"Türkiye Türklerindir +40" Bloguna Hoş geldiniz!!!

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.
Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.
İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!
Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.
Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Hakkımda

Fotoğrafım
Balıkesir , Bandırma , Türkiye
KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER, BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat- ATATÜRK'TEN SONRA ÜLKEMİZDEN TÜRK ve MÜSLÜMAN HALKLAR İÇİN PLAN YAPAN ve EZİLEN HALKLARA ÖNDER OLACAK SİYASET İZLEYEN BİR LİDER ÇIKMAMIŞ, ARDILLARI,ONUN İZLEDİĞİ ANTİ EMPERYALİST SİYASETİ TERK ETMİŞ,DEVLETİ AB-D KUCAĞINA ATMIŞ VE ONLARA BAĞLILIĞI ATATÜRKÇÜLÜK SAYMIŞ,HALKIMIZIN DİNİ VE IRKİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYARAK TAHRİK ETMİŞ, KADEMELİ OLARAK HALKIMIZI HIRİSTİYANLAŞTIRMAK İÇİN DIŞ GÜÇLERCE GİZLİ-AÇIK DESTEKLENEN SAPIK DİNCİ YAPILANMALARI GÜÇLENDİREREK,İKTİDARA TAŞIMIŞ,IRK,MEZHEP BAĞLAMINDA KARŞILIKLI DÜŞMANLIKLAR YARATMIŞ, ÜLKENİN KAYNAK VE SERMAYESİNİ YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKMİŞ,YUKARIDA SAYILAN AB-D PROJELERİNE GÖRE ASKERİ DARBELERLE KENDİ MİLLETİNİ SİNDİREREK BÖLÜNMENİN YAŞANDIĞI BÖYLE GÜNLERDE BİLE TEPKİSİZ KALMASINI SAĞLAYAN KORKU ORTAMINI HAZIRLAMIŞ,BENZER MUHTELİF İHANETLER İÇİNDE BİR ŞEKİLDE YER ALMIŞLARDIR.İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNÜN DURUMU BUDUR-Keykubat İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA ESİR OLUR.ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR. VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Translate

Bu Blogda Ara

13 Ağustos 2022 Cumartesi

#MUSA PEYGAMBERIN ABLASI MIRIAM ALLAHIN LANETİNE UĞRUYOR.

MIRIAM'IN LANETLENMESI

Hz. Musa'yi sepete koyarak Nil nehrine bırakan, Firavunun eşinin onu alıp saraya götürmesine tanık olan ablası Miriam, Yahudilerin Mısır kölesi oldukları dönemdeki Sabi dini geleneklerine göre kadın peygamber olduğuna inanılan biridir.

Aynı zamanda, Çıkış 15. Bölümdeki Kızıl denizi yarıp Yahudileri kurtarmasını anlatan ilahinin de yazarı olduğuna ınanılır.

Kardeşi Harun'u da Musa kekeme ve cüzzamlı olduğu için kendine sözcü olması için tanrısına yakarır ve Harun Musa adına konuşan hatip olur.

Bu ayrıcalıklar iki kardeşin kendilerini yüceltip, Musa'yi Zenci Yitro'nun kızı Sifora ile evlendiği için yermeye, kendilerinin peygamberlik ettiklerini anlatmaya başlarlar.

Tanrı bu işe fena bozulur.

Özellikle Miriam'i cezalandırır.

Tevrat anlatıyor;

TEVRAT ÇÖLDE SAYIM 12. BÖLÜM

Harun ile Miriam'in Yakınmaları.

1 Musa Kûşlu bir kadınla evlenmişti. Bundan dolayı Miryam'la Harun onu yerdiler.

2 “RAB yalnız Musa aracılığıyla mı konuştu?” dediler, “Bizim aracılığımızla da konuşmadı mı?” RAB bu yakınmaları duydu.

3 Musa yeryüzünde yaşayan herkesten daha alçak gönüllüydü.

4 RAB ansızın Musa, Harun ve Miryam'a, “Üçünüz Buluşma Çadırı'na gelin” dedi. Üçü de gittiler.

5 RAB bulut sütununun içinde indi. Çadırın kapısında durup Harun'la Miryam'ı çağırdı. İkisi ilerlerken 6 RAB onlara seslendi:

“Sözlerime kulak verin:

Eğer aranızda bir peygamber varsa,

Ben RAB görümde kendimi ona tanıtır,

Onunla düşte konuşurum
.

