"Türkiye Türklerindir +40" Bloguna Hoş geldiniz!!!

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.
Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.
İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!
Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.
Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Hakkımda

Fotoğrafım
Balıkesir , Bandırma , Türkiye
KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER, BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat- ATATÜRK'TEN SONRA ÜLKEMİZDEN TÜRK ve MÜSLÜMAN HALKLAR İÇİN PLAN YAPAN ve EZİLEN HALKLARA ÖNDER OLACAK SİYASET İZLEYEN BİR LİDER ÇIKMAMIŞ, ARDILLARI,ONUN İZLEDİĞİ ANTİ EMPERYALİST SİYASETİ TERK ETMİŞ,DEVLETİ AB-D KUCAĞINA ATMIŞ VE ONLARA BAĞLILIĞI ATATÜRKÇÜLÜK SAYMIŞ,HALKIMIZIN DİNİ VE IRKİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYARAK TAHRİK ETMİŞ, KADEMELİ OLARAK HALKIMIZI HIRİSTİYANLAŞTIRMAK İÇİN DIŞ GÜÇLERCE GİZLİ-AÇIK DESTEKLENEN SAPIK DİNCİ YAPILANMALARI GÜÇLENDİREREK,İKTİDARA TAŞIMIŞ,IRK,MEZHEP BAĞLAMINDA KARŞILIKLI DÜŞMANLIKLAR YARATMIŞ, ÜLKENİN KAYNAK VE SERMAYESİNİ YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKMİŞ,YUKARIDA SAYILAN AB-D PROJELERİNE GÖRE ASKERİ DARBELERLE KENDİ MİLLETİNİ SİNDİREREK BÖLÜNMENİN YAŞANDIĞI BÖYLE GÜNLERDE BİLE TEPKİSİZ KALMASINI SAĞLAYAN KORKU ORTAMINI HAZIRLAMIŞ,BENZER MUHTELİF İHANETLER İÇİNDE BİR ŞEKİLDE YER ALMIŞLARDIR.İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNÜN DURUMU BUDUR-Keykubat İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA ESİR OLUR.ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR. VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Translate

Bu Blogda Ara

11 Ağustos 2008 Pazartesi

DİNDE,CENNETTE EŞCİNSELLİK



DİNİ ALINTILAR HAKKINDA ÖN BİLGİ


“Aşağıdaki yazıda anlatılan konuyu daha iyi anlamak açısından bilmeyenlere birkaç kısa bilgi vermeyi uygun buldum.
Sure:Belli bir konuyu anlatmak,insanları bilgilendirmek üzere verilmiş Kuran,Tevrat,İncil metinleridir.Okuduğunuz yazı da bir metindir.Arap dilinde Kuranı oluşturan 96 metin vardır.Ancak bazı nedenlerle 114 metine çıkarılmıştır.Arapça Metin=Sure

Ayet:Surelerde geçen cümlelerdir.Her Kuran,Tevrat,İncil cümlesi bir ayettir.Ancak bazı ayetler birkaç cümleden de oluşabilmektedir.Ayet=Cümle.Kuranda 666 ayet vardır. Ancak,bazı nedenlerle 664'e çekilmiştir.
Sureler ve ayetler Kurandan alınmadır.Allah kelamı (sözü) kabul edildiklerinden değiştirilemezler.Ayet ve Sure olarak belirtilenler yazarın kendi fikirleri değil bizzat kutsal kitap sözleridirler.
Hint tanrıları Vişnu ve Durga cennette aşk yaşarken

Tevrat ve İncil metin ve cümleleri için de sure ve ayet ifadesini kullanmakta sakınca yoktur.Çünkü,Tevrat İbrani’ce (İsrail Dili),İncil Latince (Eski Yunan dili) ile yazılmışlardır. Türkçe’ye çevrilmiş hallerini okuduğumuzdan,İbrani’ce ve Yunanca Ayet ve Sure kelime karşılıklarını aramaya gerek de yoktur.
Okuyacağınız metinde “Sure ve Ayet” olarak belirtilen cümlelerin adları yazılı din kitaplarından alıntı olduğunu öğrendiniz.Artık ona göre yorumunuzu yaparsınız.
Ve;
Hadis: Kur'anda yazmayan ancak,din peygamberinin kendi aklı ile çözüm bulduğu bazı önemli konular hakkındaki sözlerine Hadis denir.Hadisler,Hz.Muhammet'in zamanında yaşamış yakınında bulunmuş kimselerden derlenmiş sözleridir.
İslam bilginlerinin (6) Altı tane hadis yazarının kitaplarına değer verdiği bilinmektedir. Aşağıdaki hadisler de bu altı yazarın içinden olanların kitaplarından seçilmişlerdir.Hadisler bu yüzden ayetler kadar önem arz etmektedir.
Sünnilik,Şafiilik,Şiilik,Malikilik gibi İslam mezhepleri de bu ayet ve hadislerin yorum farklılıklarından doğmuştur.
Hadislere en çok önem veren de Sünni mezhebidir.İslam’ı yaşamada Hz.Muhammed'in Kuranda emredilen üzerine fazladan yaptığı ibadetleri de uygulamaktadır.
Bu fazlacılık bu gün 600 civarında "Tarikat-Yol" ayırımına kadar işi götürmüş,çığırından da çıkarmıştır.Mezhep ve Tarikat kavgaları da bu çeşitlilikten kaynaklanır.Mezhep ve tarikat imamlarına göre Allah ve Peygamberi dini öğretmede ve kavratmada yetersiz kalmışlarcasına bir de onlar karıştırmışlardır.
Oysa üç kitabı birlikte okuduğun zaman tefsire bile gerek kalmaz.
Aşağıda din ulemalarımızdan birinin yorumlarını da okuyacaksınız.Onlar da üç kitabı ve önceki dinleri de okuyarak bu yorumları yapmışlardır.İncelerseniz görürsünüz.

