KOMÜNİZM GİTTİ, YECÜC MECÜC GERİ GETİRİLDİ
GENEL OLARAK GÜRCÜ'NÜN ve GÜRCİSTAN’IN ANLAMI
Gustave Moreau'nun fırçassından Aziz George'un ejderhayı öldürürken yapılmış temsili resmi.
”Ortadoğu’da Yecüc ve Mecüc harekete geçti. İncil’in öngördükleri yaşanmaya başladı. Bana yardım etmelisin dedi.
Asteriks ve Obelisk (Hopdedikis) Dev ve Cüce Gog-Magog |
BAGATA adı, RTE'nin adını aldığı dedesinin lakabıdır. BAGATA Hint, Fars ; Allahverdi demektir |
Başbakanımız Tayyip ERDOĞAN’ın “Gürcülüğü” ;Başbakanımız “Gürcü"'yüm demektedir.
Başbakanımızın tepkilerinin şike olduğuna inanıyorum.Verdiği her karardan ülkemiz zarara uğramaktadır.Sonuçlar ortada.)
HANGİ ÜLKELER “Yecüc-Mecüc" (*)
Kuran Kehf Suresinde Yecüc -Mecüc,Tevrat ve İlk Ahit'te Gog-Magog Devler ve Cüceler dendiğinde ilk düşünülmesi gereken Tevrat,İncil ve Kuran'da adı geçen II.Adem olarak da bilinen Nuh Peygamberin çocuklarını lanetlemesi ile başlayan insanların üreme ve dağılım olaylarıdır.
Nuh Peygamberin oğlu Yafes'in "Tanrı'nın yeryüzünde insanları tufana terk edip cezalandırmasını adaletsiz olduğunu söyleyip Tanrı'ya tapmayacağını söylemesi sonucu Yafes ve soyu Nuh tarafından lanetlenmiştir.
İlk dağılım oğulların isimlerine göre Anadoluda yapılmıştır.Hangi çocuk nereye yarleştirilmiş tek tek görülmektedir.
Yaratılış.10.Bölüm: 2.Ayet: Yafet'in oğulları: Gomer, Magog, Meday, Yâvan, Tuval, Meşek, Tiras.
----Tubal. Ezekiel Yecüc ve Meşeç ile anar (Ezekyel 39:1). Tiglath-pileser I, M.Ö.1100 yılındakiAsur kralı, Tubal'den Tabali diye bahseder. Josephus onların adını Thobelit'ler diye kaydetti ki, sonra Iber'ler olarak bilinir.Gürcistan'ın başkenti (Tubal'dan gelen) Tiblistir. Buradan bu insanlar, Kafkas dağlarının geçip, kuzey doğuya, Tobol nehrine isim vermiş, ve Tobolsk şehrinin isim sahibi olmuşlardır.’
----Tiras'ın çocukları Thracia'lılar olarak bilinirdi. Grekler ismi Traklar olarak değiştirdiler.Tras'ın insanları vahşi Hint-Avrupalılardı. Tiras'a daha sonralarıThuras, ya da Thor, yani Yıldırım tanrısı olarak tapılırdı.
Allah bunları niçin yapıyor?İşte cevabı yine tevrattan;
Tuval'ın önderi Gog'a çevir, ona karşı peygamberlik et.
Hez.38: 3 De ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Ey Roş'un, Meşek'in,
Tuval'ın önderi Gog, sana karşıyım. D Not 38:2,3 "Roş'un, Meşek'in, Tuval'ın önderi" ya da "Meşek'in, Tuval'ın baş önderi".
Rusya'da Papaz Stalin döneminde yaşanan "Türk Soykırımının” ardında bu ayetlerin olmadığını kim söyleyebilir?
Hez.38: 14 "Bu yüzden, ey insanoğlu, peygamberlik et ve Gog'a de ki,
'Egemen RAB şöyle diyor: O gün halkım İsrail güvenlik içinde
yaşarken bunu farketmeyecek misin?
Hez.38: 15 Sen ve seninle birlikte birçok ulustan oluşan tümü ata
binmiş büyük bir kalabalık, güçlü bir ordu uzak kuzeyden geleceksiniz.
yürüyeceksiniz. Son günlerde ey Gog, seni ülkeme saldırtacağım.
Öyle ki, ulusların gözü önünde kutsallığımı senin aracılığınla
gösterdiğim zaman beni tanıyabilsinler.
Hez.38: 19 Kıskançlığımla ve öfkemin şiddetiyle diyorum ki, o gün
İsrail ülkesinde büyük bir yer sarsıntısı olacak.
