KÜRT SORUNUNA KANSIZ ÇÖZÜM
Neden Yazdım?
Birkaç gün önce Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan “Hangi çözümü önerdiler de yapmadık şeklinde bir ifade kullandı.
MHP Genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli de “Tampon Bölge” önerisini getirdi.Sayın Osman Pamukoğlu,iktidar olursa,serbest özel timler önerisini katıldığı bir televizyon programında dillendirdi.
Sayın Erdal Sarızeybek de “Tampon Bölge önerisini getirenlerdendi.
Ben naçizane kimsenin görmediği blogumda (iyi ki görülmüyor) Tampon Bölge önerisine naçizane karşı çıkmış ve 1996 yılına kadar Polis Özel Harekât Timlerinin başarısının inkar edilemeyeceğini söylemiştim.
Çünkü o zamanlar ne yazık ki bir çok doğu bölgesinde askerin yapamadığını bunlar yapıyordu.
Polis timleri için teröristlerin iki kelimelik bir tanımı vardı.”Kelle Avcıları”.
Teröristlerin korkulu rüyası olan bu kahraman arkadaşlarımız inanın dost düşman herkes tarafından takdir edilmekteydi.
Ama bu yöntemlerin hepsi “Bataklıkta Sinek Avlama” yöntemleridir.Teröre asla çözüm değildir.
Kısaca Kürt İsyanlarının Başlangıcı;
İki yıldır yazılarıma daima “Şıh-Şeyh,Pir,Ağa” üçlemesini vurgulayan ifadeler kullandım. Ama kim duyar?
Herkes "Kör gözüm parmağına" şeklinde net çözüm önerisi istiyor.Sanki yapacaklarmış gibi.
Kimse bir proje geliştirmiyor veya öne çıkmaya korkuyor.
1806-1808 yıllarında Süleymaniye’de (Irak) Babanzade aşiret reisinin ölümü üzerine , Osmanlı'nın,Babanzade Halil Paşa’yı vali tayin etmesini haksızlık olarak yorumlayanAbdurrahman Paşa'nın “Hak arama” bahanesi ile başlattığı isyan, isyancı başının öldürülmesi ile bastırılır.
Onun öldürülmesi yüzünden Osmanlı'dan intikam almak için 1812’de, Babanzade Ahmet Paşa,nın çıkardığı isyanın ardından Kürt isyanları silsilesi,1818-1820 Dersim Zaza İsyanı ile kuzey Anadolu’ya taşınır.
1840-80 arasında yürütülen Sümer kazılarından çıkan tabletlerdeki dilin Kürtçe’ye kelimeler içermesi yüzünden yavaş yavaş İngiliz,Fransız kontrollü ayrılıkçı bir özellik kazanır ve giderek artar.
Bunlara ilaveten,eski Pers-Fars-İran ve Urartu mitolojilerinden esinlenerek ortaya atılan “Demirci Kawa” efsanesi de Sol-Kürt milliyetçiliğine batı tarafından temel yapılmıştır.
Dehhak-ı Zalim olarak bilinen omuzlarından çıkan yılanlara 20 yaşındaki genç erkeklerin beyinlerinin yedirilmesi ile beslenen bu zalim hükümdar,bir gün hayvan beyni yedirilmesi ile öldürülür.Kawa bu olaydan sonra halkın kurtuluş simgesi olur.
Kürt Hareketi İşbirlikçi Feodal-Ruhban hareketidir;
Batılı tarihçi ve arkeologların gayretleri ile oluşturulan “Kürtçülük ideolojisi,geçen 200 yıl içinde çıkan 46 Kürt İsyanının hepsi “Aşiret-Şeyh,Pir” kaynaklı isyanlardır.Hiç birisinde “Halk Hareketi” yoktur.
Hepsi feodal içerikli ve dış kaynaklı veya eşkıyalık amaçlı isyanlardır.
“Özgürlük Sloganları ile sürdürülen Kürt İsyanları,Kürtlerin “feodal yaşamlarına” son vermek gibi bir amacı asla taşımamıştır.
1900’lerde Sadi-Kürdi’nin hareketi de bir Ruhban,dinci-feodal harekettir.
