"Haber 3 Türkiye'nin Haber Sitesi"nde Turgay TEZCANLI isimli yazarımızın seçtiği bir alıntı bir makaleyi yararlı bulduğum için yayınladım.
Biz Müslümanların "Ehil olmayan kimselerin kutsal kitabı okuyup tartışmalarını yasaklayan" Bir Kuran suresindeki ayete bağlı olarak kutsal kitabımız olan "Kur'an-ı Kerimi " tercüme edilemez, halk tarafından anlaşılamaz," şeklinde yasaklanması yüzünden ulema denen ilmi kendinden menkul bazı kimselerin kendi kafalarına göre açıklamaları ile anlamaya çalışmaktayız.
Hiç birimiz de bu tür ulemalar vesairelerin yakınında olamadığımız için de öğrendiğimiz bilgileri de "yorumlamanın günaha girmek" olduğuna dair inancımız yüzünden "din" konusunda "sıfır" bilgiye sahipiz.
Kur'an yerine mezhepleri veya tarikatları yaşayan bir toplumuz.
Bu ulemaların da ne kadar anlayıp anlattıkları da ortada.Sömürge olmayan bir tane müslüman ülkesi yok.Otomobil,telefon,televizyon gibi insanlığın kullandığ bir tek Müslüman icadı yok.
Bu yüzden de kan,namus davaları,tefecilik,dolandırıcılık,faizcilik,rüşvet,pezevenklik, fahişelik, oğlancılık,kulamparalık,sübyancılık gibi dinimizce "yasak" edilmiş" olan her şeyi "din ayrı kazanç ayrı" mantığını geliştirerek "helal" kılmışız.Bu ulemalar bizleri bu hale getirmişler.
Her türlü ahlaki yoksunluk içinde biribirinin kuyusunu kazan ,vatanseverlik,erdemlilik,onur, haysiyet, şan, şeref,dürüstlük,hak yememek,zayıfı korumak,açı doyurmak gibi insanı yücelten tüm özelliklerden arınmış cahil, sefil insan toplulukları veya Mehmet Akif Ersoy'un tanımıyla "yürüyen Mezar"lar haline gelmişsek bunun başında kendi dinimizi bile okuyup anlamaktan yoksun bırakılmamızı bu ilkel yasağa borçlu olduğumuzu hatırlatırım.
Müslümanım" diyen,ezan okunurken yanındakine radyo,televizyon telefon kapattıranlarımızın müslümanlığını test edin, namaz dualarından bile bihaber olduklarını göreceksiniz.
Bir insanın her şeyi anlaması zaten beklenen bir şey değildir.Ancak,doğru ile yanlışı ayırt edecek kadar da kendi dilinden okuyamaz mı?
Hırsızlık,servet düşmanlığı,pezevenklik,fuhuş,akraba evliliği yapmaması,açı doyurmayı,zayıfı korumayı,düşküne yardım etmeyi,adil olmayı gereğini okuyup anlayamaz mı?
Hergün başımıza taş değil bombalar yağsa da aymıyoruz.Birimiz devlet diğerimiz eşkiya oluyoruz ve biribirimizi yiyiyoruz.
Buna İslamda "Akil" insan denir.İslam da "Akil" olana farzdır.Akli ve ruhsal bozukluğu olanlar hiç, kadın ve köleler de özel durumlarda dinden sorumlu tutulmazlar zaten.
1550 yıllarında Avrupa'da Matbaanın yaygınlaşması sonucu,Hıristiyan Din adamlarının Latince yazılmış olan İncili "başka bir dile tercüme edilemez,halk tarafından anlaşılamaz,yanlış yorumlanır günahlar olurlar " diye kiliselerin yasaklamalarına rağmen insanlar bunu kendi dillerine tercüme ettikten sonra "devletten ayrı" olarak kendilerinden vergi toplayan kilise papazlarının işlerine son verdiler ve onların bu haklarını kaldırıverdiler.
Hatta kiliselerin bu inatları yüzünden tıp hizmetleri kilise ve manastırlarda rahipler ve rahibeler tarafından verildiği içindir ki Tıp Biliminin dili de İncil dili olan "Latince" olmuştur.İlaç etiketlerinin doktorlar tarafından bile zorlukla anlaşılmasının sebebi de buna dayanmaktadır.
