ATATÜRKÇÜLÜK-İSLAMCILIK VE ARKASI 20.Eylül.2007
ASLINDA TARTIŞILAN BU
Yıllardır artık alıştığımızdan dikkatimiz çekmez hale gelen bir tartışma durmak nedir bilmeden sürüp gidiyor.Bu tartışmanın adı “Atatürkçülük ve Şeriatçılık.
Adı müslüman olan bir ülkede kimse “Müslüman “ olmadığını söyleyemiyor.Ne ateisti,ne Hıristiyanı ne Yahudisi.Nüfus cüzdanında dini kimliği yazan gayri müslümler bu konu dışındadır.Yine de onlar bile dini kimliklerini hemen ortaya atmıyorlar.
Bu dinin gereği olan bir baş örtüsü niye bu kadar uzun tartışmalara sebep olur? İnsanlar neden bu kadar tartışır ve hatta savaşırlar?
İşte bilindik iddialar var.Neymiş;
İslamcılar Atatürkçü devlet düzenini yıkacaklarmış.Eşitlik kalmayacakmış.Şeriat düzeni getirip ülkeyi İran’a çevireceklermiş.
Peki sen müslüman olarak dininin gerekleri içinde yaşamayı neden ret ediyorsun?
Ben Atatürkçüyüm.Demokratım.Eşitlikçiyim.
Peki,sen,12.Eylül.1980 Askeri ihtilali olmadan önce bu Atatürk’ü “Faşist,diktatör,soykırımcı olarak nitelemiyor muydun?Hani Leninist,Maoist,Enver Hocacı, Castrocu,Stalinist bir Sosyalisttin.İhtilal oldu herkesin ağzını bir gecede kapattı.Herkes birden “Atatürkçü” oluverdi.
Ben hala bu şaşkınlık içindeyim.Ama bu döneklik değilmiş.Neymiş?
Mao Zedung yol göstermiş.
O neymiş?
“Ülkende komünist parti varsa ona üye ol,yoksa,sosyalist,yoksa,demokrat,yoksa? Yoksa Faşist partiye üye ol ve örgütlen “ demiş.Yol buymuş.
Peki İslamcılar neymiş?
Toplumu 1450 yıl önceki yasalarla yaşamaya mahkum edeceklermiş,bunu yapmak için dış güçlerle bile ittifaka girerlermiş.Girdiler bile.
Peki siz değilmisiniz?
MİT’in eski başkanlarından olan bir Prof.Hocamız Tv kanallarını gezerek yıllardır anlatıyor.
Neyi?
CIA (Central İntelligence Agency” Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü ülkemizdeki hem sağ,hem sol,hem islamcı kesimi yönlendirmiş.İhtilalin bir gecede bitmesinin nedeni de buymuş.
Bunu başka kimler söylüyor?
Kim söylemiyor ki?
En son partisinin başkanlığını bırakıp milletvekili olan bir şahısta ABD Derin Devleti ile bu dönemde çalıştıklarını söyledi.Buna itiraz eden de yok.
MHP-CHP ana muhalefet olarak hükümeti sonuna kadar eleştirip suçladılar.
Neyle?
Hükümet ABD-AB istekleri doğrultusunda ülkeyi bölüp Şeriat rejimi getirecekmiş,İslamı ABD!nin isteğine göre değiştirecekmiş.
Doğru mu?
Bence de doğru.Açıkça beyan edilen şeyler bunlar.
Peki Muhalefet neci?
Sayın BAYKAL;”ABD-AB dışında bir siyasetimiz yoktur”
Sayın BAHÇELİ “aynen ifadeyi tekrar etti.Ayrıca Meclise giren DTP’lilere o kadar eleştiri,saldırı yapmasına rağmen tokalaştılar da.Nazik adam değil mi?
Seçim meydanında "asın" diye urgan atan o değil sanki?
Ya Ordu?
Emekli paşalarla bazı kanalları “Emekli subaylar derneğine çevirdiler,bir yığın tehdit,uyarı eeee?
Sonuç:
ADD Başkanı Şener Paşa Cevizkabuğu programına çıktı ve “ABD’siz dış siyaset düşünmediklerini beyan etti.
ADD-Atatürkçü Düşünce Derneği oluyor.
Peki Atatürk öyle mi nasihat bırakmış?
Okuyalım:
ATATÜRK'ÜN KİŞİLiĞİ-NUTUK
Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir..Millet ve memleketin menafii(menfaati) icab ettirdiği takdirde beşeriyeti(insanlığı) teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet muktezasından(içeriği,gereği) olan dostluk ve siyaset münasebetini büyük bir hassasiyetle takdir ederim.Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin bu arzusundan sarf-ı nazar(vaz geçinceye kadar) edinceye kadar biaman (amansız) düşmanıyım.
