GÜNGÖREN PATLAMASI DIŞARDAN MI?
Bu gün saat 21.55 sıralarında 13 kişinin öldüğü,70’ten fazla vatandaşımızın yaralanmasına sebep olan patlama haberi birden görsel medyayı harekete geçirdi.Olay halkın kalabalık olduğu bir sokakta,telefon kulübesinde meydana geldi şeklinde verildi.İlk patlamanın ardından daha şiddetli ikinci bir patlamanın gerçekleşmesi çok şaşırtıcıydı.Emniyetin 3.bir patlama beklentisi ile halkı uyardığının bildirilmesi de endişelerimi gerçekten arttırdı.Diğer yandan da yüreğimi parçaladı.Ortalıkta ambulansa bindirilmeye çalışılan bir çok kadın erkek perişan şaşkın her yer kan revan içinde.Olayın sorumluluğunu üstlenen herhangi bir örgüt veya kişi yok.Emniyetten de bu yönde bir açıklama olmadı.
Hemen CNN İnt kanalına geçtim onda da olay yeri görüntüleri yayınlanıyor ve 8 ölü,30 kadar yaralı olduğu anlatılıyordu.Hemen BBC’ye geçtim onlarda bir şey var mı diye.Sarah isimli bir bayan gazeteci görgülerini anlatıyordu.Merkezdeki sunucu olayı üstlenen var mı diye sorunca o da olmadığını ancak bilinen malum terör örgütü olabileceğini,askeri veya sivil güvenlik güçlerince açıklama yapılmadığını söyledi.
Ardından gelen haber de ilginçti.Dün Hindistan’ın Guajarat eyaleti Ahmedabat şehrinde meydana gelen patlamada 45 kişinin öldüğü bir olayı işlenmeye başladı.O patlamanın da failleri belli değildi ve ihbar olduğu,şüpheli 33 kişinin sorgu altında bulunduğu,birkaç kişiye ait e-maillerin incelendiği Hindistan içişleri bakanınca açıklandı.
Hemen düşündüm.Hindistan Türkiye uçakla kaç saat çeker.En fazla 4 saat diye hesap ettim.Yani dün, Ahmedabat’ta bu işi yapan bu gün rahatça gelir,konsolosluğundan patlayıcı maddeyi alır,halkın birbirine düşeceği bir bölgede bu olayı gerçekleştirince gelsin anarşi.
Pakistan da ABD idaresinden kurtulup Avrasya yapılanmasında yer almak istediği için yıllardır böyle bir kaostan kurtulamamaktadır.Ne yazık ki onların da ABD işbirlikçileri içinde bizim AKP’liler gibi dindarları daha fazla.
Ondan sonra ülkenin koskoca bir Filistin olmaması için hiçbir sebep kalmayacak.Diğer yandan,fail belli olmadığı için olay Ergenekoncu adı verilen,dış düşmanlara ve işbirlikçilerine karşı ülkenin gözcülüğünü, bekçiliğini yaptığı son savcılık davası ile de tasdik edilmiş olan vatansever insanların üstüne atılacak.Tutuklamalar vesaire arkası gelecek.Bu adla bir örgütlenmeyi de bu dava ile öğrendik ya neyse.
Şu an İstanbul Valisi de olayı kınayan duygusal bir konuşma yapıyor ve failleri her kimse lanetliyor zaten.
Diğer yandan,dün gece malum bölücü örgütün kanalında 7.gün adlı bir programı seyrettim.Katılımcılardan biri bayan üç erkek Ergenekon olayını yorumluyorlardı. Tutuklamaların yüzeysel ve Kapatma Davası içinde yapılan bir pazarlık şeklinde geliştiğini, kendilerinin tatmin olmadığını belirttiler. Ve de Trabzon ile İstanbul Emniyet Müdürlerinin yargılanmamalarının da ayrı bir komedi olduğunu,hatta Trabzon Emniyet Müdürünün resmen terfi edildiğini de eklediler.
Bayan katılımcı ise biraz kanaatkârdı.”En azından Veli KÜÇÜK ortadan ayağımızın altından çekildi değil mi bu da yeter,yetmez mi? Şeklinde konuşunca birden yüreğim sızladı.Onlar ise zevkle gülüştüler.