DİNDE VE CENNETTE EŞCİNSELLİĞİN YERİ 

Geçen gün İncil okurken daha önce dikkatimi çekmemiş bir ayeti okuyunca çıldırdım.
İnsanlar bir çok şekilde melekler ve Kuzu( Hz.İsa) tarafından akla gelmeyecek ölüm şekilleriyle öldürüldükten sonra kalan imanı iyi olduğu için seçilmiş inanlılardan "kurtulmalık -Fidye" olarak yani yaşayabilmek için verilen rüşvet karşılığında kurtuluyorlar.

16.000 yıllık, Namaz kılan Hint Can/Cin Dini tapınak duvarında eşcinsel ilişki kabartması.
Can/Cin dininde insanlara bu dünyada eşcinsellik yasak ahrette serbesttir.İnsanlar bu dünyaya üremek ve tanrılara yiyecek olmak için gelirler.İncil'de, kıyamette insan kanlarından şarap yapılacağı anlatılır ve bize "gelin ve üzüm" şeklinde hitap edilir.
Bu kabartma heykeller cennet özlemi vermek için yapılmış olmalıdır.

Bu kurtulmalık rüşvet de eski galip kralların yendikleri halkın kadın ve mallarını almaları gibi bir olay.
Okuyunca siz de ne düşüneceksiniz bakalım.
Biraz İncil hakkında bilgiyi de bilmeyenler için ekleyeyim.
Hz.İsa'nın ölümünden sonra ona inanan 11 havari Hıristiyanlığı Önce Anadolu’da 7 kilisenin açılmasının ardından Selanik’e oradan İtalya Roma'ya da yayar.12.(nci) havari onu Yahudilere ve Romalılara ihbar ettiği için dışlanmıştır.

Hz.İsa da kendini bütün üstün meziyetlerine rağmen korumaz ve "geçmişte yaşamış, zamanında yaşayan ve doğacak ileri nesillerdeki insanların günahlarını çekmek için ölümü göze aldığını söyleyerek teslim olur.
Zamanın Roma Valisi,onun cezalandırılmasına karşı olduğu halde kendinin cezalandırılması için adeta yalvarır.O da Yahudilerin baskısını dindirmek için kabul eder.İncil olayı böyle anlatır.Bu yüzden de masumiyetin sembolü olan "Kuzu" ile sembolleştirilmiştir.

Yaşamı boyunca herhangi bir kadınla ilişkisi tespit edilmiş değildir.Magdela'lı Meryem adlı bir kadından bahsedilse de varlığına dair hiç bir geçerli kayıt yoktur.Hz.İsa Kur'anda gayet açık tarif edilmesine rağmen evlenmesi,veya bir kadın bağlantısı anlatılmamaktadır.
RA koç başlı ve küçüğü İnsan Ra

Eski Mısır Tanrısı RA'nın da sembolü "Koç"tur.Bir bağlantı olarak onu da vereyim.

Hz.İsa'nın ölümünden sonra 144 kadar İncil ortaya çıkar.Karmaşaya son vermek isteyen Roma İmparatoru II.Teodisuyus İ.S.334'de Bursa İznik'te bir Konsül toplayarak İncilleri inceletir.Konsül çalışmaları sonunda İncil sayısını dörde indirtir.Matta,Luka,Yuhanna ve Markos adlı havarilerin İncillerini kabul ederler.Kullanılan İncil de bu İncil’dir.Yani dört ayrı incil tek kitap ve "İlk Ahit " olarak da Tevrat yer alır.

Hz.Muhammed bu olaydan 237 yıl sonra doğacaktır.
Bu olay sırasında Konsüle,İran ile savaşta olan Ermenistan heyet gönderemez.Savaş bittikten sonra da tespit edilen "dört İncil'i" tanımadığını ilan eder.

Bu yüzden "Değişmemiş İncil" olarak bu da kabul edilir.Barnaba İncil'i ile birlikte toplam (6) Altı adet İncil mevcuttur.
Hz.Muhammed'in geleceğini haber veren Barnaba İncilinin bu gün Avusturya Viyana müzesinde olduğu yazılmakta ve resimleri de internette araştırmacı arkadaşlarca yayınlanmaktadır.

Ayrıca İsa hem "oğul" hem "Tanrı" hem de "Kutsal Ruh"u temsil eder,diğer yandan insanların günahlarının cezasını çekmek için öldüğünden masumiyet sembolü olarak da "Kuzu" denir.
İncil'de onu bu isimlerle okursunuz.