M.Kemal Atatürk.Nutuk
Atatürk “Bağımsızlık benim karakterimdir ” demiş.Ama paşalarımızın bu fikri paylaşmadıklarını görüyoruz.Atatürk’ün “KARAKTERİMDİR” dediği bir ilkeyi ”ABD-AB idaresi altında yaşamak” diye anlıyorlar.
Ordu Atatürkçü mü?
Bu anlamda değil.
Neden,çünkü adamın “Karakterim” dediği bir ilkeyi görmüyor da ondan.
Herkes ABD-AB yanlısı ise kavganın sebebi nedir?
Bence şunlardır;
Kurtuluş Savaşı sonrası devlet idaresinde görev verilecek,tecrübeli,bilgili,eğitimli “Türk”ler bulunamadı.Büyük çoğunluğu savaş meydanlarında gönüllü savaştıklarından şehit düştüler.Onlar da yetmedi,Bulgaristan,Kafkasya’dan göçen toplam beş milyon insanın da yarısından fazlası balkan ve kurtuluş savaşlarında kıyıldı.
Bu nedenle,Yunanistan’a veya başka ülkelere sürülmesi gereken bazı düşmanla işbirliği yapmış vatan haini gayrimüslümler nüfus kağıtlarına “müslüman” yazılarak devlet kadrolarına alındı.
Ayrıca,isyanlarda devlete karşı savaşmış olan bazı Müslüm ve gayri Müslüm gruplar kurtuluş savaşına zaten katılmadılar (Dersim,Ağrı,Kars,Hakkari). Atatürk’ün ölümünden sonra bir çoğu kimliklerine “Müslüman” yazdırarak devlet dairelerinde örgütlendiler.Müslüman olanlar da III.Dersim İsyanı sonrası zayıflayan devleti “İsyan etmekle tehdit ederek” devlet içinde örgütlendiler.Amerika da bunlar Türkiye'nin O.T.İ yapmasını önelr diye desteklemesini de unutmayalım.
Bu günkü,kan davası,töre cinayetleri ilgili yasal uygulamalar da bu tehditlerin sonucu olarak kalmıştır.Yani buralarda "Devlet Yasası" uygulanmaz.Halâ öyle değil mi?
Bu nedenlerle devletin de başka çaresi yoktu.Yerlerine koyacak adam yoktu diye yazıyor tarih.
Bir de Osmanlıya ve Türkiye’ye hiç sorun olmamış Yahudilerin Sabetaycı (Müslüman Yahudi Cemaati)grubundan da devlet organizasyonuna çok sayıda girenler olduğunu,özellikle dış işlerinde ve ekonomi alanında büyük hizmetler verdiklerini de unutmayalım.
Şimdi tehlike ne?
İslamcı türbancı olarak suçlanan bu gruba biz demokratlar “Gericiler” diyoruz.Bu grup da şimdi yeni B.O.P projesi sayesinde 03.Kasım 2002 seçimleri öncesi Amerika'nın yeni gözdesi oldu.
Yani,bundan sonra Bush'un dediği gibi 21.yüzyıl "Teokrasi-Din Çağı olacak" ise buna bölgemizde geçişi de İslamcı-Türbancı kesim yapacak.Ortadoğu'da 24 devlet ABD-AB koalisyon güçlerince işgal edilip parçalanacak.
Biz de dahil,hem de bütün operasyonların da üzerimizden yapılması da plan içinde.
Müslüman ve Türk komşularımız çatır çatır Haçlı ordularınca kıyılırken,biz de "Asker vereceğiz ve onların ihtiyaçlarını karşılayacağız.Irak ve Afganistanı düşünün.Her gün 2-5 yaşındaki çocuklarını bile keklik gibi avlıyorlar ve internet siteleri ile televizyon kanallarına gönderip para da kazanıyorlar.
Karşılığında Türbancılar sapık inanış olan "Nurcu" tarikat öğretilerini yaşasınlar,devlet olanaklarını ellerine geçirip semizlesinler diye.
Nasılsa onların çocukları ABD ve AB ülkelerinde yaşıyor.Askerlik de yapmıyorlar.Memlekette "Vatan-Millet" diye sabah akşam çocuk üreten bir alay enayi nasılsa dolu değil mi?
Oysa İran vurulur vurulmaz Haçlıların bizi sağ bırakacağını kim garanti edebilir?
Yani ülke büyük tehlike altındadır.
Hem işgal hem de kardeş kavgası ve de kardeş komşularımızın da kıyılmalarına da destek vereceğiz.
Türbancı sapık Nurcular sapıklıklarını yaşasınlar diye.(Sapık değilseler "Sünniyiz" desinler.Niye "Nurcuyuz" diyorlar?İmam Hanefi'nin Sünniliğinde ne kusur bulmuşlar?)