Hez.38: 20 Denizdeki balıklar, gökteki kuşlar, kırdaki hayvanlar,
yerde sürünen bütün yaratıklar ve dünyadaki bütün insanlar önümde
titreyecekler. Dağlar yerle bir edilecek, kayalıklar ufalanacak, her duvar çökecek. Hez.38: 21 Bütün dağlarımda Gog'a karşı kılıcı çağıracağım. Egemen RAB
böyle diyor. Herkes birbirine kılıç çekecek.
Hez.38: 22 Onu salgın hastalıkla, kanla cezalandıracağım; onun,
ordusunun, ondan yana olan birçok ulusun üzerine sağanak yağmur,
dolu, ateşli kükürt yağdıracağım.
TANINMAK DERDİNDE BİR ALLAH
Hez.38: 23 Böylece büyüklüğümü, kutsallığımı gösterecek, birçok ulusun
gözünde kendimi tanıtacağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."
YECÜC MECÜ’ÜN SONU
Gog Yenilgiye Uğruyor
BÖLÜM 39
Hezekyel.39: 1 "İnsanoğlu, Gog'a karşı peygamberlik et ve ona de ki,
'Egemen RAB şöyle diyor: Ey Roş'un, Meşek'in, Tuval'ın önderi Gog, sana karşıyım.
D Not 39:1 "Roş'un, Meşek'in, Tuval'ın önderi" ya da "Meşek'in, Tuval'ın baş önderi".
Hez.39: 2 Seni geri çevirip sürükleyeceğim. Seni uzak kuzeyden (*)çıkarıp
İsrail'in dağlarına getireceğim.
(*)Umarım,burada Orta Asya’nın kastedildiğini anlamayan kalmamıştır.
Hez.39: 3 Sol elindeki yayını vuracak, sağ elindeki oklarını düşüreceğim.
Hez.39: 4 Sen de askerlerinle senden yana olan uluslar da İsrail
dağlarına serileceksiniz. Sizi yem olarak her çeşit yırtıcı kuşa,
yabanıl hayvana vereceğim.
Hez.39: 5 Açık kırlarda düşüp öleceksiniz. Çünkü bunu ben söyledim.
Egemen RAB böyle diyor.
VE DİĞER YECÜC MECÜC AYETLERİ
isterlerse, kenti kuşatın.
bütün erkekleri kılıçtan geçirin.
kullanabilirsiniz.
kentlerin tümüne böyle davranacaksınız.
(Yani insanların kanlarını çıkarıp içecekler)
Tevrat’ta Allah’ın “erkek çocuk” aldığını kanıtlıyor
Kur’an-ı Kerim de Tevrat ve İncilin bu ayetlerini , Cennet yaşamının anlatıldığı Vakıa Suresi 17.ve Tuır Suresi 24. ayetleri ile doğrulamaktadır;
Kuran Vakıa Suresi-17-“Çevrelerinde ölümsüzlüğe erdirilmiş gençler (gılmanlar-oğlanlar) dolaşırlar.”
Tur Suresi-24;”Kendilerine ait sedefte saklı inci gibi civanlar dolaşır çevrelerinde”
Hez.36: 24 "'Sizi uluslar arasından alacak, bütün ülkelerden toplayıp ülkenize geri getireceğim.
Hez.36: 25 Üzerinize temiz su dökeceğim, arınacaksınız. Sizi bütün kirliliklerinizden ve putlarınızdan arındıracağım.
Hez.36: 26 Size yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım. İçinizdeki taştan yüreği çıkaracak, size etten bir yürek vereceğim.
Hez.36: 27 Ruhumu içinize koyacağım; kurallarımı izlemenizi,buyruklarıma uyup onları uygulamanızı sağlayacağım.
Hez.36: 28 Atalarınıza verdiğim ülkede yaşayacak, benim halkım olacaksınız, ben de sizin Tanrınız olacağım.
Çünkü insanlık ailesine, bu tür saçmalık arz eden tanımlamaların din veya bilmem ne kanalı ile yapılması o dini savunan insanların ne kadar gerzek ve bilim dışı düşündüklerini gösterir.Bu beyne sahip insanlar o inançları bir insan olarak nasıl savunuyor anlamak olanaksızıdır.Bu saçmalığı savunanlar belki o yaratık olabilirler.
İnsan vücudunda gelişimini tamamlayınca yaratık göğsü parçalayarak çıkıyordu.
Bu hayvan insan vücudunda gelişimini tamamlayınca yaratık göğsü parçalayarak çıkıyordu.
Doğduktan sonraki hali.Hemen yoketmeye başlıyor.
HADİS KAYNAKLARINDA YECÜC-MECÜC
Hz. İsa arkadaşlarıyla birlikte onların şerrinden kurtulmaları için Allah’a dua edecekler. Allah onlara gökten boyunlarındaki kanı emmek için kurtlar gönderecek, hepsi ölecekler ses ve sedaları çıkmaz olacak.
