BLOG, TÜRK MİLLETİNE VE İNSANLIĞA ADANMIŞTIR.ÜCRETSİZDİR.HİÇ BİR YAZIMIN BÜTÜNÜYLE LİNK VERİLSE DAHİ YAYINLANMASINA İZİN VERİLMEZ,LİNK VERİLEREK ALINTI SERBESTTİR. TOPLUMUN GENEL DEĞERLERİNE GÖRE YAZMAK AFERİN ALAMAYA YARAR. ÖNEMLİ OLAN ASIRLARDIR ÜSTÜ ÖRTÜLMÜŞ GERÇEKLERİN ÖRTÜSÜNÜ KALDIRARAK GÜN IŞIĞINA ÇIKARMAK, TOPLUMA YENİ DÜŞÜNME YETENEĞİ KAZANDIRMAKTIR.ÇALINTI TELİF HAKLARI YASASI DAHİLİNDEDİR... +40 (KIRK YAŞ ALTI İÇİN ZARARLI OLABİLİR);
"Türkiye Türklerindir +40" Bloguna Hoş geldiniz!!!
Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz
Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.
Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.
İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!
Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.
Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.
Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.
Saygılar, sevgiler!
Hakkımda
- keykubat
- Balıkesir , Bandırma , Türkiye
- KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER, BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat- ATATÜRK'TEN SONRA ÜLKEMİZDEN TÜRK ve MÜSLÜMAN HALKLAR İÇİN PLAN YAPAN ve EZİLEN HALKLARA ÖNDER OLACAK SİYASET İZLEYEN BİR LİDER ÇIKMAMIŞ, ARDILLARI,ONUN İZLEDİĞİ ANTİ EMPERYALİST SİYASETİ TERK ETMİŞ,DEVLETİ AB-D KUCAĞINA ATMIŞ VE ONLARA BAĞLILIĞI ATATÜRKÇÜLÜK SAYMIŞ,HALKIMIZIN DİNİ VE IRKİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYARAK TAHRİK ETMİŞ, KADEMELİ OLARAK HALKIMIZI HIRİSTİYANLAŞTIRMAK İÇİN DIŞ GÜÇLERCE GİZLİ-AÇIK DESTEKLENEN SAPIK DİNCİ YAPILANMALARI GÜÇLENDİREREK,İKTİDARA TAŞIMIŞ,IRK,MEZHEP BAĞLAMINDA KARŞILIKLI DÜŞMANLIKLAR YARATMIŞ, ÜLKENİN KAYNAK VE SERMAYESİNİ YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKMİŞ,YUKARIDA SAYILAN AB-D PROJELERİNE GÖRE ASKERİ DARBELERLE KENDİ MİLLETİNİ SİNDİREREK BÖLÜNMENİN YAŞANDIĞI BÖYLE GÜNLERDE BİLE TEPKİSİZ KALMASINI SAĞLAYAN KORKU ORTAMINI HAZIRLAMIŞ,BENZER MUHTELİF İHANETLER İÇİNDE BİR ŞEKİLDE YER ALMIŞLARDIR.İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNÜN DURUMU BUDUR-Keykubat İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA ESİR OLUR.ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR. VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat
Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
Translate
Bu Blogda Ara
18 Aralık 2011 Pazar
YASAR KEMAL E ODUL NE AYAK ?
22 Şubat 2011 Salı
DEKOLTE KIYAFET ve SERIAT PROPAGANDASI
DEKOLTE KIYAFET AÇIKLAMASI ŞERİAT PROPAGANDASIDIR
Peki kadın dekolte giyinmezse tecavüze uğramıyor mu?
Ya da ;
Tecavüz suçları sadece “dekolte giyimli kadınlara karşı mı” işleniyor?
Veya;
-Tecavüz suçu sadece “kadınlara karşı mı” işlenmektedir?
İnanın hiç birisi doğru değil.
Sudan'da "diz üstü etek giydiğinden 50 kırbaçlık ceza uygulaması |
-“Tecavüz sanıkları sadece “bekar erkekler” midir?
