Mustafa Kemal Atatürk
2.Abdülhamit'in 6. Saltanat yılında, 1877-78 Osmanlı Rus harbi yenilgisi sonucu Balkanlarda Müslüman Türk soykırımının sürdüğü, canını kurtaran 5 milyon göçmenin devlet yer göstersin diye 1882 yılına kadar bekletildiği, açlık, sefillik yıllarında 1881'de Selanik'in Kocacık Yörük köyünde, Ali Riza'dan olma Zübeyde'den doğma Mustafa adı kulağına ezan okunarak konuldu.
Zübeyde hanım Kuran okuyan kadın mollaydı. Kadin cenazelerinin yıkanmasında gönüllü gorev alırdı kadın mollalar.
Benim Bulgaristan 1878 göçmeni anne annem de öyleydi. Erkekleri köyün, mahallenin imamı, kadınları da gönüllü kadin mollalar gasil, kefenleme, defin işlerini yapardi. Bunlardan kimse ucret almazdı. Bu yuzden Müslüman ulkelerde cenaze levazımatçılık mesleği yoktur.
Böyle molla bir anne elinde dindar yetişen Mustafa Sibyan mektebini bitirdi,Kuran kursuna ve annesinin istegi ile hafızlık okuluna gitti. Onu sevmedi ve batı tarzı egitim veren okula babasinin istegi ile yazıldı
Sonra Askeri lise ve Harp okulunu bitirdi.
2. Abdülhamit 1876'da padişah olduğunda, ondan önceki padisah Abdulaziz darbe ile indirilmiş, Çiragan sarayında iskeceler görmüş, oradan Feriye sarayına alınmış, bilekleri kesilerek öldürülmüştü.
Günahı, Osmanliya Haçlılar ile bir olup isyan eden, 1774 yılından beri devlete asker, vergi vermeyen Ortodoks Hıristiyan ve Yahudi Talmud Yahudilerinin isyanlarını Fransız olan annesinin Fransa'dan sağladığı silah, cephane ile orduyu donatarak bastırıp Anadolu'da devleti hakim kılmıştı.
İngilizlerin destekleriyle ve saraydaki devsirme sadrazam ve vezirlerin ihanetleriyle Abdülaziz tahttan indirilip yerine Kukla padişah 2. Abdülhamit getirilmişti.
Onu seçen bütün sadrazamlar, vezirlerin hepsi devlete isyan eden devşirme asiler ve Avrupa, Amerika, İngiltere'ye çalışan casuslardı.
Bu hainlerin seçtiği, şehzadelerin en pasifi olan 2. Abdülhamit 1876'da padişah olur olmaz, savaş planlarının Ruslara savaş öncesi verildiği bir savaşın içinde kendini bulmuştu.
Yapacağı hiç bir sey yoktu. Vatan haini sadrazamlar, vezirler, paşalar tarafından aptal görüldüğü için seçilmiş, piyangodan padişah olmuştu.
Amcası Abdülaziz'in katillerini cezalandırma gücü bile bulamadı.
1876-78 Osmanlı Rus harbinde Osmanlının yenilmesiyle İstanbul Yeşilköy'e kadar giren Rus ordusu Osmanlı ordusunu yok etmisti.
Avrupalı tarihçilere göre, Sirplar, Bulgarlae, Yunanlılar 5 milyon Müslüman Türk soykırımı yaptı.
Canını kurtarabilen 5 milyon kişi Tekirdağ Tekfur dağı eteklerinde ve İstanbul Avrupa yakasında camilerde, sokaklarda, iskelelerde 1882 yılına kadar kaldı. Sonra Misir'a kadar her yere dağıtıldı.
Ruslar, aynı savaşta Kafkasya üzerinden Sinop'a kadar gelerek Karadeniz şehirlerini denizden, karadan topa tuttular binlerce Müslüman öldü.
1,5 milyon km2 toprak kaybı, milyonlarca askerin, sivilin ölümü ve kukla padişah olması yüzünden vatanseverlerin hedefi olmustu.
İslam halifesi 2. Abdulhamit'in 29. Saltanat yılında, Mustafa Kemal,1905'de Harp okulunu bir İslâm Hilafet subayı olarak bitirdi.