7 Ama kulum Musa öyle değildir.

O bütün evimde sadıktır.

8 Onunla bilmecelerle değil,

Açıkça, yüzyüze konuşurum.

O RAB'bin suretini görüyor.


Öyleyse kulum Musa'yı yermekten korkmadınız mı?”

9 RAB onlara öfkelenip oradan gitti.

10 Bulut çadırın üzerinden ayrıldığında Miryam deri hastalığına yakalanmış, kar gibi bembeyaz olmuştu. Harun Miryam'a baktı, deri hastalığına yakalandığını gördü.


11 Musa'ya, “Ey efendim, lütfen akılsızca işlediğimiz günahtan ötürü bizi cezalandırma” dedi,

12 “Miryam etinin yarısı yenmiş olarak ana rahminden çıkan ölü bir bebeğe benzemesin.”

Insanlar kim ve ne konumda olursa olsun, biraz güç ve mevki sahibi olunca anında Çiğleşiyor.

En güzel örnek iki kardeşin kendilerini ezik görmeleri yüzünden böbürlenme ihtiyacı hissetmeleridir.

Miriam, Musa'nın isteği sayesinde tanrı af eder, bir hafta sonra bu cezadan kurtulur.

Bu olay, yokluğunda başkasını çekiştirmenin kötülüğünü çok güzel anlatmaktadır.

Takdir aklı olanındır.

Alaeddin Yavuz

12 Ağustos 2022 Cuma

PİŞMAN TANRI

TANRI NEDİR, EVRENİ CANLILARI NEDEN YARATMIŞTIR?

Aşağıdaki Tevrat ayetlerine göre Tanrı şeklen INSAN'dır, yaratma gücüne sahiptir, üreme, yeme, içme, giyme, barınak gibi ihtiyaçları vardır.

Allah/Yahweh, kurban sunulan bir Levili
Yahudiyi yılan kuyruğu ile boğmuş yutmaya
Hazırlanıyor.

Yarattığı göksel varlıklar ve bizleri köle olarak kullanır, sıkıntı halinde onlarla savaşarak varlığını, egemenliğini sürdürür.
Incil ve Kuran tüm delillerini Tevrata atıf yaparak açıklar.
Soldaki Cebrail de Çekik gözlü, kadife tenli, kılsız insan olarak çizilmiştir.
Allah da insan şekillidir. Sonra tasavvufçular Allah'ın fiziki yapısını yok sayarak manevi varlık yaptılar.


Kuran ise sadece çelişkili bulduğu konuları düzeltme amacıyla yazıldığı için Tevrat gibi olayları tek tek açıklamaz.

Tevratı kabul eder, sadece yanlış bilindiğine inandığı konuları düzeltir. 
Bu yüzden Tevrat ve Incil kitaplarını hak kitap, bunları okuyup inananları KITAP EHLI olarak tanımlar.

1975'de Suriye Ebla ve Uyarır şehirlerinde İtalyan arkeloglarca yapılan kazıda Teke Şeytan Bereket Tahıl (Hub) tanrısı Hubel olarak ibadet edilen 50cm'lik Allah heykelciği 

Bakara 136, Maide 68'de " Tevrat ve Incil okuyanlar, Kuran-i da birlikte okuyun" der.
Bu öğütler Müslümanlara da zorunludur.

Peygamber zamanında Kuran-i kitap, Muhammed'i peygamber saymayıp Müslümanlarla savaştıkları için de Müslümanlar bu kitapları okumayı ret etmiştir. E.H.YAZIR adı geçen ayetlerin tefsirlerinde bu konuları Arap hadis, siyer (peygamberin hayatı) ve Tefsir yazarlarının kaynaklarını vererek açıklamıştır.

" Başlangıçta evren acı ve tatlı sulardan oluşmuştu. Tanrının ruhu suların üstünde geziyordu" diye başlayan Sümer tablet metinleri ile uyuşan aşağıdaki evren yaratılış mitini dikkatle  okuyalım;

Tevrat Yaratılış Kitabı 1. Bölüm 

1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. 