O da hayır.
Diğer yandan;
Hayvanlara karşı tecavüz suçlarının yoğun işlendiği ülkelerden birisi de ülkemizdir.
At,eşek, inek,buzağı,keçi,koyun,kaz,tavuk ördekler bile tecavüz mağdurudurlar.
Diğer yandan Avustralya'da,kuaförden çıkardıkları kuzularla 5-6 yıldızlı otellerde kral dairelerinde vakit geçirmek yaygındır.Bu yüzden Avustralya'lılara da "Sheepshacker-koyun düzücü" derler.
Tavuğa Tecavüz İzmit |
Türbancı ve urgancı olan bu hazrete göre,bu masum hayvanlar da "cinsel organlarını ulu orta sergilediklerinden" dolayı işledikleri "tahrik suçu" nedeniyle "tecavüz mağduru" olarak kalacak gibi görünmektedirler.:))
Hatta bu ulemaya ve hatta onu oraya getiren AKP'ye sormak isterim;
Yukarıda adını saydığım ve sayamadığım hayvanlara burka,kara çarşaf,türban bağlatma veya en azından "don" giydirmek gibi bir projeleri var mıdır? :))
Kuzulara Tecavüzleri protesto eylemi |
Asıl korkunç tecavüzler bekarlarca değil evli barklı hatta çok eşli erkek ve kadınlar tarafından işlenmektedir.
İran’da,Suudi Arabistan’da,Sudan’da,Irak’ta, Afganistan’da,Pakistan, Bengaldeş’te “demokrasi mi var, dekolte mi var?”
Bu ülkede kadınlar da erkekler de dekolte giyemezler.Çarşaf-burka altına kot,diz üstü etek giydiler diye sokak ortasında kırbaçlanır, coplanırlar.
Öyleyse bu ülkelerde sokak ortasında din polislerince dövülen kadın ve erkekler neden mağdur ediliyorlar?
Evet yanlış okumadınız,Arabistan’ın Mutavva adı verilen,İran’ın Devrim Muhafızları adını almış “din polisleri" hem kadın hem de erkekleri “ahlaki suçlardan-kabahatlardan dolayı” sokak ortasında kırbaçlıyorlar.
İran'da "74 kırbaç" ceza yemiş bayan |
Peki bu ulema hazret ne demek istedi?
İnanın apaçık “şeriat propagandası” yapmaktadır!
Başka hiçbir anlamı olamaz.Malum, insanımız fakirlik ve vize engelleri yüzünden yurt dışı kültürüne sahip değildir.Anadolu’da halen “İnternet’e girmek” porno seyretmek olarak algılandığından okumuş yazmış insanlar bile “bu akşam İnternet’e girdim,şöyle yazıyordu,okudum “ diyemezler. İnternet kültürü de bu nedenle kapalıdır.Hemen etiketi yer;
Pornocu!
"9" yaşında,Iraklı Kürt kızı saçı göründü diye recm |
Bunların bu yasaları sayesinde bir öğrencinin “porno filminden tez yapması”,seçim propaganda dönemine geldiğinden ve hükümete eleştirilerin artmasını önlemek istemeleri yüzünden öğrencinin başı öğretmenleri ile birlikte yanmadı mı?
Yandı.
Sarkıntılıktan 50 kırbaç ceza almış Suudi |
Örneğin şeriatla yönetilen Suudi Arabistan’da “eşcinsel ilişkiye girme suçu” 500 kırbaçtır.
Peki, Krallar eşcinsel ilişkiye girerse ne olur?
Kim ona ceza verebilir?
Daha dün,Mardin’de “12” yaşında,reşit olmayan kız çocuğuna karşı işlenen “fiili livata-ters ilişki” suçundan dolayı,26 kişinin yapılan yargılamalarında gene”yöreye özel yargı kararı” çıktı.
12 yaşındaki kız çocuğu N.Ç,”parayla ilişki istediği için suistimale zemin hazırladı” gerekçesiyle davalıların kimisi berat, kimisi ceza indiriminden yararlandı,avukatları olayı AHİM’ taşıyacaklarını ifade ettiler.
