2-O misyon;
a)100 yıl sonunda devletin tasfiye edilmesi, bölünmesi.
b) İslam dininin Ilımlı İslam adı altında Ortodoks Hristiyan-Yahudi mezheplerine uygun hale getirilmesi,
c) Halkımızın alışık olmadığı Vehhabi-İran Yahudi şeriatına dayalı devlet rejimi getirilmesi,
d) Ülkemizin doğal kaynaklarının tümüne yabancıların %60 sahip olmasının sağlanması.
e)Atatürk rejiminin kazandırdığı demokratik hakların tümünün kaldırılması.
f)Kadınların eğitim ve iş yaşamından kelimesi,
g)Eğitim seviyesinin düşürülerek, halkımızın cehalete mahkum edilmesi,
h)Sadece dine dayalı eğitim sistemi ile cehaletin iktidar edilmesi.
ı)Devletin bütün kurum ve kuruluşları ile arazilerinin karşılıklılık gözetilmeden yabancılara peşkeş çekilmesi.
j) Ordumuzun tamamıyla NATO çetesinin koloni ordusu haline getirilmesi, vatan evlatlarının bizi ilgilendirmeyen yabancıların çıkarları uğruna yabancı ülkelerde savaşlara sömürge ordusu olarak sokulması ve harcanması.
k)Halkın ekonomik seviyesinin düşürülerek, tekkelerden medet umar hale getirilmesi.
l) Devletin, 2023 yılına kadar tasfiye edilebilmesi için iç karışıklıklara boğulması, halkın birliğinin ve bütünlüğünün bozulması.
m)Eski Yunan şehir devletleri tarzı, zayıf, sömürge illere bölünmesi,
n) Ordu ve polisin tasfiye edilip, her vilayeti, merkezi hükumete bağlı, İstanbul'da kurulacak büyük devletlerden emir alan kukla hükumete bağlı polis ordusu ile baskı altında tutulması.
o)İstanbul'da veya Ankara'da sarayda yaşayacak kukla bir padişah/Halife ile halkın orta çağ yaşamına mahkum edilmesi.
p)Halkımızın, sadece tüketen bir topluma dönüştürülüp, eski Yunan-Arap halkları gibi fuhuş ticareti ile geçinmeye mahkum edilmesi.
3- Devlet yıkılınca, halkımızın bu güne kadar kazandığı emeklilik, ücretsiz sağlık hizmetleri gibi haklarının, çalıştıkları işlerinin de ellerinden alınacağını.
4-Şimdi seçmenlerine iş ve ihale veren partinin 2023'ten sonra sahibi olduğunuz ev, arazi gibi mallarınızın da yabancılara bir gecede çıkartılacak yasa ile devredileceğini, anlatamadık veya ikna edemedik.
Dokuz yıldır yazıp, çizip anlatmaya çalıştığım konular bunlardı. Yazılarımıza güvenmeyenler, 2023'ten itibaren bunları günlük yaşamında göreceklerdir.
Kendilerini başkalarının ellerine göbeğinden bağlamış insanları ikna etmek olanaksızdır. Adamlar bu işi başardılar.
Ben ve benim gibiler de vatanseverlik vazifelerini yaptılar.
Halk bunlara değer vermediyse, yarın Iraklılar gibi telef olup, Suriyeliler, Libyalı ve diğer Müslümanlar gibi göç yollarına dahi düşemeyeceklerini bu kapıların da şimdiden kapatıldığını bilmeleri gerekir.
Vatansever bir vatandaş olarak uyarı görevimi kimseden emir ve yardım almadan yaptığım için vicdanım rahattır.
Halkımız da verdiği kararın, yaptığı tercihin sonuçlarına katlanacaktır.
Halkımızın gerçekleri nazari anlatımla kavramadığını görmek üzücüyse de de bu halkaların doğasıdır.
Dünyada sosyalist devrim yapan iki büyük millet de zaten çok akıllı olduklarından değil, ağır askeri yenilgi ve işgallerden sonra bunlara razı olabilmişlerdir.
BİZİM MİLLETE JAPON SOPASI MI LAZIM?
1-1905'te Japonlar Rus donanmasını sarı denize döktü. 12w yıl sonra Rus devrimi oldu.
2- Japonlar İkinci dünya savaşında İngiliz sömürgesi Çin'İ işgal etti. 1948'de savaştan iki yıl sonra Sosyalist devrim oldu.
Bize de Japon sopası mı lazım diyorum hani?
Son olarak rahatlatıcı bir tespit;
Bu seçimden tek umudum bize açıklanmasa da, şu anda Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının başında belirttiği, Haziran’dan bu yana 400 ölüm olayına sebep olan iç ve dış terör olaylarına istinaden, hiç bir partinin de tek başına seçilmesi mümkün olamayacağından, AKP’nin tek başına, “kontrol altında olmak şartıyla” getirilmesidir.
Muhalefet partilerinin bu özveriyi bilerek yaptıklarını kabul edersek içimiz rahat edebilir. Eğer böyle bir uyuşma varsa bu durumda fazla endişe de etmemek gerekir. Zira bu fedakarlık karşılıksız değildir ve AKP de cumhurbaşkanı da istediği gibi at oynatamayacaktır.
Takdir sizindir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.