AKP SAHTE DEMOKRAT

AKP SAHTE DEMOKRAT

Cumhuriyetin kuruluşundan beri,sömürgeci batılı devletlerin destekleri ile ayrılıkçı,Kürtçü,Pontusçu,saltanatçı,hilafetçi bahanelerle isyanlar çıkaran köktendinci İslami Kürdistancı Nurculuk hareketi,14 Mayıs 1950 seçimlerinin ardından çıkarılan af yasası ile Demokrat Parti içinde iktidara taşınmıştı.
İkinci dünya savaşının şartları altında geçen 11 yıl'ı "İsmet paşa diktaötlüğü" olarak tanımlamışlar ve "özgürlüğü getirenler "olacaklardı.Geçen beş yıl içinde,İsmet paşayı aratan sansür,baskı,solcuyum diyenleri idam edilmesi gibi yasakları getiren kanunlar çıkardılar. Amerikalı askerlerin işgal ordusu gibi davranışları halkı bezdirdi,eğitimde,basında yasaklar,gazete kapatmalar haddi aştı.Özgürlük asla gelmedi.1961 askeri darbesinden sonra "5" yıl İsmet paşa gene hükümet oldu.

1961’lerde Almanya ve ardından diğer Avrupa ülkelerinin işçi istekleri doğrultusunda, özellikle Atatürk döneminde çıkarılan bu isyanlara katılımın yoğun olduğu bölgelerden seçilenler Almanya ve sırasıyla diğer ülkelere işçi olarak gönderilmişlerdi.

O tarihten bu yana,batılı devletler işçilerimize asla “dini dayatmalarda bulunmamalarına rağmen”,ülkemizden kökenleri gene bu isyanlara dayanan sözde bir takım din adamları gönderilmiş ve bunlar sözde “işçilerimizin ve çocuklarının dini eğitimlerine katkıda bulunmak” bahanesi ile bir takım örgütler kurmuşlardı.

Bu örgütler 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Karases lakaplı C.KAPLAN gibi bir takım tiplerin,bir takım bahanelerle buralara gönderilmeleri ile “Anadolu İslam Federe Devleti” kurmak  gibi yapılanmaların içine girmişlerdi.

Yıllar sonra ,dönemin başbakan ve sonradan cumhurbaşkanı olan Turgut ÖZAL’ın kardeşi Korkut ÖZAL’ın yakın geçmişte katıldığı bir TV mülakatında,ağabeyinin “Anadolu Federe İslam Cumhuriyeti” kavramını savunduğunu açıklamıştı.

İşte bu tür yapılanmaların aslında,Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet düzenini yıkmaya yemin etmiş Sünni Kürt ve Alevi görünümlü Dersim yapılanmalarının devleti ele geçirmelerinin ve yıkma çabalarının doruğa ulaştığını işaret ediyordu.

İşte bu Karases lakaplı Adana Müftüsü Cemalettin Kaplan’ın ve diğerlerinin oluşturdukları yapılanmaların birisi de “Deniz Feneri Derneğiydi”

İşçilere “paranızı gavurun bankasına vermeyin,faiz haramdır, günaha girersiniz.İyisi mi bize verin size kardan pay” verelim” aldatmacaları,oluşturdukları “faizsiz bankacılık” dümenleriyle işçilerin paralarını toplamışlardı.

Bunlardan birisi gelip Batman’a otomobil fabrikası bile kurmaya kalkmıştı.Paralarının güme gittiğini anlayanlar daha 35-40 yıl öncesinden Alman mahkemelerine başvurmuşlarsa da ne yazık ki giden gitmişti.

İşte bu olayların son aşaması geçen iki yıl içerisinde Alman savcıların başlattığı “Deniz Feneri E.V” davasıydı.

Alman mahkemeleri bu dava konusunda AKP hükümetinden hiçbir destek alamamışlar,başbakanın Almanya seyahatlerinin ardından imzalanan “karşılıklı ticaret ve iyi niyet antlaşmalarının “ ardından bu konu uykuya yatmıştı.

Bu gün Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan bir haber bu “dolandırıcılık yoluyla haksız kazanç elde etme” konusunu gene gündeme getirdi.

Alman mahkemeleri,bu olayda başbakanın beyinlerinden olan eski RTÜK başkanının “baş sanık” olduğuna karar vermişler.Tebligat yapmışlar ama cevap bekliyorlarmış.Dava cevap süresi dolduğunda başlayacakmış.

İşte o haberden birkaç satır;

Almanya’nın Frankfurt eyaletinde sonuçlandırılan ilk Deniz Feneri davasında, “asıl failler” olarak tanımlanan ancak haklarında dava açılması için Türkiye’den dosya beklenen Zekeriya Karaman ve Zahit Akman’a ilişkin olarak yürütülen adli süreç tamamlandı.
Zekeriya Karaman ve Zahit Akman artık resmen sanık.

Frankfurt Mahkemesi Deniz Feneri Hakimi Wienz şu açıklamaları yaptı: “Frankfurt Mahkemesi’nde yeni bir Deniz Feneri davasının sanığı oldukları Zekeriya Karaman, Zahit Akman ve diğer sanıklara tebliği edildi. Tebligatımız ellerine ulaştı mı, bunu henüz bilmiyoruz. Tebligatın ellerine ulaşıp, ulaşmadığını İlgili görevli mesai arkadaşlarım sordum. Ancak onlar da, tebligatın sanıkların ve avukatlarının ellerine ulaşıp ulaşmadığı konusunda bir bilgilerinin henüz olmadığını ifade ettiler.”

Aslında dinle işleri sadece halkı sömürmekten öte gitmeyen AKP,tarih boyunca din rejimlerinin yaptığını tekrar etmektedir.

İnsanlar,devlet destekli bir kültür olan dine “doğuştan sahip olurlar”.Asla seçim şansları yoktur.Dayatılan bu inanca uymayanın toplumda yaşaması da olanaksızdır. 

Türkiye Partisi başkanı Ahmet Kuzu

Örneğin,Yahudilerde dine inanmayan toplumdan atılırdı,veya öldürülürdü,eski Roma’da,dine inanmayanlar ve “ateist” olarak tanımlanan “tek tanrılı inanca sahip olanları” imparator Neron’un hamam sütunlarına bağlatıp,üzerlerine domuz yağı sürdükten sonra ateşe verdiğini, onların çığlıkları arasında sapık cinsel ilişkilere girdiğini tarih yazmaktadır.

