Kürt isyancılar", "Kürt mücadeleciler" "Kürt direnişçiler. " Bu ifadeler PKK için kullanılıyor. Bu ifadeleri icat eden ve kullanan yayın kuruluşları ise Amerikan yayın kuruluşları. İşte ayrıntılar...
Örneğin Herald Tribune gazetesi son bir hafta içinde Türkiye'yle ilgili yaptığı haberlerde PKK'dan "Kürt isyancılar" diye bahsetti.Türkiye'de de CNN Türk adıyla türkçe yayın yapan CNN ve kuruluşun ekonomi kanalı olan CNN Money'de,ABC-CBN ,FOX TV ve CNBC-E PKK'dan bahsederken "Kürt mücadeleciler" ifadesini kullanıyor.
------------------------------
İşte Amerika'nın sözde soykırım tasarısında Türkiye'ye atılan iftiranın birinci maddesi:
Madde 1- Ermeni Soykırımı 1915-1923 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu tarafından 2 milyon Ermeni'nin zarar görmesiyle sonuçlanmıştır. Birbuçuk milyon Ermeni kadın, çocuk ve erkek öldürülmüştür. 500 bin Ermeni ise 2 bin 500 yıllık anayurtlarından(*) kovulmuştur.
*(Afrika'dan taşıdığınız zencileri,imha ettiğiniz kızılderilileri,İsa'ya inanmadıkları için evlerine,tapınaklarına doldurup yaktığınız milletleri "1876-78 Kafkas ve Balkan Müslüman göçmenleri de dahil" geriye siz getirin de görelim.)
Buraya kadar da Ulusal Kanal'dan.
Açıklamalar bu şekilde sürüp gitmekte ancak hükümet “sır saklamak” bahanesi altında herhangi bir hareketi göstermiş değildir.
Oysa artık temel amacı ülkemizi bölüp parçalamak ve insanlarımızı katletmek olan bu projenin özenilecek bir tarafı yoktur.
Ülkemiz içeriden gerek siyasi,gerek basın ve üniversiteler ile sermaye kuruluşları içindeki işbirlikçilerce kuşatılmıştır.
Bunu durdurmanın ilk adımı halkın sokaklara dökülerek “Ne ABD- ne AB tam bağımsız Türkiye” demesi olacaktı.Kısmen de olsa bu yapıldı.
Şimdi siyasi ve askeri yönden bundan kurtulmak gerekmektedir.
Yalnız şunu da unutmamak gerekir ki verilen bu silahlar bizim değil Nato'nundur. Ordu bizim değil Nato Ordusudur.Kıbrıs ambargosu "Nato'nun silahını Nato'nun izni olmadan Nato Ordusuna karşı kullanmaktandır.
1990-96 dönemlerinde Alman yapımı BTR panzerleri yüzünden ülkemizin ne kadar suçlandığını ve tehdit edildiğini hatırlayalım.
Şimdi K.Irak'a girmemiz Nato ülkesi olarak,Nato ordusunun koruması altındaki topraklara Nato'ya ait orduyla saldırmak olarak yorumlanmaması için hiç bir neden yoktur.Ayrıca geçen gün teslim olan bayan terörist bütün örgüte Birleşmiş Milletler kimliği verildiğini söylemişti. Yani vuracağınız terörist NATO üyesi olacağından top sizde kalır diye mesaj getirmiş.
Bence ABD-AB ve Nato içinde bize adaletsiz bir davranış kanaatı varsa ki vardır önce onurlu bir şekilde yerimizi belli etmeli,ona göre yapılanmalı ve son kararı öyle vermemiz bize daha çok yakışır diye düşünüyorum.
Umarım son zamanlarda uyandırılan bu milliyetçilik olaylarının altında Saddamın ülkesini teslim türü bir hesap yatmıyordur. İstanbul'a çok başlıklı füzelerle saldırmayı hesaplayan, uzun menzilli cehennem topları yaptıran Saddam sonunda ülkesini ne hale getirdi.O da bölünme tehlikesi içindeydi ve tehditlere göre tehdit yapıyordu.Bu günse Irak'ın durumu ortadadır.
Bu da kaldırılan "Ege Ordusu " yerine yeni oluşturulacak bir "Doğu Ordusu" ile veya maddi masrafını ödeyip tamamen Nato'dan çıkarak olabilir.
Bence böyle bir girişim bile ABD-AB birliğini durdurmaya yetecektir diyorum ve inanıyorum.Sokak çalgıcıları ile Senfoni orkestrası sanatçılarının birlikte konser vermesine benzeyen bir siyaset yürütülmesinden bu insanlar da bıktı artık.
Her akşam bir kanalda memleket şöyle satılıyor böyle satılıyor asker, bürokrat kanal kanal millete açıklamalar yapıyorlar.Hani bu ülkenin Anayasası,hani yargı kurumları ve diğerleri ?
Bunun gereğini kurumlar mı yapacak millet mi? Bu koparılan telaş ve feryatların arkasında takipçi hiç bir kurum ve kuruluş yoktur.Kamu adına dava açma yetkisine sahip savcılar dava mı açamıyorlar veya tehlikeli bir durum mu görmüyorlar?
Bu halk 30 yıldır Sağ-Sol,Alevi-Sünni ve son olarak Türk-Kürt olaylarına yeterince kurban vermedi mi? Halk daha ne verecek? Dünyanın en politize edilmiş toplumu olduk.Yoksa halk iyice psikopatlaştırlıyor mu? Bilmek hakkımız.Madem herşeyi bize şikayet ediyorsunuz. Cevap istemek de hakkımız.