Gerçekten zina mı iftiramı belli değil rezil recm olayı |
"Hak geldi batıl zail oldu","Demokrasi,özgürlük" teraneleriyle iktidara gelenlerin zulümlerine bakılırsa,bunları zail edecek bir "hak",elan İslam ülkelerinde yaygın olduğu üzere acilen aranmaktadır.
Eskiden “15” ile “18” altı yaş gurubu suçlulara veya suça karışmışlara “faruk ve mümeyyiz raporu” alınırdı.”15” yaşın altındaki herkese “faruk ve mümeyyiz değildir” raporunu her doktor tereddütsüz verirdi.
Yeni AB yasaları ile “18” yaş altı toptan korumaya alındığından bu uygulama gereksiz olduğundan kaldırıldı.
Gay Suudi'ye 500 kırbaç ceza |
Bu da demek oluyor ki yeni yasa “18” yaş ve altındaki çocukları “3” yaşındakilerle bir tutmaktadır.Benim emekli olmadan önce bildiğim kadarıyla yasa yaklaşık böyleydi
Ama mahkeme,yasaları görmüyor ve Yezidi Kürt geleneklerinin korunmasından ibaret olan “töre cinayetlerine indirim yaptığı” gibi,fakir fukaranın da ezilmesine neden oluyor.
İşte “Sadaka kültürü”!
İşte "feodal,köleci kültür!
Tacavüz mağduru N.Ç |
Yoksa,”fuhuş pazarlığı” ifadesini, İstanbul’da, parasını ödemeyen müşterisinden “bana tecavüz etti” diye davacı olan “transeksüellere” bile telaffuz ettiremezsiniz siz be dalga mı geçiyorsunuz?
Bu kararı veren hakimin “12” yaşında evladına veya torununa karşı bu suç işlense aynı kararı verebilecek mi bu yargıç (!) çok merak ediyorum?
Zenginsen adalet var!
Yoksa paran Allah'ına yaran!
Adalet kapısı bile seni teper zelil,aşağılık olursun!
Bu olayın ışığında AKP’nin bazı ileri gelenlerinin eşcinsel-sapık ilişkileri ortaya çıkarsa, çıkaranlara neler olur bir düşünün?
Bunların işi gücü “Şeriat” ilanı ile milleti koyunlaştırmak.Ceplerine atacakları komisyonlarla,çıkaracakları savaşlarda milletin evlatlarını kıymak.(Wikileaks belgelerinde Irak savaşında 2 milyar dolarlık avanta iddiası) Hizmet değil, kendilerini padişah yapmak.Saltanat sürmek.
Gay Kral'a kim ceza verecek? |
Ne de olsa “Adaleti Kendine Parti”
Saygılar
keykubat
Taşlanmadan önce Şoraya |
Bunları kim recm etsin? |
Gay diktatörler-Kim cezalandıracak?
DEKOLTE KIYAFET YASAK AMA İSLAMİ ÖĞRENCİ YURTLARINDA KULAMPARALIK SERBEST |
17 Aralık 2009 Perşembe
AZINLIKLARI KISKIRTMA PARTISI
03 Kasım 2002 seçimlerine kadar iktidar olan DSP-MHP ANAP koalisyon hükümetinin AB-D ülkelerince başlarına örülen “ekonomik” krizin ardından,kumarcı Mesut YILMAZ başta olmak üzere,gerek dürüstlüğü ile halkın gözünde taht kurmuş rahmetli Bülent ECEVİT’in “adil,uysal” kişiliğini suiistimal eden partisinin milletvekillerine MHP’li bazı kurnazların da adlarının karıştırıldığı devlet hazinesini boşaltma operasyonlarının halkımızın sanayi sitelerine bile “buraya milletvekili giremez” yazmasına sebep olan kişiliksiz siyaset anlayışı halkımızı “bir kurtarıcı” arayışına itmişti.
