YEZİDİ-MASON HAÇLI SEFERİNDE LİBYA FİYASKOSU ve NURCULARIN MASON SEMBOLLERİ
İşte sözde Müslüman AKP'nin ve de Nurcuların gerçek yüzü solda göreceğiniz resimlerdedir.Gerçeklere şahit olmaktan korkanlar yazıyı okumasınlar.Keykubat asla iftira ve yalan yazmaz.Zaten "+40" uyarısı mevcuttur.Kolay gelsin!!!
Önce “Şeytan’a ya da Lusifer’e tapanları” bir yazalım sonra konuya geçelim.
LUSİFER’E (Şeytan) TAPINANLAR
1-Rus kahin Madam Balavatski’nin teolojisinin takipçileri;
2-Vatikan;
3-Masonlar;
4-Rotschild ailesi ve Uluslar arası bankerleri;
Ve de bizden;
5-Yezidi Kürtler;
6-Bahailer (Nurcular);
7-Aramiler-Armanlar ve Süryanilerdir.(Dakar’lı,Irak Basra’lı,Harran’lı ve Suriye’li Arap Hıristiyanlar ile bu soydan olan İlluminator (Nurcu) Gregor’cu Ermeniler-kısaca Harran-Yemen Sabileri.)
8-Yahudilerdir.
Tapınak Şövalyelerinin
Deniz Feneri. 18 Mart’ta “gemisiz” Çanakkale Deniz Zaferimizi kutladığımız günün akşam üstü,”Zaferinizi kutlayın durun, zafer öyle değil böyle olur.1911’de sizin çöküşünüzü başlattığımız yerden silinişinizi başlatalım da yiğitliğinizi görelim bakalım” dercesine, Tunus ve Mısır’daki senaryonun Libya’da Kaddafi direnişi nedeniyle tutmaması üzerine önce Mason Yahudi asıllı Sarkozy’nin Fransa’sının başlattığı Libya müdahalesi İtalyan,Kanada, İngiltere’nin ve İtalya’nın katılımlarıyla bir “Haçlı korosu” halinde sürerken gecenin 24.00 ü gösterdiği ve tarihin “19.Mart 2011çaldığı saatlerde ABD’nin de dahil olmasıyla gerçek bir Haçlı Seferi haline dönüşmüştü.
Resimde,arka planda Caminin minare ve kubbesine çekilmiş İtalyan bayrakları sağda padişah V.Mehmet Reşat'ın önünde secde eden çare uman sancak ve Osmanlı bayraklarıyla gelmiş Arap Müslümanlar, ortada antlaşmayı yapan Osmanlı ve işgal ülkelerinin heyetleri,solda Arap kadınlarına sözde özgürlük getiren başında güneşi şey NUR'u ile Roma tanrıçası Venüs Arap kadınını "nurlandırırken" resmedilmiş.Haçlı seferinin müttefik ülkelerinden İtalya’nın Berlusconi’sinin çocuğunun nikah şahidi ve de kendisinin kankası olmasına rağmen “19 Mart’ta” “One Minute” bile diyemeyen hatta,”19 Mart” tarihini bu yönde adamları kızdırmayalım kankalığımız baki kalsın gibisinden ağızlarına bile alamayan başbakanımız Recep Tayip Erdoğan,ziyarette bulunduğu diğer işbirlikçi ülke olan Suudi Arabistan’da olayın ertesi günü yapabildiği açıklamada “Van Minüt” yerine ancak “bir an önce bitirin” diyebildi.
Yani,kurbanı acı çektirmeden bir an önce kesin demiş oldu.
Oysa o Kaddafi Kıbrıs çıkarmasında ABD’nin vermediği yedek parçalar ve sayısız mühimmat için ülkesinin depolarının kapılarını ardına kadar açmış bir kişiydi.
Ama,o dönemin iktidarı Tayyip’e göre de,yolunda gittiği işbirlikçi Yezid Mason Said-i Kürdi sayıklamalarına göre “anti-emperyalist” olduğu için hem anarşist hem de asayişi bozan bir hükümetti.Bu nedenle Kaddafi’nin yardımı Yahudi Cesaret madalya’lı, muhtemelen Batum Süryani’si başbakanımıza mevcut devlet zaten fazla büyük geldiğinden Mason ABD-AB’li işbirlikçileri ile Sevr haritasını aratacak “36” parçalı Anadolu İslam Cumhuriyeti haritasının sinyallerini sekiz yıldır vermektedir.
