SON ATATÜRKÇÜLERİN
TASFİYESİ
Rahmetli Mustafa Kemal Atatürk’ün tasfiyesi, onun sağlığında
kurduğu rejime karşı 26 Kürt isyanı bir o kadar da “Şapka Devrimi” olarak
bilinen “Kılık Kıyafet Yasası’na” karşı çıkartıla gerici isyanlara ek olarak “30’a”
yakın suikast girişimi ile “15” yıllık iktidarı süresince sürmüştür.
Yetmemiş, İsmet İnönü’nün kayınpederine “Bira fabrikası”
kurma hırsı yüzünden Atatürk’ün devlet adına işlettiği bira fabrikasını
kapattırmasını istemesiyle başlayan tartışmalar, İsmet paşanın her
başbakanlıktan alınışını takiben çıkartılan “Kürt ve gerici isyanları” sonunda
Atatürk’ü çıldırtmış olsa ki onu İstanbul Büyük Ada’ya zamanın “APO’su”
kişiliği ile hapsetmesi ile sonuçlanmış bunu da 1937 Dersim İsyanı takip etmiş
ver arkası gelmiştir.
On beş yıl boyunca izlediği “sömürgeci devletler
karşıtlığı-antiemperyalist” kişiliği onun başına bunları getirmiştir.
Sonunda ölüm döşeğinde “10 Kasım 1938 İsmet İnönü-Fahrettin
Altay Darbesi” ile yaşamı son bulmuştur.
Bütün zehirlemelere karşı hala ölmeyen bu adam benim zannımca kafasına İsmet
paşa tarafından sıkılan bir kurşunla son bulmuştur. İsteyen tarihi sil baştan
okusun.
|
10 Kasım 1938 Ata'nın tasfiye günüdür. | |
|
|
|
İlk “Atatürk Tasfiyesi” bu tarihte olmuştur. İkinci “Atatürk
Tasfiyesi”, İsmet paşanın 1946 Pembe Köşk Muvazası” ve “Dörtlü Takrir Dümeni” ile Celal Bayar ile
Atatürk’ün Hukuk Fakültesine kayıt ettirip Üniversite eğitimi almasını
sağladığı toprak ağası, asker kaçağı Adnan Menderes’in DP’yi kurma dümenidir.
Üçüncü Atatürk Tasfiyesi ise 1947’de Fevzi Çakmak paşanın
NATO’ya girme isteklerine karşı çıkması ve istifaya zorlanması ile olmuştur.
NATO sürecini İsmet paşa yürütmüştür.
Dördüncü Atatürk tasfiyesi de 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinin
ardından bütün “antiemperyalist subayların ve bürokratların devlet içinden”
tasfiye edilmeleri olayıdır.
Ancak, emperyalizm, ezilen milletler arasında Atatürk’e
karşı olan saygıyı Saidi Kürdi Bediüzzaman-Deliüzzaman ile bile sağlayamaması
üzerine başlatmış ve Adnan Menderes’e 1958’de “Anıtkabir’i tamamlattırmıştır.
Bu sayede yaratılan “Atatürkçülük ve Türk Milliyetçiliği” siyaseti ile Anadolu
toprakları üzerinde yaşayan değişik milletlere ait kavimler arasında “Türk
Düşmanlığı” ve “Batı Hayranı Atatürkçüler” yaratılabilmiştir.
|
Ata'ya Emperyalizmin hazırllattığı mekan! Bunu yazmaktan utandım! |
|
Beşinci Atatürk Tasfiyesi ise 27 Mayıs 1960 Devrimi ardından
hükumet kuran ve yaklaşık altı yıl hüküm süren İsmet Paşa hükumeti tarından
yapılmış, bütün Atatürkçü ve sosyalist subaylar, bürokratlar, devlet adamları
tasfiye edilmiştir. Burada bir generalimizin idamını biliyoruz.
Altıncı Atatürk Tasfiyesi 12 Mart 1971 yarı darbesi ile
yapılmıştır ve Amerika Türk Silahlı Kuvvetleri adı ile bilinen NATO’nun Türkiye
ordusunda hükümran edilmiştir.
Bütün bunlara rağmen bu ordu ve devlet içinde hala “Atatürkçüler”
bitmemiş ve 1971-1980 arası çıkartılan sağ-sol” savaşlarında resmen devlet
eliyle kıyılmışlardır.