Halk siyasilerinden utanır,verdiği oyu için pişman olmuş,geri alma şansı da olmadığı için ancak böyle tepki gösterme yolunu seçmişti.
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı görevinde,projeleri gerek kendinden önceki başkana ait olsun gerek kendi uyguladığı çalışmalar olsun,halkın güvenini kazanan şu anki başbakanımızı bir umut haline getirmişti.
Ben de bu umutlular arsındaydım.
Halkımız,önceki hükümetin terör örgütünü bitirmiş olmasının rahatlığı içinde,bütün dikkatini siyasi yolsuzluklara vermiş,ya da dikkati bu yöne çekilerek,AKP’nin tercih edilmesi sağlanmıştı.
Kim bilir,aslında böyle olması daha mantıklı görünüyor.
Terör durdurulmuş tek derdimiz siyasi yolsuzluklar iken,gelen hükümetten büyük gelişmeler beklentisi içimizi doldurmuştu.
Dışarıda da henüz 2000 seçimleri ile işbaşına gelmiş ABD Bush hükümeti de ABD’nin kendi kalesine attığı bir gol olduğu sonradan ayyuka çıkan 11.Eylül.2001 “İkiz Kule” operasyonu ile de “Terörist İslam” kavramı da dünya siyaset edebiyatında yerini almıştı.
Kasımpaşalı başbakanımız,vatandaşa "Ananı burda bırakma" diye ikazda bulunur.Vatandaşının onuruna sahip de çıkar :))
Bu bağlamda,aynı ABD hükümeti ve işbirlikçisi olan AB ülkeleri hep birlikte şer devletleri ilan edilen başta Afganistan,Irak,K.Kore ve İran’ın,ABD ve AB’nin,hatta dünya barışının düşmanı oldukları,bu devletlerin nükleer tesislerini kapatmaları baskıları yanında,hiçbir nükleer tesisi bulunmayan Irak’ın da nükleer silah sakladığı iddialarına,Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu Başkanlığı heyetlerinin teftişlerine tanık olmaya başlamıştık.
03 Kasım 2002 AKP seçim zaferini takip eden kısa süre içinde,birkaç ince yasa oyununun ardından siyasi yasaklı olan Recep Tayip Erdoğan’ın,şaibeli Siirt Milletvekilinin vekilliğinin düşürülüp yapılan seçimle milletvekili yapılmasından sonra gelişen olaylarla şekillenmeye başladı.
Önce,ABD başkanı G.W.BUSH tarafından büyük övgülerle,sırt sıvazlamalarla karşılanıp,Ecevit’in Clinton karşısında verdiği ezik portrenin telafisi ile vatandaşta “siyasete güven” iletisi verildi.
Terör örgütünün de çökertilmesinin verdiği huzurla geleceğe umutla baktığımız anda,ABD ve koalisyon devletlerinin Afganistan’ı işgal etmelerine,Irak’ı işgal içinde hem askeri destek hem de
Başbakanımız,Ermeni,Rum patriklerini ve
İşbirlikçi Kürtleri de çok sever.
ülkemize askerlerinin yerleştirilmesini içeren 01 Mart 2003 tezkeresi sorunu gündemimize cuk diye oturduğunda tamamıyla şok olmuştuk.
“Amerika ve ortaklarının ülkemize yerleşmeleri halinde nasıl çıkarılacakları,ülkemizi ve bölge devletlerini işgal planları,hükümet devleti teslim edecek,etmeyecek,ihanet,işbirlikçilik,B.O.P,eş başkanlık dereken,başbakanın beyanları terör örgütünü yeniden canlandırmaya yetmişti.
“Sen,Türk’üm dersen o da ben Kürt’üm der”,Kürtlük alt kimlik,Türklük üst kimliktir.,”Kimseye zorla Türk’üm dedirtemezsiniz.”,”Ben Gürcü’yüm karım Kürt”,”Kürtlerin varlıkları anayasada tanınmalıdır”,”Kürtçe eğitim,anadilde konuşma hakkı tanınmalıdır.” “Türkiye’de yalnız Türkler yaşamamaktadır.”,”Herkese anadilde eğitim hakkı tanınmalıdır”,Türkiye’de 36 etnik grup vardır”,Kürtler,yerel yönetimlerde özgür olmak istiyorlarsa bu sağlanmalıdır”,”Kürtleri temsil eden bir siyasal parti olmalıdır”ı takip eden eski 1980 darbesinin komutanı Kenan EVREN’in
Bu günlerin mimarı Darbeci Orgeneral
Kenan Evren.