Bizde de dini insanların kendi dilleri ile anlama,konuşma ve yorumlama zamanı yani İslam rönesansı yapma vakti halen gelmemişmidir?
Müslüman dünyası 1.5. milyarlık ahmaklar topluluğu olmayı ne zamana kadar hazmedecektir?
Ezilen,doğal kaynaklarının %50-60'nı ABD-AB ülkelerine sömürten,ülkelerini işgal ettiren,basit iktidar hırsları için ülkesini sömürge haline getiren "kula kul" toplumlar olmaya daha ne kadar kararlı olacağız?
İşte bir eşkiya müslüman veya "İslami terörist".
Bilim yerine silaha sarılan insanlar olduk.
Düşmandan parayla silah alıp sözde onlara savaş açıyoruz.
Aslında kendimizi yiyiyoruz.
Dinden çıkma korkusu ile sorgulamadan,bilmeden sadece Arap Alfabesine tapınan güruh olmamızdan idarecilerimiz halen bıkmamışmıdırlar?
Neden,1950'li yıllarda Amerikalı'lara buldurduğumuz petrol,doğalgaz,altın ve diğer doğal kaynaklarımızı Amerika'nın ;
"Bir Amerikan şirketi dünyanın herhangi bir yerinde bulduğu maden veya doğal zenginliğin %60'ını işletme hakkına sahiptir" diyen yasa maddesi yüzünden işletemiyoruz?
Şimdi hala sabrınız varsa aşağıya aldığım alıntı istatistik yazısını okuyunuz;
Keykubat
Müslümanlar Okuyunuz
Ne işe atsak mutlaka bir terslik ile karşılaştık.Kimi zaman çok sinirlendik
Kimi zaman isyan ettik amma,neden böyle olduğunu çok az araştırdık
Halbuki bu bir arıza idi ve mutlaka giderilmesi gerekiyordu.İşte ünlü
Pakistanlı yazar Sn.Dr Faruk Saleem bu konuda çok derin bir araştırma yapmış ve dünya da yaşayan müslümanlara sunmuş.Ben de henüz okuma imkanı bulamamışlar için köşem e aldım.Çok yerinde tespitleri olan bu yazıyı sizin de okumanızı istedim faydalanabilmeniz için…İşte o dikkatle okunması gereken ve müslümanları ilgilendiren önemli makale..
*******************************************
Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var, Kuzey ve Güney
Amerika'da yedi milyon, Asya'da beş milyon, Avrupa'da
iki milyon ve Afrika'da 100,000 kişi.
Tek bir Yahudiye 100 tane Müslüman düşmektedir. Buna
rağmen Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kez
daha güçlüdürler.
Nedenini hiç merak ettiniz mi?
Tüm zamanların en etkin bilim adamı ve Time dergisi
tarafından " Yüzyıl'ın Adamı " seçilen Albert
Einstein bir Yahudiydi.
Psikanalizin babası Sigmund Freud bir Yahudiydi.
Karl Marx, Paul Samuelson ve Milton Friedman da öyle.
İşte size ürettikleriyle tüm insanlığa zenginlik
katmış olan Yahudilerden bazıları:
Benjamin Rubin insanlığa aşı iğnesini verdi.
Jonas Salk ilk çocuk felci aşısını geliştirdi
Albert Sabin çocuk felci aşısını daha da geliştirdi.
Gertrude Elion lösemiye karşı ilacı verdi.
Baruch Blumberg Hepatit B aşısını geliştirdi.
Paul Ehrlich frengiye karşı bir tedavi buldu. (cinsel
temasla bulaşan bir hastalık).
Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili
çalışmalarıyla Nobel ödülü kazandı.
Bernard Katz nöromüsküler iletişim ( kas -sinir sistemi
arası iletişim ) alanında Nobel ödülü kazandı.
Andrew Schally endokrinoloji ( metabolik sistem
rahatsızlıkları, diabet, hipertiroid )
Aaaron Beck Cognitive Terapi (akli bozuklukları
depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi
yöntemi) geliştirdi.
Gregory Pincus ilk doğum kontrol hapını geliştirdi.
Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi
geliştirerek Nobel ödülü kazandı.
Stanley Cohen embriyoloji ( embriyon ve gelişimi
çalışmaları ) dalında Nobel aldı.
Willem Kolff böbrek diyaliz makinesini yarattı.
Müslümanlar da dahil tüm hastalar Yahudilerin
bu buluşlarından yararlanıyor, sağlığına kavuşuyor.
