Sayfalar

21 Haziran 2012 Perşembe

DAGLICA SEHITLERININ ARDINDAKI IHANETLER




DAĞLICA ŞEHİTLERİNİN ARDINDAKİ İHANETLER!

İşte PKK'yı bunlar kurdu
19 Haziran 2012 günü ogle saatlerinde medyaya ateş gibi bir haber düştü. “Hakkari Dağlıca’da askeri karakola yapılan terrorist saldırıda “8” sekiz asker şehit düştü ve “16” asker yaralandı” şeklinde başlayan haber vatandaşlarımızın yüreklerini yasa boğdu, duyguları alt üst oldu, hükümete ve devlete olan güvenleri sarsıldı “btimecek” kaygısı bir kez daha beyinlere kazındı.

Evet, PKK terörü gerçekten bitecek gibi görünmemektedir. Çünkü bitmesi hem devletin başındakilerin hem, ordunun hem silah ve uyuşturucu kartellerinin ve daha nicelerinin ekmeklerine yağ sürdüğünden bitirlmeyeceği konusunda şüpheler her gün halkımızın yüreklerinde yer etmektedir.

Hain saldırıda şehit düşen, mekanları cennet olasıca askerciklerimizin kimlikleri de şöyleydi: 
Kıdemli Çavuş Ali Gümüş, Piyade Onbaşı Cahit Kılıç, Piyade Onbaşı İsa Sayın, Piyade Er Umut Bulut, Piyade Er Ali Yasin Erosmanoğlu, Piyade Er Mustafa Türkmen, Piyade Er Yaşar Doymuş, Ulaştırma Er Samet Bütün. 
Evet biz çocuklarımızı Atatürk zamanında çıkartılan 26 Kürt isyanı, onu takiben Sabetayist Adnan Menderes’in Kore’ye gönderdiği sayıları halen açıklanmayan, napalm bombalarının yarattığı Nemrut ateşlerinde yanmaları, kimliklerinin tespit edilemeyecek şekilde yanmış, parçalanmış oldukları, gereksiz savaşa verdiğimiz kurbanlardan, 1968 öğrenci olaylarının başlaması, 1974 Kıbrıs çetrefiline verdiğimiz kurbanları takiben hızlandırılan sağ-sol olaylarının bilinçli kışkırtılmasından beri bir şekilde kurban veriyoruz.

Bu yüzden tarihimizi inceledeğimizde Osmanlı’nın kuruluşundan Cumhuriyete, Atat’nın ölümünden Menderes, Kıbrıs, sağ-sol, Asala, PKK adlarıyla sürüp giden bu “Kurban Sunma” ayinleri bitmeyecek inancı vermektedir.

19.Haziran 2012 Şehitleri
2007 yılından beri Dağlıca karakolları baskın üstüne baskın yedikçe, sayıları “12, 26, 8” gibi rakamlarla ifade edilse de görülen o dur ki ne hükumetin ne de ordunun bu konuda hiç bir tedbir  geliştiremedikleridir.
AKP hükümeti neredeyse teslim olması sağlanmış bir terrör örgütünün ardından devir aldığı hükümeti, ilk önce başbakan RE.T.E’nin “Kürt  sorunu benim sorunumdur!” ifadesinin geçtiği açıklamasını Kürt, Çerkez, Arap, Rum vs açılımları takip etmişti.

Biz bunlarla oyalanırken, Irak’a NATO güçlerinin girmesi için ülkemizin üs olması konusunda TBMM olumsuz karar vermiş, terror örgütü de gücünü bunun aksine arttırmıştı.

Kürt sorunu 1516'da Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran seferiyle başlayan doğu Anadolu, Suriye Mısır ve Hicaz fetihlerine karşı önce tepki  sonra isyanlarla devam eden Yezidi, Hıristiytan ve Sabi Süryani, Arami ihanetleri daima Gürcistan ile işbirliği içinde sürmüştür. Yetmezmiş gibi, Alevi Türklere “Sünni Arap Mezhebini” Kabul ettirmekte zorlandığı için Afganistan’dan ve Hint Babür Hanlığından Şafii Kürtleri Mardin bölgesine getirip yerleştirdiği Babürd Kürtleri (E.ÇELEBİ SYEAHATNAME- Mardin Saçlı Kürtleri) de İran’a sürülen Türklerin yerlerine yerleştirilmiş bu işlem Kanuni döneminde de sürdürülmüştü.

