ISLÂM ÖNCESİ ARAPLAR YEZIDI'YDI. (MECUSİ HIRİSTİYANLAR)
HZ.MUHAMMET'IN KABILESI MEKKE, MEDINE( YESRIB) YEZIDILERI ARABISTAN 'YEZIDILERI.
Müslüman olursanız, HÜKÜM EZD'DEDİR BUYURULDU.
EBU SÜFYAN IDARESINDE, SASANİ ÜLKESİNE GÖTÜRÜLEN DİN DE ISLÂM, KURAN, MUHAMMED KARAKTERLERİ ILE SÜSLENMIŞ EZDILIK DINIYDI.
Bunu, Muhammet ve 4 halife çağlarından yüzyıllar sonra yaşayan, Bayezid-i Bestami, Yildirim Bayezit, Bayezid-i Veli ( 2.Bayezit) adlarında, hatta Mehter marşında Hazreti Yezdan adlarında görüyoruz.
Yazıdan alıntı;
"...Hz. Peygamber 8 (629) yılında Hazrec kabilesinden Ebû Zeyd el-Ensârî ile Amr b. Âs es-Sehmî’yi, Cülendâ b. Mes‘ûd’un iki oğlu Abd ve Ceyfer’e gönderdi. Eğer Ezd halkı iman ederse Amr emîr olacak; Ebû Zeyd de halka namaz kıldıracak ve İslâm’ı öğretecekti."
EZD (Benî Ezd)
بنو الأزدKahtânîler’e mensup bir Arap kabilesi.
Müellif:
HÜSEYİN ALGÜLKabilenin adı bazı kaynaklarda Esd şeklinde kaydedilmekteyse de fasih ve yaygın olanı Ezd’dir.
Kahtân’a kadar uzanan nesebi şöyledir: Ezd b. Gavs b. Nebt b. Mâlik b. Zeyd b. Kehlân b. Sebe b. Yeşcüb b. Ya‘rub b. Kahtân.
Ezd kabilesi Yemen ve Serât’ta yaşayan Şenûe kolu, Suriye ve Arabistan’da yerleşen Gassân kolu, Serât dağlarında yaşayan Serât kolu ve Uman bölgesinde yerleşen Uman kolu olmak üzere başlıca dört büyük kola ayrılır.
İlk zamanlarda Yemen’de yaşayan Ezdliler Me’rib Seddi’nin yıkılmasından sonra çeşitli yerlere dağıldılar.
Evs ve Hazrec kolu Yesrib’e( Medine); Huzâa kolu Mekke ve Tihâme’ye; Vâdia, Yahmed, Hizam, Atik kolları Uman’a; Mâsiha, Meydean, Lehb, Gāmid, Yeşkür ve Bârık kolları Serât’a; Mâlik b. Osman ve Cezîme b. Veddâh kolu Irak’a; Cefne, Âl-i Muharrik b. Amr b. Âmir ve Kudâa kolları Suriye’ye göç ettiler.
III. yüzyılda Irak’a Fırat’ın batısına göç eden kol Bâbil harabeleri yakınında büyük bir çadır kenti kurdu. Daha sonra Hîre adını alan bu şehir Lahmîler’in (Hürmüz Körfezi Kuveyt ve güneyi) başşehri oldu.
Ezdliler’in bir kısmı zaman içinde Mısır, Filistin ve Endülüs’e yerleşmiştir.
Asr-ı saâdet’te Uman’daki nüfusun büyük bir bölümünü Ezdliler teşkil ediyordu. Bunlar uzun süre İran-Hindistan arasındaki deniz ticaretine hâkim oldular.
Hz. Peygamber 8 (629) yılında Hazrec kabilesinden Ebû Zeyd el-Ensârî ile Amr b. Âs es-Sehmî’yi, Cülendâ b. Mes‘ûd’un iki oğlu Abd ve Ceyfer’e gönderdi.
Eğer Ezd halkı iman ederse Amr emîr olacak; Ebû Zeyd de halka namaz kıldıracak ve İslâm’ı öğretecekti.
Resûl-i Ekrem’in elçileri Abd ve Ceyfer ile Kızıldeniz sahilindeki Suhâr şehrinde görüştüler; her ikisi de İslâmiyet’i kabul etti. Amr ve Ebû Zeyd Hz. Peygamber’in ölümüne kadar Uman’da kaldılar. Diğer bir rivayete göre ise Ebû Zeyd Resûl-i Ekrem’in vefatından önce Medine’ye dönmüştür.
Surad b. Abdullah el-Ezdî’nin başkanlığındaki on on beş kişilik bir heyet 10 (631) yılında Medine’ye geldi ve Ferve b. Amr’ın evinde misafir edilip ağırlandı. Heyet mensupları Hz. Peygamber’le görüştüler; Medine’de on gün kalıp Resûl-i Ekrem’in meclisine devam ettiler ve İslâmiyet’e dair bazı bilgileri öğrendiler.
Hz. Peygamber Ezdliler’in tavırlarını ve konuşmalarını çok beğendi. Surad b. Abdullah’ı onlara emîr tayin etti; müslüman olan arkadaşlarına iyi davranmasını ve kabilesinden İslâmiyet’i kabul edenlerle birlikte Yemenli müşriklerle savaşmasını emretti.
Surad b. Abdullah da önce Cüreş halkını İslâm’a davet etti. Kabul etmemeleri üzerine Cüreş’i kuşattı. Bir ay kadar devam eden kuşatmadan bir sonuç alamayınca ordusunu Şeker dağına çekti. Müslümanların kuşatmayı kaldırıp dönmeye karar verdiğini sanan Cüreşliler onları takip etmeye başladılar; bunun üzerine müslümanlar geri dönüp Cüreşliler’i bozguna uğrattı. Sonunda İslâmiyet’i kabul ettiler.
Surad b. Abdullah el-Ezdî Resûlullah vefat ettiğinde Cüreş âmili olarak görev yapıyordu.
Büyük ve güçlü bir kabile olan Ezd’in çeşitli kolları değişik tarihlerde Medine’ye gelerek İslâmiyet’i kabul etmişlerdir.
Ezd-i Şenûe’den meşhur kâhin ve tabip Dımâd el-Ezdî ise daha Mekke devrinde Resûl-i Ekrem ile görüşmüş ve dinlediği Kur’an’ın tesirinde kalarak müslüman olmuştu (İbn Sa‘d, IV, 241). Medine’ye gelen Ezdli kabileler arasında Gāmid de vardı....
Devamı linkte;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.