İran’ın dini baskısından kurtulmak için,önceden sapık ilan ettiği Hıristiyanlık dinini,Grek rahiplerin düzenlemeleri ile aldığı yeni şekille halka dayatan Roma,inançsızlık gösteren,eski inanç bağımlılarının beylerini,dini önderlerini öldürüp cesetlerini iki yüzyıl kadar kiliselerin önünde halkı yıldırmak için kullandı,ağır vergilerle de “asil tabakayı" yeni dine mecbur etti.

"Kara ses" Cemaletin KAPLAN

Hz.Muhammet,vergi vermek savaşlara katılmak istemeyen Bedevileri, Yahudileri, Hıristiyanları çok ağır cezalandırdı,Hz.Ömer’in komutanı Haccac,Güney Türkistan’ı işgal ettikten sonra İslam’ı kabul etmeyen Türk beylerini ve dini önderlerini Hotel,Semerkand gibi şehirlerin giriş ve çıkışlarına sağlı-sollu kurduğu 24 kilometre boyunca uzanan darağaçlarında yıllarca ibret için sallandırdı,Cürcan’da esir aldığı 50.000 Türk’ü aynı anda ,dere yatağında keserek kanlarıyla değirmen çevirip,un öğüttü ve intikam ekmeği yedi.

Bütün malları elinden alınan Türkler,daha sonra, Cuma namazlarına katılmaları halinde birer altın harçlıkla teşvik edildiler.”Kehf Suresi ayetlerine göre, ”mecüc-cüce-şeytanın askerleri” olarak tanımlandıklarından acımasızca soykırımlara,tecavüzlere uğradılar.

Bütün bunlar,dinlerin aslında halka değil,devleti elinde bulunduran siyasi mekanizmaya hizmet eden,halkı köleleştiren,sömüren,tercih hakkını ortadan kaldıran,yok eden  özelliklerini ortaya koymaktadır.

Cunta+ABD+köktendinci yapılanmanın işbirliği sonucu “Şiir Mağduriyeti” ile öne çıkarılan ve 03.Ekim 2002 seçimleri, işbirlikçi basının destekleri ile de hükümet edilen,”DİNİMİZİ YAŞAMAK İÇİN ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ,HERKESE ÖZGÜRLÜK,CUNTAYA YARGILAMA, REFAH,DEMOKRATİK BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ,DEMOKRASİ, EŞİTLİK” sloganları ile halkı işleten AKP, en son Anayasa halk oylamasında da bu sloganları kullanmış,sözde,92 yaşına gelmiş Kenan Evren’i sembolik de olsa yargılayacağını vaat ediyordu.

Ama olanlara bakınız ki niyetlerinin bu olmadığını kendileri gösteriyorlar.Cuntacıları yargılamak şöyle dursun, geçenlerde,yandaş medyalarında çalışan,önceleri Kemalist,şimdinin “Basına Sansür isteyen” hükümet şakşakçısı gazeteci Yiğit BULUT’un bu isteğinden 15 gün geçmeden,Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İnternet medyasına yönelik düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu belirterek, ''Basın Kanununa ek bazı maddelerle, bu sınırsız ve sorumsuz alanı da düzenlememiz lazım. Eminim, İnternet medyasıyla ilgili hukuki bir düzenlemeyi sizlerin önüne getirebileceğiz'' dedi.

Sosyalist basın yayın organlarında görev alan basın mensupları hakkında çok fazla sayıda davanın bulunmasına ise: ''Dedim ki sadece basın mensubu olmak, kimseye suç işleme imtiyazı vermez. Cezaevlerinde tutuklu, hükümlü bulunan, ama adı gazeteciye çıkmış, gazetesinin ismini bile duymadığınız, adresini aradığınızda yerini bulamadığınız öyle mevkuteler var ki... Onun mensubu olan, gazeteci sıfatı taşıyan bu kişinin suçu, adam öldürmek, terör örgütüne üye olmak, terör örgütünde eylem yapmak. Sıfatı gazetecidir, hoş mu bakacağız? Bir milletvekilinin bir insanı öldürmesi karşısında ne düşünüyorsak, burada da onu düşüneceğiz.”

Okumak için resmi tıkla

Sözde cuntanın baskıcı rejiminden şikayetleri öne çıkararak,mağdur edebiyatıyla iktidar olanlar ve her daim bunu halkın önünde kullananların aslında,cuntacılardan daha da baskıcı,yasakçı oldukları ortaya çıkmıştır.

Adnan Menderes'in sansürcülüğübunlarda da aynen hatta fazlasıyla görülmeye başlanmıştır.Referanduma 17 gün kala bir şekilde"TACI HAINE GIYDIREN MILLETIN KANI DINMEZ" blogum silindi ve 47 gün sonra iade edildi,ama artan okurları kayboldu.Halen de sayfaların akışından da göreceğiniz gibi bu blogum da engellidir.

Bu “YouTube “ yasağına neden olan “Atatürk aleyhine video” bahanesine de inanmıyorum. AKP’li hükümetin bakanlarından vekillerine verdikleri beyanlarda,İnternet’e düşen fıkra olaylarında o videolardan daha çok Atatürk düşmanlığı yaptıklarını görmekteyiz.

Başta başbakan,Fethullah Gülen,Deniz Feneri davaları ile hükümet aleyhindeki videoları halktan gizlemek için birisine böyle bir Atatürk’ü aşağılayan bir video yaptırdıkları bana daha mantıklı görünüyor.

İnanmazsanız YouTube’a girin ve Atatürk aleyhine birkaç video var,Atatürk’ü bilenler de zaten onlara inanmazlar.

Ama AKP ve hükümet aleyhine o kadar çok video var ki bana hak vereceksiniz.Bilmeyenler “antisansürsüz” yazıp oradan indirecekleri bir program yardımı ile rahatça girebilirler.

Her zaman yazdığım gibi,din ve dinciler kendilerinden başka ideoloji tanımazlar.Her zaman “mağdur ve takiyye (hakim olan inançtan görünen)” ile yer tutar,sonra da kendilerini koruyanları en başta keserler.

Roma’da ilk Hıristiyanların,Mitraistlerin aralarında girerek 26 Aralık Mitra’nın doğum günü kutlamalarında “Hz.İsa da bu gün doğdu” diyerek kendilerini şirin gösterirlerdi.Oysa,Hıristiyan araştırmacılara göre İsa'nın doğum tarihi "25 Ekim" idi.Bu gün bile "26 Aralık'ta kutlanan Noel yortuları bu takiyyeciliğin değiştirilememesindendir. (George Barbarin-Büyük Piramitin Sırları,J.CAMPBELL-Tanrının Maskeleri-Batı Mitolojisi)

Mitraistler de farklı inançlara saygılı olduklarından onları Neron’un ve ardılı imparatorların zulümlerinden korurlardı.