2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu.

3 Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. 

4 Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı. 

5 Işığa “Gündüz”, karanlığa “Gece” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.
26 Tanrı, “Kendi suretimizde, kendimize benzer insan* yaratalım” dedi, “Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun.”

*INSAN Biz değiliz. Ikinci bölümde anlatılan Nefiller gibi ilâhi varlıklardır INSAN olanlar. Çünkü tabiata, hayvanlara hükmediyorlar. Bizde o yetenekler yok.
Bizim türümüzün yaratılışını " Adem ve Hava" bölümünde göreceğiz

Bu resim Necm Süresi 13'de Morca sırasında peygamber'in, Allah'ın 3 kızı Menat, Lat, Uzza'yı Burak (İnsan başlı kanatlı katır) ile yükseldiği gök katında gördüğü olay.


Tanrı, önce ışığı, sonra katı olan toprağı ve üzerinde canlı ve cansız varlıkları yarattıktan sonra " kendine benzer" olan " göksel insanları" yani melekleri yaratır

Dünyamızda bu varlıklar Adem öncesi yaşamaktadırlar.

Sümer tablet metinlerinde, bu varlıklar ağır çalışma şartlarına " Igigi Isyani" adıyla bilinen isyan edince, onların ağır işlerini yüklenecek bir köle türüne ihtiyaç duyulur ve ilk prototip köle insan Adapa/Adamo yaratılır. 
Yahudilerden önce Asur ve Fenikelilerin yasadigi Kudüs sehrinde ibadet edilen tanrı El'in kızı ve karısı, evreni doğuran Gök Ana Aşere heykelciği.


Adem efsanesinin bu Adapa efsanesinden geldiği açıktır. 
Adapa aslında tanrıları gibi, Hint tanrısı Atman, Iran tanrısı Zervan gibi hermafrodit yani, kendi kendine üreyebilen varlıktır.

Kız ve erkek görünümlü insanlar doğururlar ve onlarla çiftleşerek de çoğalırlar.
Yani hepsi çekirdek aile ensestidir.

Yaratılış Kitabı 6. Bölümde sadece " Kızların doğumu " öne  çıkartılır;
1 Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu." ayeti bence buna dikkat çeker.

Şimdi, dünyamız olan Tanrı bahçesini işleyecek KÖLE ÇİFT Adem ve Hava efsanesini okuyalım;

2. Bölüm.Adem ile Havva

4 Göğün ve yerin yaratılış öyküsü: RAB Tanrı göğü ve yeri yarattığında,

5 yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu.

6 Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu.

7- RAB Tanrı Adem'i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.




8 RAB Tanrı doğuda, Aden'de*
bir bahçe dikti. Yarattığı Adem'i oraya koydu.

*Aden, Kuran'da Adn Cenneti olarak geçer.

9 Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.

25 Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.

Araplar Adem için " Adem-i Safiyullah=Allah'ın Safı "  tanımını kullanırlar. ( Evliya Çelebi Seyehatname Mısır, Sudan, Etiyopya anıları C.10)
Ayetlere  göre de " çıplaklığını" dâhi bilecek  bilinci yoktur.






Yaratılış kitabı 3.Bölüm


4 Yılan, “Kesinlikle ölmezsiniz” dedi,
5 “Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.


9 RAB Tanrı Adem'e, “Neredesin?” diye seslendi.

10 Adem, “Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim” dedi.

11 RAB Tanrı, “Çıplak olduğunu sana kim söyledi?” diye sordu, “Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?

Aşera'nın ve tum
Asur tanrılarının babası El

KENDINI BILME AĞACI MEYVESINI yiyince program yüklenir, önce çıplak olduğunu ve bunun AYIP olduğunu bilir. 

Bu tanrı halka konuşmaktan çekinen Hezekyel adlı Tevrat peygamberine de kitap yedirerek onu bülbül gibi şakıyan bir Hatip yapacaktır. 
Aslında hazm edilen, yenilen ne elma ne de buğdaydır, yenilen, bir hard disktir bence.

