ÜLKEDE MUHALEFET PARTİSİ VAR MI ?
Sabah akşam haberleri seyredip içimizi bulandırmaktan devletimizin geleceği hakkında karamsarlıktan karamsarlığa düşmekten helak olup gidiyoruz.
Neymiş efendim,AKP hesaplaşmaya düşmüş emekli generalleri tutuklamış.
Daha düne kadar asker firarisi ve hırsızlık ve saire suçlara karışmış “Erlerin” bile Polis ifadesini alamıyordu.
İnzibat Merkezine götürülüp ifadeleri orada hukuk bilgisi sıfır onbaşı ve çavuşlar tarafından yazıldıktan sonra, savcılığa götürülebiliyordu.
O zaman yasalar bu kadar da AB’li değildi.Şimdi ise suç isnat edilen kişiye önce davetiye göndereceksin,bir hafta içinde adam gelmezse mahkeme Polis zoruyla getirmesine karar vereceksin vesaire ve saire.
O zaman yasalar bu kadar da AB’li değildi.Şimdi ise suç isnat edilen kişiye önce davetiye göndereceksin,bir hafta içinde adam gelmezse mahkeme Polis zoruyla getirmesine karar vereceksin vesaire ve saire.
Sokaktaki işçi memurun esnafın parasını çalan gaspçıya,ırz düşmanı tecavüzcüye,hırsıza silahla adam yaralayana bu Avrupa Birliği yasaları uygulanıyor.Yani suçluyu polisin yakalaması, mahkemenin yargılaması yeni değişen Avrupa Birliği yasaları sayesinde daha da zorlaştı. Teröristler için bile bir sürü kolaylık var.
Ama 75-80 yaşında,muhalefet partilerinin ve özgür basının(!) yapamadığı muhalefeti yaparak,halka içinde bulundukları tehlikeyi anlatmaya çalışan, emekli üst düzey generallere, ülkenin en saygın iş adamlarına ve gazetecilerine,emekli astsubay ve bir de polis memuruna ise bu yasa uygulanmıyor.
Sabah ezanı bile okunmadan adamların kapılarına 50 ile 200 arası Polis ve basın mensubu diziliyor,adamların evlerinde birikmiş ne kadar kağıt veya paket olacak şey varsa çuvallara dolduruluyor,çocuklarının bilgisayarlarına kadar alınıyor,arabalara dolduruluyor,görenler de “Neymiş bu adam böyle bunca Polis ve gazeteci geldiğine göre,bunca eşya çıktığına göre, herhalde veba mikrobumuymuş,devleti mi yıkacakmış” duygusuna muhakkak kapılmışlar ve kendilerinin bu insanlarla muhabbetlerinin azlığından dolayı da mutlu olmuşlardır belki.
Cezaevlerinde dayanamayıp deliren tuvalet ve beslenme ihtiyacını karşılayamayacak kadar yatalak hale düşenler de yine alındıkları gibi hastane yatağında teslim ediliyor.İyileşirlerse tutuklanacaklar mı acaba?
Şaşılacak şey!
Adaletsizliği bir yana bunu bu makamdaki insanlara yapmak yazının başında verdiğim örnekten dolayı şaşılacak bir şey.
Buraya kadar “Mazlum” olduğunu söyleyerek iktidara gelenin “Zalim”liğini yazdım.Basında sabah akşam toplumun saygısını kazanmış adlarının önlerinde etiketler taşıyan kimseler bunları anlatıyorlar.
Bütün bunlar olurken Büyük Millet Meclisinin Muhalefet milletvekilleri ne yapıyor?
Yetmiş yaşını aşmış Deniz BAYKAL ,25 lik delikanlı gibi çalışıp muhalefet yapıyor,90 küsür CHP ve bir o kadar da diğer parti milletvekilleri de suratlarında bilgiç ifadeleri ile şişmiş gövdelerini yukarı fışkırtan ceylan derisi koltuklarında parmak alkışı yapıyorlar.Alttan da gaz verip ortalığı kokutuyorlardır.Neyse ki klimalar var.
Millete de inceden tehdit.”Oyunuzu verdiğiniz adamlar ne yaptı görün ha akıllanın “ gibisinden eski Milli Şef kalıntısı tavırlar.Neyse Deniz beyin sempatisi işi kapatıyor.