Tanrının yani Allah’ın seçimi önceden beri vardır.Hz.İbrahim’in,Yahudi Tevrat’ında İshak’ı,İncil Tevrat’ı olan Tekvin’de de “İsmail’i “kurban istemesi” “İlk doğan” erkek çocukları kendine seçmesi gerçeği anlatılmaktadır.
Hz.Muhammed’in dedesi, Abdulmuttalip 10 erkek çocuk sahibi olması halinde birini,Hubel’e yani,yüceltilmiş, sıfatlar eklenmiş adıyla “El Ellah-(El İlah okunur)a yani “Allah’a “kurban” olarak adamıştır.

Bu yüzden adı da “Abdul Allah-kısaca,Abdullah” tır.Yani “Allah’ın Kölesi” dir.Ayrıca "Allah" adının Kuranla gelmediğine en büyük delil de peygamber Muahmmedin babasının adının "Abdullah" olmasıdır.diye işaretleyelim.
Hint aşk tanrıçası Kali biseksüel erkek tanrılarla ilişkide
İlişki sonrası insan veya Can/Cin olsun
öldürür yer.

Çocuklar büyüdüğünde adak zamanı gelince,Kabe’de Allah’ın önünde kahin’in attığı fal oku da Abdullah’ı gösterir.Abdullah henüz bekar bir gençtir.

Sonunda,Hz.Peygamberin babaannesi Fatıma müdahale eder ve atılan fal okları defalarca tekrar edilir oklar Abdulla’ı işaret etmeyi bırakıncaya kadar adaklar arttırılır,130-140 kadar kefaret kurbanı deve ile Allah’ın önünde boynu kesilerek kurban edilmekten kurtulur. Ancak,Hz.Peygamber daha ana karnında altı aylıkken,kısa bir evlilik yaşamından sonra ölür.

Hz.,brahim’in “ilk oğlu” olan Oysa İshak soyu daha Hz.İbrahim’in sağlığında bu olayı bilinen “insan kurban isteme” olayının ardından terk etmişlerdir.
Bu olay sayesinde,Hz.İsmail soyu olan Hicaz Araplarında (Mekke-Medine-Taif) “insan kurban etmenin” Hz.Muhammed’e kadar sürdüğünü öğreniyoruz.


Hint tanrıçası Kali kendisine adanan kurbanları yer. Büyükleri önce, çocukları da "üzüm" niyetine şekerleme olarak sonra bırakır.

Tevrat’ta Hz.Musa zamanında da bu “ilk doğanların” Tanrı’ya adanması aşağıdaki gibi düzenlenir.
İsmail olayı ile sadece “Yahudilerden İnsan Kurbanını kaldıran Tanrı,yine “ilk doğanları Musa ve Kabilesine önderlik ettiği konutunda çalıştırmak üzere “hizmekâr” olarak kendisine alır.

İşte ayetler;
Levililer'in Adanması
Say.8: 5 RAB Musa'ya şöyle dedi:
Say.8: 7 Onları arındırmak için şöyle yapacaksın: Günahtan arındırma suyunu üzerlerine serp; bedenlerindeki bütün kılları tıraş etmelerini, giysilerini yıkamalarını sağla. Böylece arınmış olurlar.
(Tıraşlı ve temiz istiyor)
Say.8: 14 Levililer'i öbür İsraillilerin arasından bu şekilde ayıracaksın. Levililer benim olacak.”
Say.8: 16 Çünkü İsrailliler arasından Levililer tümüyle bana verilmiştir. İlk doğanların, İsrailli kadınların doğurdukları ilk erkek çocuklarının yerine onları kendime ayırdım.”
Say.8: 17 İsrailliler arasında ilk doğan insan ya da hayvan benimdir. Mısır'da ilk doğanları yok ettiğim gün, onları kendime ayırdım.”
Say.8: 18 İsrail'de ilk doğan erkek çocukların yerine Levililer'i seçtim.”


Levililerin nasıl hizmet ettiği hakkında bir detay bulmak mümkün değilse de İncil’de Hz.İsa “Tanrının oğlu” kuzu veya güvey olarak gerekli detayı veriyor:
İsa yeryüzünde yaşayan bizlerin de “Güvey”i olduğunu söyler,yani “damat”.
İncil 9:14 “Bunun üzerine Yahya’nın öğrencileri İsa’ya yaklaşıp sordular:”Neden Ferisiler ve biz oruç tutuyoruz da,öğrencilerin oruç tutmuyor?”
9:15 “İsa onları şöyle yanıtladı:”Güveykendileriyle birlikteyken,yakınları yas tutar mı?Ama güveyin onlardan alınacağı günler gelecek,o zaman oruç tutacaklar.”

Hint tanrıçası Kali, kendisine adananlarla sevişir
öldürür yer.

Kıyamette,insanlardan yenilenen dünyada yaşamalarına izin verilmesi karşılığında alınacak fidye de insandır.12 Yahudi kabilesinden seçilecek 12.bin kişiden üreyecek “ilk erkek çocuklar” kurtulmalık” yani “fidye“ olarak alınıp götürülecektir. Hem de “bakir,kız oğlan kız” olmaları şartı ile.