21.Ekim 2007 günü şehit edilen 12.evladımızın ardından halkımızın başlattığı mitingler halen sürmektedir.Bu olayın ertesi günü NATO’dan ülkemize operasyon için yeşil ışık
yakılmasına rağmen hükümet bunu değerlendirmedi.Birkaç gün içinde de bu destek geri çekildi.
Başbakanımız,”Kasımın beşinde G.W.BUSH’a bu konuyu anlatacağım demesine rağmen Bush daha önceden cevap gönderdiyse de hükümetimiz ya kimsenin hayal edemeyeceği kadar sinsi ve ülkemizin yararına bir siyaset takip ediyor ki bu inandırıcı görünmüyor.Ya da herşey bilindiği gibi.”EMRET KOMUTANIM ABD” filmini çeviriyor.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen ABD Başkanı Syn. G.W.BUSH’a “PKK Ortak düşmanımızdır” dedirtmişken bunu kullanarak bir şeyler yapılma zamanıdır.
Bütün bunlardan henüz Türkiye’nin tamamen gözden çıkarılmasının mümkün olmadığını,sadece onların istediği gibi “Terörle yaşamak ve gelirlerimizi onlara toka etmek” planlarına hizmet etmemiz istenmektedir.
Buyurun;
SINIRLARIMIZ İÇİN YAPILANLAR VE BÜYÜK DEVLETLERİN PROJELERİ
Sınır güvenliği terör örgütü ile karşılıklı olarak önemlidir.Eğer terör örgütü olmasa bu kadar, masraf ve para akıtılır mı bu dağlara ve taşlara..Bunlar hep devletimizin kaynaklarını heba etmek ,halkımızı sürekli düşük yaşam seviyesinde tutmak için icat edilen oyunlardır.
Sensörlü mayınlar: Bu mayınların şekli aynı bir kaya parçası yada ağaç dalı gibi. Kamuflajı çok iyi, doğal ortamdan ayırt etmek pek mümkün değil. Bunlar diğer mayınlar gibi üstüne basıldığında değil yanına yaklaşıldığında patlıyor. Böylece verdiği hasar çok daha fazla oluyor ve taranması da imkansızlaşıyor. Bunların kameralı ve merkezi sistemli olanları olabilir. Böylece yaklaşan cismin ne olduğu görülebilir.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. İsmail Hakkı Karadayı, PKK ile mücadelede en önemli sorunun sınırdan kaynaklandığını söyledi.
"Irak'la hududumuz dağların zirvesinden geçiyor. Bu, İngiltere'nin yaptığı bir iş. Bir yerde İngiliz parmağı varsa dikkat edeceksiniz." Diyen Karadayı şunları söyledi:
"PKK şimdi sınırın bu özelliğinden yararlanıyor ve Türkiye'ye sızıyor. Dağların zirvesinden geçen bir sınırı nasıl kontrol altına alacaksınız? PKK bu coğrafi zorluğu kullanıyor. Bunlar ilerisi düşünülerek çizilmiş sınırlar. Türkiye'yi zor duruma sokacağı hesaplanarak çizilmiş.
Sadece Irak hududu değil, Suriye hududumuz da yine ilerisi düşünülerek çizilmiş. Suriye hududu öyle bir çizilmiş ki, bizim topraklarımıza doğru bir girinti yapıyor. Ve bu girintide Suriye petrol çıkarıyor. Sınırın bizim tarafında ise petrol yok. Petrol alanı hesaplanarak çizilmiş hudut. Bunu bilinçli yapmışlar
Hani sınırlarımızı biz çizdiğimiz için eğri büğrüydü.Yıllarca böyle öğretildi.Geçende yine bir Tv programında bile Afrika ülkelerinin sınırlarının cetvelle çizildiği anlatılıyordu.Bizimkine özel itina göstermişler daha kötü olmuş.Şimdi bu ne anlama geliyor?
Bu memleketin vereceği eğitimi de ,öğreteceği bilgiyi de Allah kahretsin.Her şey yalan ulan bu ülkede! Aslında ne verilirse ona razı olmuşuz işte.
Türkiye’yi sınır ötesi operasyon noktasına getiren bu terör saldırısı da bölgenin savunmasını güçleştiren coğrafî engeller nedeniyle bu kadar kolay icra edildi belki de. Çetin kış şartlarında zirvelerin korunamadığı, karakolların vadilerde inşa edildiği bölgede, dağların yüksekliği 2 bin metreden 3335 metreye kadar çıkıyor. Kimi yerlerde 300-400 metrelik düz dağ yamaçlarıyla kuşatılmış vadilere kadar inilebiliyor.
Ülkemiz sınırlarının toplam uzunluğu (10.765) kilometre olup, sınırların (2.949) kilometresini kara sınırlarımız oluşturmaktadır. Kara sınırlarımız; Bulgaristan ile (269), Yunanistan ile (203), Gürcistan ile (276), Ermenistan ile (328), Nahçivan ile (18), İran ile (560), Irak ile (384) ve Suriye ile de (911) kilometredir.