Ne zaman Hıristiyanlık (İ.S.325) Roma’nın resmi dini olur,o vakit,bütün Mitraistleri tapınaklarına doldurup hepsini diri diri yaktılar,mallarına el koydular.

Humeyni ilk olarak,kendisine destek olan,Şah’ın faşist örgütünün Azerilere karşı soykırımcı-düşmanca saldırıları yüzünden kendisini destekleyen Azeri ve Fars solcuları yirmişer yirmişer idam ettirdi.

AKP’nin farklı bir niyeti olmadığı ortadadır.

Atatürk’ün bahşettiği,değerini bilmediğimiz kıymetli haklarımız,özgürlüklerimiz her gün çıkarılan yasalarla alınırken,Türban konusu” gibi sahte gündemlerle” meşgul edildiğimizden giden haklarımızın farkında değiliz.İspanya,Fransa, Yunanistan,İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinin emekçilerini örnek alarak “haklarımızı korumak ,için” onurlu bir mücadele vermedikçe,2011 seçimlerinin ardından daha aç,daha güvensiz,daha köle bir toplum olacağımızı şimdiden kabul edebiliriz.

AKP ve dini rejimleri savunan bütün işbirlikçi siyasi partiler sahte demokrattır.Herkes bunu kafasının bir yerine yazmalıdır.

Adilyargıç/keykubat

OBAMA’NIN BAŞKANLIGI HACLI SEFERINE DONDU

OBAMA'NIN BAŞKANLIĞI HAÇLI SEFERİ KAMPANYASINA DÖNDÜ

28 Temmuz 2009’da gazetelerde pek fazla yer etmeyen bir haber vardı.

Obama Nerede Doğdu?

Ozamanlar başlamıştı bu kampanya ama bu konuyu o zamanlar es geçmiştim.Olgunlaşşsın diye bekledim.

Şimdi acayip olgunlaşmış.

Maryland eyaletinde yaptığı bir konuşma sırasında kalabalık arasında bir kadının “Nüfus kağıdını göster Obama,sen nerede doğdun” demesi ile başlayan tartışmanın ABD senatosunda senatörlerin saldırıları ile sürdüğünü anlatıyordu.

Birkaç gün önce rastladığım bir İnternet sitesi,bu konuyu öyle ciddiye almış ki,bizim, Ergenekoncu medya ile  Tayyip Erdoğan-Fethullah Gülen yapılanmasının birbirlerine açtığı savaşı andırıyor ve inanın resmen “CRUSADE-HAÇLI SEFERİ” kokuyor.

Başta Obama’nın olduğu parlamento üyelerinin resimlerini koyup üstüne “dolandırıcı,sahtekar,oy verenler olarak enayi yerine konulduk,anayasa ile cehenneme gibi ifadeler yazmışlar.

Blog başlığına hareketli harflerle  “Obama’yı sınır dışı edin”,Sahte Başkan,sahte başkomutan,

İfadeleri,annesinin evlilik ve boşanma belgelerinin dışında bir çok diğer belge eksikliği ,Taliban militanlarının arabalara OBAMA adını yazdıkları resimler,CIA ajanı,yasadışı göçmen,gaspçı hakaretlerine bir de camii gezisinde çekilmiş resimlerini koymuşlar,altına da “Arap tanrısı Allah’a burnunu sürtmeye gidiyor açıklaması koymuşlar.Oysa İstanbul’a gelip de camii ziyareti yapmayan ABD görevlisi,başkanı var mı bilmiyorum.

Daha sayısız,asıllı-asılsız  iddialar,hakaretler,suçlamalar devam ediyor.

İKİZ KULELER’in yerine cami yapmakla Müslüman kökeni irdelenerek,aşağılanarak “Haçlı İttifakı” oluşturulmaya çalışılıyor.

Sayın Obama başkan olduğunda,G.W.Bush’un savaşçı,kanlı siyasetlerinden bıkan dünya ve Amerikan kamuoyu,onun ülkesine ve dünyaya barış getireceği umuduyla ciddi bir beklenti içine girmişti.Ayrıca Amerikan halkının hoşgörüsü de apayrı bir değer olarak dünya milletlerine takdim edilmişti.

Oysa,şimdi görüyoruz ki,Barack Obama,ABD başkanlığına sade ve sadece “Haçlı Kampanyasına” alet edilmek için getirilmiş.

ABD’yi elinde oynatan küresel sermaye bu adamı “Müslüman ajan” olarak işlemekte,Haçlı Kampanyalarını coşturmaktadır.

Kasım seçimlerinde büyük yara vermeyi başarabilmeleri halinde erken bir seçimle gene “neocon’cu” Bush grubunu iktidarda görebiliriz.

Bush'un Haçlı Saldırısı -Yecüc-Mecüc Avrupa Gok ,Dev-Rusya Magok-Cüce Saldırısı Türkiye Bush yanında

Görüldüğü gibi "Armageddon Savaşı" diye sadece ben yazmıyorum.Yukarıdaki harita da bu şüpheler üzerinde yazıyor.gordspoetryfactory.blogspot.com/2009/05/bush-...

Üç yıldır savuna geldiğim iddialar ne yazık ki tek tek gerçekleşmektedir.Bizde AKP başkanlığındaki Türkiye-Suudi Arabistan ikizlerinin başlattığı küresel sermaye destekli “Hilal Blogu” çalışmaları, ABD’de, Müslüman düşmanlığı kampanyalarına ek olarak Obama’nın hedef haline getirilmesi ile sürmektedir.

Müslüman ve Hıristiyan dünyası işgalci,Siyonist,Semitik  küresel sermaye tarafından resmen azdırılmakta,çıldırtılmaktadır.

Bunlar dünya barışının artık bittiği anlamına gelmektedir.

Sayın Obama’nın neden başkan seçildiği de ortaya çıktı.”Amerikan Hoşgörüsü” diye başlayan olay,”Haçlı Seferi” kampanyası ile sonuçlanmaktadır.


Amerikanın verdiği gizli,asılsız vaatlerle,Avrupa'yı yönetme hayaline düşen geç emperyalist Almanya,iki dünya savaşına girmiş,60.000.000'dan fazla insanın hayatına mal olan bu iki savaştan da,kafasına yediği  Amerikan yumruğu ile  nakavt olduktan sonra şöyle bir söz etmişti;
-"Amerika sahte liberal,Avrupayı kendisi yönetmek istiyor".
Bu günün Amerika'sı da kendisini dünya köyünün muhtarı ve tek yöneticisi görüyor.
Ve ,
Amerika gerçekten hem faşist hem de sahte liberal olduğunu kanıtlamıştır.

Dünya milletleri acilen,Amerika'yı idaresinde bulunduran bu küresel sermaye ile bağlarını koparmalıdır.