Sonra Allah Teala onların üzerine deve ve koyun cinsine ait burun kurdu denilen hayvanlar ve mikroplar yağdırır da bu mikroplar onların enselerinden yakalayıp hepsini öldürür.
Bediüzzaman bu sözünde, Dabbenin tek büyük bir hayvan olursa heryere yetişmesinin mümkün olmadığına, bu nedenle de bir tane hayvan değil, bir hayvanlar topluluğu olduğuna dikkat çekmektedir.
ARAPLAR İBRANİ KABUL EDİLİYOR MU?
ORTA ASYA'YA İSLAM SEFERLERİ
KÜRTLER DE SOYKIRIMDAN NASİBİNİ ALIRLAR
Sözlerini anlamadıkları kitabının "harflerine "tapmak,telaffuz bile edemedikleri bir dildeki dine kendilerine ait olmayan bir dille ibadet zorunda bırakıldıkları için binlerce yıldır akıl fesadına maruz bırakılmış Arap olmayan müslüman milletler de Araplar da sadece ibadet eden ama bilimden,fenden uzak ,üretemeyen insanlar haline gelmişse bu onların geri zekalı oldukları göstermez.Bu onların kültürel olarak ezilip yok edilmeleri, kendilerine "Din" diye anlatılan ilmi kendinden menkul bir takım dinde bile yeri olmayan, hacı,hoca,şıh,pir adları ile bilinen ruhbanların telkinlerini "Allah" adına doğru uyguladıkları anlamına gelir.
ESKİ KRALLARIN SIFATLARI
İBRET ALMA KONUSU
Bu dinlerin yaptırımları tamamen yeni yetme İbrani kavimlere ait olup diğer kavimlere ise "İbret " almak düşmektedir.(*)İbret almak bire bir uygulamak veya her cezayı da hak etmiş olmak değildir.
Bu şımarık en son yaratılmış olan kavimler şımarıklıkları,bilimi ahlaksız kullanmaları yüzünden de yakında yeni bir cezaya da çarptırılacaklardır.
"Her yeri araştıracak olan pek güçlü kullarım" diye tanımlanan millet Cengiz Han ve sonrası gelenlerdir.
Muhammet, Çekik Gözlü Melek Cebrail'den vahiy alıyor. Türkler ile Melekler Islam' dan önce de aynı soydan kabul edilirdi. Roma istedi, Yecüc Mecüc soyu ilan edildik.
"İsra Suresi:7:İyilik ederseniz,kendinize,kötülük ederseniz yine kendinizedir.İki vaadden ikincisinin vakti gelince kötülükleri ortaya çıkarmaları ve ilk girdikleri gibi mescitte kibir edenleri yine cezalandırmaları için yeni bir millet gönderir"demektedir.
KÜRTLER ALDATILMAKTADIRLAR
D Not 25:25 "Esav": "Tüylü" anlamına gelir.
Yar.27: 36 Esav, "Ona boşuna mı Yakup(*) diyorlar?" dedi, "İki kezdir beni aldatıyor. Önce ilk oğulluk hakkımı aldı. Şimdi de benim yerime o kutsandı." Sonra, "Kutsamak için bana bir hak ayırmadın mı?" diye sordu
(*)Yakup:"Hileci" demekmiş.Sonra Allah'la güreşip 'İsrail' adını alır.Tevrat yazıyor ben değil"
Yar.27: 39 Babası şöyle yanıtladı:
"Göklerin çiyinden,
Zengin topraklardan
Uzak yaşayacaksın.(*)
(*)(Dağlara yol görünür.'Dağlara gel dağlara' o zaman başlamış.)
Yar.27: 40 Kılıcınla yaşayacak,
Kardeşine hizmet edeceksin.
Ama özgür olmak isteyince,
Onun boyunduruğunu kırıp atacaksın.(*)
(*)(Kürtlerin savaşçı olmaları bununla da açıklanabilir.)
Allah,Esav'a olan nefretini açıklıyor;
Rab İsrail'i Seviyor
"Ben Yakup'u sevdim,
yurdunu kırın çakallarına verdim."
Çevirenin notu 1:2-3 "Ben Yakup'u sevdim, Esav'dan ise nefret ettim": "Esav yerine Yakup'u yeğledim" anlamına gelir.
Yani eğer böyleyse Kürtler İshak soyu olan İsraillileri hedef almalıdırlar.Çünkü acayip mağdurdurlar.Çünkü,Allah'ın nefret ettiği bir "Tüylü" insan soyundan gelmekte olduklarını kabul etmiş olurlar.Bu da kabul edilecek bir şey mi bilmem.Tüylü yaratılmaktan başka suçu olmayan Esva ve soyuna yapılanı da aşağıdaki ayette okuyacaksınız.