Peki halk ne düşünüyor.İnanın nezarette general gördüm diye içki içmeyen bile sevincinden içki içiyor.
Neden?
Halk bıkmış.Halk inanmıyor,halk güvenmiyor.12 eylül onlara bunları öğretti.(Ben oldukça ahmak olanlardanım idare edin.).Siyaset konuşursan,yazarsan ölürsün veya sürünürsün.
Kardeşim bakın bunlar Amerikan askerini memlekete dolduracaklar çok taviz veriyorlar falan....
Bana ne isterse memleket yansın ben bu günleri gördüm ya diyenler bile oluyor.
Belli bir kültür birikimi ve gelir seviyesi olanlar zaten kökten dinci partilere oy vermezler.
Ama halk verir.Çünkü atasından bu yana aşağılanıp horlanmış.Hala bu kalıntılar devamlı olarak bunu yapıyorlar.
Ha şimdi erkek bir muhalefet partisi varsa çıksın ve yüz bin kişilik birkaç “Demokrasiye Sahip Çık “mitingi düzenlesin de göreyim.
Önder Sav geçen hafta onlarda halka çıkacak yüz bırakmadı ki zaten.Diğerleri de partililerine iş güç ayarlama derdinde ,”hükümet bir şey istese de pazarlık yapsak” diyorlardır eminim.
Biz millet olarak alışığız.Bir bela olunca bir yiğit çıkar milleti toplar ve bizi kurtarır.Biz de elbirliği ile bir şekilde ondan kurtuluruz.Sonra ortada ne devlet kalır ne millet.
Türk Milletinin boynunun hep eğri olmasının,sürekli “cahil “ bırakılmasının nedenlerinden biri de budur.
Bu sefer hangi Mustafa Kemal çıkacak bakalım?
Bence kimsenin çıkacağı yok.Herkesin tuzu kuru.Aman bana dokunmayın!!!
Millet Meclisi zaten adı dışında milletle alakalı bir yer değil.Oraya millet giremez ki!
Etrafı Bizans surları gibi çevrili.Orası bir diktatörlüğün merkezi.Orada hep “Halk “ adı ile konuşulur ama hep seçkinlerin işleri görülür.Şimdi de olduğu gibi.Adaletin kapısı da “mülk”e dayalı zaten.
AKP, evinde hasta sahipsiz insanlara bakacak hemşire,doktor ve hastabakıcı gönderiyor.
Ücretsiz! Sabah sporu yapanlara sahilde ücretsiz sağlık taraması yapıyor.
Yıllardır kemikleşmiş üniversite hocalarının şefliği ile kurulmuş sağlık çetelerini ortaya çıkarıyor.Hastanelerde rehin kalan fakirin masrafını ödüyor ve özel resmi tüm kurumlara postasını koyup dediğini yaptırıyor.Halk memnun.
AKP bu duruma bütün kadroları ile ev ev gezerek geldi.
Muhalefet ne yapıyor?
Onlar İsmet Paşa zamanındaki bürokrat babalarından kalma asalet ve bilgiçlikleri ile gövdelerini kabul etmeyen ceylan derisi koltukları dar yapanlara kalay atıyorlardır her halde.
Ya da zamanında arpalık devlet kurumlarında iş güç sahibi ettikleri birkaç kişiye yol kenarında bayrak sallattırıyorlardır.
Neden mi?
Başka bir iş yaptıkları yok da ondan.Birkaç tane bireysel koşuşturan fedakarlar var.Sözüm onlar için değil ama Muhalefet Partilerinin tümü için aynı şey geçerlidir.
300.000 YTL’lik seçim masraflarını daha kurtaramadılar.Bir erken seçim onları iflas ettirebilir çünkü.
O zaman eleştirilerle kendinizi yormayın,”Haksızlığa susan dilsiz şeytandır” ayetini bildikleri halde,Müslüman kişiliklerine sığdırıp susan AKP milletvekilleri gibi sizde Tayyip Beyi dinlemeye devam edin.
Belki bir şeyler öğrenirsiniz.Sizi gidi adiler!!!!
Keykubat
NOT:Yazının ertesi günü Sayın Deniz Baykal Niğde Ulukışla'da görüldü.Sataşamlara rağmen gene cesurcaydı.Kutlarım.
05.7.2008