GELECEK AY FARKLI OLACAK

Herald Tribun Gazetesinin köşe yazarlarından Roger Cohen’in birkaç gün önce görsel ve yazılı basında yer alan “Fight for Turkey” -Türkiye için savaşın- başlıklı makalesinin bazı cümleleri sanırım içinde yaşadığımız ve yaşayacağımız günlerin nasıl olacağına ışık tutmaktadır.

İlk paragrafı orduya bakışını ve gelişen olayların “Ordu-Dindar Hesaplaşması” olduğunu göstermektedir;

“Şimdi bu köprü ülke Avrupa Birliğine bir çabayla bağlanmak için yeterli,tamamen Avrupalı olmayan ılımlı bir bağnazlığa sahip bir rejim,uzun süre NATO’ya hizmet vermiştir.Gururlu laiklerin dindar Müslümanlarla boy ölçüştüğü bir savaşta cami ve devletin sınırları oluşturulmaktadır”

Aşağıdaki paragraf ise batı ülkelerinin geçmişte yaşadığı rönesans tecrübesinin benzerinin ülkemizde yaşanacağını bu savaşta takınmaları gereken tavırlarına işaret etmektedir;

“Batı,bu kavganın verilişi sırasında memnun veya sabırsız olmamalıdır. Yüzyıllardır,devlet ve kilisenin ayrı yapılanmasının yasal inşası öncesinde sayısız savaşlar ve çok sayıda ölüler olması gerekmiştir.

İslam dünya dinlerinin başta gelenleri arasında en genç olanıdır.Onun çağdaşlık çizgisine oturtulması ölümcül bir mücadele aşamasındadır.”

MAZLUM ZALİM OLDU

Ülkemiz ciddi bir kamplaşmaya itiliyor.Bu insanlar sonsuza kadar içerde tutulacak değil.AKP kapatma davası sonunda ortaya çıkacak manzara büyük bir iç karışıklığa sebep olacak şekilde ortam kızıştırılıyor.Meydana gelecek anarşi olayları iç savaşa dönüşebilir.Bu da İran'dan önce işgalimizle bitebilir.

Aynı yazarın aşağıdaki paragrafı ise ülkemizin içine itilmekte olduğu kargaşa ortamını tanımlamaktadır.Ortadoğu ülkesi olarak” kavgasız anlaşmamızın istenmediği açıkça söylenmiştir.;

“İkincisi,çağdaş Türkiye’nin laik kurumları Müslüman toplumlarının en hoşgörülüsünü yaratmada esas olmalıdırlar:Özellikle İslam nüfuzunun olduğu,nadiren demokrasinin rastlandığı Orta Doğu çevresinde “kavgasız” uzlaşmamaları gerekir.Bu açıdan bakıldığında özgürlükçü teminatlarını kanıtlamaya devam etmekte olan AKP’ye mahkemenin kararı sağlıklı bir meydan okumadır”

Başbakanımız "camiden kışla minareden süngü" yaptı diye tutuklandığındaki günlerini unutmuş görünüyor.Şiiri için tutuklanması onu kahraman yaptı ama bu gün de aynı zorbalığı yapması o tutuklamanın haklı olduğunu göstermektedir.

Bu da asker sivil hep darbeciyiz demektir.Demek ne yazık ki her şeyi açıklamıyor.Aynı yazarın aşağıdaki ifadesi AKP’nin gözden çıkarıldığını ve kendi kaosu içinde rahat bırakılması salık verilen bir laboratuar olduğumuz çekinmeden yazılmıştır.İslam’ın ne olduğu da,batının nereye kadar destekleyeceği de ;

“Bırakalım, parti mahkeme ile süregelen yüzleşmeleri sonunda gerekirse süresini doldursun. Türkiye ılımlı İslam’ın bir laboratuarıdır,Deneğin üstüne üşüşmeyin. Peçelemek örtüyü kaldırmaktan daha kolaydır.Tersine çevrilebilirliği İslam’ın en iyi olduğu şey değildir.”

Batı “laik faşizmin” tesadüfi dozunu gerektirebilecek açıklığı himaye etmek için hepsini yapmalıdır.”

Amerika eski ortaklarını tasfiye etmeyi mi,ülkeyi bir kargaşaya sokup “İŞGAL” etmeyi mi tasarlamıştır? Bunu vatanseverlerin vicdanlarına bırakıyorum.

Başbakanımızın bir zamanlar yukarıda belirttiğim nedenle tutuklanıp aynı ABD desteği alan basın tarafından kahraman edildiğini biliyoruz.

Ergenekon davası ile suçlananların böyle bir icraatına rastlamadım.Tutuklama hukukta kaçmaya karşı tedbir amaçlıdır.Bunların hiçbiri kaçacak insan değildir.Uygulama tedbirin ötesindedir. Başbakanımızın Belediye Başkanlığından alınarak tutuklanmasındaki haklılık geç de olsa ortaya çıkmıştır.

Bir de hükümetin son operasyonları kimlere dayanarak yaptığı da !

Kökten dinciliğin gelişmesi son ve ilk laik Müslüman devleti ortadan kaldıracak ve insanımızı Hıristiyanların hedefi haline getirecektir.Kutsal Haçlı seferi de böylece haklılık kazanacaktır.Yeni bir Afganistan ve Irak yaratılırken sessizce tanık olmayı sürdürüyoruz.

Gelecek ay çok şeyler getirecek ve farklı olacak.Yeni ufuklar ne yazık ki felaket bulutları ile dolu görünüyor.Bu hesaplaşmanın kime yarayacağı da apaçık ortadayken ne yazık ki göre göre içine itildiğimiz çukura ilerliyoruz.

Allah akıl fikir versin.Batıyoruz millet haberiniz olsun!

Keykubat

03.7.2008