Ey Türk Milleti! Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz
Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar. Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır. İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz! Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir. Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.
KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER, BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat-
ATATÜRK'TEN SONRA ÜLKEMİZDEN TÜRK ve MÜSLÜMAN HALKLAR İÇİN PLAN
YAPAN ve EZİLEN HALKLARA ÖNDER OLACAK SİYASET İZLEYEN BİR LİDER ÇIKMAMIŞ, ARDILLARI,ONUN İZLEDİĞİ ANTİ EMPERYALİST SİYASETİ TERK ETMİŞ,DEVLETİ AB-D KUCAĞINA ATMIŞ VE ONLARA BAĞLILIĞI ATATÜRKÇÜLÜK SAYMIŞ,HALKIMIZIN DİNİ VE IRKİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYARAK TAHRİK ETMİŞ, KADEMELİ OLARAK HALKIMIZI HIRİSTİYANLAŞTIRMAK İÇİN DIŞ GÜÇLERCE GİZLİ-AÇIK DESTEKLENEN SAPIK DİNCİ YAPILANMALARI GÜÇLENDİREREK,İKTİDARA TAŞIMIŞ,IRK,MEZHEP BAĞLAMINDA KARŞILIKLI DÜŞMANLIKLAR YARATMIŞ, ÜLKENİN KAYNAK VE SERMAYESİNİ YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKMİŞ,YUKARIDA SAYILAN AB-D PROJELERİNE GÖRE ASKERİ DARBELERLE KENDİ MİLLETİNİ SİNDİREREK BÖLÜNMENİN YAŞANDIĞI BÖYLE GÜNLERDE BİLE TEPKİSİZ KALMASINI SAĞLAYAN KORKU ORTAMINI HAZIRLAMIŞ,BENZER MUHTELİF İHANETLER İÇİNDE BİR ŞEKİLDE YER ALMIŞLARDIR.İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNÜN DURUMU BUDUR-Keykubat
İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA ESİR OLUR.ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR.
VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat
Amerika'nın "bizim çocukları" olan Kenan Evren ve ekibi,ABD'nin seçip önerdiği Tunceli Çemizkezek'li Turgut ÖZAL'ın ve ABD'nin katkılarıyla, "Türk Ordusunu gerilla tipi savaşla modernize etme" projesi oluştururlar.
Suriye Ermenilerinin kurduğu GEKO,enayi miydi ki,Türk İstihbaratının içinden destekli bu adamı hemen kabul etmiş ve eylem birliği kararı almıştı?
Değilse neydi?
Apo boşuna Suriye'ye gönderilmemiş miydi?:))
İhtilal kahramanı şu “bizim çocuklar” yoksa onlardan mıydı?
Bu "MİT,GEKO,CIA,MI5" işbirliği olmadan geçekleşebilecek bir iş değildi.
Üst cümledeki işbirliği 12 Eylül 1980'de mi kurulmuştu yoksa,12.05 1939'da İsmet paşa-Churcill arasındaki kredi antlaşmasından ve 1947’de NATO’ya müracaatımızdan beri mi vardı?
Ya da bu yapılanma 27 Mayıs 1960,12 Mart 1971 ve sonrası yaşanan “sağ-sol” olaylarını planlayıp organize eden,yurt dışındaki büyük elçilerden içerdeki sağ-sol yapılanmada yer alan öğrenci,yazar,çizer,siyasi, eğitimcilerden oluşan çok sayıda insanımızı öldürerek,şartları olgunlaştıran,12 Eylül 1980 darbesi döneminde, sokakta konuşan üç kişinin askerlerce dağıtılıp,sopalandığı,gazetelerin bile askeri sansür kurulundan geçtikten sonra yayınlandığı,sorgusuz sualsiz insanların içeri atılırken,cuntanın şımarık çocuğu Apo'nun,köy,mezra,şehir basıp,adam kaçırmasına,8-10 yaşından başlayarak kaçırdığı çocukları dağlarda eğitip yetiştirip eğitmesine,karakol basıp asker,polis öldürmesine göz yummuş, terör örgütünü koruyup beslemiş,verilen kurban kanları ile yüceltmiş, 28 Şubatları gerçekleştirmiştir.