Bir de dün Ankara'da AKP'nin türbancılarının yaptığı "Cuntalara Darbelere Hayır" mitinginde de Cunta'ya ve darbelere karşı sloganlar yazılı pankartlarla meydana Polis aramasından geçerek gelen dindar genç hanımlar ve beyler ilk iş olarak Hirant DİNK'in resmini kürsüye çıkardılar.
Kimlerle oldukları,paralarını kimlerden aldıkları da böylece ortaya seriliyor ya anlayana. Türk Tarih Kurumu Başkanı sayın Yusuf Hallaçoğlu'nun da görevden alınışını da eklersek açıkça "Devlet için kendini öne atan" ,"Türk'üm" diyen kim varsa devlet işinden el çektirildiği,türbanlı Ermenilerin,haçlıların devleti ele geçirdiği görülmektedir.
Çünkü,Türkiye için savaşın” başlıklı yazımda bahsettiğim İnt.Trbune gazetesinin yazarı Robert Cohen’in “Ülkemizde İslamî rejime geçişin klasik Ortadoğu modelinde anarşi ile olmasının uygun olacağını yazdığını” belirtmiştim.
Yani bu bilgiler ışığında Ergenekon tutuklamalarının ardından meydana gelen bu tuzak operasyonun halkımızı birbirine düşürmek için yeterli olması düşünülmüştü.Eğer olmazsa biraz daha başka anarşi olayları ile zorlayacaklardır.
İngiltere'nin hizmetlerinden memnun kaldıkları ve bağlısı olan yabancılara da taktıkları bu "Kutsal Haç" nişanı beyefendilerini zevke getirmiş görünüyor.Sizce öyle değil mi?
Hep bunlar Cumhurbaşkanımız Abdullah GÜL beyefendinin İngiltere Kraliçesinin “bağlılık nişanını” göğsüne takmasından sonra başlaması dikkat çekicidir.Oysa bu nişanı Sultan Abdülaziz bile 180 yıl önce ret etmişti. Üstelik 3 milyon Paund borç almasına rağmen.Ama bu Rize tayfası bu işe pek gönüllüymüş.Daha bu gün “Ülkemizi parlak bir geleceğin beklediğini söyleyen sayın Cumhurbaşkanımızın “Parlaklıktan” kastettiğinin patlamaların yarattığı parlaklık olup olmadığı artık merakımı iyice çekmeye başladı.
Son olarak bu olayın bana gösterdiği ise "devlet'in siyasetçilere bırakılamayacak kadar hassas bir mekanizmaya sahip olduğu"dur.
Ben bu karışıklığı daha önce bekliyordum.Ancak,Ergenekon’un ülkenin birliği adına teslim olması karışıklığı istemedikleri şeklinde yorum yapmama sebep oldu.Öyle de olduğuna inanıyorum.Ancak birileri bunu beklemiyordu ve karışıklığı biz yapmayınca her zaman olduğu gibi yine onlar başladılar.Daha önce üç kez İstanbul’un yakılması,İstanbul-Bursa Kapalı Çarşı yangınları gibi daha nicelerini tarihle ilgilenenler hatırlayacaklardır.
O yangınların ardından,Haydarpaşa garına giren tren vagonlarının patlatılması ile garda bulunan kışlada yüzlerce askerimizin öldüğü de hatırlardadır.
Çok dikkatli olmalıyız.En başta turistler,Kürtler,Ermenlier ve de AKP’lilere (!) dikkat etmek gerekmektedir.”İslam’ı yaşamak için İngiliz sömürgesi olmayı” özleyen ahmak ve hainlerden daha ne beklenebilir ki?
Tanrı Türk Milletini korusun!!!
EKTİR=0608.2008
HABERLERİ OKUMA VE YORUMLAMA YETENEĞİM GELİŞMİŞ GALİBA:)) YAPTIĞIM TAHMİN YAVAŞ YAVAŞ DOĞRU ÇIKIYOR.