"Yuhanna Vahiy-Kuzu ve Kurtulanlar 1-5; Sonra Sion Dağında Kuzuyu (Allah-İsa) ve onunla birlikte 144.000 kişinin durduğunu gördüm.Alınlarında Kuzunun ve Babasının adı var.Ardından çağlayan suların ve güçlü gök gürlemesinin sesini andıran bir ses duydum gökten.Duyduğum ses harp çalan çalgıcıların çalgı sesini andırıyordu.Tahtın dört yaratığın ve ihtiyarların önünde yeni bir ezgi söylüyorlardı.Yeryüzünden kurtulmalık karşılığında sağlanan 144.000 kişiden başka hiç kimse bu ezgiyi öğrenemiyordu."

Üst resim: http://farm4.static.flickr.com30522506983773_652a3944ae.jpg?v=0
Alt resim de İsveç'li Gaylarin İsa tutkusunu gösteriyor.
Alt resim: http://gayspirituality.typepad.com/blog/images/2007/08/21/ohlson_ecceh5.jpg


Ve Güvey’e verilecek Gelinler:(Ayet devam ediyor)
Bunlar kadınlarla ilişki sonucu lekelenmeyenlerdir. Çünkü kız oğlan kızdırlar.Kuzu (İsa) her nereye giderse Onun ardı sıra gidenlerdir.İnsanlık içinden Tanrıya ve Kuzuya “kurtulmalık” karşılığında sağlanan ilk üründürler.
Ağızlarında hiçbir yalan bulunmadı.Suçsuzdurlar."

Ayetinde bir diğer ilginç nokta ise,insanlar “kadınla ilişkiye girmekle kirlenenler grubuna dahil edilmişlerdir.Evliliği şart koşan bir Tanrı,bunu “kirlilik” sayıyor ve bizleri aşağılıyor.

Buna paralel olarak aşağıdaki ayette de tekrar insanlarkadından doğanlar” grubuna sokulmuşlardır.Ama onların kendileriklon” imalat olsalar gerektir.Çünkü “gökte olanların en küçüğünün bile bizlerin en iyisinden üstün olduğunu vurgulamaktadır.”Doğmamış ve doğurulmamış” olma özelliklerini “klonlama” olarak açıklayabiliriz.
Sümer tabletlerinde de Marduk,babası Enki tarafından “doğum odasında” üretilir.Aynı odada “Adapa-Adem” Enki’nin kanına,maymun kanı ve kırmızı toprak karıştırılarak yapılır ve karısı “Ninti-Ninki’"ye doğurtturulur.Tarihte ilk taşıyıcı anne sıfatı da Ninti-Ninki'ye aittir.Yani Adem de harmanlanmış “tüp bebek” tir.Hava’da kaburgasından yapıldığı için “kopyalamadır”. Yani,”toprakla aşağılanmış Adem’in aşağılanmışı”.

Matta 11:11 “Doğrusu size derim ki,kadınlardan doğanlar içinde Vaftizci Yahya’dan üstün olanı çıkmamıştır.Ama ,göklerin hükümranlığında en küçük olan ondan üstündür.”
Peki,bunun Kur'anda yeri var mı?
İslam Alimlerinin geçmişte "İncil'in değişmiş olduğunu söyledikleri doğru ise bu olay Kuranda olmamalı mı?
Hint tanrıçası Ganişa, kendisine adanmış insan kadınla lezbiyen
ilişkide. Sonra yiyecek

Buyurun Kuran-ı Kerim ne diyor ona da bakalım.
Tur Suresi 20.ayette;
20-“sıra sıra dizilmiş çok güzel koltuklara yaslanarak; kendilerine güzel, iri gözlü hurileri de eş etmişizdir.”
Arapçası: 20. “Muttekiine ala sururim masfufeh ve zevvecnahum bi hurin ıyn”
Hurin-huriler ” anlamındadır.Hem erkek hem de dişi olan insanı tarif etmektedir.Yani doğuştan kadınsı erkekler.Transseksüeller.
ve Vakıa Suresi :
“17-Çevrelerinde ölümsüzlüğe erdirilmiş gençler dolaşırlar.”
17. “Yetufu 'aleyhim veldanun muhalledune.” de kendisini “Cennete hazırlamak” olarak mı yormalıyız bilmem?:))
Hz.İsa’nın da 144.000.”Gılmanı” yanında götürmesinde bu bilgiler ışığında bir tuhaflık yoktur.Kuran da doğruladığına göre dikkat edilecek bir şey vardır.
Cennette Melekler ve Tanrı bizi aynı niyetle kullanır mı?
Cevabını İsa İncil’de vermiş.”Gılmanlar” bizlerden başkası değil.İlle de Yahudilere dünya teslim edilecek ya.Yahudi olacak o zaman.Bizler de,İncil'e göre güneşe atılıp yakılacağız.

Dikkat edin ben bir satır yazı alıp onu sayfalarca yorumlamıyorum.Ayetlerle,düşünceyi,ana fikri v
Veldanun-Vildanlar- yani “Huri” ile anlamdaş olarak kullanıldığından “hem erkek hem dişi-eşcinsel erkekler” olarak anlaşılmaktadır.