Osmanlı'nın Türkleri, "Yecüc-Mecüc" lükten kurtarmak için İbrani soylu Arap,Yahudi ve Rumlarla evlendirerek melezleştirme siyaseti gibi bir siyaset için Kürtler geç kalmışlar mıdır acaba?(!) (Sadece bir fikir.)Ve Tevrat'ın devam eden ayeti;
Mal.1: 4 Edom’lular, (*)"Biz ezildik, ama yıkıntıları yeniden kuracağız"
deseler de, Her Şeye Egemen RAB şu karşılığı verecek: "Onlar
kurabilirler, ama ben yıkacağım. Ülkeleri kötülük ülkesi,
kendileri de RAB'bin her zaman lanetlediği halk olarak tanınacak.
(*)Edom=Esav soyuna verilen ad.
Kürtler böylece Yahudilikten nasiplerini almış(!) oluyorlar.Sümerli zaten hiç değiller.”Kürt meselesi” başlıklı yazımda bu konuyu işlemiştim.
DİĞER KAYNAKLARA GÖRE BAZI BİLGİLER
İ.Ö.2500 yıllarından kalma Hitit ve Asur tabletlerinin tercümelerinde bölgede "Asurlu'ların kaçakçılık yaptıklarından bahsedilmektedir.(Kürt Meselesi başlıklı yazım).
Kendilerinin Sami ırkından olduklarına inanarak "Yecüc-Mecüc soyu Türk Kavmini tüketerek onlardan kurtulma oyununda" Kürtler feci şekilde işletilmektedirler.
İkisi de Yecüc-Mecüc “ olan (Sarsak yorumlara göre)Kürtler ve Türkler biri birlerini tüketmektedir.Araplarda Hacer’den dolayı aşağı köle kavim ve şeytana inanan (*)kavim sayıldıklarından onları da kırmaları gerekmektedir.
Artık olaylar bir şekilde başlamıştır.Bu sapık Bush ile İslam’a özgürlük “ kazandırma hevesinde olan bizim başbakanımız da 1YTL'lik bir örtü uğruna düşmanla adeta bir eylem birliği içinde görülmektedirler.
Çünkü Araplar onlar için hiç bir tehlike arz etmemektedirler.Onları istedikleri gibi tıraşlayabilirler ve yok edebilirler.Çünkü Arap ülkesi için,Din değil,"Para" için savaşan insandır.
Her insanın yapabileceği bir şeyler vardır!!!
İşte Büyük Önder M.Kemal Atatürk'ün devrimleri insanımızı İslam dünyası ve insanlık ailesi içinde kısa bir sürede seçkin bir yere bir anda taşıyıvermişse bunun sebebi bu düşünce devriminden başka bir şey değildir.
Artık gözünü açma vaktidir.
İBRANİ DİNLERİN GETİRDİKLERİ ve GÖTÜRDÜKLERİ
” Tevrat’ta ve İlk Ahit’te İbrani Tanrısı’nın, Ahlaksız yaşamları ve kendilerine başka tanrılar edinmeleri yüzünden Yeryüzündeki kavimleri yok etmek için kendisine kavim yaratmaya karar verdiğini,tüm kavimlerin onun soyundan gelecek nesille kutsanacağını belirtir. (Yaratılış:12:1-2-3,Lev.20:23-24, Lev.18:25,27,28 -Hez.20:8-Yasa 32:27)
.Hz.İbrahim’in eşi Sara’ya mezar almak için Hititli komutanla yaptığı konuşmada, komutanın “Sen de aramızda soylu bir prenssin” demesi ile de Hitit’li olduğunu anlamaktayız. (Yar:23:5-6)
Adı “AB(V) BRAHAM –(BABA)sonra “Kavimlerin Babası” anlamına gelen “İbrahim” adını Tanrısından alacak olan peygamber İbrahim’in oğlu İshak ve torunu Yakup soyundan üreyen seçilmiş kavim olan Yahudileri” koruyup kollayan kitabı olan Tevrat, İncil-İlk Ahit bölümü ile bu özelliğini vahiyler bölümü ile desteklese de “İnsanları Seven,Sevgi dolu bir “Rab Tanrı “ imajı ile diğer kavimleri aldatma yoluna girmiştir.
Esav’ın topuğuna yapışarak doğan ve “topuk tutan,üçkağıtçı” anlamına gelen “Yakup” adını verdiği (Yar:25:26)oğlunu sadece “parlak” olduğu için peygamber seçtiğini de okumaktayız. (Yar Böl-25-24),(Malaki-1:2,1:3)
Yakup bu aldatma işini ensesine keçi derisi bağlayarak yapar.( (Yar:27:22)
Daha sonra bu parlak Yakup ile güreşir ve ona “Allah ile güreş tutan” anlamına gelen “İsrail” adını verir.Kur’an da “İsra Suresi ile ve diğer surelerde defalarca “İsrail” adını kullanır ve Bakara 136 ‘da peygamberler arasında Yakup adıyla anılır.(Yar.35:10)
Ayrıca da “ırk ayrımcılığını” teşvik ederek “Kenanlı kızlarla evlenmesini Yakup’a yasak eder.(Yar.28:1)
İbrahim’den itibaren (yar;12:17-18-19-20) üç kağıtçılıkları da teşvik ettiği ayetlerle sabittir.