ÖNCE ALMANYA PKK İŞİ OLMADIĞINI SÖYLEDİ.ÇÜNKÜ ÜLKEMİZDE AMERİKANIN TAM HAKİMİYET SAĞLAMASINI İSTEMİYORLAR.FRANSA İLE YAPTIKLARI MUHALEFET BUNDAN.ŞİMDİ DE VALİ BEY ;
Vali Güler ne demek istedi? | |
İstanbul Valisi Muammer Güler, Güngören'de meydana gelen patlamalara karışan kişilerin geniş bir zincir oluşturduğunu belirterek, "Olayla ilgisi olduğu delillerle tespit edilen ve henüz araştırılan kişi veya kişiler de bulunmaktadır" dedi. Vali Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün ve bugün bazı gazetelerde Güngören'de meydana gelen saldırıyla ilgili yakalanan şahıslar, mensubu oldukları örgüt ve olayla ilgili bazı bilgiler yer aldığını belirterek, bu bilgilerin bazılarını düzeltme ihtiyacı duyduklarını söyledi. Güler, 2 Ağustos cumartesi akşamı yapılan basın açıklamasında Güngören'deki menfur olayın bütün hususlarının aydınlatıldığının belirtildiğini anımsatarak, olayın bütün yönleriyle belirlendiğini ve faillerin büyük bölümünün adliyeye sevk edildiğini kaydetti. Bazı gazetelerde örgütün kimliği ve olaya karışan kişilerin olay sırasında bulunduğu yerlerle ilgili çarpıtıcı bilgiler yer aldığını vurgulayan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Olayın eğitim sürecinden bomba düzeninin hazırlanmasına, olay yeri keşfine, bombayı koyan, telefonla patlatan, yardım-yataklık yapan ve buna yardım eden örgüt mensuplarına kadar uzanan geniş bir zinciri vardır. Tespitlere göre adliyeye sevk edilen 10 kişinin biri bizatihi bombayı koyan kişidir. Diğer kişilerin bir kısmı keşif, bir kısmı yardım-yataklık ve bir kısmı da örgüt üyesi olan şahıslardır. Olayla ilgisi olduğu delillerle tespit edilen ve henüz araştırılan kişi veya kişiler de bulunmaktadır. Bizim açımızdan bu olay bitmiş değildir." -"KUŞKU YOK"- Muammer Güler, elde edilen deliller, geçmişte işlenen olaylar ve bu olayın meydana geliş tarzının, bölücü terör örgütünü işaret ettiğini ifade ederek, "Bu olayın bölücü terör örgütü tarafından yapıldığına kuşku yoktur" dedi. Vali Güler, "Bölücü terör örgütünden kastınız PKK mı?" sorusuna, "Bölücü terör örgütü derken ismini ifade etmek istemiyoruz. O isim polis kayıtlarında geçsin. Örgüt propagandası anlamına gelecek bir isim telaffuzunda bulunmuyoruz" yanıtını verdi. Olayla ilgisi olduğu gerekçesiyle gözaltına alınanların, gözaltı süreleri dolduğu için adliyeye çıkarıldığını vurgulayan Güler, olayın bütün boyutlarıyla aydınlatıldığını, son sözü, yargı makamlarının söyleyeceğini kaydetti. Saldırıyla ilgili aranan kişiler olduğunu bildiren Güler, şunları kaydetti: "Bunlar içinde yurt dışı bağlantısı olan, önce oralarda eğitim gören, sansasyonel eylemler yapmak amacıyla ülkemize gelen kişiler de vardır. Geçmişteki eylemlerde de bu şekilde yurt dışında eğitim alıp, sansasyonel eylemler gerçekleştirenler yakalanmıştır. Yurt dışı basını referans verilerek, bazı tahminler dile getirilmektedir. Bunlar sadece bir tahminden ibarettir ve amacı konusunda maalesef tarafımızdan da kuşku duyulmaktadır. Bir yanıltma, manipülasyon vardır." Güler, olayı soruşturan emniyet güçlerinin "çok titiz bir çalışma sonucunda bunları ortaya çıkardığını" vurguladı. Vali Muammer Güler, "Orada hangi kişinin nerede olduğu konusunda bir ifadeye yer verilmedi ama büyük bölümünün yakalandığı söylendi. Diğer kişilerin aranmasına devam ediliyor" dedi. |