Türkiye-Irak sınırı 1926 yılında İngilizlerle yapılan antlaşma ile, Türkiye-İran sınırı ise 1639 yılında yapılan Kasr-ı Şirin antlaşması ile belirlenmiştir. Bu bölgemizde sınır hattı, oldukça sarp arazi kesiminin üzerinde bulunmakta, bir çok yerde sınır çok yüksek dağlardan ve sarp arazilerden geçmektedir. Bu nedenle Türkiye-Irak ve Türkiye-İran sınırı, hayvan sırtında akaryakıt kaçakçılığı, yasadışı insan geçişi ve patlayıcı madde-silah-uyuşturucu kaçakçılığı için çok uygun bir konumda bulunmaktadır.
Diğer yandan, aynı yöntemlerle Ülkemize sokulan (A4) ve (C4) türü plastik patlayıcılara her yerde rastlamak mümkün hale gelmiş ve tehlikenin boyutu, bütün şehirlerimizin huzur ve güvenliğini tehdit eder noktaya ulaşmıştır.
İran ve Irak sınırlarımızın çok büyük kısmının, büyük ölçüde arazi yapısından kaynaklanan nedenlerle tel örgü, mayın tarlaları ve termal kameralar vb. gibi etkili fiziki güvenlik sistemleriyle korunamadığı, sınır hattının, oldukça sarp arazi kesiminin üzerinde bulunması nedeniyle sadece sınır taşlarıyla bilindiği, fiziki güvenlik tedbirlerinin yetersiz olduğu ve bir çok yerde sınır taşının bile bulunmadığı görülmektedir.
Genel itibarıyla İran ve Irak sınır hattının, sınır karakollarıyla korunmasına rağmen, Yüksekova-Irak sınırının yetmiş kilometrelik kısmında sınır karakolu da bulunmamaktadır.
Günümüzde batılı ülkelerdeki sınırların korunmasında, uydu takip sistemleri, insansız hava araçları, sensörler gibi bir çok teknolojik yöntem kullanılmaktadır.
Türksat A.Ş. (Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme) Genel Müdürü Orman Dur, "Sınır güvenliği konusunda, 2 ay içinde uydudan izleme yapacağız" dedi. Dur, "Türksat 3A uydusu için 1.5 yıl önce ihale yaptık. Türksat 3A'yı 2008'de atacağız. Bu uydumuz, 2023 yılına kadar hizmet verecek." dedi.
-------------------------------------
Tokar Yapı ve Endüstri, bilişim ağı güvenliği projesini Nebula ile hayata geçiriyor. Sınır güvenliği, güvenli içerik yönetimi, risk ve güvenlik yönetimi ürünlerini kapsayan projenin bakımı ve yönetimi güvenlik konusunda uzmanlaşmış Nebula tekink ekibince yönetilecek.
-------------------------------------
ABD Genelkurmay Başkanlığı Harekât Direktörü Korgeneral Carter Ham, Türkiye'ye PKK'yla ilgili istihbarat akışını ABD'nin Avrupa Komutanlığı'nın (EUCOM) sağlayacağını söyledi
WASHINGTON AA.
Haber alıntılarında görüldüğü gibi sınırlarımızı korumak için oldukça fazla ve uzun süreli masraf yapmamız isteniyor.Neden bu terör “eşkiyalık amaçlı” diyorum ben.Batısı doğusu her ülke bu örgütü destekleyip, silahlanma,sınır güvenliği pastalarından yemek istiyor.
Biz de halkımızı, hurifilik ve dinden çıkma korkuları ile matematik ,fen bilimlerinden , asırlardır uzak tutmasaydık bize de “bilgi toplumu” olma görevi verilirdi.Şimdi ise sadece “Askeri Görevler” veriliyorsa bizim buna uygun oluşumuzdandır.Okuyan ders çalışan çocuğa,”İnek,müzikle uğraşana “Çingene”gibi yakıştırmalar yapan ve asla matematik zekası olmayan sadece dedikodu üreten asalak bir yoplumuz.Japonlara bakın.
Son bir yıl içinde MKE-Aselsan kuruluşlarında bazı önemli ABD’cihazlarının yazılım sırlarını çözdükleri için esrarlı şekilde öldürülen teknik elemanlarımızdan bahsediliyor.Eğer bu böyleyse ki böyledir de Teröristi bile korumak için polis veririz ama,görevi biten polisi evine götüren ne bir servisi,ne bir lojmanı ve ne de onu koruyan bir yasası olan bir ülkeyiz.
Teknik elemanları ise asla korumayız.Bizzat da harcamak,önümüzü açmak için de kendimiz onları yıldırırız.
Aslında böyle bir millet için yazı bile yazılmaz ya.İşte belki bir şeyler değişir umuduyla yazıyorum işte.
Harcanan,silah,mühimmat,nakliye,motorize silahların idare-nakliye,kullanım ,personel,amortisman,yedek parça,parça,bakım,onarım giderleri,dışında son olarak,ABD U2 ve insansız casus uçakları,zeplin,termal kameralar,elektronik devreleri,bilgisayar yazılımları ve donanımları ve bilmediğimiz nice harcamalar hep yurt dışına akıtılan milyarlarca USD veya ABD Dolarına mal olmaktadır.Başlı başına bir sanayidir.Dünyanın en pahalı harcama kalemi askeri ihtiyaç kalemleridir.
Ölen güvenlik güçlerimiz ise kabiliyetsizler sürüsüdür.Bu yargıya da 1990-96 dönemlerinde ve de halen şehit askerlerin ve Polis Memurlarının ailelerine haciz gelir,çocuklarının devirdikleri araç,gereç,kaptırdıkları malzeme için devletin zararının giderilmesi ailelerinden istenirdi.Sanki o aile evladın devlet tabutla göndersin diye dilekçe yazarak oğlunu göndermişçesine bu rezil,aşağılık istekler utanılmadan yapıldı.