Nasıl olacaksa olmalı ama bu yapılmalıdır.Devlet ve büyük zenginlikleri yönetmek her zaman kaymak yemek değil bazen de kafa ütülemektir.

Bunca yıldır yediniz,şimdi de ütüleyin bakalım şu kafaları da bir barış ortamı kurun ey siyasiler,düşünürler,çok bilenler ve çok zenginler.Şimdi halkınıza olan borcunuzu ödeme vaktiniz geldi.

Yoksa vatandaşlarınızı kıydıracak,zenginliklerinizi elinizden alabilecek,topraklarınızı işgal ettirecek projelere tepkisiz mi kalacaksınız?

Siz de mi işbirlikçisiniz?

Haydi herkes göreve!

Yahu bir şey olur da ben bu defa halkı çıkmam umarım.Çünkü hiç haklı çıkmayı istemediğim konu bu konudur.

İşte, Afganistan-Irak’ta çalışmış bir yarbayın kendisini kahraman ilan ettiren,Obama’ya verdiği dilekçesinde, resmen ABD başkanına “kimliğiniz gösterin” çağrısı yapılmaktadır.

Adilyargıç/keykubat

İşte o dilekçenin Türkçe çevirisi;

Sayın BAŞKAN,

Amerikan silahlı Kuvvetlerinin seçkin bir üyesi olarak 17 yıldır ülkeme deniz aşırı görevlerde

Bosna-Hersek’te ölümcül komando harekatlarından sona Afganistan oradan ‘Irak’ta görevlendirildim.Daha geçenlerde,tekrar Afganistan’da ikinci kez savaş düzenine katılmam için emir aldım.Aldığım emirde,doğum belgem,ikamet adresim  ve diğer kimlik belgelerimi de yanımda götürmem istendi.

2008’den beri gerçek doğum yeriniz ile ilgili sıkıntı yaratan raporlarda  gerçek doğum belgenizin olmadığı halktan gizlendiği yazılı.Havai Nüfus Bakanlığı,göstermiş olduğunuz doğum belgenizin gerçek olmadığını söylüyor.Bir çok insan doğum belgenizin lazer pirinterle 2007’de üretildiğini iddia ediyor.

Basının aşırı baskısı üzerine senatör 2008’de  Mc Cain’in Panama Kanal bölgesine ait bir nüfus kağıdı ürettiği,Senato Adalet Komisyonunun da bunu gerçek doğum belgesi olarak onayladığı bu doğum belgesi ile yasal olarak başkanlık etme yeterliliğiniz olduğunu onaylamışlardır.Oysa her Amerikalı ülkenin bir ucundan öbür ucuna seyahatlerinde, hastanelere başvurduklarında gerçek kimliklerini göstermek,kanıtlamak zorundadır.

Senato,kimliğinizin yasallığı ve sizin Kenya’nın başkenti Mombasa’da doğduğunuz,babaannenizin Kenya-ABD büyükelçiliğinin kayıtlarına istinaden iddia edilen  Kenya vatandaşlığınız konusunda yapılan bir radyo programı konuşmasındaki iddialara karşı suskun kalmaktadır.

 Sizin başkanlığınızın yasallığı konusunda sıralı amirlerimin görüşlerini aldım.Senatoya yaptığım başvuruda yanıt almakta başarısız oldum.Benim “başkomutanım” olarak görev yapıyorsunuz.

Havai Nufus  Bakanlığından ve doğmuş olduğunuz hastaneden geçerli doğum belgenizi almanız ve bunu herkese ispat etmeniz üzerinize düşen bir yüktür.

Anayasaya  uygun olarak bir “başkomutan” sıfatıyla hizmetinizi yürütmenizi Amerikan halkına  daha fazla zarara neden olmadan ispat etmelisiniz.

Afganistan’daki görevime gitmeden önce,anayasaya uyulduğunu gösteren delillerin temin edilmesi benim daha huzurlu olarak yeni görevime başlamamı ve askerlerime hükmetmemi sağlayacaktır.

Ülkesine en üst düzeyde hayatından vazgeçebilecek şekilde hizmet etmek için hayatlarını ris altına sokanların,anayasa bağlılık yeminine sadık kalındığını bilmeyi hak etmektedirler.

Anayasaya uygun olarak ülkeye hizmet edebileceğinizi,başkomutanımız olabileceğinizi belgeleyemediğiniz takdirde,ben ve diğer bütün subaylar yasal olmayan emirleri uygulamaya başlayacaklardır.

Efendim,bu yüzden,göreve uygunluğunuzu kanıtlayan gerçek doğum belgenizi ortaya koyuncaya kadar,göreve uygunluğunuzun ispatlanmamış iddiaların çevresinde oluşan şüpheler yüzünden görevime,verilen askeri emirlere uymakta iyi olamayacağımı belirtirim.

Saygılarımla

İmza.

Yarbay Terrence LAKIN

Türkçe'ye Çeviren ;Adilyargıç/keykubat 

DUNYA KIYAMET SAVASLARINA HAZIRLANIYOR

DÜNYA KIYAMET SAVAŞLARINA HAZIRLANIYOR

09 Eylül 2001 İkiz Kule Olayı

Bu akşam  üstü haberleri seyrederken bir ara İngiltere’nin  BBC kanalını tıkladım.Amerika Dış İşleri Bakanı bayan Hillary Clinton hanımefendiyi iki tecrübeli bayan programcı tarafından sorgulanırken gördüm.Biraz dinlemeye takıldım.Konu Türkiye idi.
Bayan Clıinton;
-“Türkiye ile çok iyi karşılıklı uyum içerisinde çalışıyoruz,işler yolunda gidiyor,onlar dediklerimizi aksatmazken biz de onların AB üyeliğini destekliyoruz...” gibi şeyler söyledikçe vallahi ben de neşelendim.Yalan değil,iyi laf duymak insanı rahatlatıyor.
Ardından konu Çin ile ilişkilerine geldi,onlarla da karşılıklı iyi dostluk ilişkilerini sürdürdüklerini, sadece Kuzey Kore konusunda biraz sorun yaşadıklarını öyle tatlı tatlı anlattı ki,dünya cennete dönmüş dedim.
Nasıl demem,ben bir barış gönüllüsüyüm,bütün dünyada barış olsun,fakirlik,yoksulluk ortadan kalksın,anarşi,terör son bulsun kim istemez?
Hele ben öyle isterim ki,ama kazın ayağı hiç de öyle değil.

