"Türkiye Türklerindir +40" Bloguna Hoş geldiniz!!!

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.
Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.
İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!
Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.
Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Hakkımda

Fotoğrafım
Balıkesir , Bandırma , Türkiye
KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER, BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat- ATATÜRK'TEN SONRA ÜLKEMİZDEN TÜRK ve MÜSLÜMAN HALKLAR İÇİN PLAN YAPAN ve EZİLEN HALKLARA ÖNDER OLACAK SİYASET İZLEYEN BİR LİDER ÇIKMAMIŞ, ARDILLARI,ONUN İZLEDİĞİ ANTİ EMPERYALİST SİYASETİ TERK ETMİŞ,DEVLETİ AB-D KUCAĞINA ATMIŞ VE ONLARA BAĞLILIĞI ATATÜRKÇÜLÜK SAYMIŞ,HALKIMIZIN DİNİ VE IRKİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYARAK TAHRİK ETMİŞ, KADEMELİ OLARAK HALKIMIZI HIRİSTİYANLAŞTIRMAK İÇİN DIŞ GÜÇLERCE GİZLİ-AÇIK DESTEKLENEN SAPIK DİNCİ YAPILANMALARI GÜÇLENDİREREK,İKTİDARA TAŞIMIŞ,IRK,MEZHEP BAĞLAMINDA KARŞILIKLI DÜŞMANLIKLAR YARATMIŞ, ÜLKENİN KAYNAK VE SERMAYESİNİ YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKMİŞ,YUKARIDA SAYILAN AB-D PROJELERİNE GÖRE ASKERİ DARBELERLE KENDİ MİLLETİNİ SİNDİREREK BÖLÜNMENİN YAŞANDIĞI BÖYLE GÜNLERDE BİLE TEPKİSİZ KALMASINI SAĞLAYAN KORKU ORTAMINI HAZIRLAMIŞ,BENZER MUHTELİF İHANETLER İÇİNDE BİR ŞEKİLDE YER ALMIŞLARDIR.İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNÜN DURUMU BUDUR-Keykubat İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA ESİR OLUR.ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR. VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Translate

Bu Blogda Ara

15 Ağustos 2008 Cuma

FETHULLAH BAHAİ DİNİNİN LİDERİDİR.

Alıntı yazıya önsözüm.

Aşağıdaki yazıyı bir arkadaşım göndermiş.Fethullah Gülen hakkında çok sayıda olan iddialara bir de bu konu eklenmiş bulunmaktadır.Fethullah GÜLEN'in ve yolunda olduğunu söylediği gerçekte Said Nursi'nin de yazma bile bilmeyen bir insan olarak,aslen Kur'anın yerine kendi sapık öğretilerini koyan birisi olduğu gerçeğini de göz önüne alırsak öğrencisi Fethullah'ın da kendisine inanan cahil insanları 20.yy başlarından beri ellerinden tutan Avrupa ve Amerikalıların paraları ile nereye götürecekleri de görünmektedir.Bu yol da sonunda sapık inançlı köle toplumlar yaratmaktan öteye de gidemeyecektir.

Büyük devletlerin para ve mevkiiler dağıtarak destekledikleri bu sapık harekete katılan aymaz ve doymaz bir çok Üniversite öğretim üyesi etiketli sapıkların hırları için alet olması da bu insanların ne kadar insani değerlerden uzaklaşmış olduğuna bir kanıttır.

17.7.2008

Keykubat

FETHULLAH MÜSLÜMAN DEĞİLDİR, BAHAİ DİNİNİN LİDERİDİR.

Semih Tufan Gülaltay, Ileri Yayinlari'ndan cikan "Fethullah Müslüman
mi" kitabında Fethullah Gulen'i farklı bir açıdan inceliyor. Kendi
kaleminden okuyalım:

"Bu kitaptaki ana mevzu, Fethullah'in rejim dusmanligi ya da ABD
adina yuklendigi misyon degil... Ben O'nun Islamiyet'in icine
sokulmus bir Truva ati olup olmadigini sorguluyorum. O bir Truva ati
midir? Fethullah Bahaîler'in gizli lideri midir? Amaç İslam dinini
tahrif etmek midir? Gercek ve halis Müslüman kitlemizi Fethullah'tan
nasil koruyabiliriz? Ve benim icin isin en onemli yani 21. asrin en
buyuk dinamik gucu olan Turkcu gencligin Turk-Islam sentezi adi
altinda kandirilmasinin onune gecme yollarinin ortaya konmasidir...
Nurculugun Turk milliyetcilerinin sirtina basarak Tevrat ittifaki
kurmasinin onune gecmek, Orta Asya'da misyonerlik okullari acarak
Ingilizceyi Orta Asya'da tek dil haline getirme calismalarina artik
dur diyebilecek miyiz?