İşte,yüzyıllar öncesinden,dini bütün ressam bir İsevi,
Tanrısını gılmanları ile resm etmiş. 
Kuran Vakıa suresinde de işlenmektedir.Kadınlar cennete yeniden yaratılarak alınırlar.”Huri” yapıldıktan sonra.:
35-Biz onları yeniden inşa etmişizdir,
36-onları bakire kılmışızdır”
Hurilerin “kadın “olup olmadıklarını da aynı surede Kuran şöyle tanımlıyor;
22-iri gözlü huriler, (Arapça’sı :22. Ve hurun 'ıynun.)
23-“saklı inciler gibi”(Arapça’sı : 23. Keemsalillu'luilmeknuni.)
Vakıa 22. ve 23.ayette geçen “İri gözlü huriler,saklı inciler gibi ” ifadesi ile “Huri” kelimesinin anlamı açıklanmış olmaktadır.Yani, kibarcası,”söğüt yaprağı,gay.
Ayrıca, hurilerin etrafında dönenlerin de ne olduğuna Tur Suresi” 24.ayet açıklık getiriyor;
24-Kendilerine ait hizmetçiler, sanki “(**)sedef içinde saklı inciler” gibi onların etrafında pırıl pırıl dönerler.”
Aynı ayetin Arapça’sının Türkçe yazılışı da aşağıdadır;
Tur Suresi 24. “Ve yetufu aleyhim ğılmanil lehum keennehum lu'luum meknun”
Ayetindeki “sübyan hizmetçiler” kelimesi “Ğılman-Gılmanlar” olarak dilimize girmiş bu kelimenin Türkçe karşılığı ise “sübyan eşcinsel oğlan” dır.
Yani,İngilizce’den dilimize geçmiş olan adıyla “Gay” dir.Yani cennette bulunduğu anlatılan, Huriler,Gılmanlar,Civanlar ve Vildanların hepsi “eşcinsel erkeklerdir”.Vildanlar ile Huri'ler "erkeklik yeterliliklerine ve kadınsılık hallerine göre ayırmak kastıyla" iki ayrı sıfatla ifade edilmişlerdir diyebiliriz.
Kadını elinle koyduysan bulasın.Ben bu cenneti pek tutmadım.(!)

Yunan tanrısı Zeus,aşık olup kartalına kaçırttığı "Huri-Vildan-Hermeafrodit-Çift cinsiyetli" 
Ganymedes ile zevki sefa sonrası dinlenirken,Prometeus da ateşi çalıp insanlara götürmek üzere. 
Yunus haklıymış;
Cennet,cennet dedikleri;
Birkaç köşk,birkaç huri;
İsteyene ver onları;
Bana seni gerek seni.”
Hiç korkmuyor,kaşar mı ne?
İlelebet cennette çimen yolduracak haberi yok .
Ama,hocası,üstadı Taptuk Emre’nin kızlarını da beğenmeyip “Hz.İsa türü” bir yaşam sürmesini vurgulamaya çalışıyorum.
Biraz da 1710-1783 yılları arasında yaşamış namlı bir Din Ulemamızın kaleminden bu konu nasıl yorumlanmış?;
Erzurumlu İbrahim Hakkı şöyle yazıyor:

Viyana Künthistorishe Müzesinde Bartholomaus Sprangler'in Dev bir
Vildan-Huri Transseksüel resmi(1546-1611)
“... Beş farz namazın her birinin vakti gelince, o arş horozu, kanatlarını birbirine çarpar. Bağırarak ve kanadının her püskülünden başka bir ses çıkararak seslenir. Bu ses, Cennetteki ağaçların dallarını bir rüzgâr gibi sallar ve o sese sevinen Cennetteki huri ve gılman, Hazreti Muhammet ümmetinin namaz vakti gelmiş ve şimdi hepsi namazla meşgul olacaklar diye birbirlerine müjde vermeye başlarlar....... “
Bu üç dinden alınan örnek eski Yunanlıların yani İbrani olmayan Ortadoğu kavimlerinin tanrılarına benzemek için vücut geliştirdiklerini ve onlar gibi yaşamak için eşcinsel olduklarını,kadınları sadece nesil üretmek için kullandıklarını yazan tarihçileri haklı çıkartıyor.
Tevrat’ta Allah’ın Firavun ve diğer milletlerin krallarınca da bilinmesine,kendinden korkulmasına rağmen onlar kendi tanrılarına ibadetten dönmemektedirler.Ancak Allah’ın da her dediğini yapmaktadırlar.

İbrahim’in oğlu İshak,torunu Yakup da “Babam İbrahim’in Tanrısı” şeklinde seslenmektedirler. ”Kaynak Tevrat-Bölüm Yaratılış”
Bunun tufan sonrası insanın ömrünün kısaltılması,DNA yapısının bozularak savunmasız bırakılması sonucu her türlü cinsel hastalığa bulaşmasını önlemek,o zamanlar mevcut hastaların sayısını azaltmak veya en aza indirmek için böyle bir düzenlemeye gidilmiş olduğu apaçıktır.