İşte  Yavuz’un sevgili Kürtleri, bölgedeki eski Kürtlerle “Din ve Soy” kardeşliğini fark etmiş ve, Hicaz Yezidi iamamı Şeyh Adi’nin Kürt Yezidiliği’ni kurup, “Mushaf-I Reş (Kasra Kitap) ve Kitab-ül Cilve” adlı  kitapları yazmasıyla Kürtçükler Osmanlı yerine bölgedeki gayrimüslüm azınlıklara yanaşmışlardır.

Vatikan'dan ödüller alan, Amerika Pensilvanya'da oturup Müslümanlara "Haçlıya Teslim Olun" fetvaları yazan Erzurum'lu dönme Ermeni Fethullah Gülen!

Zamanla Vatikan, Fener Patriği, Moskova Patriği işbirliği ile güçlenmiş, aralarına İspanya’da soykırımdan kurtardığımız Yahudi cemaatlerinden mason shte mesih Sabetay Sevi yandaşları da eklenmiş ve tümü bu tarikat içinde birleşmiş, aldıkları Mason Yahudi Sermayenin destekleriyle devletin başına kendi adamlarını geçirmeyi başarmış ve Osmanlı'yı çökertmiş, Cumhuriyet devrimlerini engellemiş, Ulu önder Atatürk'ün ölümünden “5 ay 12 gün” sonra İngiltere Türkiye Kredi Antlaşmasının imzalanması bunun diğer Haçlı ülkeleri olan Fransa, Almanya, ABD ile tekrarlanması ile sürmüş, 14 Mayıs 1950 seçimleriyle Kore'ye asker gönderilmesiyle de TSK NSK (Nato Silahlı Kuvvetleri) ya da "Koloni Ordusu” olmuş, Amerikan yapılanmasının seçtiği, kökenleri bu işbirlikçilere dayalı tippler ordu içine dopldurulmuş, devlet eliyle ABD’de eğitilmiş, bütün darbeler emperyalizmin tuzaklarını uyanan siyasetçilere ve halka karşı bu eğitilmiş yapılanma tarafından yapılmış, doğruyu yazan yazar, gazeteci, Üniversite hocası, Türk, Kürt, Ermeni, Rum kökenli olsun olmasın “anti emperyalist” olan kim varsa tasfiye edilmiştir.

Cumhuriyeti ve Atatürk devrimlerini yıkmak için, İngiliz, Rus, Fener patrikhanelerinden aldığı desteklerle "Kürt İsyanlarını" yürüten "Haçlı askerine ŞEHİT" diyen Said-i Kürdi'ler, 1650'lerdeki Gürcistan- Vatikan işbirliğiyle Osmanlı'ya isyan eden Bitlis'li Kürt Yezidi Abdal Han'ın devamıdır.

12 Eylül 1980 darbesi lie iktidarını sağlamlaştıran "Türk ve Müslüman" takiyesi yapan yukarıdaki işbirlikçiler, ASALA yerine kurulan ve görevini devralan PKK terör örgütünü devlet ve NATO eliyle büyütmüşler, vatansever kadroları "21. Yüzyılın Savaş Taktiği Gerilla Harbine Göre Ordunun Eğitimi" diye avutmuşlar, bu da yetmeyince örgütü hain ilan etmişler, ama dokunmamışlar, her operasyondan sonra örgüt daha da büyümüş, Irak işgalinde devletin içerden çökertilmesinde ABD ve işgal güçleri lehine hizmet etmiş, Mısır, Libya, Suriye gibi ülkelerde ABD yanlısı Yahudi Nurcuları ile birlikte sözde "Özgürlükçü Arap Baharı" kampanyasında devlet eliyle görevlendirilmişlerdir.

Ödül olarak Irak'ta Kürdistan devleti oluşturulmuş şimdi bu devlet İsrail ile birleşecek Suriye- Türkiye sınırları boyunca genişleyecektir. Bunların karşılığında İran'dan, Türkiye'den de eklenen parçalarla önce "Büyük Kürdistan" oluşturulacak, NATO güçleri yerleşince de, Kürdistan tasfiye edilecek, bölge "Büyük Ermenistan ve Büyük İsrail" adıyla iki yeni devlet oluşumuna geçecektir.