Ayrıca,Kaddafi’ye karşı direnenlerin de “Yezid-Dürzi ve dönme Müslümanların” çoğunlukta olduğu şehirler olması dikkat çekicidir.
ABD ve haçlı korosu olan sözde NATO birlikleriyle, baba Bush’un 11.Eylül 1991’de açıkladığı “Yeni Dünya Düzeni’nin 10.yıldönümünde”,Suudi petrol ortakları olan Ladin ailesi ile birlikte tezgahladıkları “İkiz Kule Dümeni’nin” ardından, ikiz kule olayı ile ilişkilendirdikleri,Suudi Ladin ailesinin haşarı küçük çocuğu Usame Bin Ladin’in Afganistan’da olduğu gerekçesiyle 2001’de Afganistan’ı işgal eden ve halen kan akıtan,Haçlı Birlikleri,şimdi 1911’de kıytırık bir muhtıra ile işgal edilip,1912 Uşi Antlaşması ile Osmanlı’dan koparılmış olan Libya’ya tam da “18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi kutlamalarının ardından saldırmışlardır.
El Kaide’nin Irak yapılanmasının,1991 sonrası çizdikleri ve Çekiç Güç adını verdikleri işgal ordusunu yerleştirdikleri 36. ve 42.paraleller arası Kuzey Irak topraklarındaki,Yezidi Kürtlerin yoğun olduğu ve kendisini Tanrı-Şeytan ilan eden Şeyh Hadi’nin de mezarının da bulunduğu şeytanın mekanı Laleş yerleşimini de içine alan Sincar bölgesinde olduğu,Türkiye’nin PKK terör örgütüne karşı operasyon bile yapmasına sekiz yıldır izin vermediği kendi idare bölgesindeki bu “işbirlikçi El Kaide” yapılanmasını AB-D kendileri semirtmekteydi.Ama bir şekilde “düşman” görünmeyi işbirlikçi medya sayesinde başarmışlardı.
.
Ancak bu defa işler karıştı. ABD’nin eski başkanı G.W.Bush’un Haçlı Seferi öncesinde “terörist-şer ülkesi” olarak ilan ettiği,Kuzey Kore,Afganistan,İran,Irak ve Suriye’nin arasında maalesef Libya yoktu.
ABD’de El Kaide militanlarının çoğunu Libya’nın Bingazi, Tobruk ve diğer Yezidi ve dönmelerin olduğu bölgelerinden temin ediyordu.
Kaddafi’nin direnişi,”Allah bilir işini muhallebi yerken kırar adamın dişini” öz deyişimizi doğrularcasına, Libya’da ABD-EL KAİDE’yi aynı safta buluşturmuştur.
İşte bu olayla ilgili olarak Hürriyet Gazetesinin haberinden bir kesit;
Bu locanın 13.000 Türk üyesi var.
Türkçe yazıları var
“…1980’li yıllarda Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali sırasında İslamcı savaşçıları eğiten ve silahlandıran CIA, en büyük sayıda gönüllüyü Libya’dan ve özellikle bu kentlerden buldu. ABD’nin Taliban ve El Kaide’ye ilk desteği Afganistan oldu. …
2007’de Irak’ın Sincar bölgesinde El Kaide üssünde ele geçen gönüllü liste ve belgelerinde yine Bingazi ile karşılaştı. Dikkat çeken ülkelerin nüfuslarına göre en büyük katılımın Libya’dan olmasıydı. Özellikle de yine Bingazi, Tobruk ve Misrata kentleri öne çıkıyordu. Libya’dan gelenlerin büyük bir bölümü ise, intihar komandosu olmak istiyordu. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın terör örgütleri listesinde Kaddafi’ye karşı mücadele eden Bingazi merkezli bir çok örgüt de bulunuyor….”