Fethullah'in birinci gayesi Turk devletini ele gecirmek, ikinci
gayesi ise, gecmisin intikamini almak icin Iran'i istila edip
Iran'la harbe girmektir... O, bu operasyonda Turancilari kullanmayi
dusunuyor... Butun Türk dunyasini ele gecirdikten sonra ise once
aldatmaca bir dinler diyalogu olusturacak sonra da gercekte bir
Tevrat ittifaki olan Bahaîlige gecis surecini baslatarak butun dunya
dinlerini Bahaîlik altinda birlestirme surecini baslatacaktir... Son
merhalesi Fethullah'in "mesih" ilan edilerek dunya peygamberligine
adim atmasidir..."

Kitapta Gulaltay, Fethullahciligin kokeni Iran'a uzanan Bahaîlik
tarikatinin bir kolu oldugunu ve Gulen'in Bahailigin gunumuzdeki
lideri oldugunu iddia ediyor. Bahailerin sembolu de ışıktır.(Nur)

Gulaltay'a gore, Bahaîlik siradan bir tarikat veya cemaat degildir.
Hatta Bahaîlik Islam icinde bir mezhep de degildir. Bahaîlik, 3
buyuk dini, Islamiyeti, Hiristiyanligi ve Museviligi tek bir pota
altinda birlestirmeye calisan bir dinlerustu mezheptir. Iran'da
Islam oncesi geleneklerini surdurmek isteyen ve bu nedenle
Islamiyeti diger dinlerle birlestirmeye ve tahrif etmeye calisan
cesitli tarikatlara dayanmaktadir. Bahaîligin ortaya cikisini 800'lu
yillara kadar goturen Gulaltay'a gore Fethullah'in Muslumanlik
anlayisinin ardinda aslinda kokeni Iran'a dayanan bu Islamdisi
tarikatlar vardir. Dolayisiyla Fethullah'in ne kadar Musluman oldugu
sorgulanmalidir.

Gulaltay kitabinda, Iran'daki Batinî mezheplerinin her birinin
ortaya cikisini ve birbirini nasil takip ettigini anlatiyor ve bu
mezheplerin neden Islamdisi sayildigini ornekleriyle okuyucuya
sunuyor. Gulaltay, Iran'daki Islamdisi mezhepleri Mazdek'le
baslatiyor. Sonra sirasiyla, Hurremiye Mezhebi, Babek, Ismailiye ve
Hasan Sabbah, Hurufîler, Cavidaniye, Babilik, Bahaîlik... Gulaltay'a
gore bu mezhepler farkli isimler tasimalarina karsin aslinda ayni
mezhebir devamidir. Cunku, sIk sIk Iran Devleti'ne ve Halifelige
karsi ayaklanan bu mezhepler, basarisiz olunca yollarina devam
edebilmek icin isim degistirmistir. Yoksa eylemleri de inanclari da
farkli degildir.

Bu tarikatlarin kisa bir tarihin sunduktan sonra Fethullah'in bu
tarikatlarla baglantisini yapitlarindan orneklerle aciklaniyor.
Ornegin Batinî tarikatlarinin en onemli ozelligi yasak kimliklerini
saklayarak takiyye yapmalaridir. Gulaltay'a gore, Batinîler takiyye
yaparak gercek inanclarini gizlerler, Muslumanlarla kaynasirlar ve
devleti icten ice fethetmeye calisirlar. Aynen Fethullahcilar
gibi...

