2002 AKP öncesi Islâm'a göre, imamet kurumu gibi ruhbanlık kurumu Islam'da yoktur.
Önceki dinlerde olduğu gibi halka dini okuyup öğrenme yasaklandı, hacı, hocalardan, mollalardan ruhbanlara serbest bırakılarak halkın başına idareci tayin edildi. Buna da peygamber zamanı yaşanmış olduğu yazılan bir efsane ile geçerlilik kazandırdılar.
Bu gelenek Tevrat'a, Incil'e de geçti.
Elbette, Islam da aynen aldı.
Kutsal metinleri ezberlemiş 80 kişi Hayber savaşında ölünce, Kuran hafızlarına askerlik kaldırıldı.
Geçen 1400 icin de, askerlik, vergiden yırtmak isteyen tatlı su Müslümanları bir tekke kurdu, içine bir kaç şehrin ileri gelenlerinin çocuklarını atınca, kürüm resmileşti ve toplumu emen, sülünlerden ibaret, sarıklı, cübbeli Babil TALMUD Yahudilerinin tümü bu tekkelere egemen oldu.
Islam da, Vatikan+ Ortodoks Incillerinin ortası bir din olmaktan çıkıp Ortodoks Doğu kiliseleri kimliğine büründü.
Bu oluşum dört halife döneminde hızlandı, onları öldürdü ve Emevi-Umeyye Ortodoks Hıristiyanlığı olarak Islam adı altında Vatikan savaşlarına başladı.
Bu da iki Islam hanedanından ibaret Arap Islâm medeniyetini 300 yılda bitirdi.
Yerini Selçuklu, Cengiz, Timur akınları ile belirsizliğe bıraktı.
Osmanlı ile Vatikan+Ortodoks inançlarını buluşturan din yeniden yapıldı. Muhammet' ın İsa'dan sonra gelecek Baraklitus olduğu, eşinin, ailesinin Hıristiyanlığı gizlendi, Buhari hadis kitabı değiştirildi.
İki toplumdan daha adil ve kabul edilebilir bir şeri devlet uygulaması çıktı.
Seferad Yahudilerinin göçleriyle, onlar üzerinden Musevi Türk ve Ermeniler ile Yahudileri kazanmak isteyen, Hanefi mezhebini benimseyerek Katolik ve Katolik Incil okuyan Avrupa Ortodoksları üzerinde etki kurmak isteyen Osmanlı, Ortodoksları ürküttü.
Sasani, Emevi hanedanlarını yıkan Ortodokslar, kurdukları cemaatler ile toplumu böldüler, isyanlar çıkardılar. Osmanlıyı itaat ettirmek isteyen Vatikan ile çalışarak sonunda Osmanlıyı da yıktılar.
1917 Ekim devrimi ile sona eren Moskova Ortodoks kilisesi, 1923 Turkiye cumhuriyeti ile, Mardin Süryani episkoposlugunun Osmanlı ve cumhuriyete 1760'tan beri Rusya, Vatikan, ABD, Ingiltere destekleriyle Suriye'ye taşınmasını Ayasofya'nin 12 yılda müzeye çevrilmesi izleyince Ortodoks kilisesi son bulmuştu.