”DTP meclise girmelidir”,beyanını hükümetten,emekli askerlerden ve basından sayısız açıklamalar takip etti.
Bu arada teskere geçmedi,devleti kırmızı çizgilerinden olan Kuzey Irak Kürt devleti kuruldu,tanındı,elçilik düzeyinde ilişkiler kuruldu.Terör örgütü 25 yıllık geçmişinden daha üstün güce ulaştı.
Terör örgütü yandaşı ve hükümet içinden“Ordu içindeki ABD karşıtı,suç örgütü Ergenekon tasfiye edilmelidir”,beyanlarına ABD’Genel Kurmay Başkanının ziyaretlerini takip eden,yargılanan bir takıp yüksek rütbeli Amerikan karşıtı generallerin yanında siyasi ve basın kimliklilerin de eklenmesi ile dağda her gün semiren bölücü örgütle mücadele terk edilip,yeni üretilen,çok korkunç olduğu söylenilen,yaşları 70’ten aşağı olmayan generaller,ve 50’de aşağı olmayan üniversite,basın ve siyaset kimlikli bu yeni “Terör Örgütü” ile mücadele ön plana çıkarıldı.
Son Anayasa Mahkemesinin kararları ile kapatılan,dağdaki terör örgütünün siyasi kanadı olan ve hükümete “İmralı adasındaki liderimizi muhatap almazsanız Kürt sorunu çözülmez,siz dağdaki beş bin kişiyi bitirirseniz,o dağa doğudaki her şehirden 5’er bin kişi katılır.Ülkeyi darmadağın ederiz,kan akmasın diyorsanız liderimizi bırakın” tehditleri daima görmezden gelinirken bu örgüt savunuldu da.
Kapatma kararını bir anayasa hukuku uzmanı olduğunu yazdıkları kır saçlı 60’lık bir zata “DTP,halkın 3.5. milyon oyunu almış bu parti nasıl kapatılır,siz ne düşünüyorsunuz?” diye soran spikerin adı “Samanyolu” olan ve hükümetin yarı resmi kanalı olduğu herkesçe bilinen bu televizyon kanalının,ordu ve bu uydurma örgüt hakkında yaptığı sayısız,asılsız yayınlara ilave olarak bölücü örgütü her haliyle desteklemesi de işin cabasıdır.
İçi dolu otobüse atılan molotof kokteyli ile yanarak
hayatını kaybeden Serap adlı öğrenci kızımız.
Bu hükümetin başbakanının Siirt’ten seçilerek meclise girmesi,Kürt aşiret ve dini tarikatlarının desteği ile hükümet olması,terör örgütünden açık siyasi destek aldığının bilinmesi,Temmuz 2007 seçimlerinde terör örgütünün desteğini kısmen çekmesi ile meclise 23 DTP vekilinin girmesi ile apaçık ortadayken,bu devletin koruyucu kurum ve kuruluşları resmen havlu atmıştır.
Son,Muş bulanık olayında,kepenk kapatmayan gönüllü köy korucusu olan bir esnafın aracının ve dükkanının yakılıp taşlanmasını devlet engelleyememiştir.
İş başa düşmüş,vatandaş kendi hakkını ruhsatlı silahı ile sağlamıştır.Gönüllü köy korucusu olduğu sonradan ortaya çıkan bu zatın,evi taşlanmış,1993 Mayısında Bingöl karayolunda birliklerine teslim olmak için giden 33 erin katili olan Şemdin Sakık’ın kardeşi Sırrı Sakık,dükkanını savunan esnafı kast ederek “arkasında kimlerin olduğu tespit edilecek ve hepsinden birer birer hesap sorulacaktır” diye apaçık,basın kanalı ile tehdit yağdırıyordu.