Hala “Vatan Sağ olsun” denilmesi ise gerçek bir vatanseverlik mi,korkaklık mı,olayları görmezlikten gelmek mi nasıl anlamalı bilmiyorum.
Gerçi basına bu tatsızlıkların yansıması sonucu bu tür çirkinlikler ortadan kalktı ama.ne olacağı belli olmaz.
Sağlığını kendi doktorlarının raporları ile tespit ederek ,vatan evlatlarını asker eden devlet,onları tabut içinde bir parça et olarak ailesine teslim ettiğinde ,onlara tazminat ödemeyi ,baş sağlığı dilemeyi bırakıp haciz avukatı göndermesi yaşandıktan sonra bu devletten her şey beklenir.Daha yukarıdaki şehit olaylarının tahkikatları sürerken,esir alınan askerlerin terör örgütü bağlantılarını çözemeyen ve onlara silah veren bir ordu nasıl bir ordudur?
Hani bunun istihbaratı,eğitimi,askeri,komutanı bilmem nesi?
Yıllardır bitmeyen terör ve can kaybından kaç kişi,kaç kurum ve kuruluş,kaç ülke,kaç siyasi parti ekmek yer ,dönen paranın ne kadarı her birine düşer bilmemiz gerekmez belki ama,bilmemiz gereken bir şey vardır. O da;
Oynayarak gönderdiğimiz çocuklar tabutla gelmesin.Gelirse bu millet bunun hesabını,;
A-Siyasetçi (Gelmiş-geçmiş)
B-Ordu ,erbaşından Genelkurmayına kadar;
C-Bu işler için üretim yapan kurum ve kuruluşlar ile bunlarla ticareti yapan görevlilerden;
D-Bu ortamın hazırlanmasını sağlayan basının her kesiminden
Yapacağı miting,,eylemlerle,asker vermeyerek,vergi vermeyerek veya gerekirse şiddetin her türünün kullanımına kadar silahlanıp idareyi devirmeye kadar olan her türlü hesap sormalıdır
Egemen devletin yolu;
Terörle mücadele ve egemen devlet olmanın yolu "ABD-AB "kıskacından çıkmaktır.Çıkamıyorsak yasalarımızı güvenlik güçlerimizi koruyacak şekilde yapmalıyız.
28 Şubat olaylarından sonra da "Polis Özel Timlerinin" dağıtılarak,ellerinden silahlarının alınarak,bölge Karakollarında çevre koruma nöbeti tuttukları esnada örgüt tarafından vurulduklarını unutmuş da değiliz.
Basında ve emniyette bunları gösteren yeteri kadar örnek vardır.
Ne ABD ne AB ne de bir başkası.Tam Bağımsız Türkiye demeden biz bu sıkıntılardan kurtulamayız.
Tersini savunanlar iktidarda.Hem de 60 yıldır böyle.
Hükümetten, Sayın Cemil Çiçek ve Sayın Ali BABACAN'ın yakınlarını terör olaylarında kaybettiklerini basından biliyoruz.Sayın sporcu bakanımız Kürşat TÜZMEN harika konuşmalar yapıyor.Sayın M.Ali Şahin de vatansever beyanlarında uçtu.Esir askerler konusunda ise %100 haklıydı.Başında yarısı,esir olduktan sonra tümü terör örgütü işbirlikçisi oldukları ortaya çıkmış bu insanlar için kibar bile konuştu.
Bu insanlarımızın vatan severliklerinden kuşku duymuyoruz ve onları ve onlar gibi olanları da bu faaliyetleri düzenlemeye davet ediyoruz.Bunları kamuoyu olarak onlardan ve onlar gibi olanlardan bekliyoruz.
Ezeli düşmanlarının kıçına yapışarak yaltaklanan kalkınmış bir ülke var mıdır?
AKP tabanını "ABD-AB olmazsa açlıktan ölürüz" korkusuna alıştırmışlar.
Kimse korkmasın,çiftçimize yapılan devlet yardımlarını kestirip,TMO ları devre dışı bıraktırarak,çiftçimizi işsiz bıraktırarak bizi asıl onlar aç bırakmıyorlar mı?
Görev yapacak savaşçılarımızı koruyucu yasalar olmadan başarı olmaz.
Ülkemiz insanını sağılacak inek gören,terör,güvenlik harcamaları gibi harcamalar mecbur bırakan emperyalistlerin baskılarından kurtulunmalıdır.Bunun en yakın liderleri de başta hükümet içindeki vatanseverler olmalıdır.
Bu ziyareti yapmasından kim ne kadar mutlu olmuştur.:))
Sayın A.GÜL beyefendi de Kral Faysal'ın bankasında geçirdiği kredi pazarlama müdürlüklerinden bu yana başardığı "Success Story" yani başarı öyküsünü anlatarak gururlanmış,biraz da Kral'a "Siz benim kıymetimi bilemediniz" gibisinden sitemler bile etmiştir.:))
Ya Syn.R.T.E, 1970'lerdeki "Akıncı Gençlik" militanlığı,Refah Parti maceraları,İlçe Başkanlıkları, Belediye ve derken Başbakanlık olayları.Hele muhalefetin baskısı ile Cumhurbaşkanlığını kaçırışı ise tam bir efsane.:))
Kral Faysal bu başarı öyküleri karşısında eminim bir şişe viskiyi susuz ve çikolatasız içmiştir.Hatta o gece cariyelerinin ziyaretlerini dahi anlatılanların etkisi ile ertelemek zorunda kalmıştır.:))
Belki de bu başarılı insanları teşvik etmeye karar verip,onları yedi cedleriyle ödüllendirmeye karar bile vermiştir:))
Böyle ideallar için devletin protokolü de neymiş canım.Devlet demek onlar demektir.Onlar ne derse devlet öyle olacaktır.Gerisi boştur.:))
Millete bir kaç poşet gönderip,biraz da kredi,konut vb.borçlarına da kattıktan sonra iktidar alimallah garanti.:))
Usta ABD de konut kredileri ile yönlendirilmiyor mu?