Yeryüzünde ilk defa bir tanrı,insanları yok etmesi için bir kavim yaratmaya karar vermiş ve o kavmi öne geçirmek için bekçilik etmiştir. (Çıkış.33:7-10) Diğer kavimleri aldatması için onlara her türlü “dümeni” öğütlemiştir.
Diğer kavimleri de inançlarına katmaları da tamamen bir aldatmacadır.
Bu sayede,her devletin,şehrin köyün,evin,ailenin ve her bireyin “ayrı tanrı”ya sahip olma inancı yavaş yavaş yerini “üçleme”ye yani teslise bırakmıştır.
Yani;Einstein’in Bing Bang’ına göre,” Tek atomlu Hidrojen yerini 2.atomlu helyuma sonra 3 atomlu H2O1’e suya bırakması ve her şeyin bundan yaratılması kavramı İncil ile “Kutsal Ruh,Baba ve oğul “ kavramına getirilmiştir.
Yani en eski yaratılış efsanelerinde belirtilen ilk kavrama dönülmüştür.
İslamiyet ile de bu “üçlü”nün “bir”e eşit olduğu kavramı getirilerek üç özelliğin “tek tanrıyı” oluşturması (vahdet-i vücut) öne çıkarılarak tanrı sayısı “bir”e indirilmiştir.
Bu kadar ilerlemeye rağmen “Seçilmiş İbrani Kavmi” modeli “Al-i İmran soyu” olarak Kur’an “Alî İmran ,İsra Surelerinde “ yer almıştır.
Bu kavimin dahi yoldan çıkanları ile tüm dünya kavimlerinin yok edileceği bir “Armegeddon Savaşı” kültürü Kuran ayetlerinde ve Hadis kitaplarında da sürdürülmüştür.
Yani ,yeryüzündeki tüm kavimleri yok etmek için seçilmiş olan İbrahim soyunun korunması için yeni getirilen inanç modeli ile diğer kavimlerin uyutulması kandırılmasına devam edilmiştir.
Papa 16.Benedict bile "Türkler ayrı bir kavimdir.Müslüman olmakla kaybolmuşlardır" demedi mi?
Oysa kitaba göre sadece Türkler mi? Seçilmiş Yahudiler dışında tüm kavimler.
Şimdilik hedef Türklerdir.Ondan bu açıklama,uyandırma yapılıyor.
Şimdi basında yer alan iki haber ile devam edelim.
LUT TABLETİ ŞİFRESİ
Lut Gölü’nün Ürdün kıyılarında bulunduğu sanılan ve bilimsel inceleme altına alınan yaklaşık bir metre boyundaki taş yazıt, Hıristiyanlığı sarsabilir.
Uzmanlar, yazı karakterlerinin Hz. İsa’nın doğumundan önceki yüzyıla işaret ettiğini doğruladı. Kimyasal analizden de benzer bir sonuç çıktı.
Kırık taştan yapılan çeviri doğruysa, 2100 yıl öncesinin Yahudi toplumunda da Hz. İsa’nın çizdiği Mesih portresine yakın bir kurtarıcının beklendiği, yani Hıristiyan teolojisinin vaaz ettiğinin aksine "acı çeken Mesih" kavramının Hz. İsa ile birlikte başlamadığı kanıtlanabilir.
New York Times, "Mesihle ilgili ifadeler gerçekten taşın üstünde yer alıyorsa, Hz. İsa konusunda son dönemde hem kamuoyunda, hem de akademisyenler arasında yeniden şekillenen görüşlere katkı yapılmış olacak. Çünkü İsa’nın ölümü ve dirilişiyle ilgili hikayenin orijinal olmadığı, o dönemin Yahudi geleneğinin bir parçası olduğu ortaya çıkacak" yorumunu yaptı.
İbrani Üniversitesi profesörlerinden Yehezkel Kaufman da, "Üç gün sonra diriliş motifi, akademik literatürün neredeyse tamamına aykırı bir biçimde, Hz. İsa’dan önce geliştirilmiş bir kavram haline geliyor. Yani Hz. İsa ve havarileri, daha önce var olan bir mesih öyküsündekileri hayatlarına uyarlamakla kalmışlar" dedi.