Beraberinde getirdiği paralı çoluk çocuk ordusunu durdurmasını isteyen Emniyet müdürünün sözleri üzerine geriye dönüyor ve ardında duran,yaşları “8” sekiz ile “24” yirmi dört arasında değişen eli taşlı çocuklara,kameraların önünde “dağılın yeter “diyordu.
AKP hükümeti,ABD’nin düşünce kuruluşlarından biri olan NCAF projesi ile başlattığı “açılım” projesinde,koskoca bir devletin başbakanı olarak,el sapanlı,taşlı,molotoflu çocuk çetelerine liderlik eden asker,polis,sivil devlet memuru ve bebek katillerini muhatap alan “rezalet bir hükümet” olarak geçecektir.
İşyerini savunan esnafın kurşunları ile iki kişi hemen AKP basını tarafından “nasıl mağdur yaratılır” projesi kapsamında yapılan çalışmalarla melek haline getirilmişler,esnaf da “Herkes kepenk kapattı o da kapatsaydı” suçlamasına maruz bırakılmıştır.
Yani,doğu halkının,terör örgütünün baskısı altında olduğu bu olayda resmileşmiştir.Burada yapılan hiçbir seçimin “özgür olmadığı” da resmileşmiştir.
Mersin’de 400 kişi polis karakoluna saldırmıştır.İstanbul’da ve Mersin’de terör örgütünün eylemcilerine tepki gösteren halkın isyanı “provokasyon” olarak değerlendirilivermiştir.
Oysa,halk polise soruyordu;”Sen nerenin polisisin,teröristi tutmuyorsun da beni niye engelliyorsun?
Evet,Adalet ve Kalkınma Partisi,yedi yılda ülkeyi,1980 öncesi dönemleri aratır,her gün kan ve ölümün kol gezdiği bir ülke haline getirmiştir.
Bu siyasi parti artık bir umut olmadığını,bir an önce kurtulunması gerekli ülkemiz ve bölge halkı açısından hayati derecede tehlikeli bir lanet,bir bela halini almıştır.
Her yerde sokaklar,işyerleri,polis araçları içinde memurları ile,belediye otobüsleri yolcuları ile yakılırken,Kürt içişleri bakanı utanmadan basına “Her şey kontrolümüz altında” diyebilmektedir.
Geçenlerde 17 yaşında öğrenci bir kızımız bu zelil olayda kaybettik.
Kontrol altında ülke böyle ise,kontrol dışı nasıl olur artık hesap edin.
İstanbul'un göbeğinde polis panzerleri yakılıyor
Başbakan,Konya’dan “çok sistemli bir yapılanma ile karşı karşıyayız” diyor.
Ben şu an hükümetten daha “sistemli bir yapılanma göremiyorum.Varsa da helal olsun diyorum.Artık yetti.
Bahsettiği yapılanmanın korkusu,hükümetin yarattığı korkunun yanında sıfırın altında (-270C’de” kalır.
İktidar partisinin adının artık “Adalet ve Kalkınma Partisi” değil,”Azınlıkları Kışkırtma Partisi” olduğu gerçeği ile,yüz yüze kalmış durumdayız.Halk bu dönemde birbirinin etnik kökenini sorgulamaya,ciddi olarak kutuplaşmaya itilmiştir.
Bu anayasal suçları işleyen hükümetse,yargı mercii yok mudur?
Sonunda bayrağımız da "Umut,ak günler" vaat eden "AKP" zamanında
çok sevdiği Kürt terör yandaşlarınca çiğnendi.
Devletimizin böyle işbirlikçi,bölücü,hain siyasilerin ellerinde acılar içinde çırpındığı bu günlerde,gece gündüz,soğukta sıcakta,kurşunlar,bombalar arasında vatani hizmetlerini yapan askerlerimizi,polislerimizi Tanrı korusun diyorum.
Yazık, çok yazık.
Keykubat