Sümer tabletlerinde 80.000 yıl boyunca insanlar gökyüzünün ilaçlanması ile ölümlü olur,baş ağrısı ve kusma ile başlayan rahatsızlıklar zamanlar ömür kısalması ve tarifsiz hastalıklar,sistemli yok etmelere kadar uzanır.En son dönemde 26200 yıl toprak yemekten yeşil renk alırlar.Sonra Tufan gelir.Tufan başladığında Nuh Tevrat'a göre 600 yaşındadır ve 930 yaşında ölür.
Sara İsmail'e hamile kaldığında 90 yaşındadır.Firavunun adamlarının onu harem için satın aldıklarında ise 66-67 yaşındadır.66 yaşında bir kadın Firavun’un haremine satın alınabilecek kadar çekici olmalı.Bir düşünün.
Hz.İbrahim baba olduğunda 100,İsmail ile sünnet olduğunda 113 yaşındadır.Allah İbrahim döneminde insan ömrünü "120 yıl olsun" diyerek belirler.İbrahim 175 yaşında ölür.
Orta çağda savaş ve hastalıklar nedeni ile bu süre 35-40' kadar kısalmıştı. "Kırkından sonra azanı teneşir paklar" gibi deyimlerimiz başka dillerde de vardır.Çünkü 35-40 yaş oldukça uzun bir zaman birimi olarak algılanmaktaydı.
Bu günlere de 60-70 olarak bir tespit yapmış olsa gerek ki oldukça kısalmış halde zaten.Bütün ilkel,modern inançların insanın sistemli bir yok ediliş ve güçten düşürülme işleminden geçtiğini doğrulamaktadır.

Bu konuyu Kuran “Tin Suresinde” kesinleştirmiştir;
4-Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
5-Sonra da çevirdik aşağıların aşağısı kıldık.” Demektedir.
Hindistan Kajuraho'da Hint Can/Cin dini tapınağında cennet hurileri
ayaklarının altında da onlara adanmış kurban insancıklar,
Aşağılanmış köleler, bize üzüm derler.

Yani eski inançlar da doğruydu ama Tanrı insanı yarattığına pişman olup tufana ardından değişik yok etme amaçlı felaketlere uğratması sonucu acizleşen,güçten düşürülen insanı sonradan "tedbirlerle yaşatma" çabası olarak algılamak gerekmektedir.
Bu uygunsuzluğun uygun gösterilmesine yapılabilecek en akıllıca açıklama,Tevrat'ta,Sümer ve Yunan metinlerinde Tanrı soyu olan Nefillerin de eşcinsel yaşamlara sahip oldukları ve insanlara bu yaşamı onların aşıladığı gerçeğinin binlerce yıl sonra "Semavi din" kitaplarıyla onaylanmasıdır.
Şaşkınlık yaratan İncil ve Kuran ifadeleridir.
Bu da ilginçtir.
Bu da din hakkında sağlıklı yorum yapılmasını engelleyip insanda şüphe yaratmaktadır.
İlginç bir “Tanrımız” var değil mi? Resmen keyifler alemlerinin Rabbi (öğretmeni)kulampara”:
Kadınla ilişki “kirlilik,oğlanlar Cennete (*) ,diğerleri cehenneme,yaratanın keyfine karışılmaz ki!
Okuduğunuz için saygılar sunarım.

Keykubat
Peru'da bulunan, yaşları tespit edilemeyen İKA taşlarında Dev Cin tanrıların eşcinsel ilişkileri

(*) Ama günümüzün geyleri ve eşcinselleri için öyle bir ifade yok.Çünkü genlerimizin değişmesi nedeniyle, bağışıklık sistemimiz zayıflamıştır.Tevrat’ta “akıntılı erkeklerin barındırılması için her şehre bir yedek şehir kurulması emredilir.Bu tecrübeler sonunda Yahudilere ve insanlara eşcinsellik yasaklanmıştır.
Tevrat’ta cezası yakılarak ölümdür.Kuranda da bu eylemin cezasının Tevrat’ta karşılığı olduğu belirtildiğinden tekrar edilmemiştir.
Bakara Suresi :106-Biz bir ayetten her neyi yürürlükten kaldırır veya unutturursak, daha hayırlısını yahut benzerini getiririz. Allah'’ın her şeye gücü yettiğini bilmez misin? “ dediğine göre,Kuranda hüküm olmayan yasaklar için Tevrat hükümleri geçerlidir.
Hendek ve Uhud savaşlarında,Yahudilerin Müslümanlarla ittifakı bozup savaş planlarını Kureyş’lilere bildirmeleri ile Hz.Peygamberin “Tevrat ve İncil okumasanız da olur” hadisi olduğu iddiasına dayanarak bu kitapların okunmasını din adamları salık vermese de;
Kuran Maide Suresi 68/2'deTevrat,İncil ve Kuran’ı birlikte okumadan bir temeliniz olmaz” demektedir.
(**)-Sedef=İstiridye'nin kabuğunun iç kısmıdır.Gümüşi parlak rengi yüzünden çoğunlukla ahşap üzerine "kakma-hakketme" tabir edilen ilemle değişik şekiller verilerek işlemelerde kullanılır.Tavla kutusundan,masalara,sehpalara kadar her yerde görmek mümkündür.
İnci:İstiridye içinde oluşan yuvarlak canlı et parçası.İstiridyenin dışına çıkarıldığında yumuşak bir ettir.Daha sonra açık havada taşlaşır.Kadınların boyunlarına taktıkları kolyelerine, yüzüklerine koydurdukları organik bir taştır.
(Oğlanları bu gün "yuvarlak olarak " argoda tabir etmekteyken Kur'anın "İnci" benzetmesi sanki daha uygun olmuş ) :))