Bakın,sayın başbakanımız,”komşularımızla sıfır sorun” diye asırlık düşmanlıkları rafa kaldırdı, patrikler,hahamlar,Grekler,Ermeniler,Kürt konuları herkese “eyvallah,tamam” diyor.
Onlar şüpheyle bakarken bizim hükümet peygamber misali her şeyi hoş görüyor.
Kürt,Roman,Arap açılımları aldı gitti.

Gürcistan'ın belası Saakaşvili
Tv'de Kravatını yerken

Canım dünyada barış,kardeşlik olsun,ama bizim memleket de yerinde dursun,gençlerimiz teröre kurban gitmesin,evlerde huzur olsun,herkes iş,aş bulsun,yollar,köprüler,uluslararası etkinlikler sürsün,kimse de bizi uyuz etmesin biz de kimseyi etmeyelim,her millet karşılıklı saygı içinde yaşasın değil mi?
Ama,AKP hükümetini eleştiren,siyasetlerinden kuşkularımı içeren,icraatlarından endişelerimi dile getiren yazılarımı yazmaya başladığım 2006 sonundan beri bir tek konuyu vurguladım.
O da ;
“AKP,İslam ülkelerini tek çatı altına toplayarak “HİLAL BLOGUNU” kurmaya çalışıyor”
Üstelik ABD-AB de bunu bir an önce yapsın diye AKP’yi ve işbirlikçisi Suudi Arabistan’ı şiddetle destekliyorlar.
Ne var bunda,iyi değil mi?
Haçlı Saldırısına karşı birlik oluşuyor,Ticaret de gelişiyor,memlekete para giriyor,emekli maaşımızı da alıyoruz daha ne?

Şunu biliniz ki,Haçlı Kampanyaları bu “2001 Hilal Saldırısı” sonrası yayıldı.ABD-AB halkları zengin,rahat ve kültürlü.
Onlar savaşa girmek istemez,kamuoylarını kolay razı edemezler.Ama,”Hilal Blogu” oluşursa kolaycacık oluverir.
Birinci dünya savaşında Wilson’un Amerika’yı ,”Ermenistan kurmak için Türkiye’ye ordu göndermeye iknası gibi”
O,Ermenistan için ikna etti, ama Amerikan çocukları Türkiye dışı cephelerde öldü.
,
Daha iki yıl önce,gene ABD’nin iktidar ettiği Gürcü Sakaşvili,Gürcistan’ı Rusya ile savaşın eşiğine getirdiği gibi ,AKP döneminde Gürcistan ordusuna askeri eğitim verdiğimiz için neredeyse bizi de topa tutuyordu.
Üstelik Saakaşvili resmen Rusya saldırısı sırasında başbakan R.T.Erdoğan’dan yardım istemişti de telefonlara “tatilde” olduğu için çıkmamıştı.
Hatırlayınız.

Ardından “One Minute” olayı ile başbakan prestij yaptı,foyası her ne kadar çıktıysa da gene de tuttu.Bu yıl,Gazze’ye yardım bahanesi ile ABD-AB destekli Gazze Flotalia” yardım gemilerine İsrail saldırısı nedeniyle neredeyse savaşa giriyorduk.
Bunlar da ,bu ABD-AB desteğinin görünmeyen,ince noktaları.

Ama,İran,Suriye,Irak’ta kurulan Kürt devleti ve Irak Arapları,Malezya Endonezya,Pakistan ilişkilerimiz de zirve noktasında.

"C.I.A yarattı FBI arıyor" yazılı.

AKP,gerçekten şöyle böyle ama bu “HİLAL BLOGU’nu kurmayı büyük ölçüde başardı.Amerika’dan da son halife Fethullah Gülen hoca efendinin destekleri ile de Anayasa halk oylamasından %58 oy ile gene başarısını kanıtladı.
Yani süper gidiyor.
Peki bana  ve benim gibilere ne oluyor da adamı eleştirip duruyoruz?

AKP henüz,03 Ekim 2002 seçimlerine girmeden önce New York’un meşhur “ikiz  kuleleri” olan büyük gökdelenlerine,G.W.Bush’un ortağı Suudi Arabistanlı Usame ailesinin şımarık oğlu Usame Bin Ladin’in üstlendiği ,11 Eylül 2001’de bir uçakla yapılan saldırının ardından G.W.Bush ne demişti?
CRUSADE!!!
Nedir o  diyorsanız söyleyeyim,”HAÇLI SEFERİ”

Ben,İnternet ülkemize girdiğinden beri yani 1996’dan beri kullanıyorum.Yabancı basını da takip ediyorum,yıllarca tercüman olarak memuriyet de yaptım.
İşte,o zamandan beri olanı söylüyorum.
İslam düşmanlığı yurt dışında arttı,insanlar Müslümanlara pislik olarak bakmaya başladı,bazı uçaklardan Müslümanlar indirildi,yurt dışına çıkan Müslümanlar gümrük kapılarında aşağılanır oldu,oralarına,buralarına el sokularak uyuşturucu,silah kontrolü yapılarak aşağılanıyorlar.
Yetmedi,Afganistan Irak işgal edildi ve buralarda bir-iki yaşlarında sokakta çocuğunu gezdiren aileler zevkine kurşuna dizildi,atış talimlerinde öldürüldüler,Guantanamo hapishanesinde ölen,tutulanların sayısı belli değil.
Son,Irak,Afganistan gibi işgal altındaki ülkelerden dönen ABD-AB askerleri ,bizdeki PKK-Kürt düşmanlığını aratan,geride bırakan aşırı bir İslam Düşmanlığı kampanyası başlattılar.Filimlerde,”Müslüman Terörist” konuları aldı başını gitti.Hatta,Türkiye bir çok filimde,ülkemiz televizyonlarında bile gösterilen bu filmlerde açıkça “TERÖRİST” ilan edildi.Kimsenin sesi çıkmadı.
Şimdi de sıra kampanyalara geldi.İslam dinini ve Müslümanlığı hedef alan yazılar arttı ve artmakta.
-Kardeşim sen de yazıyorsun niye kızıyorsun? Diyebilirsiniz.

Gazze Flotalia olayında İsrail saldırısı

Evet,ben,bütün dinlerin aleyhine yazıyorum.Büyük devletlerin teşvikleri ile arttırılan “dini aşırı derecede kutsallaştıran” politikalar sonucu halkın önünü göremeyeceğini,Gazze Flotalia gibi oyunlarla bir çırpıda savaşa girip korkun acılar çekeceğimizi düşünerek bunları yapıyorum.Sadece bizde değil her yerde dine düşkünlük azalırsa,siyasetçiler de “demokratik tercihler yapmak” zorunda kalacaklardır.
Benim yaptığım bu ve bütün dinleri “hakaret etmeden,aşağılamadan,ikna-akıl yoluyla” eleştirmektir.

