ERGENEKONDA DELİL TOPLAMA
Sinan Aygün dosyaları.
Kanadalı Mark isimli 52 yaşlarında zımba gibi canlı hareketli bir avukat ile bundan on yıl önce İstanbul’da tanışmıştım.İki ay kadar İstanbul’da kaldığından nerdeyse gün aşırı birlikte oturup soğuk bir şeyler içer konuşurduk.
Çalıştığı avukatlık şirketi Toronto’daymış.Şansı yaver gitmiş,iyi davaları almış bitirmiş,biraz da aile ve çevresinin de yardımı ile şöhreti yakaladığı zamanlarda satın almış.
Davalarının çoğunu kazanmasında bir sır olup olmadığını sorduğumda “tabii ki var.Bunu her avukat bilir ama cesaret edip yapamaz” diyordu .
Ve sırrını da açıkladı,
-Biliyorsundur,Amerika ve Kanada’da “Araştırmacı Avukatlık” olayı var.
-Evet delil topluyor,polis gibi çalışma haklarınız da var değil mi?
-Evet,aynen öyle.
-Bunda ne gariplik var?
-Basit,hakimlerin hepsi delil çokluğundan ve dosya bolluğundan korkar.
-Ben bu korkularını keşfetmiştim.Her davada inanmazsın bazen iki kamyon delil götürüyordum.
-Nerden buluyordun bu kadar delili?
-Bizde deliller özel “delil sandıkları” ile götürülür.Ortalıkta iğrenç görüntü oluşmasını engellemek için.
-Evet bu da iyi de sır nerede?
-Sır sandıkların yarısından fazlasının boş veya gereksiz kağıt parçaları,eski süresi dolmuş atılacak klasörlerden oluşu.
-Sandık bolluğunu gören yargı mercileri delilleri yeterli bulup davayı lehime sonuçlandırıyorlardı.
-İnanması güç bir açıklama beni işletmiyorsun değil mi?
-Ben Kanada’dayım sen de İstanbul’da işletsem bana ne kazandıracak ki?
Biz Türk halkı olarak ilk defa Ergenekon davası ile böyle bir olaya tanık oluyoruz ama başka yerlerde insanlar aşmış bunları!
Aklımda böyle bir diyalog kalmıştı.
Hani diyorum,70-80 yaşındaki emekli,hasta generaller ile ülkenin en seçkin basın mensubu ve iş adamlarının evlerinden çıkarılan kamyon dolusu “delil”ler bana bu konuyu anımsattı.
50-200 polisin yolara dizilerek yapılan tutuklamalar da eklenince bana bu işin ardında gene Amerika göründü.
Ya size?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.