İşte ilgili haber linkleri;
-->Balkanlarda "Müslümanlar Eşcinseldir" kitaplı Propagandası;http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=379965
Papazlar ve eşcinsellik; http://www.nuriyeakman.net/node/1110

19.Ocak.2011- EKTİR;

Bundan bir ay kadar önce,özellikle bu ve diğer dini yazılarım Vatikan'dan 16,Tayland'dan 24 bilgisayar tarafından gün boyunca incelendi.
İnceleme boşuna değilmiş.Vatikan ve Fetoş işbirlikçileri oylarını arttırmak için hayırlı bir işe el atmışlar. 

Gay (pasif erkek) ve biseksüelleri (Kadın-Erkek ayırmayan) tedavi etmek için "gayoloji com" adlı bir internet sitesi kurmuşlar ve onları tedaviye karar vermişler.
Nasıl mı?

İnanamayacaksınız ama aynen şöyle;
"Okunmuş suyu düzenli olarak önerilen vakitlerde içirmek ve verilen duaları okumak yoluyla."Hatta,tedaviden kaçan kişi tedavi olmak istemezse onun yerine okunacak duaların da yararlı olacağı öne sürülüyor.

Bu asırda bu zeka(!)

Benim yıllar öncesinde okuduğum bir tıbbi makaleden aklımda kaldığına göre,geylerin anüslerinde her ilişki sonrası her ne kadar yıkasarlar da  bir miktar meni  kalırmış.
Bu hücreler en az 24 saat yaşarlarmış.
Bu süre zarfında farklı kan grubundan olan bir başkası ile ilişkiye geçince yeni gelen sperm hücreleri, doğası gereği döllenmek amacıyla önceki kalıntıları da kendisi ile gelenleri de yermiş.
Rahim ortamı olmadığından döllenemeyen spermeler, sonuçta kurtçuklara dönüşüp,gözle görülmeyecek bu kurtçuklar anüs cidarlarına rahim zannedip yapışırlarmış.Her yeni geleni yerler ve farklı kan gruplarında çok sayıda oluşan kurtçuklar acıktıkça cildi yemeye başlarlarmış.

Kurtçukların cildi kemirmeleri de kaşıntı şeklinde hissedilirmiş.

Bu yüzden bunlara "kaşıntın mı tuttu gene lan ibne?" diye boşuna denmezmiş:)) 
(İbne,Arapça "İbn=Oğul-Oğlandan gelir)

Kana ne ölçüde karışır,nelere neden olurlar bilmem ama bu kurtçukların yaptığı kaşıntıyı dindirmek için geyler tekrar ilişki isterlermiş.İlişkiye girince doyan kurtçuklar rahatlar ve kaşıntı dururmuş.

Bu kimseler düzenli olarak zührevi hastalıklar hastanesi doktorları tarafından ilaçlanmazlarsa bu kurtçuklar "Frengi ve Bel soğukluğu" hastalığını oluşturan virüslere dönerlermiş.



Polis milletinin gecenin bir vaktinde sokaklarda ya da oto yol boylarında gay ve fahişe kovalamasının nedeni de onları hastaneye götürmek,tedavi ettirmekten başka bir şey değildir. Yukarıdaki resimde de bu denetimin Osmanlı zamanında nasıl  anlatılmaktadır. Gay ve fahişe kovalayan polislere de kendi iyiliğiniz için yardım etmenizi de parantez içinde belirteyim.

Grek tanrıçaları Demeter ile Persefon arasında eşcinsellik

İşte halkı da,ibneyi de böyle bulaşıcı hastalıklardan korumak için bu kurtçukların temizlenmesi için tıbbi tedavi şartmış.Ardından  psikolojik destek bu tedavinin en önemli boyutunu oluşturmaktaymış.

Kurtçuklar dua ile doymayacaklarına göre tedavi işi de dua ile olacak bir çözüm değilmiş.:))

Hal böyle iken,dincilerin tedavi yöntemleri düşünüldüğünde,bunların amacı "tedavi" değil,eskiden beri Nesrin Topkapı'yı Suudi Arabistan'dan döndükten sonra,,adı gey'e çıktıktan sonra Ahmet Özhan'ı,zaten sosyete jigolosu olan Yaşar Alptekin gibi,adı "sanatçı" olan nice tipleri doldurdukları tarikat haremlerine bu yolla da yakışıklı geyleri de eklemekten ibaret olsa gerekir.:))

Çünkü bu asırda "dua " ile fiziki ve psikolojik hastalığın tedavisi inanan için hoştur ama  boştur.:))

Bundan sonra da bu yola tedaviyi gündeme getirirseler şaşmayın.

Yazdık ya cinsel sapıklığın temeli dinlerdir diye.