Şimdi devam edelim;
Doğu hizmetim sırasında Alevi Kürtler ise bu grubu “Türkler” olarak niteliyorlardı.Onlara göre Alevi olmayan herkes “Türk”tür”,Alevi olan herkes de "Kürt"tür.Bu yanlış yargı çocukların bile ağzındadır.
Bir de Çağlayan mitinginde ben de vardım.Yalnız gitmiştim.Herkes slogan söylüyor,diğerleri de tekrarlıyordu.Kimse kimseyi tanımıyordu.
Bu bence öyleymiş sanki.
Yanımda kızı ile yürüyen çağdaş kıyafetli,bir kurumda idareci olduğunu öğrendiğim bir hanım vardı.
Kendisine “Bu kalabalık çok büyük oldu.Hükümet de artık gerekli dersi çıkarır değil mi?” dedim.
“Biz kalabalığız ama onlar toplanırsa daha çok olurlar” dedi.
“Onlar kim?” diye sordum.
“Türkler” dedi.Şaşırmıştım.
“Bende Türk’üm,siz değilmisiniz?” deyince
“Yanlış ifade ettim,yani dinciler,onlar daha kalabalıktırlar” dedi
Ama beni bir düşünce aldı.
Ben neredeydim?
Ben de sünni bir ailenin mensubuyum ve de "Has Türk"üm,bu ayrılıkları meslek hayatımda öğrendim.
Yani ortada Ne Demokrasi,Ne Laiklik,Ne Atatürkçülük vardır.
Ortada geçmişi asırlara dayanan bir “Düşmanlık” var.
Kavga “İktidarı kaybetme korkusu” İktidardan giderlerse bir daha gelemeyeceklerini düşünüyorlar.
Onlara göre “TÜRK” olan sünniler veya “Alevi Olmayanlar” artık çoğalmışlar iktidarı geri alacak duruma gelmişlerdi.
O da kolay olmayacaktı elbet.
Her türlü yanıltmaca,aldatmaca,bölmece olacak.
Çünkü,asıl sorun olan yukarıda tehlike olarak tanımlanan “Ortadoğu Jandarmalığı” görevine hiçbiri itiraz etmiyor.
Ama Amerika bu defa bölgeyi “Kendilerini Demokrasi Havarisi” gören bu grupları bu göreve uygun görmemişti.
Bu görev için uygun kişilik “Türk” dedikleri,benim gibilerin de “Gerici” dedikleri bu kesimi seçmişti.
Halk da bunları oyladığına göre yapacak bir şey yok.
Nasılsa HERKES AMERİKANCI!
Kavga etmeye ne gerek var.
Siz 90 yıldır yönetiyorsunuz,bırakın da bunlar da biraz yönetsinler.Ne var yani?
Nasılsa herkes "demokrat" zaten:))
Şu konuyu da es geçmemek gerekir ki, aslında Sünni Türk ve Kürtler ile Amerikan destekli solcular AKP içinde bir şekilde birleşmiş durumdadır ve ortak mücadele vermektedirler.
Karşı duran vatansever gruplar ise Amerika'nın bölgedeki bu vahşet planını bozmak için çalışmaktadır.
Yani yeni bir oluşum ortaya çıkmıştır.Desteklenmesi gereken de bunlardır.İçlerinde yukarıda saydığım ve kızdığım generaller de vardır.Onlara kızıyorum çünkü bunun olacağını en iyi onlar biliyorlardı.Böyle bir tehlikenin ön tedbirlerini daha önceden aldırabilirlerdi.
Ama yapmadılar.Yumurta bilmem nereye gelmiş çıkacak,can yakıyor,adamlar çıokmış "uyanın,koğuş kalk" çekiyorlar.
Halk da ilk defa Amerikan destekli iltifat gördü.İnanır mı ki size ve bize?
Keykubat
(*) Doğu Anadolu bölgesi 1876-78 Osmanlı-Rus savaşı sonunda Ruslarca işgal edildiğinden 1876-1924 yıllarına kadar bu bölgeye göçmen dahi yerleştirilmesi yasaklanmıştı.1917 Ekim Devrimi sonucu bölgeden çekilen Rus Orduları bölgeyi serbest bıraksa da "Devlet Kurmak İçin " İşgal güçleri olan İngiliz,Fransız,İtalyanları dinleyen Kürtler, Türk Devletinin adeta can çekişmesini seyretmişlerdir. Bu bölge işgal güçlerinin 1921-22'lerde bölünmelerine kadar kurtuluş savaşından uzak kalmıştır. Ancak her bölgeden bazı vatanseverler meclise temsilci olarak katılmışlardır.Sadece bazı Şeyhlerin gizlice "Gönüllü gönderdiklerinden bahsedilir.Aynı tarihlerde bölgede meydana gelen Kürt İsyanları Tarihi için de "KÜRT MESELESİ" konulu yazımı okuyunuz.Yaklaşık 50 yıl bu bölge Türkiye Tarihinde yer almamıştır.