Ama,hiçbir yazımda sadece Kuran’ı,Tevrat’ı,İncil’i hedef almış da değilim.Ne kutsal kitaplara ne peygamberlerine,tanrılarına ne de inananlarına hakaret etmiyorum.
Benim yaptığım doğal,demokratik eleştiridir.Her zaman,padişahlık döneminde bile serbestti.
Ama aşağıya koyduğum yazı ve benzeri siteler böyle yapmıyorlar.Hedef sadece “İSLAM DÜNYASI VE İNANÇLARI”
Yani bunlar Hıristiyan köktendinci-Vatikan destekli yapılanlar.
Hani AKP-Fetoş efendi resim çektiriyorlardı,araları iyiydi bunlarla?
İşte benim de anlatmaya çalıştığım bu “işbirliği” zaten.

Şöyle bir hesap edin,İslam dünyası “1.600.000.000” Bir milyar altı yüz milyon  nüfusa sahip ve sanayileşmiş,dünyaya hükmeden tek bir ülke yok.Hepsi sefil,aç,ordularının üniformalarından ağır silahlarına kadar Hıristiyan Amerika ve Avrupa Birliği,Rusya gibi ülkelerden alıyorlar,,ekonomileri sadakaya muhtaç.
Hıristiyan dünyası is “3.500.000.000” Üç milyar beş yüz bin nüfusa sahip,yani Müslümanların iki katından fazla ve dünyaya hükmeden ülkelerin tümü Hıristyan.
Çocuklarımız bile onların dillerini öğrensin,onların okullarında okusun diye onların kucaklarına atıyoruz ki,okulları bitince ekmek bulabilsinler diye.

Kasım Seçimleri için "ACELE GELSİN"
deniyor.Obama'yı kesecekler.

Peki,2011’de bizde genel seçimler,Kasım'da ABD’de de yerel seçimler var.
Sonra projeler uygulanmaya başlayacak.Savaşları da başımıza getirdikleri işbirlikçi hükümetlerin idaresindeki Müslüman ülkeler başlatacağı için onlar “işgalci” de olmayacaklar.

2012 sizi korkutmuyor mu?

İşte,”HAÇLI BLOGU” nasıl oluşuyor,İslam dini ve Müslümanlar nasıl görülüyor okuyunuz.
Yazının İngilizce orijinali en alttadır.Üşenmedim,çok uzun olan bu yazının seçtiğim kısımlarını tercüme ettim,linki de var,İngilizce bilenler  girsin okusun.Yalnız adam çok sağlam kaynaklara dayanarak yazmış,helal olsun.Yazıda yalan,iftira yok,bize öğretilenlere göre  biraz ,biraz da kasıtlı çarpıtmaları var diyebilirim.Geneli sağlam kaynak.Gerisi ulemaların işi (!)

Irak El Gureyb Hapishanesinde
"Amerikan demokrasisi"

Armageddon Savaşına başlamadan önce okuyunuz.Genel seçimlerde de gene AKP’ye daha fazla veriniz ki,Haçlılar kökümüzü kurutsun.

MUHAMMED TERÖRİST YA DA PEYGAMBER

"Muhammed,masum köylere ve kervanlara 38 veya daha fazla saldırı düzenledi.”

“Ben düşmanlarımı öldürdüğüm zaman gülecek olan peygamberim” Hadis.
“Hıristiyan ve Yahudi şehitler “İnancım için öleceğim” derler;
İnanınız!!
“Müslüman şehitler “İnandığım için öleceksin”
 İnanınız!!!

İslamın kurucusu Muhammed hakkında aşağıda yazdıklarım birilerini imcitirse özür dilerim.Ama yazdıklarım gerçektir;


Muhammed,başlangıçta  barışçı olan ayetlerinin yerini alan,onları fesheden sonraki kötü, saçma sapan mırıldanmalarından ibaret bir kitap olan Kuranı üretti.
Bu ayetler,Arap şiirselliği içinde Arap dinleyenlerini gıdıklıyordu.”İslam,putperestliğin,İncil hikayelerinin çarpıtılmış, yakıcı bir karışımıdır.
Muhammed,kehaneti olmayan,dinini,zenginlik,cinsellik ve güç üzerine tasarlayan tek peygamberdir.
O bir teröristti.Eğer bu çıkarımlarım sizi şok ediyorsa,İslami tarihçilerin çoğuna ait delilleri burada görünceye kadar bekleyiniz.
Buradaki Müslüman veya eski Müslüman tarihçilerin %70’inin kökenleri Sekizinci yüzyıla kadar uzanır.

Eğitim için gönderdiğiniz
çocuklarınız
Haçlı askeri olabilir.

Aşağıda göreceğiniz gibi Muhammed kendisini Tanrının havarisi pozuna soktu.Yaşamı,şehvet düşkünlüğü* içinde,tecavüzler,refah,fetihler,ve acımasız kasaplıklarla geçti.
*(12 evliliği,çocukla cinsel ilişkileri,köleleri ve nikahsız eşleri olan cariyeleri vardı.)
Tam anlamıyla tanrının en aşağı günahkarlık ve adaletsizlikte hiçbir şeyi hoş göremeyeceği açısından son derece iyi bir durum.

Kuran,Hıristiyan İncilinden 500 yıl sonra tamamlanmıştır.Gerçekten tanrıdan vahyedildiğine inanılıyorsa Yahudi ve Hıristiyan İncilleri kadar yanılmazlığı ölçülebilmelidir.
Kuranın Yahudi ve Hıristiyan İncilleri kadar içten tutarlı,olduğu kadar mükemmel olduğunu umuyorsanız yanılıyorsunuz.
İşte birkaç örnek;
İslami Kuran Yazılmıştır;
Bu günün Kuranı 114 Sure adı verilen metinden ve  ayet adı verilen cümlelere bölünmüş haldedir.Muhammedin eşi Ayşe zamanında Kuran metinlerinden birisi olan “Şura Suresi)” 200 kadar ayetten ibaretti.Ölümünden kısa bir süre sonra,bu surenin sadece 73 ayeti kaldı.
Müslümanlar,kaybolan orijinal metinlerden 127’sinin asla bulunamadığını söylemektedirler.

Fetoş ve Papa-
Demokrasi mimarları

Hatta,Muhammed’in ani ölümünün ardından Zaid İbn Sabih’e Kuran ve mealinin yazılması (Miskat-ül Mesabih) emredildi.Üç ayetinin kaybolduğu ispat edildi.Hz.Muhammed’in eşi Ayşe’ye göre bunlardan birisi,Muhammed’in ölümüne kadar yatağın altında (!) tutulmuş,fakat,evde yaşayan evcil hayvanlardan keçiler tarafından sayfalarının bazıları yenmişti.(!)
Hz.Osman Kuranı derlediğinde kayıp sayfalar bulunamamıştı.