Gene bitmemişler ve 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan ABD
işbirlikçisi Tunceli Çemişkezek kökenli Manisa’lı bir Rum olan Kenan Evren ile
anası aynı yerden olan Turgut Özal ile bu tasfiye sürdürülmüş, ülkemiz halkı
arasında “soy-sop” düşmanlığı körüklenmiştir.
|
Kenan Evren ve Turgut Özal |
Aradan geçen 30 yıllık süre içinde “Atatürkçü Devlet
Adamları” gene sürekli tasfiye edilmişler ve yerlerine sürekli işbirlikçiler
getirilmiştir.
Sonunda Yedinci Atatürk Tasfiyesi 2008 yılı başlarında
başlatılan “Ergenekon Davası” ile başlatılmış ve elan sürmektedir.
Dün toplanan “YAŞ- Yüksek Askeri Şura” toplantısı ile “Ergenekoncu”
tabir edilen tutuklu subayların emekli edilmeleri ve ordu ile bağlarının
kesilmesine karar verilmiştir. Birkaç gün önce de Aydınlık Gazetesi, günümüz
Deniz Kuvvetleri Komutanının ağzından “Kangren olan kol kesilmelidir”
başlığında yayınladığı “Tasfiye Hareketini” duyurmuştur.
Bu olayla ordu içinde artık “Atatürkçü Subay” kalmadığı gibi
bürokraside ve iş dünyasında zaten çok önceden bitirilmişlerdir.
|
Sağdaki Türker paşa |
Dün emekli generallerimizden Türker Ertürk paşa Ulusal Kanal
saat 13.00 haberlerine telefonla bağlanmış, orduyu incitmemeye özen gösteren
ifadelerinde, ordunun bu karara imza atmakla “Atatürkçüleri” ordudan tasfiye
ettiğini, hıyanet içinde bulunduğunu, eğer her şeyi söylerse ordu içinde bu
general kadronun emirlerine kimsenin uymayacağını da iddia etmiştir.
Peki, ben 2006- 2007 yılından beri yazdığım “
Keykubat.blogcu.com”;
bunun sansürlenmesinden ve girişlerimin engellenmesinden sonra açtığım “
Keykubat.blogspot.com”;
ve bunun da engellenmesinden sonra açtığım ücretsiz bloglarımdan olan “
adilyargic.blogspot.com”;
ve onun da 12 Eylül 2010’da resmen “silinmesi” üzerine açtığım “
adilyargicc.blogspot.com”
adreslerindeki bloglarımda yayınladığım tüm yazılarımda “Ergenekon sürecinin
bir tasfiye hareketi olduğu, Türk Ergenekon Destanı ile bağının olmadığını,
asıl Ergenekon’un “Er GEorge Neo Conservatism” yani Amerikan Muhafazakar
(Cumhuriyetçi Parti Yapılaması” olduğunu yazdığımda başta Ergenekoncular bana
saldırdılar.
Nereye geldik?
Ergenekon tasfiyeyi yapmıştır. İçeri giren Atatürkçüler ve
onları izlemek için arkalarından sokulan ileride büyük adam olacak
işbirlikçilerin kendilerine biçtikleri “ Ergenekoncu”
kimlik ise silinmiştir.
Gerçek “Ergenekon” kendisini ispat etmiş ve kendilerini “Türk
Ergenekonu” ilan eden salakları tasfiye
etmiştir.
Ben her zaman ABD’nin ve yan kuruluşu NATO’nun en büyük
işbirlikçisinin TSK veya NSK (NATO SİLAHLI KUVVETLERİ” olduğunu yazdım. Gelişen
son olaylar beni doğrulamıştır.
Benim yaptığım tespitler zamanında doğru
değerlendirilebilseydi bu gün Atatürkçü olarak kendilerini adlandıran bu
subaylar belki tasfiye edilmeyebilecekleri bir çözüm üretebilirlerdi.
|
Ergenekoncular! |
Ama artık olan olmuştur, geçen geçmiştir, TSK ve bürokrasiden
“Atatürk Tasfiyesi” bir daha dönmeyecek yedinci
ve son kez olacak şekilde tasfiye edilmiştir.
TSK adı taşıyan, Osmanlı ve Atatürk Cumhuriyetinin “hainlerinden
kurulu komuta kademesine sahip NATO ordusu olmuş NSK Ortadoğu ameleliğine
soyunmuştur.
Takdir milletindir!
Bundan sonrasını hep beraber göreceğiz.
Alaeddin Yavuz
keykubat /
adilyargic/ adilyargicc