Milletteki mal hırsı hükümeti tartışmasız iktidar edecektir.Hükümet giderse yükselecek konut kredileri ile batma korkusu ile insanlar hükmeti yine iktidar edeceklerdir.
Devletimizin bu idealist iki büyüğüne sorarsanız bu ziyaret ülkemizin hayati çıkarları için yapılmış fedakarane bir ziyarettir.Neticesi de alınmıştır.
Muhalefet de bunları gündeme getirip gıcıklık yaratıyorlar değil mi yani?:))
Operasyon zaten askerlerin bölgeye alıştırılması şeklinde yapılıyor.Askere çağırılma ve yedeklik süreleri “60” yaşına kadar uzatıldı.
PKK örgütü İran’a kaydırıldı ve PEJAK’la birleşmesini tamamladı bile.
Kış kıyamet,operasyon dümenine bir kaç gözden çıkarılmış garip militan feda edilecek,bunların ölüleri vatandaşın gazını almada kullanılacak,işe yarayanların bazıları teslim,yakalanma babından hapislerde devlet baba tarafından bakılacak,eskiyip deşifre olmuş lider grubu da "Onursal Şefleri"nin yanına getirilecekler,bir süre sonra kaderleri biçilecektir.Büyük olasılıkla "Ada'da Emeklilik".
Örgütün tasfiye işleri, Filistin-İsrail sorununun çözümü,Müslüman ülkeler ve Türkiye'nin komşuları-dindaşları olan "İran-Suriye'yi satma" görüşmeleri boyunca sürecektir.
Asla bir kaç yüz militan dışında bir miltan imha olayı beklemeyiniz.Yalnız bu örgütün tasfiye olayında Türk Ordusu bir "ŞOV" yapmalıdır,bu beklenmektedir.Bunlar için son teknolojik destekler de yapılmaktadır.Örgüt de aynı kısmeti almaktadır.Ordumuzun da güçlendirilmesi için bir çok izin de bu arada çıkmış durumdadır.F-16 üretim ve geliştirme,insansız casus uçaklar,askeri uydu,termal kameralı suikast silah üretimi,mayın dedektörleri,teknoloji geliştirmek için "ar-ge" çalışmalarına izin verilmesi yanında,"Renksiz" görüntülerimiz yüzünden de bazı bilim adamlarımızın ve kıymetli evlatlarımızın "imha" edilmelerine de tanık oluyoruz,olmaya da devam edeceğiz.Yani Uçak,trafik vb kazalar veya suikastler,intiharlar gibi.
Af olayı er geç bir şekilde ABD-AB baskısı ile gerçekleşecektir.
Uyuşmazlık veya anlaşma hallerinde terör örgütü ABD-AB yararına kullanıma hazır bulundurulacaktır.
Kesinlikle "Tamamen" tasfiye edilmeyecektir.
Ordunun belli birimlerinde "profesyonleşme" sağlanacaktır.Bunlar yetmezse veya yetersiz kalırsa "vatan hizmeti yapan Mehmetçikler" kullanılacaktır.Bu da halkın tansiyonunu düşürecek,ülke sınırları genişledikçe yeni tepkiler bu şekilde hafifletilecektir.
Türk Ordusunun operasyonunun adı bölgeye “yerleşme” olarak konulmuştur.Ancak sakın inanmayın bu operasyon "çok kısa veya çok uzun" süreçler gerektirmektedir.Her gün yeni yorum yapmaya gerek yoktur.Saat başı değişen olaylar yaşanacak,bir çok kez toplar direkten dönecek veya goller olacaktır.
Buyurun bir haber daha;
Yüksekova´ya ABD üssü mü?
Ulaştırma Bakanlığı 2008'de Hakkari'nin Yüksekova ilçesine havaalanı yapımına başlayacak.. Havaalanının, ABD'nin İran'a yönelik operasyonu dillendirdiği bir döneme denk gelmesi "Yüksekova'ya ABD üssü mü yapılıyor" sorusunu gündeme getirdi.
Akşam gazetesinin haberine göre, Yüksekovalılar, havaalanına şüpheyle yaklaşıyor.15.11.2007
Haklı çıkmak için yazmıyorum.Devletin siyasetini okumak kolay.Çünkü devletin siyaseti yok.Başkaları yapıyor.
ARTIK TÜRKİYE İSLAM CUMHURİYETİ VARDIR
Başbakanımız Sayın R.T.ERDOĞAN ve o zamanki Dış işleri bakanımız Sayın Abdullah GÜL
Haçlı seferi başlatan Papa 10.İnnocenzio'nun heykeli altında 07.Ekim 2006'da imzalayarak,Sultan Vahidettin'in ülke işgal altında iken bile yapmadığını yaparak "İslam Dünyasını" dize getirmiştir.