Bunlardan birisi zina yapan kadın ve erkeklerin taşlanması ile ilgili ayetleri içermekteydi.Bu ayet orijinal Kuran’ın parçalarından birisiydi.Bir çok otorite,İlk halifenin zina yapanları Müslüman Hukuk Kitabında önceden ve halen yazıldığı üzere taşlatarak ve 100 kırbaç.(Kuran Nur 2) vurdurarak (Guillaume’nin İslam adlı kitabı S.191)cezalandırmıştı .


Kaynaklar;M.Ahmed Bin Hanbel,C.6.S.269;İbn Kutba Tavil Muhtelif el Hadis Kahire-Mekteb el Külliyat El Ezheriye 1966 S.310;Suyuti ad Durru El Mansur C.2 S.13;Diğer hadis kaynağı da Sahih Müslim S.912;Miskat II S.534 ve diğerleri.

SİRET-İ RESULULLAH,İbn İshak tarafından İ.S.750’de yazıldı,773’de öldü.Abdulmalik İbn Hişam tarafından İ.S.828’de kısaltılarak yazıldı,Alfred Guillame tarafından çevrilerek ,T”HE LİFE OF THE MUHAMMAD Oxford Express” başlığı ile 1955’de  yazıldı.Abdülmalik İbn Hişam,’ın “Muhammed’in Hayatı”  erken dönem eserlerine dayanır.Ulmar  al Vaqidi  of Medina İ.S.825’de öldü  “The Expedition of the Mohammad-Muhammed’in Keşfi” adlı eseri yazmakla ömrü geçti.”The History Of The TABARİ-Taberi’nin Tarihi”,Ebu Mıhammed bin El Taberi tarafından İ.S.870-920 arasında yazıldı.
Onun anıtsal eseri 1987-1997 arasında New York State University-New York Devlet Üniversitesince çevrilerek yayınlandı.
“El Buhari’nin  Hadisleri”,I,II,VI,VII,VIII ve IX. Ciltleri, İ.S.850’de imam Buhari tarafından toplanan Sahih Bukhari and The True Traditions-Sahih Buhari ve Gerçek Hadisler” başlığı altında toplandı.
(Muhammed Han çevirisi,Mekteb-i Darüsselam  yayını)Bu eserin derleyicisinin orijinal olduğuna,Muhammed Han tarafından  kısaltıldığına,yanlış numaralandığından,sadece İngilizce çeviri ve basımı yapıldığından emin olunuz.

Sonuç olarak,takip eden üç Kuran çevirisini edinmenizi öneririm.Ahmed Ali,Pikthal,Muhsin Han tarafından asil,Yusuf Ali veya Şakir .İlk ezbere okunduktan yüzyıl sonra İ.S.725’lerden kalan en eski Kuran kalıntısıdır


Ömer,”doğrusu Allah Muhammed’i gönderdi ve Kuran’ı doğru olarak vahyetti.” Ayetlerin dışında her şeye gücü yeten Allah,”taşlayarak ölümü içeren ayeti”ona vahy etti Allah’ın tebliğcisi, (Sahih-Müslim S.920) .taşlayarak öldürdü  ve biz de ardından taşlayarak öldürdük.Ve Allah’ın Kitabında,taşlayarak ölüm,zina suçunu işleyene karşı yapıldığı gerçektir.Ayet buydu.Yetişkin bir adam ve kadın zina suçu işlerse,taşlanarak öldürülecekleri kesindir.

Bu paragraf Kuran’da yoktur.Kurandaki diğer bozuklukları görmek için  tıklahere.
Sahih Buhari’nin hadis kitabına göre taşlayarak öldürülme olayının Hz.Muhammed tarafından emredildiğine ve uygulandığına dair delilleri görmek için;Cilt 2;Kitap 23,Sayı 413;
Abdullah Ömer tarafından kısaltıldı.

Bizde böyle uçaklar var mı?20 km'den uçuyor.Bizimkiler,10 km.

Peygambere zina işleyen (yasa dışı cinsel ilişkiye giren) Yahudi bir çift getirildi.Caminin yanında bulunan musalla taşının yakınında “her ikisinin de taşlanarak öldürülmelerini” emretti
Dünya,Kuran’ın 114 Sure,30 kısım,6.616 ayet,77.943 kelime,338.606 harf olduğundan haberdardır.Bu şartlarda onu hatalarından arıtmayı sürdürmeyi bir hesap ediniz.

İncil’de Tanrının tek adı “YAHWEH” tir ve (Yaveh okunur) İncil’de 6.823 kez tekrar edilmiştir. Muhammed, bir kerecik olsun,bildiğini ima etmek için bile Tanrı’nın gerçek adı olan bu adı anmamıştır.Muhammed hatta Yahudilerin onu “BENİM” diye andıklarını bilmemektedir.
Muhemmad’den önce Arapların,Ay yılının her bir gününe denk gelen 360 tanrısı vardı.Muhammet, putperest Arapların Kılıç-Savaş Tanrıları,Ba’al’ın oğlu baş putu olan  Ay Tanrısı (El Lahi-Nanna,Sin adları ile bilinen ) Allah’ı seçip aldı.Nanna ve Sin basitçe “sin” olarak anılıyordu.Araplarda tanrı anlamına gelen “El Lah” kelimesindeki “EL” adların önüne gelen belirteçtir.”LAH” ile birleştirildiğinde tanrı demek olan “EL LAH” adını elde ederiz.

İ.Ö.190’da yaşamış,İskenderiye’li Kleement (Clement of Alexandria) bahsettiğine göre “Arapların tapınma taşı” vardı,Petra’daki Duşare tapınağındaki siyah bir taşı taşlıyorlardı.İ:S.2.yy.’da,Maksimus Tirus,”Araplar ne olduğunu bilmediğim dört köşe bir taşa bağlılık gösteriyorlardı.Maksimus,siyah bir taşı içeren Kabe’den bahsediyordu.” Diye yazmıştır....”

Türkçeye çeviren; adilyargic/keykubat

 http://www.forumancientcoins.com/numiswiki/view.asp?key=baetyl


Muhammad (aka Mohammed, aka Mahomet)Terrorist or Prophet?
Artist depiction - no real picture existsMuhammad led 27 military campaigns against innocent villages and caravans & planned 38 others“I am the prophet that laughs when killing my enemies.”  (Hadith)
Christians & Jewish martyrs say; "I will die for what I believe".  A Muslim martyr says; "you will die for what I believe"....