1985-1996 yılları arasında terör örgütünün dahi tüm çabalarına rağmen Kürtlerin üzerine egemen olmuş “Aşiret-Ağalık,Şeyh,Pir hakimiyeti kırılamamıştır.
Aksine,siyasilerin “Tulum Oy” çıkarma hevesleri sayesinde de daha da güçlenmektedir.Bu yapılanma ne kadar demokratik haklar verilirse verilsin Kürt halkının “bağımsız birey” olmasını her zaman engellediği gibi bundan sonra da engelleyecektir.
Kürt bölgesinde bir adalet ve özgürlük yapılanması uygulanacaksa,önündeki tek engel olan “Feodal ve Ruhban” yapılanmasının kaldırılması ile bunlar gerçekleşecektir.
Bu işin olmazsa olmazı budur.
Kürt Sorununa Kansız,Kesin Çözüm Önerim.
Sayın Başbakanımız Tayyip Erdoğan,eğer dediğin gibi gerçekten bu sorunu barış yolu ile çözmek ve batmış bir imparatorluktan Türkiye Cumhuriyetini çıkaran Mustafa Kemal gibi tarihe geçmek istiyorsan,sen de batmakta olan devleti kurtararak tarihe geçebilirsin.
Kurtuluş savaşından sonra gerici yapılanmaları önlemek için Atatürk’ün 150’liklerini iyi bilirsiniz.Sayın Mehmet Akif ERSOY’da bildiğiniz bunlardan biriydi.
2008 Ocağında ABD desteği ile gerçekleştirdiğiniz “Ergenekon Operasyonu” gibi,daha sıkı ve ordu ile birlikte, daha geniş kapsamlı bir “KAWA” operasyonu düzenleyerek bu işi çözebilirsiniz.
Ülkede ne kadar Kürt Aşiret Reisi,Ağa,Şeyh,Pir,Kürtçü İmam,gazeteci,Siyasi parti ve dernek yapılanmalarında elebaşı varsa,bunları aileleri ile “bir gecede” toplayarak işbirliği içinde oldukları Avrupa’lı devletlere sürgüne gönderebilirsiniz.
Sürgüne kimler gitmedi ki?Alman İmparatoru Kayser II.Wilhelm,Sultan VI.Mehmet Vahideddin,İran şahı Rıza Pehlevi,Filipinler devlet başkanı Ferdinand Markos ve Afgan Kralı Emanullah Han ve niceleri.
Hepsi sonunda “Vatan Sağ olsun “ Demediler mi? Sultan Vahideddin San Remo’da balıkçı kayıklarını temizlerken ölmedi mi?
Hep vatan sağ olsun” değil mi?
Kürt feodalleri ve ruhbanları da artık “vatan sağ olsun” demek zorundadırlar.
Hem bu feodaller,dengesiz olduklarından Amerika içinde tehlike arz ettiğinden size de destek olacaklardır.
Fransız İhtilalinden Rus ihtilaline,Türkiye’nin kurtuluşundan Çin ve diğer ülkelerin bağımsızlıklarına kadar özgürlük hareketlerinin başını zaten hep feodaller çekmiştir.
Bu yüzden Amerika sizi rahatla destekleyecektir.
Topladığınız bu feodallerin mallarını da hazır TMSF’ye devredip,üniversitelerden oluşturulacak bir komisyon ile de doğuda Rus kolhoz sisteminde ya da bu insanları ekmek sahibi edecek,özgürlüklerini sevdirecek bir üretim planlaması oluşturabilirsiniz.
Üniversitelerde bu konuda size yardımcı olacaklardır.
İstanbul Aksaray’da bulunan tüm barlar,kadın ve uyuşturucu ticaretinin olduğu yerler,Laleli otelleri ve diğer illerdeki bir çok turistik ve sınai kurum ve kuruluşlar,sanatçılar hep terör örgütüne kaynak aktarmaktadırlar.
Bunlardan edinilen gelir hem ekonomik kriz hem de başıboş Kürt gençlerinin istihdamı için olağanüstü bir kaynak oluşturacaktır.
İnanın terör örgütü kendiliğinden sona erecektir.