"Türkiye'nin Ortadoğu Jandarmalığı" projesi bu anlaşma ile işlerlik kazanmıştır.
Artık “Atatürk Cumhuriyeti” yoktur.İslami R.T.E. Cumhuriyeti” dönemi başlamıştır.Sadece ilanı resmen yapılmamıştır.
Bağırılsa da çağırılsa da artık durum budur.
Bu millet son 27 yılda 35.000. evladı için kıpırdamadı ama son 15 gün içinde 25 evladı onu biraz uyandırdı.
Büyük görmek için tıkla.
Ama devlet adına sözler çok önceden verilmiş,ülkeye görevler biçilmiştir.
Asıl şehit kaybı olayları bundan sonra başlayacaktır.Bu ziyaret bunun “masraf” görüşmeleri için yapılmıştır.
Ey mercimek kafalı halkım.(Başta ben)
Her biri kurnaz iş adamı olan ve Milyar dolarlık şirketlere sahip Abdullah GÜL ve R.T.Erdoğan’ın şahsi menfaatleri içinde bir görüşme yapmadıkları zaten söylenemez.
Böyle bir para babasını bulmuşken kaçar fırsat mıdır ki bu kaçırsınlar.
Ortada bir suç varsa ki bu ilk önce bunları iktidara getirmek için ortam yaratanlar ve onlara oy verenlerdir.
Şimdi dövünülse de kar eder mi bilmem.
Son zamanlarda gündeme Doğu Perinçek ve ekibi tarafından getirilen “Milli Hükümet Projesi” hayata geçirilebilirse bu önlenebilir.Ama nasıl?
Ancak,BOP çökerse II.İsrail projesine dönüş olacaktır.Bu da 12 Eylül 1980 öncesi durumun daha kötüsü anlamına gelir.Yani iç isyanlarla,kardeş kavgalarıyla bölünme ve Anadolu nüfusunun imhası planı devreye girecektir.
Piton yılanı gibi ülkenin bürokrasisinin her yerin çöreklenmiş olan işbirlikçileri ile halkımız ciddi bir kardeş kavgasına her an düşürülebilecektir.Biz buna en uygun durumdayız.Bakmayın miting meydanları kalabalıklarına.Bu her an tersine döndürülebilir.
Bunlardan "Yarasız-sıfır hata" ile kurtulmamıza imkan ve olanak yoktur.Ordu,siyaset,iş dünyası BOP'a gönülden sarılmış durumdadırlar.Halk ise ABD-AB desteği almayan hükümete oy bile vermemektedir.
Ben ise bu kadar işbirlikçi,teslimiyetçi bir toplum "kazara" anlaşmazlık çıkarırsa diye olasılık yazdım. Bu olasılık da "İşgalcilerin ,gönüllü işbirlikçilik sonucu aşağılayıp,vaadlerinden vazgeçmeleri ile oluşabilir,bizden bir "Hayır" asla çıkamaz.
Sanmayın ki "millet"in tepki gösterebileceğini beklediğim için yazdım.
Ben ve benim gibi yazanlar da zaten boşuna yazmaktadırlar ya.Biz yine devam edelim.Çünkü halk ABD-AB sömürgeciliğini o kadar kanıksadı ki,kendi dilini bile konuşmayı bırakmaya başladı.İnternet takma isimlerinden,hayvanlarının ve dükkanlarının adlarına kadar yabancı isim kullanmak,üç lafın ikisini yabancı kelimelerden seçmek moda oldu.
Ben yine elin gavuru işini gördükten sonra "ne olduklarını" başlarına kakmadan önce,millete kendisini unutturmamak için yazacağım.Lazım olacak bu "kendinden soğumuş, başkasına hayran" insan yığınlarına.
Bekleyip göreceğiz.
EY YETKİLİ VE ETKİLİLER
Siyasetçilerin de halkın da şikayet ettiği kaynağı ve amacı meçhul politikalar uğruna yıllardır evlatlarını ve vergilerini karşılıksız feda eden bu milletin huzur hakkı değil mi? Bir oy hakkımız var o da oy sandıklarının çöplükten çıktığı bir ülkede yaşıyoruz.
Lütfen bu halka huzur veren bir şeyler yapın!Çünkü sizi adam saydıran bu halktır.
Unutmayın.!
Bu halk olmazsa sizlerinde yeri ve yurdu olmaz.
Sizi o işbirlikçileriniz kaldırıp atıverirler sonra.”Halkını satan adam beni satmaz mı ?”endişesi her zaman galip gelen bir endişedir de hatırlatayım dedim.
Hani birisi tarihte, bir katır yükü altına kale kapısını açmış.Katırı yükü ile almış yola çıkmış.Kaleyi o arada ele geçiren komutan da askerlerine haini buldukları yerde öldürmelerini ve altını da geri getirmelerini emretmiş ya.Askerler de öyle yapmışlar.
.Hani söyleyen olmadı denmesin de.Bundan kimler ibret alırsa onlar alsınlar işte.
VE EY TÜRK HALKI
Kıymetini bir türlü anlayamadığın o Yüce Atatürk'ün ölümünün ardından beynine güvenemeyen idareciler senin geleceğini İngiliz ve ardından gelen Amerika Birleşik Devletlerinin kararlarına bırakmıştır.
Yazımın başından sonuna kadar bu devletlerin de seni ve inançlarını nasıl değerlendirdiklerini anlatmaya çalıştırm.
Ülkemiz hiç bir zaman Kurtuluş Savaşı Şartlarından kötü durumda değildir.