Hıristiyanlar şoke olacak
California Üniversitesi’nde Tevrat kültürü profesörü olan Daniel Boyarin, "Bazı Hıristiyanlar bunu şoke edici bulacak, kendi ilahiyatlarının benzersizliğine bir meydan okuma olarak görecekler" dedi.
Yaklaşık 10 yıl önce bulunan tablet, Ürdünlü bir antikacının eline geçti. Tableti son olarak İsviçre’de yaşayan İsrail vatandaşı bir koleksiyoner satın aldı. Birkaç yıl önce tableti inceleyen ve önemini keşfeden İsrailli akademisyen Arda Yardeni, geçen yıl bu konuda bir makale yayımladı. Yardeni, ilk tepkisinin, "Taşa yazılmış Kumran metinleri bulmuşsun" şeklinde olduğunu söylüyor.
60 yıl önce yine Lut Gölü yakınında bir mağarada bulunan parşömen tomarlarına yazılı Kumran Metinleri, bugün hala tartışılıyor. Hz. İsa dönemindeki bir Yahudi mezhebi olan Essenilerin inançlarını Tevrat’a yakın bir dille anlatan Kumran Metinleri ile ilgili bir konferans, dün Kudüs’teki İsrail Müzesi’nde yapıldı. Kumran Metinleri ile yaşıt olduğu sanılan tablet de, bilimadamları ve ilahiyatçılar tarafından masaya yatırıldı. Gelecek birkaç ay içinde tablet hakkında birçok yeni bilimsel makale yayımlanacak ve "Cebrail Vahyi" ile ilgili tartışma büyüyecek.
Diriliş miti İsa’dan eski mi?
Lut Gölü kıyısında bulunan taş bir tablet, dinler tarihini değiştirebilir. Hz. İsa’nın doğumundan yüz yıl kadar önce yazıldığı sanılan tablette, Cebrail’in ağzından, "öldükten üç gün sonra dirilecek bir mesih"ten bahsediliyor. İbranice 87 satırın yer aldığı tablette kırıklar olduğu için tercüme tartışmalı.
Hıristiyan ilahiyat çevrelerini karıştıran tablet ile ilgili ilk çeviriler doğruysa, Hz. İsa’nın ölümü ve yeniden dirilişiyle ilgili öykünün orijinal olmadığı, doğumundan önce de Yahudi çevrelerinde anlatıldığı kesinleşecek. Böylece İncil’in yeniden yorumlanması gerekecek.
Son akşam yemeğinin anlamı başka
Tablet, Son Akşam Yemeği’ne de yeni bir boyut getiriyor. İsrailli Prof. İsrael Knohl şöyle açıklıyor: "İncil’de Hz. İsa ölümünden önce çekeceği acılara dair birçok öngörüde bulunur. İlahiyatçılar bunların İncil’e sonradan eklenmiş olabileceğini, çünkü Hz. İsa’nın zamanında ’acı çeken Mesih’ kavramının olmadığını söylüyorlardı. Oysa bu tablet bunun varlığını kanıtlıyor. Hz. İsa’nın misyonu, Romalılar tarafından idama çarptırılarak, kavminin gelecekte alacağı intikama zemin hazırlamaktı. Bu yüzden son akşam yemeğinin anlamı da tamamen farklıydı. Orada kendi kanını feda etmesi başkalarının günahları için değil, İsrail’in kurtuluşunu sağlamak içindi."
Kırık tablette ne yazıyor?
İSRAİLLİ bilim adamlarının "Cebrail Vahyi" adını verdiği tabletteki 87 satır kazınarak değil, mürekkeple yazılmış. Bu nedenle silinmiş yerler ve taşın kırılmasından dolayı ancak tahmin edilerek okunabilen bölümler var. Metnin çoğunda, Cebrail’in ağzından bir kıyamet günü tasviri yapılıyor.
Uzmanlar özellikle 80. satır üstünde duruyorlar. Bu satırın "Lışloşet yevmin" (Üç gün içinde) ifadesiyle başladığı kesin ama sonrasını okumak güç. Bunu başaran, Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nin Kitab-ı Mukaddes araştırmaları bölümünden profesör İsrael Knohl oldu. Knohl’un yorumu, birçok bilim adamı tarafından da kabul ediliyor. Buna göre, cümlenin devamında "hayeh" (hayat) sözcüğü geçiyor. Cümle tamamlandığında, "Ben, Cebrail, sana emrediyorum ki, üç gün içinde yeniden hayata döneceksin" ifadesi oluşuyor. Bir sonraki cümlede, Cebrail’in hitap ettiği kişinin, "prensler prensi" olduğu görülüyor. Bu ifade, Tevrat’ta da geçiyor. Bununla Yahudilerin lideri olan ve üç gün içinde yeniden dirilecek biri kastediliyor. Knohl, bu kişinin, Hz. İsa’nın doğduğu gün ölen "zalim" Yahudi kralı Herod’un ordusunda bulunan Simon adlı bir komutan olduğunu savunuyor. Buna göre metni de Simon taraftarlarından biri yazmış olabilir.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/9369969.asp?gid=229&sz=97022
SİNA DAĞINDA OLANLAR HALUSİNASYON ÜRÜNÜ
güncellenme zamanı 18.09 | 4.3.2008
İsrailli bir psikoloji profesörü, Musa Peygamber, Sina dağında 10 Emri aldığında, bu olaya tanık olan İsrailoğullarının, aslında bölgede yetişen ve halüsinasyona sebep olan bir bitkinin etkisi altında olabileceklerini iddia etti.