Tevrat'ta Allah Yahudilere bu konuda şöyle öğüt verir;
"Bir şehir kuracağınız zaman,cüzzamlılar,akıntılı hastalıkları olan (Frengi ve bel soğukluğu) kadın ve erkekler için de ayrı bir şehir kurun.Onları orada besleyin,öldürmeyin" der.

Yani Yahudiler de sapık ilişkiler içinde yaşarlarmış,Levi soyu tanrıları yukarıdaki Sayım 8.ayette geçtiği gibi Yahve'ye çadırında hizmet için ayrılmıştır zaten.Vücutlarını her gün boydan boya traş ederek Allah'ın buluşma çadırına girerler.Levililer,Yahudilerin kurbanlarıdır.Bu ayetten Yahudilerin tanrılarını taklit ettiğini de öğreniyoruz.


Şimdi,bu sapıklar için İstanbul'un yanına bir İstabul daha mı kuralım yoksa Zührevi Hastalıklar Hastanesine götürüp ilaçlayalım mı?
Hangisi iyi?
Elbette,tıbbi tedavi.

Yukarıdaki "kadınla ilişkiye giren kirlenmiştir" diyen İncil ayeti gereğince,evlenmeyen Hıristiyan rahiplerini, Yezidi ve Bahai rahiplerini taklit etmiş Said-i Kürdi,Kuran Nisa suresinde evliliğin şartlarının açık şekilde açıklandığı halde bilerek evlenmemiş,ölen karısının yasıyla çilekeş derviş olmak için Hz.Muhammed'e evlenmeyeceğini söyleyen Hz.Osman'a "Ben peygamber olarak sana iyi bir örnek değil miyim?" diyen ve ölen eşinin kızkardeşi Rukiye ile Hz.Osman'ı evlendirip,eşi savaşta ölen,Hz.Ömer'in 18'lik dul kızı Hz.Hafsa ile bu olaydan bir hafta sonra sekizinci kez dünya evine giren Haz.Muhammed'i kendisine "iyi bir örnek olarak kabul etmediği için"  evlenmeden öldü gitti.
Eşcinsel Hint ateş tanrısı ANİ

Eşcinsel Mason Tapınak şovalyelerinin
Ani taklidi sembolleri

Acaba,"Peygambere Gerek Yok" diyen, Fethullah Gülen'i de,ünlü müridi olan Devlet Bahçeli'yi de  "Fethullah Hz.Muhammed'e karşı" başlıklı yazıma bakarak evlenmeye ikna edebilirler mi?

Önce,AB kararlarıyla üniversitelerde "gay-lezbiyen" kulüpleri kurduran,eleştirileri yiyince de seçim zamanı Bilgi Üniversitesinde,porno filmi çekerek bitirme tezi vermeye tahrik edilmiş genci ve hocalarını okuldan,işten atma olayını seçim faaliyetlerine denk getiren hükümet,şu an her şeyi de yapabilir elbette.

Olur mu olmaz mı demeyin,iktidar için her şey mübahtır diyen Dolçe Vita yasasını bilmeyen mi var?

Benimkisi de soru mu yani?

Hadi neyse!

Saygılarımla.

Keykubat/adilyargıç,

Bu yazım kapatılan "keykubat.blogcu.com" blogumdan nakil yazıdır. 2007'de yazılmıştır. Şimdi 10 yıl sonra Vatikan'ın sapıklığı yazılarımdan sonra kabul etmesini takiben Diyanet de kabul etmiştir. İşte örneği;

"Diyanet İşleri Başkanlığı, internet üzerinden yöneltilen, "Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşür mü?" sorusuna, "Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur" ve "Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir" ifadelerinin yer aldığı skandal bir yanıt veridi."
Haberin yayınlandığı ilk haberde geçen açıklama metni şöyle;
“ Akıl almaz ifadeler


İşte o, “Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşür mü?” sorusuna verilen kapsamlı cevap:
“Babanın kendi öz kızını öperken şehvet duyması durumunda nikâhın ne olacağı konusunda görüş ayrılığı vardır. Bazı mezheplere göre, babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur (bkz. İbn Rüşd, Bidayetü’l-Mücdehid, Mısır 1975, II, 33; İbn Kudame, el-Muğni, VII, 486; İbn Cüzey, el- Kavaninü’l Fıkhiyye, 138). Hanefilere göre ise; babanın, kızını şehvetle öpmesi, kızına şehvetle sarılması durumunda kızın annesi bu babaya haram olur. Ancak bu tür sonuç doğuracak tutmanın, teni tenine değerek olması ya da altının sıcaklığını iletecek kadar ince bir örtüden olması gerekir. Kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duymak, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir. Şehvet duymanın işareti, erkeğin organında bir uyanma, uyanıksa uyanışının artması, kadının da kalbinin heyecanla çarpmasıdır.”
Öğleden sonradan itibaren paylaşılmaya başlanılan bu haberin doğruluğunu test etmeye karar verdiğimde arkadaşlar aşağıdaki linki paylaştılar.
Bunlar nasıl insanlar artık takdirlerinize bırakıyorum.
Bu adamlara kim nasıl Müslüman diye itimat edip oy verdiyse, demek ki bu sapıklıkları onaylayan sapıktır, sapıklardır.
Alaeddin Yavuz
Haberin linki için tıkla;
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/...
Diğer ilk haber metni; http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/...