Şeytan ile tanrı Adem'i köleliğe ikna etmek için kurdukları " yasak meyve" tezgahı ile asli görevi olan Yeryüzü Bahçıvanlığına gönderdikten uzun zaman sonra insanlığın geldiği yeri görelim; 

Tevrat Yaratılış Kitabı 6.Bölüm;
Tufan


1 Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu.

2 İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler.

3 RAB, “Ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ölümlüdür” dedi, “İnsanın ömrü yüz yirmi yıl olacak.”

4 İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi.
Allah'ın üç kızı. Necm Süresi 1'de 28.
ayete kadar Hz Muhamnet'in miraç olayında onları nasıl gördüğü anlatılır.


5 RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte.

6 İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı.

7 “Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi, “Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.”

Büyük coşku ile yaratılan  köleler artık sorun olmaya başlar ve tanrı yok etme kararı veriyor. 
Nuh tufanı ile yok edilen insanlık içinden sadece Nuh ve ailesi seçilerek " kendileri için tehlike olmayacak AŞAĞI YARATILMIŞ yeni insan  türüne geçiş dönemi başlatılır.


YARATILIŞ 9
Tanrı Nuh'la Antlaşma Yapıyor

1 Tanrı, Nuh'u ve oğullarını kutsayarak, “Verimli olun, çoğalıp yeryüzünü doldurun” dedi,

2 “Yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümü sizden korkup ürkecek. Yeryüzündeki bütün canlılar, denizdeki bütün balıklar sizin yönetiminize verilmiştir.

3 Bütün canlılar size yiyecek olacak. Yeşil bitkiler gibi, hepsini size veriyorum.

6 “Kim insan kanı dökerse,

Kendi kanı da insan tarafından dökülecektir.

Çünkü Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.

7 Verimli olun, çoğalın.

Yeryüzünde üreyin, artın.”

"Verimli  olun, çoğalın" diyen tanrı, " göçer yaşama mahkûm edildikleri  için yeryüzünde Ilk Yaratıldıkları  yer olan olan Şinar=Sümer =Güneş diyarına gelince, hatırlayan  insanlar çoğalıp, göklere  ulaşmak için BABIL KULESİ  veya kule şeklinde, ziftle kalafatlayarak sızdırmazlık kazandırdıkları bir uzay aracı mı  ne yaptıysalar tanrıyı yine " göklere çıkıp, egemenlik kuracakları bölgeler isteyecekleri , tekrar egemenlik savaşları yaşama korkusuna " boğarlar.
Yılanın başı küçükken ezilir, ilkesini bilen tanrı tekrar yarattığına pişman olup, onları böler, sürgün eder.

Babil Kulesi 


YARATILIŞ 11
Babil Kulesi


1 Başlangıçta dünyadaki bütün insanlar aynı dili konuşur, aynı sözleri kullanırlardı.

2 Doğuya göçerlerken Şinar bölgesinde bir ova bulup oraya yerleştiler.

3 Birbirlerine, “Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim” dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar.

4 Sonra, “Kendimize bir kent kuralım” dediler, “Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız.”

5 RAB insanların yaptığı kentle kuleyi görmek için aşağıya indi.

6 “Tek bir halk olup aynı dili* konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre, düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar” dedi,
* Aynı Dili Konuşan, yani Dil  Birliği  olan insanlık tanrı tarafından  Dil Birliği yok edilerek bölünüyorlar.
7 “Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, birbirlerini anlamasınlar.”

8 Böylece RAB onları yeryüzüne dağıtarak kentin yapımını durdurdu.

9 Bu nedenle kente Babil* adı verildi. Çünkü RAB bütün insanların dilini orada karıştırmış ve onları yeryüzünün dört bucağına dağıtmıştı.

*Bab-il=Bap=Kapı
Il-El =Tanrı, Allah; Bab- il=Tanrının Kapısı

Tanrı, insanı " insanlık için iyi olsun" diye değil " kendileri için iyi olsun", her emre uyan sadık köleler olsun diye yaratmış.

Bu da yetmemiş bizi yok etsinler diye Yahudileri yaratmış.