Bu işi ilgililerle konuşup yapabilirsiniz.Tarih de vereyim 21 Mart 2008 Kawa’nın günüdür.Yani “Özgürlük günü”.
Bu Kürtlerin “özgürlükle tanışmasını” siz sağlayabilir,daha yıllarca akacak kanı da dindirerek hem ülkemiz hem de insanlık için büyük bir hizmet yapabilirsiniz.
Bölgenin sınai ve ekonomik yapılanmasının finansmanı için TMSF’ye devredilen bu mallar yeter de artar bile.
Dört yıl sıkı bir uygulama ile,batı ve kuzey Anadolu insanımız gibi bunlar da “çalışarak kazanmanın,onun getirdiği “bağımsızlığın” tadını almalıdırlar.
Asırlardır Kürtlerin ruhuna işlemiş olan “Kulluk-Kölelik” ten oluşan bağımlılığını bu yolla unutturabilirsiniz.
Balık suda yaşar suyu bilmezmiş örneğindeki gibi Kürtler elbette mırın kırın edeceklerdir ama alıştıklarında ise yeniden doğmuş gibi olacaklardır.
Üstelik sonunda “kan dökmek,soykırım gibi insanlık nazarında çirkin olan bir şey de önermiyorum.Allah’ın verdiği canı Allah alır.
Böyle bir operasyon ile Kürtler ancak “demokrasi ve eşitlik” kelimelerinin sırrını keşfedebilirler.
Böyle bir operasyonu İran,Suriye ve ABD ile birlikte yaparsanız bu sizin eş başkanı olduğunuz “B.O.P” yapılanmasına model de olabilir.
Bana göre böyle bir operasyon bölgemizde 500 yıl huzur sağlayabilir.
Hatta bu sayede Nobel ödülü dahi alabilirsiniz.
Birkaç yıl içinde özgürlüğün değerini kavrayan Kürtlerin,evlatlarını teröre kurban vermekten kurtulanların hayır duası sizin ve nesillerinizin tümüne yeter de artar bile.
Amerika da zaten bazı internet sitelerinde “nasıl bir yeni Ortadoğu düzeni istiyorsunuz” diye kampanya başlatmış.
Blogumun en alt kısmında kullandığım “dinler tarihini anlatan “ linkin sitesinde bu konu var.
Akan kanı durdurmakla kalmayıp,özgürlük verdiğiniz insanlar sayesinde 2011 genel seçimlerinde en büyük oyu bunlardan da Türk halkından da alabilirsiniz.
İsmet paşa kendini “II.Adam ilan etti. Ama siz II.Atatürk olabilirsiniz.Adnan Menderes’in 1958-59’lardaki Rusya yaklaşımını tamamlayabilirisiniz.
Ben size en uygun,kesin ve barışçı bir çözüm sunuyorum.Şu şu silahları alın,soykırım yapın,yakın,yıkın,talan edin demiyorum.
En insancıl çözümü öneriyorum.
Kölesini azad eden Hz.Muhammed’in dinine göre en uygun çözüm de budur.
Bu feodal ve ruhbanların parası zaten Kürt-Türk Halkının ve devletin parasıdır.Adaletsizlik de yapmış olmayacaksınız.
Zenginlik,halkın adına toplumun zenginliğini idare etme yetkisi değil midir?
Siz de bu yetkiyi kötüye kullandıklarından dolayı geri alacaksınız o kadar.
Şeriatın kestiği parmak acımaz.
Bu günlerde Amerika ve Avrupa ülkeleri bile kriz nedeniyle devletleştirme uygularken daha uygun fırsat olmaz.
Halk adamıysan,terör uğruna ölenler gerçekten yüreğini sızlatıyorsa ve ben ve benim gibiler seni gerçekten yanlış tanımışsa haydi göster kendini başbakanım.
Haydi siyasiler,buyurunuz.İşte size çözüm.
Hadi kendine güveniyorsan veya kim güveniyorsa buyursun yapsın.İşte size kansız,adil bir çözüm.
Atatürk yaşasaydı AKP’li olurdu diyordunuz.Haydi buyurunuz!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.