Batinîlerin Kitabun Nur'undan Saidi Nursi'nin Risale-i Nur'una

Oncelikle Batinîler, seyhlerinin kitabini Kuran yerine kabul
ederler. Cavidanîyeler, seyhleri Fazlullah'in Cavidannamesi'ni,
Babiler ise seyhleri Muhammed Bab'in kitabi Kitab-un Nur'u Kuran
kabul ederler. Ne hikmetse, Saidi Nursî'nin Risale-î Nur'u isim
olarak ve cemaatin gosterdigi saygi bakimindan, icerik olarak, Kitab-
un Nur'a cok benzemektedir. Turkiye'deki Nurculara gore, Kuran
anlasilmasi zordur, bu nedenle muritlere Nur Risaleleri onerilir.
Risalelere adeta ikinci bir Kuran mualemesi gosteren Fethullah,
Gulaltay'a gore bu sekilde Muslumanliga da aykiri hareket etmis
olmaktadir. Gulaltay, Fethullah'in su sozune dikkat
cekiyor: "Ilimler sahasinda meselenin temel esprisini ise
Bedîuzzaman'in mulahazasinda buluruz. Soyle der o: Allah'in iki
kitabi vardir. Biri kainat kitabi, digeri Kur-an'i Kerim."
Gulaltay'a gore Fethullah Gulen, "Kainat kitabi" derken Risaleleri
kastetmektedir. Gulaltay, buna benzer pek cok ornegi kitabinda
veriyor ve Nurcularin Risaleleri one cikarmasinin nedeninin Kuran'in
gecerliligini ortadan kaldirmak oldugunu soyluyor.

Fethullah isminin kaynagi Gulen'in kimligini ele veriyor

Fethullah Gulen'in isminin kaynagi da gizli kimliginin bir baska
gostergesi. Gulen'in ismi 1844 yilinda Iran Sahi'ni oldurmeye
kalkisan bir Bahaî fedaisinden gelmektedir: Fethullah Kamî.
Fethullah Gulen'in ailesinin Iran'dan gocme oldugunu da ortaya koyan
Gulaltay, Bahaîlikle bir baska baglantisini daha ortaya
cikarmaktadir.

Fethullah'in rumuz olarak kullandigi isimler de eski Bahaî
kahramanlara atiftir. Ornegin, "1982 yilinin sonlarinda DGM
savciliginin hakkinda baslattigi sorusturmada, Fethullah'm Dahhak
kod adini kullanarak kitap yazdigi tespit edilmis. Bilindigi uzere
Dahhak Iran mitolojisinde, Iran'i istila edip Iran Sahi Cemsit'i
testere ile ortadan ikiye boldurten, Iran halkina iskenceler,
eziyetler yapan bir adammis. Iran halki Dahhak-i Zalim diye
andiklari bu gaddar adamin zulmunden perisan olmustu."

IsIk evlerinin sirri: Ev-mabetler

Gulaltay, Babilerin ibadet icin camiler yerine evleri tercih
etmesiyle Fethullahcilarin IsIkevleri arasinda da bir baglanti
kuruyor: "Babiler, camilere gitmez, cemaatle namaz kilmazlardi.
Bunun yerine evlerde toplanmayi tercih ederlerdi." Ardindan Nur
evleriyle ilgili Fethullah Gulen'in su sozlerine dikkat cekiyor: "Bu
isIk evlerinin kendine has ozellikleri vardir... Yuregi pek, imani
celik insanlarin yetistigi kutsal mekanlardir... Artik gecmiste
camide yapilan dini ruhunun muzakereleri bu evlerde biraraya
gelinerek yapilacaktir." Ve Gulaltay nur evlerinin Islamdisi
oldugunu su sekilde anlatiyor: "Anlasilacagi gibi Fethullah Gulen,
bundan sonra caminin onemli olmadigini soyluyor. Cunku buyuk ustasi
Kurt Sait de camiye girmezdi. Buradaki amac ise Islam'in birliktelik
ve cemaat ruhunu yikmaktir. Kurretu'l-Ayn'in ve Babi seyhlerinin
vaaz verdigi yerler camiler degildi. Fethullah'in tabiriyle nur
evleriydi. Yine ayni Fethullah, Yeseren Dusunceler isimli kitabinin
164. sayfasinda ev-mabet [adiyla] bu isIk evlerini tarif ediyor. Ev-
mabet terimi Bahailik dininde mabede verilen addir. Bahailerin
mabedlerine ev-mabet adi verilir."