İbrani Üniversitesinden Prof. Benny Şanon, İngiliz dergisi "Time and Mind"daki araştırmasında, Sina çölündeki iki bitkinin, Amazon bölgesindeki halüsinasyona yol açan "ayahuaska" bitkisiyle aynı psikoaktif molekülleri içerdiğini yazdı.
Şanon, Tevrat'ın "Çıkış" bölümünde sözü edilen, Sina Dağı'ndan gelen gökgürültüsü, şimşek ve boru sesinin sadece, belli bir beklenti içindeki halkın halüsinasyonu olduğunu ileri sürdü.
"Ayahuaska sarhoşluğunun ileri safhalarında, ışığın görülmesine yoğun dini ve ruhi hisler eşlik etmiştir" diyen Prof. Şanon, bu gibi durumlarda, görülen yoğun ışığın Tanrı'nın yaydığı güç olarak da algılanabildiğini belirtti.
Prof. Şanon, bölgedeki Musevilerin eski zamanlardan beri, yöredeki psikoaktif bitkilerin sihirli ve tedavi edici etkisi bulunduğuna inandıklarını da belirtti.
Tevrat'ta nasıl geçiyor?
Sina Dağı, Tevrat'a göre, Musa Peygamber öncülüğündeki İsrailoğulları'nın (İbraniler) Mısır'dan çıkarken durdukları, Musa'nın Allah ile konuştuğu ve On Emir'i aldığı yerdir. Olay Tevrat’ta şöyle anlatılıyor:
“Çık.19: 16 Üçüncü günün sabahı gök gürledi, şimşekler çaktı. Dağın üzerinde koyu bir bulut vardı. Derken, çok güçlü bir boru sesi duyuldu. Ordugâhta herkes titremeye başladı.
Çık.19: 17 Musa halkın Tanrı'yla görüşmek üzere ordugâhtan çıkmasına öncülük etti. Dağın eteğinde durdular.
Çık.19: 18 Sina Dağı'nın her yanından duman tütüyordu. Çünkü RAB dağın üstüne ateş içinde inmişti. Dağdan ocak dumanı gibi duman çıkıyor, bütün dağ şiddetle sarsılıyordu.
Çık.19: 20 RAB Sina Dağı'nın üzerine indi, Musa'yı dağın tepesine çağırdı. Musa tepeye çıktı.
Kuran'da nasıl geçiyor?
Sina Dağı, Kuran'da "Tur-u Sina" olarak geçiyor. Tur, Arapça dağ anlamına geldiğinden çevirirken Sina Dağı diye çevriliyor.
Meryem Suresi 52'inci ayette "Ona, Tur'un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık" deniliyor.
Bakara Suresi 39'uncu ayette ise "Hani sizden misak almış ve Tur'u üstünüze yükseltmiştik (ve): 'Size verdiğimize (kitaba) sımsıkı sarılın ve dinleyin' (demiştik)" deniliyor.
Tur Suresi'nin ilk ayetinde de "Tur'a andolsun" diye yazıyor.
Kuran’da anlatılana göre Hz. Musa, İsrailoğulları'yla beraber Mısır’dan ayrıldıktan sonra Kızıldeniz’i geçmiş, daha sonra Sina Dağı’na doğru yönelmiş. Hz. Musa kavminden ayrılıp tayin edilen sürede Sina Dağı'na ulaşmış, ’On Emir’ olarak adlandırılan levhalar da Hz. Musa’ya bu sırada Sina Dağı'nda indirilmiş olduğuna inanılmaktadır.
İBRANİ DİNLERİN GÖTÜRDÜKLERİ
Yukarıda da arkeoloji biliminin getirdiği aydınlanma sonucu ortaya çıkarılan tabletlerin okunmasından da açıkça anlaşıldığı gibi “Semavi Dinler”in aslında kitaplarda geçtiği gibi olmadıkları,eski mitolojik efsanelerle bağlantıları oldukları görülmektedir.