Bir de yıllardır kafamı kurcalayan bir soru vardır.O da şudur?
Bu gün de malum örgütün “Akil Adamlar” diye önerdiği kişilere ek olarak 1970-80 arasında ASALA-GEKO tarafından öldürüldüğü bilinen büyükelçilerimizin de bir çoğunun sağlıklarında “Türkiye’nin menfaatleri aleyhine” beyanları halen aklımdadır.
Halen,bir televizyon kanalına “süs bitkisi” olarak katılan,bu dönem içinde suikastten kurtulmuş bir büyükelçimizin kızı da orada bazı “uluslar arası sivil kuruluşlarda görev aldığını” söylüyor ve verdiğini söylediği kararların yanında bazı “Ermeni ve Terör Örgütü yanlısı” olarak anlaşılan ve de öyle söylenmiş olan sözleri yüzünden de açıkça küfür yemektedir.Bu hanımın mevcut fikir yapısı bile,devleti yıkmak için devletin başında olan bir örgütlenmeye delildir.
Terör örgütü ile paralel ABD-AB destekli oldukları açıkça bilinen “Alevi-Kürt” yapılanmaların da “Hepimiz Ermeni’yiz” eylemlerinden Sivas’taki 1997 Madımak olayında 38 kişinin yakılmasına sebep olan yine bu kişilerin kendi tahrikleri sonucu gelişmiş olan bu olayda da bu terör örgütü+Alevi-Kürt yapılanmaları terör örgütünü kurup,ülkeyi bölünme aşamasına getiren yapılanma ile kesin alakalıdır.
Bunlar,halkı partilere bölüp,12 Eylül ortamı gibi şartları olgunlaştırdıktan sonra devleti bölme aşamasına geçecek bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilmiş,ölenin de öldürülmesi gerektiğine inandığı sinsi bir işbirliği görüntüsü vermektedir.
Bu olaylardaki kayıplar nedeniyle devleti AB İnsan Hakları mahkemelerine sürekli şikayet eden bu yapılanma, MİT,GEKO,CIA,MI5 ile Fransız ve Alman,Yunan istihbarat örgütleri ile işbirliği halindedirler.Daha geçenlerde Almanya’da toplanan Alevi federasyonu,Alevilerin haklarını AB desteği ile koruma yolunda yürümek için karar almıştır.
Terör örgütünün düşünülmeden GEKO tarafından benimsenmesi bu işbirliğine bence önemli bir işarettir.
Bir de şu Ali Yıldırım denen vatandaş hiç bulunamadı gitti.Adı var kendi yok.Devlette çıt yok.Ortada anladığımız manada görünür bir devlet de yok.
Helal olsun adamlar harika yapılanmışlar.Biz de sümüğümüzü çekelim.
B.O.P projesi kapsamında,ABD-AB’nin ,50 yıldır “İslam Dünyasına” lider yapmak bahanesi ile yarıştırdığı, Fransa,Almanya ve Rusya’nın desteğindeki İran ile,Amerika, İngiltere, İsrail’in desteğindeki Türkiye’den birinin seçilerek lider yapılacağı bağlamında hazırlanan uluslar arası dümenlere sürekli alet edilmekte olan İsrail Cumhurbaşkanı’nın Davos’ta Tayyip’ten yediği zılgıtın bir hafta sonrasında da Ahmedi Necat'tan fırça yemesinden bana bile gına gelmiştir.
Bu B.O.P aslında,işgal altında bile Emperyalizme direniş gösteren İran ve Türkiye devletlerine gösterilen bir havuçtur da ardında bunların çökertilmelerinin ardından bütün İslam dünyasının “köleleştirilmesi”ne dayanan “Kutsal Bereket Hilali” devleti kurma projesi değilse nedir?
Televizyon kanallarına çıkan özellikle hükümet yanlısı bazı kalemşörlerin (Taha Akyol Tv.) “ABD’ye karşı hiçbir ülkenin ordusu savaşamaz” kesin hükmüyle halkımızın direnişini kırma yolunda mahir adımlar atmaktadırlar.Bu adımları halkımızı beyinsel olarak yenilgiyi kabullenmeye itmektedir.Bu bilinçli olarak yapılmaktadır.Gerçek bile olsa halka böyle şey söylenip miskinleştirilmez.Demek ki söyleyenlerde “vatanseverlik” duygusu da yok,adam işini yapmaktadır.
