginç bilgiler vereceklerdir. Mesela,bazı erkek kölelerin tam kısırlaştırılamadıkları için,padişah eşleri veya harem görevlisi kadınlarla girdikleri ilişkilerden doğan siyah-beyaz melez çocuklarının ahşap harem duvarlarına gömülmelerinden tutun da eşcinsel kadın-erkek ilişkileri yumağına kadar bir yığın konuyu dinleyebilirsiniz.
Bu konuda yazılmış sayısız yerli ve yabancı belge gösteren kaynaklar da vardır.
Kur’an ‘ın sözü yoruma gerek göstermeyecek kadar açık iken,Hilafetin “Harem” yaşantısı buna göre düzenli iken, bu “Kara Çarşaf,Peçe,Türban” türü kıyafetler de İslam’ın neresine uyar da nasıl ülkenin başına dert olur diye merak edenler de 2008 yılında T.C.Devletinin haline bir baksınlar.
Yapılan ne dindir ne dini ne de iman.Tamamen aklı kıt birkaç yorumcunun geçmiş zamanda kendi korkularını ve kadına güvensizliklerini öne alarak uydurdukları tariflerden olan bir giyim ne kadar dini olabilir?
Allah akıl fikir versin.
(1) (başka erkeklere tahrik edici veya dikkatlerini çekici şekilde bakmasınlar gibi)
(2) (vücutlarını-kadının kendisi ayrı bir ziynettir.Alınır ve satılır.Sultanahmet Dikiitaş meydanı hareme kadınların satıldığı bir kadın pazarıdır.Diğer adı da Avratpazarı olarak geçer.)
(3) .(Ayak vurma olayı; kadınların halhallarına zil takarak yürümeleri olayıdır.Kadınlara “zilli denmesi de bundan gelir.)
29.11.2012 Tarihinde yaptığım ektir;
TÜM MEZHEPLER, TÜM ETNİK KÖKENLER İÇİN HABERLER, DUYURULAR, TANITIMLAR VE
ARŞİV
Rahibe Kıyafeti Tartışmalarına Süryanilerden Tepki
Rahibe Kıyafeti Tartışmalarına Süryanilerden Tepki
Mardin, Midyat’taki Süryani Kültür Derneği ile Dünya Mıhellemi Birliği,
çarşaflıları rahibeye benzeten afişler ve ardından yaşanan tartışmalara tepki
gösterdi.
Süryani Kültür Derneği Başkanı Yuhanna Aktaş, Hıristiyanların Başbakan
Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından
aşağılandığını belirterek, iki lideri özür dilemeye çağırdı. Midyat Süryani
Kültür Derneği Başkanı Yuhanna Aktaş yazılı açıklamasında, rahibe kıyafetinin Hıristiyanlık
için önemli bir değer olduğunu belirterek, “Rahibe kıyafeti aşağılanacak bir
kıyafet değil, aksine başörtüsü kadar şerefli ve onur verici bir kıyafet. AKP
ve Başbakan Diyarbakır mitinginde ‘CHP, başörtüsünü rahibe kıyafetiyle
özdeşleştiriyor’ diyerek Hıristiyanlar için önemli bir değer olan dini bir
kıyafeti küçümsemiş ve aşağılamıştır. Oysa Başbakan bu ülkede yasayan
azınlıkların sıkıntılarıyla birebir ilgilendiğini bir çok yerde ifade
etmiştir.”
Açıklamaya katılanlar, “Başörtüsü onurumuzdur”, “Tesettür kutsal bir
emirdir”, “CHP başörtülülerden özür dile”, “CHP rahibelerden özür dile”,
“Rahibeler Hz. Meryem’in varisleridir” yazılı dövizler taşıdı.
Süryani Kültür Derneği, Midyat / Dünya Mıhellemi Birliği
Görün işte Süryanileri!
(FAHİŞE KONUSU= Kur'an Meryem Suresi ile Matta İncil'inde Meryem'in tapınağa adanmış
bir rahibe olduğu ve Cebrail tarafınan döllendiği anlatılır. Bu gün de
Yahudi Sinegoglarından Hırsitiyan kiliselerine tapınağa adanan
rahibelere kendileri "
Allah'ın Karıları" derler! Allah'ın gökten
inip bunlarla birleştiğine ve sırlar verdiğine inanırlar. Sümer'den
kalma bir inanıştır. Sümer'de ve Sabilerde, Allah'ın karılarını insanın
görmesine izin verilmezmiş. Bu yüzden burka giyenleri de yaygındır.
İsrail'de böyle örtünen
Haredim Yahudilerini İsrail sınır dışı etmiştir ve Haredim Yahudileri
onlara "Tapınak Fahişesi" demektedir. Tevratta "Yahuda ile Tamara"
bölümünde böyle örtünenlerin "Fahişe olduğu" yazılıdır. Bütün
Hıristiyanlar da bu Tevrat'ı okurlar! Ama Süryanileri okumazlar. Onlar
hala Ay tanrısı Allah/Sin'in kızı Ruha Şeytanına ve yedi gök cismine
taparlar.)
Keykubat
14.02.2008