Gulen'den Bahailere gizli ovguler

Gulaltay, Fethullah'in kitaplarinda Bahaîlere nisal gizlice ovdugunu
de ortaya cikariyor. Ornegin, Fethullah'in Hz. Muhammed'i anlattigi
sanilan kimi yazilarinda aslinda Bahaîlerin lideri Molla Muhammed
Ali'yi andigini aktariyor: "Dostlarin vefasizligina, dusmanlarin
ardi arkasi kesilmeyen istila ve ifsatlarina ugramasaydi, kim bilir
daha neler yapacakti? Keske, bu mubarek dunya; duygu, dusunce,
anlayis ve hayat felsefesiyle hic degismeseydi. Onun yigitligi,
sadeligi ve mertligi bu gune kadar dipdiri kalabilseydi. Keske O
muhtesem saray ve yuksek kasirlarin altin yaldizli kubbeleri
altinda, baygin ve mahmur dolasan hasim dunyanin, talihsiz
insanlarinin durumuna dusmeseydi." Gulaltay, bu alintida onemli bir
celiskiyi yakaliyor: "Yukardaki metinde anlatilan kasir ve saraylar
donemin Iran Sah'inin saraylaridir. Cunku Hz. Muhammed devrinde
Arabistan'da ne kasir vardi ne saray."

Gulaltay, bu konuda daha pek cok ornek yakalamis. Gulaltay'a gore,
baski ve zulum goren insan tasvirleri sanilanin aksine Hz. Muhammed
donemi yasamis Muslumanlar degil, basarisiz ayaklanmalardan sonra
yurttan yurda gocurulen Bahailerdir. Ornegin, 1868'de Bahaîler
surgune gonderilir. Fethullah Gulen'in kitaplarinda anlattigi omur
boyu suren buyuk goc aslinda Bahaîlerin surgunudur. Gulaltay'a gore
bahsedilen goc sanildigi gibi Mekke'den Medine'ye Hz. Muhammed'in
hicreti degildir.

Baska bir yerde ise Fethullah soyle diyor: "Bir baska defasinda da
seni kardesinle konusmaktan men etmislerdi. Hani o gune kadar, bir
lahza kendisinden ayrilmadigin kardesinle konusmaktan... Savas
meydanlarinda omuz omuza, yemek sofralarinda diz dize oturdugun
kardesinle konusmayacaktin." Gulaltay'a gore burada kastedilen de
yine Bahai liderleridir. Cunku Muslumanlarin tarihinde kardesiyle
konusmaktan men edilme gibi bir cezalandirma soz konusu
edilmemistir. Halbuki Abdulaziz'in bir fermaninda, Bahaullah'in
cocuklari birbirleriyle konusmamalari kaydiyla surgune
gonderiliyordu. Fethullah'in ugruna gozyasi doktugu iste bunlardir.

Fethullahcilikla Bahaî inanislari arasindaki paralellikler

Gulaltay'in buldugu cesitli paralellikleri soyle siralayabiliriz:

- Bahaîler cenazelerini Islam inanisinin tersine, mermer lahitler
icinde gomerler. Saidi Nursî de vasiyetinde cesedinin lahitin icine
konulmasini istemistir.

- Bahaîlerde ibadete baslama yasi 16'dir. Fethullah Gulen de bir
kitabinda soyle demektedir: "16 yasima kadarki donemi cocukluk
donemi sayiyorum."

- Bahaîlikte el opturmek kesinlikle yasaktir. Fethullah Gulen de el
opturme konusunda soyle diyor: "Fevkalade rahatsizlik duyuyorum. El
opturme prensibim hic yoktur."

- Bahaîler, camiye girmez, cemaatle namaz kilmaz. Sadece cenaze
namazi kilarlar. Gulaltay'a gore, Fethullah Gulen'in de cenaze
namazi disinda camiye girip namaz kildigini su ana kadar kimse
gormemistir.

- Bahaîlikte kurban kesilmez. Unlu Fethullahci bilim adamlarindan
birisi de katildigi bir tartisma programinda kurban kesmeyi hapvan
katliami olarak nitelendirmistir.

- Bahaîlikte, herkes malinin yuzde besini, toplumun basinda bulunan
19'lar heyetine vermek zorundadir. Fethullahci organizasyon ve
vakiflarin basindaki yonetim kurulu da 19 kisidir.