Kendisi çok önceden araştırmaları sayesinde “demokrasiyi” benimsemiş olduğu bilinen büyük kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün,Willson ilkelerinin yarattığı fırsat ile ülkemizde “Ulsalcılığa” dayalı şimdiki yaşadığımız demokratik sistemi kurmuştur.
Bu sistem gereğince Osmanlı’nın yaşamı boyunca “özerkliklerini” korumuş olan Kürt beylerinin saltanatlarının gideceğini anladıklarında 15 yıl boyunca çıkardıkları 28 Kürt isyanı,10 kadar gerici isyanlarahmetli Atatürk’ün projelerini uygulamasına fırsat vermemişlerdi.
11.Kasım.1938’de İsmet paşanın kişiliğinde devleti ele geçiren Kürt yapılanmasının “Sünni” kesimi ayrılıktan 1960’lara doğru Said Nursi’nin isteği ile vazgeçmişti.
Ancak aynı şey Dersim yapılanması için geçerli değildi.Onlar her türlü bölücülük yapılanması içinde oldular.Bu da İsmet paşanın şahsi gayretleri ile sağlanmıştı.Önceki yazılarımda nasıl olduğu anlatılmıştır.
Rus’undan Amerika’sına kadar her türlü istihbarat örgütü ile 200 yıldır işbirliği içinde olan Barzani-Talabani aşiret reislerinin ve 12 Eylül Cuntası ve hükümetlerinin de gayretleri ile son iki yıl içinde resmiyet kazanan Kuzey Irak Kürt yapılanması ile tekrar heyecana gelen bu hareket şu an orgazmın doruğundadır.
Semra ÖZALbilegeçenlerde Barzani’den destek istemeye gittiğinden beri,Barzani parası ile “Tek Rumeli Tv ile Net Tv’den” Turgut ÖZAL ile ilgili yayınlar hız kazanmıştır.
Devlet,sahte Atatürkçü Dersim yapılanması,Şeriat Kürdistancısı Nurcu kesim ve terör örgütü ile iç-dış güçlerinçekiştirmeleri bitirilme aşamasına getirilmiştir.
Atatürk sonrası devletin yıllardır başında bulunan bu ihanet yapılanması,kendi yetiştirip öne sürdüğü,şöhret ettiği adamları kendi vurmuş,kendi üye olduğu AB yapılanmasınabu yüzden devleti yargılatmış,Mart kedisi gibi hem becerip hem de bağırmayı da sürdürmektedir.
Bu ihanet yapılanması,devleti,100.000 korucusuna,1.000.000’luk ordusuna ,canlarını vermekten çekinmeden mücadele eden asker ve polislerimizin,korucularımızın bütün kahramanlıklarına rağmen,askeri gücü ABD himayesindeki Irak topraklarındaki 3-5 bin silahlı eşkıyaya dayalı,içerdeki bağlantılarının halka karşı yaptıkları bütün baskı ve sindirmelere rağmen,ancak 4 milyon kadar oy almaktadır.
Halen bütün Kürtlerin de desteğini almayı başaramamasına rağmen,devletin üst düzeyinde bulduğu koruma ve kollamalara ilaveten dış ülkelerin destekleriyle,devleti aciz duruma sokmuş olan,aslında 24 saatte bitirelebilecek olan bu ihanet yapılanması “ülkeyi bölünme pazarlıklarının” yapıldığı bir duruma sokmuştur.
Bütün yazının bize anlattığı,dış güçler,devletin başına "devleti yıkacak,parçalayacak olan " işbirlikçilerini getirdiklerini göstermektir.
Burada asıl öğrenilmesi gereken,devleti bir an önce bölünüp parçalanmadan koruyan göze görünmeyen ve vatansever yapılanma mı,yoksa emperyalizmin belirlediği sürenin dolmaması mıdır?
Akan bunca kanların hesabını sorarlar bir gün sorarlar.