We apologize to anyone who may be offended by the history of the founder of Islam (Muhammad) below.  And we are aware of the sensitivities involved.  However, infinitely more damage has been done to Islam's "believers" by Islam's history of withholding the truth about its founder to them -- - and the circumstances surrounding its inception --  than any "damage" this true history below can cause.

As you will see below, Muhammad posed as an apostle of God.  Yet his life is filled with lustfulness (12 marriages and sex with a child, slaves and concubines), rapes, warfare, conquests, and unmerciful butcheries.  The infinitely good, just and all holy God simply cannot tolerate anything in the least unjust or sinful.  What Muhammad produced in the Qur'an is simply a book of gibberish consisting of later evil verses abrogating (superseding) earlier peaceful verses.

These verses in Arabic poetically "tickle" the ears of Arab listeners.   Islam is a caustic blend of paganism and twisted Bible stories. Muhammad, its lone "prophet", who made no prophecies, conceived his religion to satiate his lust for power, sex, and money. He was a terrorist. And if you think these conclusions are shocking, wait until you see the evidence mostly from Islamic historians below.  70% of what is here is from Muslim and ex-Muslim historians - back to the 8th century.

The Sirat Rasul Allah was written by Ibn Ishaq in 750 A.D. He died in 773 A.D.  It was edited and abridged by Abd al-Malik ibn Hisham in 828 A.D. and translated by Alfred Guillaume under the title, The Life of Muhammad in 1955 by Oxford Press. Abd al-Malik ibn Hisham's "Life of Muhammad" relied on the earlier works.  Ulmar al-Waqidi of Medina, who died in 825 A.D. produced a work, which portions of which have survived, called "The Expeditions of Muhammad".  The History of al-Tabari was written by Abu Muhammad bin al-Tabari between 870 and 920 A.D. His monumental work was translated and published in 1987 through 1997 by the State University of New York Press.

Make sure you study I, II, VI, VII, VIII, and IX. Al-Bukhari's Hadith, titled: Sahih Al-Bukhari and The True Traditions which was collected by Imam Bukhari in 850 A.D. Be sure to use the collector's original nomenclature because the only printed English translation (Publisher-Maktaba Dar-us-Salam, Translator-Muhammad Khan) was abridged and erroneously numbered. Finally, I recommend that you acquire at least three of the following Qur'an translations: Ahmed Ali, Pikthal, Noble by Muhsin Khan, Yusuf Ali, or Shakir. The oldest Qur'an fragments date to around 725 A.D. - a century after they were first recited.


The Koran was written 500 years after the Christian Bible was completed.  If it too is truly an inspired book from God, it too should measure up to be as infallible as the Jewish and Christian Bible.  If you expect the Koran to be as internally consistent and as factually correct as the Jewish and Christian Bible is - you are wrong.  A few examples follow:
The Islamic Qur'an was edited
Today the Islamic Qur'an (Koran) is made up of 114 chapters called Suras and then sub-divided into verses. In the days of Muhammad's wife A'isha, one chapter of the Koran (the Sura) had about 200 verses. Shortly after her death, this Surah had only 73 verses.  Muslims say that 127 verses of the original text were lost and never found.  Also, After the sudden death of Muhammad, Zaid-ibn-Thabith was ordered to compile and write down the Qur'an (Mishkat'ul Masabih). It is attested that at least three revelations were left out. One of these, according to Muhammad's wife, A'isha, with whom he resided at this death, was kept under their bed at the time of Muhammad's death, but was eaten by a domestic animal (a goat).  When Uthman compiled the Qur'an, the missing verses could not be found.

One of them was called the verse of Stoning, and is said to have contained the order to stone a man or woman who had committed adultery....This verse is said to have been part of the original Qur'an. Many early authorities say so, and what is very significant is that the first Caliphs punished adulterers by stoning; this is still the penalty prescribed in Muslim law-books, whereas the Qur'an (Surah 24:2)

prescribed a hundred stripes." ("Islam" by A. Guillaume, p. 191).  References: Musnad Ahmad bin Hanbal. vol. 6. page 269; Sunan Ibn Majah, page 626; Ibn Qutbah, Tawil Mukhtalafi 'l-Hadith (Cairo: Maktaba al-Kulliyat al-Azhariyya. 1966) page 310; As-Suyuti, ad-Durru 'l-Manthur, vol. 2. page 13:
Another tradition states (Sahih Muslim, page 912, Mishkat II, page 534 and others):

"Umar said: 'Verily Allah sent Muhammad with truth and revealed the Book to him. Out of the verses, the Almighty Allah revealed. there was the verse of stoning to death. The Messenger of Allah stoned to death (Sahih Muslim, page 920) and after him we also stoned to death: And in the BOOK OF GOD stoning to death is a truth against one, who commits adultery. The verse was thus: 'The old man and the old woman, if they have committed adultery, they stoned them both assuredly.' "
This passage too, is not in the Qur'an.  See other corruptions of the Qur'an here.

Many Hadith, including Sahih Bukhari give proof that Stoning was ordered and practiced by Muhammed, for example: Volume 2, Book 23, Number 413: Narrated 'Abdullah bin 'Umar : The Jew brought to the Prophet a man and a woman from amongst them who have committed (adultery) illegal sexual intercourse. He ordered both of them to be stoned (to death), near the place of offering the funeral prayers beside the mosque."
http://www.bibleprobe.com/muhammad.htm
The world is aware that the Qur'an is made up of 114 chapters (suras), made up of 30 parts, 6,616 verses (ayas), 77,943 words, and 338,606 letters.  So consider this as you try and fine tune it to rid it of errors.
Gods unique name in the bible is YHWH (pronounced Yaweh) and is mentioned 6,823 times in the Bible.  Muhammad never used Gods real name even once, suggesting he never knew it. Muhammad also seems to have not known He also told the Hebrews to call Him "I Am".

Before Muhammad the arabs had 360 gods - one for each day of the lunar year.  Muhammad picked Allah (Al-Iahi / Nanna-sin), who was the chief pagan Arab god, the arab moon god, the son of Baal, their war god, and their sword god.  Nanna-sin was  also simply called 'sin'. In Arabic the word for God is 'llah', and the word for 'the' is 'al'. Combined 'alllah' contracted is 'Allah', which means 'the God'
. There is evidence that black stones were commonly worshipped in the Arab world.  In 190 A.D. Clement of Alexandria mentioned that "the Arabs worship stone".  He was alluding to the black stone of Dusares at Petra.  In the 2nd century, Maximus Tyrius wrote; "The Arabians pay homage to I know not what god, which they represent by a quadrangular stone".  Maximus was speaking of the Kaaba (Ka'ba) that contains the Black Stone.