Bu ihanet işbirliği böyle tezgahlandı. Türkçülük yapan hiç bir Türk yoktur.
Hepsi dönmedir, Mason Yahudi'si, Kürt Yahudi'sidir. Türkçülük siyaseti Azınlıkları kışkırtarak Osmanlı'yı, Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için kullanıldı. Bu gün de Atatürk ve MHP gibi partilerle Kürtler ve ötekilere "ayrılıkçılık kapıları" açılmaktadır!


İçinde tek bir Türk barındırmayan  (Varsa şaşkın veya satılmıştır) AKP hükumeti ve şehitlere, AKP siyasetlerine karşı gelişen tapkilerde “gaz alma görevlisi” olarak görevlerini icra eden TBMM muhalefet partileri, Cumhuriyetin kuruluşundan beri işbirlikçilerden ve onların soylarından gelenlerinden oluşturulmuştur.
Küresel Emperyalist Sermaye'nin işbirlikçisi olan sözde 61. T.C. hükumeti  olan AKP ve meclis muhalefeti devleti "100." Kuruluş Yılında tasfiye edecek B.O.P projeli AKP’yi iktidar etmişlerdir. Şimdi devlet tasfiye aşamasına girmiştir. 2023'e varmadan devlet önce federasyonlara bölünecek ve RE.T.E'nin dediği gibi "36 parçalı" Anadolu haritasının resmileşmesi ise 2023 yılında yapılacaktır.
Ezeli işbirlikçiler artık uluorta hareket ediyorlar

Vesselam, Türk millet ve bu topraklarda “Huzur” arayan antiemperyalist vatansever insanlar son şehitlerimiz ve hükumetin siyasetleri bizlere göstermektedir ki biz bu şehitlere bu gün yanıyoruz ama Rusya ABD ile keza bir uyuşmaya girdiğinde ya da AB-D NATO güçleri bir “III. Dünya Savaşına”  ya da onu başlatacak öncü oluşumlara göz yummaya karar verdiklerinde inanın bu günler için “sevinç bile duyabileceğinizi” şimdiden söylersem bana darılmayınız.

Çünkü, daha geçenlerde AKP yandaşı bir gazetenin kalemşörlerinden birisi ne yazmıştı?
“Bu gün terörle mücadele eden askerler yakın bir zamanda “Vatana İhanet” ile yargılanacaklardır.
Atatürk iptal ediliyor!

Vatana İhanet Yasasını, annesi Tunceli Çemişkezek’li öğretmen olan eski cumbabalardan Turgut ÖZAL 1988’lerde kaldırmış, PKK oluşumunun temelini atmıştı. Bitirmek istedi falan dense de de gerisini, doğrusunu Allah bilir. Onun, Azerbaycan ve öteki Türk devletlerini  Nurcu dinine (Günümüzde Fethullah Gülecilik) ve Amerikan yandaşlığına dahil eden, Rusya’yı, Çin’i yok sayan Amerikancı siyasetleri yüzünden Hocalı Katliamı olmuş ve onbinlerce Türk Ermenilerce yok yere katledilmişti.  
SAVAŞ KARARI VEREN ASKER KAÇAĞI BAŞBAKANLAR!


Ne Türkiye ne NATO Azerilerin yardımlarına koşamamış, göz göre göre soykırımlara uğratılmalarına seyirci kalınmıştı. Bu yüzden kırgınlık olduğunu, ÖZAL’ın ölmeden öce Türkistan Ziyareti çabalarını iki gece once yandaş medyada konuşan Mehmet Keçeciler  de dile getirmişti. Hatırlayınız.

Bu yazımdan sonra mutlaka “Yecüc Mecüc”  VE “PKK TARİHİ BAŞINDAN BU GÜNE” konulu yazılarımı okuyunuz ki olayların asıl iç yüzünü anlayasınız!

ŞEHİTLER, ŞEHİTLER, ŞEHTİLER BİTMEYECEK DAHA DA ARTACAK ŞEHİTLER!

Saygılar!
Alaeddin Yavuz
keykubat /adilyargic/ adilyargicc

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.