Ancak;
Devletin idaresi Türk haricinde herkesin elindedir.Osmanlı'da da Atatürk sonrası Cumhuriyet'te de sen hiç bir zaman devlette yer almadın.Sadece oy kapısı ve sıkışıldığında "Asker Yetiştiren" ,elinden malı,mülkü,parası geleceği çalınan, hammaddesiz üreten fabrika ve köle oldun.
Eğer bundan kurtulmak gibi bir niyetin varsa!
1-Siyaseti çok yakından takip et,öğren,anla,karar ver,örgütlen,birlikte karar al ve uygula.
2-Çocuklarının, devletin devşirme siyasetçilerinin (*) aptal siyasetleri sonucu evlatlarını hesapsızca harcayacağı kararlar almasını engelleyecek bir şeyler yap.
1960'da ölen Said'i Nursi veya Kürdi'inin "Nurculuk" ideolojisinin günümüz sahte peygamberi emekli vaiz maaşı ile Amerika'da 1.sınıf malikanede FBA korumasında yaşayan İlkokul mezunu Fethullah GÜLEN hoca efendi.
Nurculuk fikriyatı ile Fas'tan Endonezya'ya kadar tüm müslüman ülkeler tek devlet yapılarak ABD-AB hizmetine sokulacak ve sömürüleceklerdir.B.O.P işte bu adamın kişiliği arkasında "ideolojik yapılanma"sını gerçekleştirmektedir..
Projenin yerli işbirlikçisi hükümetimizn başları ve Fethullah Hocanın "Nur Talebeleri".
*(Seçim meydanında müslüman,dışarda Papa'dan icazet alan,ecdadının en büyük düşmanlarının heykelleri altında ülkenin parçalanması anlamına gelen AB antlaşmaları imzalayan,daha öncekilerin başlattığı ülkeyi satma siyasetini hızlandırarak sürdüren,Ilımlı İslam yani İslamı Hritiyanlıkla karıştırıp yeni inanç şekilleri hazırlayanlar,bunun için bir takım gençleri hoca olarak Amarika'ya kurslara gönderen,Amerikanın bölgemizdeki menfaatleri uğruna bu günden sonra İran ve diğer müslüman ülkelerin işgali için evlatlarını onlar adına savaşçı yazdırmış olanlardır)
3-Kesinlikle milletvekilinden,herkesten hesap sor.Tarihinden ibret al.Kürtler gibi de özgürlük mevsiminde kul olup bilmediğin şeyler için parçalanma,geleceğini tehlikeye atma,gereksiz yere ölme,öldürme.
4-Devletin kaymağını paylaşmak istedikleri için ülkedeki terörü bitirmeyenleri sorgula!(*)
*("İstatistiklere göre her yarım saatte 50 trafik kazası ve biri ölümlü olay meydana geliyormuş.Bu 24 saatte 48 ,1 yılda 17.520,27 yılda 473.040 ölü demektir.Ülkenin buna sesi çıkmıyor da 27 yılda 30.000 küsür asker,sivil teröre kurban verilmiş.Rakam bile değil.Ama taş gibi ordu ve polis teşkilatı yarattık" diyenler de yok değil.)
5-Son operasyonlar palavradır.Operasyon falan yok.Ortada terörist cenazesi de yok.PKK çoktan İran Kürdistanına geçip Pejak'la birleşti..Tüm teşkilatını oraya kurdu.PKK güçlü ordumuzun idman menejeri olmayı sürdürecektir.Belki bir aralık için kaybolabilir.Bunca özenle yetiştirilmiş bir menejer kolayca elden çıkarılabilir mi?
Operasyon dediğin şeyde olan devlet bütçesinden sadece boş barakalar,taş kovukları dövülüyor. Bu işten birileri oldukça yüksek miktarda para kazanıyor.
Merak eden askeri ihaleleri incelesin,ben haberleri dinleyince yetiyor..Ermeni soykırım kararı alan ülkeler çoğunlukla ordunun ihalelerinden uzak tutulan ülkelerdir.
Zaten ordu operasyonu inkar ediyor.O sadece yığınak yaptığını söylüyor.Hükümet yanlısı bazı basın organları mahsus milletin gazını alma operasyonu yapıyorlar.
Bir de korkudan iftira atan kendini hedef görenlerin beslediği yayın organları da var.
Yani her duyduğuna inanma!
6-Bir helikopterin bir dakikada attığı bomba ve mermi fiyatı senin bir yıllık hasatından fazla eder.Bunu hesap et.Bu askerden çok sivil siyasetin iştahını kabartır.Çünkü harcama kalemlerini,miktarlarını onlar belirliyorlar.Asker ise sadece memurdur.
7-Dünyada en kolay para kazandıran a)Silah b)Uyuşturucu c) Kadın ticaretidir.Üçü de ülkende mevcuttur.Bunlar devletin en üst makamlarında koltuklarına gerinerek oturmakta ve sana bakıp korkusuzca sırıtmaktayken sen hala "İktidar-muhalefet" arasında gidip gelme.Hepsi aynı tornanın bıçağından yontulmadır.Komutanları birdir.Unutma.Bunların yapacağı evlatlarını kurban almaktır.Asla efendilerini yolundan çıkmazlar,çıkamazlar.
8-"Rahatım şimdi iyi beni rahatsız etme " diyorsan ben zaten kimim ki? Yakında Irak Halkının kaderi seni de beni de beraber bulduğunda bu güne kadar ettiğin rahatın için rahatça "Yarabbi şükür" diyebilirsin.