Peter Schultz optik lif kabloyu, Charles Adler trafik
ışıklarını, Benno Strauss paslanmaz çeliği, Isador
Kisse sesli filmleri, Emile Berliner telefon
mikrofonunu ve Charles Ginsburg videotape kayıt
makinesini geliştirdi.
Stanley Mezor ilk mikro-işlem çipini icad etti.
Leo Szilard ilk nükleer zincirleme reaktörünü geliştirdi.
Son 105 yılda 14 milyon Yahudi bilim dalında
100’ün üzerinde Nobel ödülü kazanırken,
1.4 milyar Müslüman yalnızca üç Nobel
kazandı.
Neden Yahudiler bu kadar güçlü ?
Oysa kitaplarını doğru ve kendi dilinde okuyanlar emin yerlerdeler.
Kitapları yanında başka bilim kitaplarını da kendileri yazanlar.
Yahudi inancına bağlı ünlü yatırımcılar:
Ralph Lauren ( Polo ), Levi Strauss ( Levi's Jeans ),
Howard Schultz ( Starbuck's ), Sergei Brin ( Google ),
Michael Dell ( Dell Bilgisayar), Larry Ellison (Oracle ),
Donna Karan ( DKNY), Irv Robbins ( Baskins &
Robbins ) ve Bill Rosenberg ( Dunkin Dougnuts ).
Yale Üniversitesi'nin Başkanı Richard Levin bir
Yahudidir.
Harrison Ford, George Burns, Tony Curtis, Charles
Bronson, Sandra Bullock, Billy Crystal, Woody Allen,
Paul Newman, Peter Sellers, Dustin Hoffman, Michael
Douglas, Goldie Hawn, Cary Grant, William Shatner,
Jerry Lewis ve Peter Falk'ın da Yahudi olduklarını
biliyor muydunuz ?
Yönetmenler ve yapımcılar arasındaki Yahudiler: Steven
Spielberg, Mel Brooks, Oliver Stone, Aaaron Spelling
(Beverly Hills 90210 ), Neil Simon ( The Odd Couple ),
Andrew Vaina ( Rambo 1 /2 / 3 ), Michael Mann
(Starzky and Hutch ), Milos Forman ( One Flew Over The
Cuckoo's Nest, Amadeus ), Douglas Fairbanks
(TheThief of Baghdat ), Ivan Reitman ( Ghostbusters ),
Kohen Kardeşler, William Wyler.
William James Sidis, 250-300 lük I.Q derecesiyle
dünyanın gördüğü en parlak insandır. Bilin bakalım
hangi dine mensuptur?
Soru: Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür?
Cevap: Eğitim
(Sorgulayıcı, Araştırıcı, Yaratıcı)
Soru: Neden Müslümanlar bu kadar güçsüzdür?
Cevap: Yanlış Eğitim veya Sıfır Eğitim
(Din Eksenli, Sorgusuz, Araştırmasız, Ezberci)
Gezegenimizde yaklaşık 1 476 233 470 Müslüman
yaşamaktadır. Asya'da 1 milyar, 400 milyon Afrika'da,
44 milyon Avrupa'da, ve 6 milyon Amerika kıtasında.
Toplam dünya nüfusu içinde her beş kişiden biri
müslümandır. Her bir Hindu'ya iki müslüman
düşmektedir, her bir Budist'e karşılık iki müslüman
vardır ve her bir Yahudi'ye karşılık 100 adet Müslüman
bulunmaktadır.
Neden Müslümanların bu kadar kalabalığa rağmen
Neden güçsüz olduklarını hiç merak ettiniz mi ?
Nedeni şudur :
İslam Konferansı Örgütü'nün ( OIC ) 57 üyesi ülkelerin
tümünde 500 adet üniversite bulunmaktadır ve
üniversite başına üç milyon Müslüman düşmektedir.
Sadece ABD'de 5758 üniversite vardır.
2004 yılında Shanghai Jiao Tong Üniversitesi " Dünya
Üniversitelerinin Akademik Değer Listesi" hazırlamış
ve ilginçtir ki Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç
birinden ilk 500 e giren üniversite yoktur.
UNDP tarafından toplanan verilere göre Hristiyan
dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı neredeyse % 90
ve bunlardan 15 Hristiyan çoğunluğa sahip ülkede
okuma-yazma oranı % 100 dür.