Fethullah ile Bahaîler arasindaki bir baska somut baglanti ise Saidi
Nursi'nin hayatindan alinmaktadir. Saidi Nursi, Gulaltay'in ortaya
cikardigina gore, Iran Sahina suikast duzenleyen Babilerin
seyhlerinden Celaleddin Afgani'nin Iran'dan kacip Abdulhamit'in
himayesine girmesi sirasinda kuryelik etmisti. Saidi Nursî, yine bir
baska Bahaî tetikci Kirmani'yi de Iran-Turkiye sinirinda
karsilayacak ve Istanbul'a kadar kendisine eslik edecekti.

Gulen'in sozlerinde gizli anlamlar

Fethullah'in eserlerinde gizli gizli Bahaîlik propagandasi yaptigini
da Gulaltay cesitli orneklerle acikliyor:

Kapi: Bahaî mezheplerinden Babiligin kurucusu Muhammed
Bab'tir. "Bab" kelimesinin bir anlami da "kapi"dir.

"Ulu sultan! Canli-cansiz, insan-hayvan, (..) her sey varligini
soluklar.": Gulaltay bir baska bolumde ise Gulen'in bu sozundeki
gizli anlami ortaya cikariyor: Ulu Sultan kelimesi Bahaî Seyhi
Bahaullah'a atfedilmistir. Hayvanlari, esyalari bile Allah'in
kullari olarak kabul eden ise Muhammed Bab'in hocasi Kazim-i
Resdi'dir.

Nebiler Sultani: Gulaltay, Fethullah'in sIk sIk kullandigi "Nebiler
Sultani" teriminin de karsiligini buluyor. Gulaltay'a gore,
Fethullah'in burada kastettigi Hz. Muhammed degil, Bahaullah'tir.
Cunku, Bahaullah'in lakabi doneminde "Sultan"dir.

Nur Asri: Muhammed Bab'in Kitabun Nur ile Babiligi yaydigi ilk
yillara da Nur asri denmektedir.

Timur ve Cengiz dusmanligi: Fethullah bir kitabinda soyle
diyor: "Allah bir zamanlar Cengiz, Hulagu ve Timurlenk'in eliyle
hirpaladigi ve ikaz ettigi Islam alemini bugun de Batililar
vasitasiyla hirpalayip ikaz etmektedir..." Gulaltay, Fethullah
Cengiz, Hulagû ve Timurlenk'e karsi olmasini bu hukumdarlarin
Bahaîlerin onemli onderlerini oldurmus olmasina bagliyor. Cengiz
Han'in oglu Hulagû, Hasan Sabbah'i; Timurlenk'in oglu Miransah ise
Fazlullah'i oldurmustu.

"Donmezem" ve "mum gibi yanip erimek": Bu kelimeleri de Fethullah
sIk sIk kullanmaktadir. Ornegin: "Cevresinde kol gezen tehlikelere
aldirmadan, yuce derslerine devam eden ve hakkinda bayagilarin
bayagisi hukumler kesilip bicilirken. 'Hancer ile yuregimi yar!
Senden donmezem' diyerek hakikati haykiran buyuk muzdariplerin 'Evet
hep boyle izdirap goren izdirap dusunen ve bir mum gibi yana yana
eriyip giden, bu yuce kametlerin arkasinda yuruyenler hicbir zaman
aldanmadilar ve hicbir zaman hayal kirikligina ugramadilar.'" Tahran
Kalesi'nde infaz edilmeden once "Donmezem" diye bagiran Bahaîlerin
unlu kadin kahramani Kurretul-Ayn'dir. O donem Bahaîlere yapilan
iskenceler arasinda en yaygin olani da vucutlari hancerle yarip
iclerine mumlar sokulmasiydi.

Fetret Devri ve Ronesans: Fetret devri derken kastedilen Bahailerin
yasadigi uzun surgun donemidir. Yeniden dirilis ise Bahaîlerin
ogretilerini tum dunyaya kabul ettirmeleri demektir. Ornegin: "Bu
ise uzun bir fetretten sonra, bu mazlumlar ulkesinin yeniden
dirilisi ve "Ronesansi" demektir. Kimbilir, belki o zaman batmak
uzere olan dun-yanin diger kesiminin elinden tutup kaldirma firsati
dogar."