9-Askerin "Savaş",siyasetçinin ise "Seçim kazandıracak" her şeyi istediklerini unutma.Her ikisinin de kararları onlara ait olup ceremesi de sana düşmektedir.Unutma!
10- Komutan savaşı "karargah"tan,siyasetçi de "Meclisten" yürütür.Ama ara yerde can veren hep sen olursun.Unutma!
11-Savaş esnasında asker ve siyasetçi her şeyi daha bol tüketirken sen karneyle,onlar parayı daha çok harcarken sen ise maaşını alamazsın.Unutma!
12-Ülken gerçek bir tehlike altında iken üstüne düşen vazifeni yapmazsan "her şeyinden olursun" bunu da hiç unutma!
2004 yılında ülkemize gelen Amerikalı işadamları "Türkiye'de 500 ABD Dolarına fabrika,tesis var mı?" diye soruyorlardı.
Dediğim gibi gelirlerse Iraklıların hallerini ararsın.Çünkü seni, bir de "Yecüc-Mecüc" olarak gördüklerini unutma.Irak ve İranlılar Sam soyu sen ise Yafes.Çünkü ruhunu günahlardan temizlemek için "Ateşte yakılacaksın".Onların inancı böyle.Hıristiyan olsan da kurtulamazsın.Tevrat'a göre atan "Yafes" babası Nuh'tan lanetlendiği için sen de laneti çoktan yemişsin zaten,çekik gözlü kavimden değilmisin?Adın Türk değil mi?(*)
*(Yaratılış efsaneleri-Nuh Tufanı ve kavimler tarihi-Türkler " başlıklı yazılarımı gözden geçiriniz.)
-Efendim ben Arap'ım,Rum'um,Kürt'üm ama müslümanım.
-Yetmez mi.Muhammed'in işareti "666" değil mi?O da İncil'e göre şeytanın işaretidir.Sen şeytana tapıyorsun o yüzden yakılacaksın! demiyecek mi?
-Osmanlı 600 yıl Türk doldurdu bu topraklara hiç karışmadın mı?İspat edebilirmisin?
diye sorarlar mı? Sorarlar.
1800-1923 arası yaptıklarını aç da tarihten oku biraz.Ermenilerin müslümanları Erzurumda, kafkaslarda ve Anadolu, Balkanlarda neden yaktıklarını sanıyordun ki?Hala zamanın varken biraz oku,okut.
Aslında millet olarak bir araya gelmeden yapacak bir şeyin de kalmadı ya zaten.Zamanında çok uyudun.
Bu B.OP. Projesi tüm Anadolu,ve Ortadoğu bölgesinin neslini kurutacak bir projedir.İran'ı bizim sayemizde bitirecekler ardından da bizi,sonra tüm İslam dünyasını.
25 sayfa bunu anlattım.Umarım boşa yazmamışımdır.Çünkü karar vermek kolay değildir.
Sürç-ü lisan edip kırdığımız her kim varsa avf ola,Eşek bile dürtmeden gitmez.Devlet yönetmek ise ağır iştir.
İdareciler hep dürtülmelidir.Vatan millet meselesi ne de olsa.Karşılarında dünyayı yöneten güçler var.Yalnız kalmasınlar.Hükümet,son mitinglerden dolayı elinin güçlendiğini itaraf etmektedir.Her ne kadar mitinglere "Sokaklara Dökülmek" aşağılamasını yakıştırdıysalar da.
Önceki yazılarımda yazdığım gibi "Yürüyen,tepki gösteren halk" Emperyalist ülkeler için bir "korku ve endişe" kaynağıdır.Çünkü onlar "halkı sömürmek" amacındadırlar.
Yalnız bu defa "kıyamet " beklentilerini de hesaplarsak "toptan imha" beklentisini de hesap etmek faydalıdır.
"Ülkenin birliği" adına yapılan her mitinge katılmak her vcatandaşın görevidir.Hükümetin bu mitinglere halkı teşvik etmesi zaten uluslararası suçlamaları getireceğinden dolayı zaten beklenemez.Yoksa "faul" yapmış sayılır.Halkın tepkisi de dikkate alınmaz o zaman.Oyundışı oluruz.
Yoksa olmadık yerimizde yumurta pişmekle kalsa razı oluruz da, onu da aratırlar mı aratırlar adama!
"Siyasetçisini en çok dürten millet sorunlarını en iyi şekilde çözen millettir" Bunu da ben söyledim. Takdiri size kalmış.
Haydi millet hep beraber dürtelim:))
İfadeyi yumuşattım diye kızanlar olabilir.Ama devletin başına siz gelseniz,ülkeniz sizden önce başkalarına teslim edilmiş görseniz,millet bunu bilmese ve bilmek gibi işteği de yoksa,herkes midesini düşünüyorsa,vatanseverlik yaptığınızda tarzan kalacaksanız ne yaparsınız?
Ülkemiz aynen böyle bir durumdadır.Siyasetçilerimiz gene de vatanseverdir.Muhalefet,eleştiri,yerme yapılmalıdır.
Çünkü bizim miletimiz hep devşirmelerin ihanetine uğramıştır ya yine de onların elindedir.
Millet de "devlete sahip olma" girişimlerinden tarihte hep sıfır almıştır.
"Türk'üm" diyemiyen bir başbakana sahipken ne düşünebiliriz ki?
Gene de dürttüm.
Keykubat
İşte bir haber daha yazılarıma destek olmaktadır.