Müslüman dünyasında buna çok zıt bir durum olarak bir
ülkenin okuma-yazma oranı oranı yaklaşık % 40 olup,
% 100 okur-yazar oranına sahip bir Müslüman ülke yoktur.
Hristiyan dünyasındaki "okur-yazar" ın % 98 i
ilkokulu bitirmişken, Müslüman dünyasında bu oran % 50
dir. Hristiyan dünyadaki okur-yazar ların % 40 ı
üniversite mezunudur ve bu oran Müslüman dünyasında %
2 'yi geçememektedir.
Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim
adamı sayısı 230 olup her bilim adamına düşen Müslüman
sayısı 1 milyon kişidir. ABD her 1 milyon Amerikalıya
karşılık yaklaşık 4000 bilim adamına, Japonya 5000 bilim
adamına sahiptir.
Tüm Arap dünyasındaki tam -zamanlı çalışan araştırmacı
sayısı 35 000 kişidir ve her bir milyon Arap nüfusa
50 teknisyen düşmektedir. ( Bu sayı Hristiyan
dünyasında bir milyon kişiye 1000 teknisyendir. ) Ek
olarak İslam dünyası gayrı safi milli hasılasının
yalnızca % 0.2 sini araştırma- geliştirme bütçesi
olarak ayırmaktayken Hristiyan dünyası % 5 oranında
araştırma-geliştirme fonu ayırmaktadır.
Sonuç: İslam dünyası bilgi üretebilecek kapasiteden
yoksundur.
1000 kişiye düşen günlük gazete sayısı ve bir milyon
kişiye düşen kitap çeşidi bilginin toplum içine
yayılıp yayılmadığının iki önemli göstergesidir.
Pakistan'da 1000 kişiye 23 günlük gazete düşerken bu
sayı Singapur'da 360 dır.
İngiltere'de her 1000 stand için 2000 çeşit kitap
bulunurken, Mısır'da kitap çeşidi 20 dir.
Sonuç: İslam dünyası bilgi yayılmasını
gerçekleştirmekte başarısızdır.
Bilgi uygulamasının önemli göstergelerinden biri ileri
teknoloji ihracatının toplam ihracat içindeki
oranıdır.
Pakistan'ın ileri teknoloji ihracatının toplam
ihracatın içindeki oran % 1, Suudi Arabistan’ın % 0.3,
Kuveyt, Fas, ve Cezayir’in aynı şekilde % 0.3 tür.
Singapur'da bu oran % 58 'dir.
Sonuç: İslam Dünyası bilgi uygulamasını
gerçekleştirememektedir
Neden Müslümanlar güçsüzdür ?
Çünkü bilgi üretmiyoruz.
Neden Müslümanlar güçsüzdür ?
Çünkü bilgiyi yayamıyoruz.
Neden Müslümanlar güçsüzdür ?
Çünkü bilgiyi uygulamıyoruz.
ve gelecek bilgi- temelli toplumlara aittir.
İlginçtir, OIC üyesi 57 ülkenin gayrı safi milli
hasılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır.
ABD, tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve
hizmet üretmekte, Çin 8 trilyon dolar, Japonya 3.8
trilyon dolar ve Almanya 2.4 trilyon dolarlık üretim
yapmaktadır.
( Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır. )
Petrol zengini Suudi Arabistan, Birleşik Arap
Emirlikleri, Kuveyt ve Katar hep birlikte 500 milyar
dolarlık mal ve hizmet üretmektedirler ve bunların
çoğu petroldür.
Mal ve hizmet üretimi İspanya'da 1 trilyon doların
üzerindedir. Katolik Polonya 489 milyar dolarlık
mal ve hizmet üretimi gerçekleşmektedir. Budist
Tayland 545 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet
üretimi yapmaktadır.
İslam Dünyasının gayrı safi milli hasılasının tüm
dünya gayrı safi milli hasılası içindeki oranı hızla
azalmaktadır.
O halde Müslümanlar neden bu kadar güçsüzdür ?
Cevap: Eğitim Yoksunluğu
Tam anlamıyla söylersek kaliteli eğitim yoksunluğu.
Çok kesin biçimde söylersek akılcı olmayan, din eksenli ve
çağdışı eğitim.
Dr.Faruk Saleem
Yazar, İslamabad
http://www.haber3.com/artikel.php?artikel_id=103634
10.4.2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.