Yaratılış Kitabı 15. Bölüm 

1 Bundan sonra RAB bir görümde Avram'a, “Korkma, Avram” diye seslendi, “Senin kalkanın benim. Ödülün çok büyük olacak.

2 Avram, “Ey Egemen RAB, bana ne vereceksin?” dedi, “Çocuk sahibi olamadım. Evim Şamlı Eliezer'e kalacak. 

3 Bana çocuk vermediğin için evimdeki bir uşak mirasçım olacak.”

4 RAB yine seslendi: “O mirasçın olmayacak, öz çocuğun mirasçın olacak.”

Yaratılış Kitabı 17
Sünnet Şartı 

10 “Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. 
11 Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak. 

12 Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek.

15 Tanrı, “Karın Saray'a gelince, ona artık Saray demeyeceksin” dedi, “Bundan böyle onun adı Sara olacak. 

16 Onu kutsayacak, ondan sana bir oğul vereceğim. Onu kutsayacağım, ulusların anası olacak. Halkların kralları onun soyundan çıkacak.”


19 Tanrı, “Hayır. Ama karın Sara sana bir oğul doğuracak, adını İshak koyacaksın” dedi, “Onunla ve soyuyla antlaşmamı sonsuza dek sürdüreceğim. 

Tanrı, Ibrahim'e avuntu için verdiği Ismail'i neden seçmiyor?
Çünkü annesi Hacer, Etiyopya'lı ( Habeşi) zenci,  firavuna köle olmuş bir prenses.
Hem zenci hem köle diye mi seçmiyor?

Hayır, " Senin soyun" derken, Sara, Ibrahim ile " Baba bir, ana ayrı abi- kızkardeş" tir.
Ibrahim karısı Sara kardeştir. Tanrı ENSESTİ öneriyor.
Şimdi Ismail'i aynı bölümde anlatıyor;

20 İsmail'e gelince, seni işittim. Onu kutsayacak, verimli kılacak, soyunu alabildiğine çoğaltacağım. On iki beyin babası olacak. Soyunu büyük bir ulus yapacağım. 
21 Ancak antlaşmamı gelecek yıl bu zaman Sara'nın doğuracağı oğlun İshak'la sürdüreceğim.”

Tanrı, ensest ürünü Ishak'ı seçti.
Yaratılış Kitabı 20. Bölüm 

12 "Üstelik, Sara gerçekten kızkardeşimdir. Babamız bir, annemiz ayrıdır. Onunla evlendim."
Sonra pişman tanrı bundan da pişman olup Musa'ya vereceği 5 beş kitaptan Levililer kitabında bunları yasaklayacak;

 Levililer Kitabı 20. Bölüm 
17 “ ‘Bir adam anne ya da baba tarafından üvey olan kızkardeşiyle evlenir, cinsel ilişki kurarsa, utançtır. Açıkça aşağılanıp halkın arasından atılacaklardır. Adam kızkardeşiyle ilişki kurduğu için suçunun cezasını çekecektir."

Tanrı ileride Ishak soyundan  da pişman oluyor bir kaçını verelim;

Çölde Sayım 14. Bölüm 
Devlerle savaşmaktan korkup Mısır'a  dönmek için Yahudiler isyana başlayınca Tanrı gene pişman olur;

11 RAB Musa'ya şöyle dedi: “Ne zamana dek bu halk bana saygısızlık edecek? Onlara gösterdiğim bunca belirtiye karşın, ne zamana dek bana iman etmeyecekler?


12 Onları salgın hastalıkla cezalandıracağım, mirastan yoksun bırakacağım. Ama seni onlardan daha büyük, daha güçlü bir ulus kılacağım.”

28 Onlara RAB şöyle diyor de: ‘Varlığım adına ant içerim ki, söylediklerinizin aynısını size yapacağım:
29 Cesetleriniz bu çöle serilecek. Bana söylenen, yirmi ve daha yukarı yaşta sayılan herkes çölde ölecek
.

Tanrının pişmanlıkları bitmez. Yakup soyu olmayan Davut'u kral yapar, Davut köle generalinin karısı Bat Şiva ile tecavüz yollu zina eder, Davut'a kızan tanrı tum karılarını herkese peşkeş çeker. 

Bu zinadan Süleyman doğar. Ona bilgelik verir. O da gider Aşera putlarına kurban keser. Sebep Etiyopyalı Sebe kraliçesi ile evlenmesine izin vermedi diye.