Kendini peygamber goren Gulen

Bahaîlerin bir baska propagandasi seyhlerinin peygamber oldugudur.
Bahai seyhleri kendi peygamberlikleri altinda tum dunya dinlerini
bir arada toplanmaya cagirirlar. Gulaltay, Fethullah'in kimi
yazilarinda satir aralarinda kendi peygamberligini nasil savundugunu
gostermektedir:

"Allah, elbette insanlari da peygambersiz birakmayacaktir."

"Insanlar, akillariyla kainatta cereyan eden hadiselere bakip,
Allah'i bulsalar bile yaratilislarindaki gaye ve hikmeti, nereden
gelip, nereye gittiklerini ve ibadetlerinin keyfiyetlerini
peygambersiz bilemezler."

"Hilafete giden yol herkese aciktir."

"Hak icin halkin temsilcisi demek, peygamber meslegine talip olmak
ve onu temsil etmek demektir. Onu yapabilmek icin de peygamberane
ask, sevk, gayret, azim, cehd ve irade gerekir."

Fethullah goruldugu gibi yeni peygamberlere ihtiyac oldugunu ve
Allah'in insanlari peygambersiz birakmayacagini soyluyor. Halbuki
Islam inancina gore Hz. Muhammed son peygamberdir. Yalnizca bu bile
Gulaltay'a gore Fethullahciligin Islamdisi oldugunun bir kanitidir
ve bu propagandanin bir sonraki asamasi Fethullah'in kendisini Mesih
ilan etmesi olacaktir.

Fethullah'in Amerikanciliginin Bahailikteki kaynagi

Gulaltay, kitabin sonuna dogru Fethullah'in gercek amacinin dunya
capinda bir Bahaî imparatorlugu kurmak oldugunu ortaya koyuyor.
Gulaltay, Avustralya'dan Afrika'ya Asya'dan Amerika'ya milyonlarca
Bahaînin bulundugunu soyluyor. Bahai imparatorlugunun islevi dunya
capinda ABD'yi iktidara getirmek olacaktir. Zaten, Bahailigin ortak
dili de Ingilizce olacaktir. Gulaltay'a gore ABD'de bugun 20 milyon
Bahaî yasiyor ve Bahailerin etkinligi oldukca onemli. Zaten
Bahailerin kullandigi ev-mabetlerin kubbeleri de Beyaz Saray'in
kubbesine benziyor.

Fethullah'in Orta Asya'daki misyonu da bu sekilde ortaya cikiyor.
Gulaltay'a gore Bahailer dunya capindaki iktidarlarinda Ingilizce'yi
resmi dil olarakilan edeceklerdir. Fethullah'in okullarinin tumunde
Ingilizcenin ogretilmesinin nedeni olarak bunu gosteriyor. Ustelik
Fethullah'in en etkin oldugu Turk Cumhuriyetlerinden olan
Yakutistan'in durumunu da Gulaltay'dan ogreniyoruz. Bu ulkedeki
Fethullahci proje sonunda basariya ulasmistir. Yakutistan'in resmi
dili Ingilizce olarak ilan edilmistir.

Gulaltay, Fethullah Gulen tehlikesinin uluslararasi capta oldugunu
bu sekilde oldugunu ortaya koyduktan sonra kitabinda tum Turk
milletini uyariyor ve Fethullah tehlikesi hakkinda Devlet uzerine
duseni yapmazsa gorevin Kuvayi Milliyeci Ataturkculere dusecegini
soyluyor:

"Ataturk ve Kuvayi Milliyeci yigitlerin kurdugu devlet, hicbir zaman
sarsilmayacak, bu sarp kale, tunctan yiginlar halinde omuz omuza
yuruyen Turk gencliginin sirtinda, ulasilmaz bir kartal yuvasi
olarak ebediyete kadar var olacaktir."

Bahaullah
Bahaullahin Osmanlı Padişahı tarafından azlettirilmesi


http://www.bahaullah.org/constantinople/

sembolleri isIk ve finansal destekcileri yahudi
http://www.bahaullah.org/shrine/be-illumined/

islamiyete karsi amaclari tek dunya dini yaratmak
http://www.bahaullah.org/relics/seals-of-bahaullah/

Kurani Kerime karsi Bahaullahin yazdigi kutsal kitap
http://www.bahaullah.org/tablets/most-holy-book/

http://www.bahaullah.org/akka/

http://reference.bahai.org/en/t/b/KA/ka-15.html#gr6

http://www.bbc.co.uk/religion/religions/bahai/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.