Hz.İsa’nın belirtilen tarihte yaşamadığını,bu adamnı Niğde’li bir rahip olduğunu ,ülkemizin medarı iftiharı araştırmacı yazar Aytunç Altındal’ın verdiği bir belgeye dayanarak öğrenen Roma-Vatikan’da görevli Kardinal rütbesindeki bir din adamının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine dava açtığını unutmayalım.
Davanın konusu da Vatikan ve Papalığın gerçek olmayan inançlar doğrultusunda dünyada “dolandırıcılık ve sahtekarlık suretiyle kazanç elde etmek “ olduğunu da belirtirim.
Hz.Muhammed’in de Güneş ve Ay tanrılarına tapınan bir “Sabi” olduğu bilinmektedir. Yaşamı boyunca kendisi hep sabi olarak bilinmiştir.(*)Bu inanışın kitabı olmamasına rağmen Bakara Suresi 136’da “Sabilerin’de “ cennete gireceğini müjdelemiştir.
Buna en son örnek olarak I.Dünya Savaşından sonra, bir hukukçu olan Amerika Devlet Başkanı Woodrow Willson’un kendi hazırladığı ve kendi adıyla bilinen “Willson İlkelerini” tüm devletlere kabul ettirmesini örnek verebilirim.
Başlangıçta “Amerika’nın şartı olarak kabul edilen bu ilkelerin arkasında Amerikan sermayesini ve ileri gelenlerinin durmadığını gören galip devletler bundan hemen caymışlardır.
Bu yüzden 1923 sonrası Rusya’nın Kafkasya’yı işgali,İngiliz’in Türkiye dahil İslam ülkelerine “Şeriat” getirmek için iç karışıklıkları başlattığını görmekteyiz.
Bu muhteremin de bu ilkeleri yüzünden yalnızlığa itildiği ve yaşamını öyle tamamladığı yazılır.(Ermenistan kursun diye savaş gemisi gönderdiğini unutmayarak,Türkleri sevmediğini de belirteyim)
Ayrıca halen etkili olan Karl Marks'ın Sosyalizmi,Buda'nın Budizm'i, Lao Zu'nun Taoculuğu, Konfiçyus'un Konfiçyüzmi ve Semavi dinlerin mezhep ve tarikat imamları da aynı türden toplum mühendisi olan insanlardır.
Götürdüklerini ise kısaca anlatacağım.3500 yıldır yeryüzündeki bütün soykırımların altında bu İbrahim dinlerinden başka bir şey görmek mümkün değildir.Yahudilerin Ortadoğu’da kurdukları devletlerle yaptıkları savaşlarda kıydıkları,diğer kavimlerin onlara yaptıkları,2000 yıllık haçlı seferleri,İslam İmparatorluğunun yarattığı din savaşları ve özellikle Türklerin soykırım ve asimilasyona uğratılmaları (çekik gözlüydük çakır gözlü olduk,Türk’üm demek dine aykırı bulunduğundan dilimiz bile yasaklandı), Kızılderililer ile Pasifik ada halkları Türk soyu sanılarak soykırıma tabi tutuldular.
Kuzey Afrika ve Güney Afrika halkları köleleştirilirken soykırım dahil her türlü mezalime uğratıldılar.
Bütün bunlar Hitit devletinde saltanata dahil edilmediğinden midir yoksa yeni bir millet dünya yaratmak uğruna aldığı dini eğitimin etkisi ile göç yollarında subaşlarında kurduğu hayallerin ürünümüdür bir hayal Musa’ya kadar gelmiştir.
Musa da Piramit tapınaklarında aldığı din ve tarih eğitimi ile toplumunu beğenmeyip bir halüsinasyonda o geliştirmiş ve dünyanın başına bela bir millet yaratmıştır.
Allah’ın Tevrat’ta Hz.Musa’yı şu şekilde tanımlaması ilginçtir.“Mısırdan Çıkış Çık.7: 1 RAB, "Bak, seni firavuna karşı Tanrı gibi yaptım" dedi, Ağabeyin Harun senin peygamberin olacak.”
Toplumlar din adına girdikleri savaşlarda,yetiştirdikleri kıymetli bilge insanları ha esir olarak ha dövüşte kaybetmişlerdir.
Yol gösterecek bilge insanları olmayan insanlar binlerce yıldır tüm tarihini,medeniyetini unutmuş,asırlar boyu karanlık zulüm dolu çağlar yaşamışlardır.
Tüm bunlara rağmen hala insanlar “köktendinci” gerici partilere oylar vererek cehalet dönemini arzu ettiklerini göstermekte ne kadar gönüllüdürler.
(*)Hz.Muhammed’in hayatı,Ebubekir Siraceddin.
Google’dan “dinler tarihi com veya “sabilik” yazarak da bu bilgilere ulaşabilirsiniz.
Keykubat