Tanrının pişmanlıkları bitmez. Sonunda pişmanlıkları ile yaşamaya alışır.

Bu yazımda tüm ayetler Tevrat Musa'ya verilen 5 kitaptandır.

Tüm yazılarım da böyledir. 

Kur'an'dan 10 ayet varsa 100 tane diğer kitaplardan ayet içerir.

 
Ama bizim dincilere sorarsan ben Islâm düşmanıyım.

Islam adı bile Sabilerin kitabında, Hay tanrının bayraktar meleğinin adıdır. "S'ISLAM" Aramice'dir, Bayraktar demektir.

Sorsan, Hay tanrıyı tanımıyorum der, " Hayyul Kayyum" adı geçen Ayet el Kürsiyi okumadan yatmaz oysa.

Hayat da Hay tanrının adından gelir. 

Hay, zaten yaşam, hayat, yaşam veren demektir.


Eşine HAYATIM derken Hay tanrının adını söyler bilmez.

Sarık Sabilere Hay Tanrının emridir. 



Tevrata da sarık şart olarak geçmiştir.



Kâhinlere ilk önce sarık giyme emredilir.
Kuran'da ise sarık giyme emri de ayeti de adı da geçmez.

Ama gel de anlat.😊😊😊


Takdir aklı olanındır.

Alaeddin Yavuz 

Merak eden Tevratı okusun;
https://www.kutsalkitap.org/online-tevrat-oku/

11 Ağustos 2022 Perşembe

YAŞLILAR BIR SES DEĞİL INSAN ISTEYİN

  Yaşlılar Ses Istemeyin, INSAN Isteyin. 

Yakın zamanda bir kafeye oturdum biri yanına davet etti.

Emekli memur. Bir kaç ay önce eşi ölmüş, karı tavlamaya çıkmış,  bulamayınca derdini paylaşmak için beni çağırmış. 

Telefonu durmadan çalıyor,  herkesten karı istiyor.

Çocukları yurt içi,  dışı arayıp uyarıyor  dinlemiyor.

Telefonları susunca konu dışı bir sürü şey anlattım ilgisi dağılsın diye.

Fayda etmiyor.

-Ne için eş istiyorsun bu yaşta?(65 yaşında)

-Yanımda bir ses olsun!

-Evlendiğin zaman o seslerin ne olacağını düşündün mü?

- Arkadaş sen eş aramıyorsun. Emeklin var, aç, bir yudum kuru ekmeğe sana köle olacak birini arıyorsun. Sen megaloman bir salaksın. 

- Bu hakkım değil mi?

- Değil, hak, karşındaki kabul ederse haktır, sen onu nasıl halletmek istiyorsan o da seni elinde ne var ne yok, çocukları, akrabaları,  dostu ile halletmek isterse ne yapacaksın?

- Yapar mı?

- Engel var mı?

- YOK

- Ruhun bile duymaz, bir anda don gömlek kalırsın.

- Korkuttun beni ya.

- Mal girince konuya nasıl uyandın?

- Hiç aklıma gelmedi.

- Gelsin, biz Istanbul polisiyiz, ise başlar başlamaz en az 40 ifadeyi 1 saatte alırdık. Öyle yoğun müracaat olurdu. Bu işin mağdurları içinde emekli bürokratlar, profesörler bile oluyor.

- Yapma yav?

- Dene istersen.

- Yok yok, ne önerirsin?

- Bulursan birlikte yaşa. Eğer beklediğin bir hayat kurabilirsen malının çocuklarının hakkını ayırdıktan sonra kalanını bağışlarsın,  nikah kıyar, emekli maaşını almasını sağlarsın.

- Elini öpeyim yav senin,  ne güzel anlattın.

- Hadi kendine dikkat et, SES değil, insan olan, dost ara. Bulamazsan yalnız yaşa. Bir ses, hayatına, ömür boyu kazanımlarına mal olabilir. 

-Millet boşuna papağan beslemiyor. O da ses veriyor.🤣

- Sağ ol Alaattin bey....


Yanında bir ses istiyorsun yanında eşin???🤣🤣🤣

https://youtu.be/vaeme4WrnmY