İhbar üzerine sorgulandı ve Suriye Şam vilayetine şimdiki Lübnan, Filistin, Israil'in olduğu bölgede Osmanlıya isyan eden, Etiyopya Tevhid İnciline ibadet eden, Şatanist Hıristiyan Dürzi isyanlarını bastırmakla gorevli Yıldırım Ordularında Dürziler ile savaştı.
2. Abdülhamit ona daha stajyer teğmen rütbesindeyken Mecidiye nişanı verdi.
Dürzilerin isyanlarını bastıracak emir komuta yetkisi alamayacak kadar gençti.
Tanıdığı okul komutanlarına mektup yazdı, yardımları ile memleketine yakın yerlere tayin olmayı başardı.
İttihat ve Terakki hareketine o da katıldı.
Ama Gagavuz Türkü olan ve yuksek rütbeli paşa akrabaları olan Enver paşa okul arkadaşı olarak onun düşmanı oldu.
1914-1918 Birinci Dunya Savaşında Çanakkale ordularında yüzbaşı olarak görev aldı, başarılarıyla kısa sürede terfi etti.
Savaş taktikleri üzerine kendini yerli ve yabancı kaynaklardan öyle eğitmişti ki yaptığı plânı komuta sırası dinlemeden doğrudan en üst komutana bildirip kabul ettirilmesiyle dikkat çekmişti.
Savaş nedeniyle yükselmesini Enver paşa bile önlemek istememişti.
Onun savaş planını Çanakkale orduları komutanı Alman general Liman Von Sanders paşa tartışmadan onaylamaya alıştığı için, " Bu savaş sizin savaşınız zaten, madem bu kadar bilgilisin komutayı sana devrediyorum, sen yönet der.
1915 yazında Çanakkale Zaferine Ataturk böylece imza atar.
Bütün, Afrika, Asya, Hindistan Müslümanları hepsi Hıristiyan devletlerin SÖMURGESI olmuşken, YENİLMEZ denilen Haçlı ordularına ilk yenilgiyi tattırması butun dünya Müslümanlarını sevince boğmuştu.
Dünya Müslümanlarının ve Osmanlı Müslümanlarının gözünde İslâm tarihinin EN SEREFLİ CİHAT subayı olmuştu, gönülleri feth etmişti.
Bütün ezilen somurge her dinden milletler YENİLMEZ denilen Haçlı ordularının YENİLEBİLECEĞİNE tanık olmuştu. Bağımsızlık ümitleri doğmuştu.
Bunun üzerine Kurtuluş savaşını verip Cumhuriyeti kurunca, Türklerin Kurtarıcı Babası Atatürk olmuştu.
Hâlâ geçmişte bütün dost, düşman olduğumuz milletlerin saygısını koruyan Ataturk'e, yenilgi tattırdığı İngiltere, Amerika Birlesik Devletleri ve onların köleliklerini yapan Bagratuni Musevi, Yahudi Hıristiyan Rumlar, Ermeniler, Araplar, Yunanlılar düşman olmuşlardı.
10 Kasım 1938'de onu öldürenler ve bu güne kadar adını silmeye gayret edenler bu Ortodoks Hıristiyan, Yahudi, Yezidilerin Haçlılarla birlik olanlarıydılar.
O da Abdülaziz gibi entrikalar ile zehirlendi, öldürüldü adı tarihten silinmek istendi ve hala da isteniyor.
Bizler de onu gerçek yönüyle anlatmaya gayret ediyoruz.
Savaşımız sadece başımızdaki Türk ve Müslüman görünen, Türk ve Müslüman soykırımı yapanların torunları olan iktidar ve muhalefet partileri değil, onların patronları olan Amerika Birleşik devletleri, Avrupa Birliği, Ingiltere ve Vehhabi Arap, Kafkas, kökenli cemaatler, tarikatlardır.
Aklınızı kullanın, bütün Turk kahramanları başta Ermeni, Rum ve Araplarla değıştirilmektedir.
Tarihimize, kahramanlarımıza, fikir üreten düşünce insanlarımıza sahip çıkalım.
Yoksa eritiyorlar.
Takdir aklı olanındır.
Alaeddin Yavuz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.