“
Şeytana tapan Mason ABD’nin şeytanlıklarının böyle bir fiyaskoya uğraması,1991’den beri ABD projelerine işbirliği yapan,zaman zaman da sessiz kalan,bazen de tepki gösteren Rusya BDT’si önce üzüntülerini dile getirdi.Bunu Çin izledi.
Çünkü,Rusya ve Çin hatta bütün Asya ülkeleri Japon felaketinin ardından gelişen nükleer santral krizinin etkileriyle meşguldüler.
Hatta Rusya Japonları Sibirya’nın boş olan Yakut Türklerinin yaşadığı bir bölgeye göçmeleri için çağrı yapmıştı.Her geçen gün kötü haberler getiren nükleer santral depremin etkisiyle ve ardından gelen Tsunami felaketinin açtığı yaralarla hasar görmüş ve aşırı ısınmaya başlamıştı.
Halen soğutulamayan tesisin bir bölümü “öleceklerini bildikleri halde orada çalışan gönüllü bilim insanlarınca” bu gün terk edildi.
İşte ABD tam “bu meşguliyet” esnasında,on yıl önceki terörist devletler listesinde olmamasına rağmen batıdan Libya’yı vurdu.Tepkiler de ancak iki gün sonra kendisini bulmaya başladı.Üzüntü mesajlarını bu gün Çin’in ve Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in sert tepkileri takip etti.İşte tepkiler;
Çin Dışişleri bakanlığı;"Çin'in Libya'da sivil kayıpların artmamasını ve durumun mümkün olan en kısa sürede istikrar kazanmasını ummaktadır." Şeklindeydi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç de yaptığı yazılı açıklamada, "Bir dizi ülkenin hava kuvvetleri, 19 Mart'ta Libya'ya karşı askeri eylemlere başladı. Moskova, bu askeri eylemi üzüntüyle karşılamaktadır" şeklinde oldu.
Bunu takiben Vladimir Putin’in açıklaması, Muammer Kaddafi’nin yaptığı tanıma uygun olarak olayı tam olarak teşhis ediyordu;”Bir dizi batılı ülkenin orta çağın Haçlı seferlerini hatırlatan bir şekilde Libya’ya saldırmaları kabul edilemez” şeklindeydi.
Ancak, yakın zamanda ABD ve batılı devletlerce “akıllı çocuk” ilan edilen Cumhurbaşkanı Medvedev ise,günümüzün Rusya başbakanı ”Putin sayesinde” geldiği koltuktan yaptığı açıklamada “Haçlı Seferi” tabirini beğenmediğini belirtmiştir.Malum yakında başkanlık seçimleri var.Herkesin hesabı var değil mi dostlar?
Kendilerinden başka üstün ırk tanımayan, İlluminatici (Nurcu) Tapınak Şovalyelerinden oluşan Masonik Haçlı Seferine karşın, Rusya ve Çin’in “ikinci bir kutup” olarak belirmeleri artık dünya barışı açısından zaruret haline gelmiştir.
Aksi halde günümüzde küçük bir köy haline gelen dünyamız, kökenleri İran Mecusiliğine dayanan Yezidi Mason-Nurcu tayfası olan Semitik kökenli Tapınak Şövalyelerinin cenneti, ezilen, köleleştirilen milletlerin, halkların da cehennemi olacaktır.
Masonların ve Yahudilerin kıyamette Allah'ın yeryüzünü Yahudilere teslim edeceği inancına dayalı olarak Türk ve Müslümanlar üzerinde "soykırımı içeren "Yecüc-Mecüc" siyaseti güttüklerine delil benim çok sayıda yazımın dışında yabancı kaynaklar da önemle işaret etmektedirler.
Başbakan RE.T.E'nin (RITE) ağzına "TÜRK" adı almamasındaki işin sırrı kendisinin de Mason Rotschild'lardan aldıkları desteklerle,Türk askerini arkadan vuran sıkıyı görünce de Ermeni ve Yezidi Kürt çetecilerle birlikte Ermenistan ve Gürcistan'a 1915'de kaçan, Süryanilerin yerleştirildiği Batum'lu olması yetmez mi?;
İşte bir video ama İngilizce;"10" bölümlük videonun ilki;