Sayfalar

16 Ekim 2008 Perşembe

KÜRT SORUNUN GELDİĞİ YER

KÜRTÇÜLÜK RESMİLEŞİYOR.



2007 Kasım ayında blogumda yayınladığım “Pkk Terörü Başından Bu Güne” başlıklı dizi yazımda yaptığım tahlilleri kısmen mesleki tecrübeme,kısmen genel kültürüme,olabildiğince haber programlarını izlememe ve kendi analiz yeteneğime dayanarak yazmıştım.

Kesinlikle bir istihbarat kaynağım yoktu.Sadece kendi bilgi birikimim ve analiz yeteneğim ile bu yazıdaki tespitlerimi yapmıştım.

Buna “Haçlıların Sinsi Planları” ile “Almancı Savaşları “başlıklı yazılarımı da kattığımızda tahliller daha da netleşecektir.

Çünkü olaylar düşündürüyordu.Daha iki gün önce Almanya’dan gelen terör örgütü mensubu bir bayanın Polis tarafından yakalanışını da örnek verebilirim.

Terör örgütünün kurulup,dallandırılıp budaklandırıldığı zamanda 12 Eylül 1980 darbesinin katı baskıları vardı.

Bırakın terör örgütü kurmayı bir sayfa yazıda kullandığınız,kahvede sarf ettiğiniz bir cümle bile sizi içeri sorgusuz sualsiz tıkmaya yetiyordu.

Terör örgütü bu şartlarda kuruldu.Nasıl terör örgütü ise?

Bu gün bu kadar serbestlik varken bile,çıkın küçük bir suç işleyin,şikayet yapıldığı takdirde yakalanma ihtimaliniz %100.

Devletin kurum ve kuruluşları bu kadar mükemmel bir örgütlenme içinde çalışırken nasıl olur da “devleti bölecek “örgütler kurulabiliyordu?

Ama kuruluyordu.Nedenlerini de yazılarımda belirtmiştim zaten.

Ama,tespitlerimin bu kadar yerinde olacağını inanın ben dahi düşünmemiştim.Hep,”bakalım nerede yanılacağım” diye beklerken her tahlilimin doğruluğunu her gün televizyon ekranlarında ve yeni kurulan,eski işbirlikçi basının sayfalarında gördükçe de kahroluyorum.

“Ordunun Modernizasyonu” yutturmacasının ardındaki bir yapılanmanın sonunda “ülkenin bölünmesine” varacağını göremeyen bir 12 Eylül Paşalar Grubu ve bunu önerip uygulayan bir ANAP siyasi iktidarı.

Her ne kadar birileri “Turgut ÖZAL bu işte yapıcı rol oynadı,bölücü değildi” dese de Kenan Evren’in T.ÖZAL için söylediği söz asla unutulmamalıdır;

“Türkiye Nato’ya girdiğinden beri biz hep Amerika’nın ve Avrupa’nın projelerini uyguladık. İlk defa Türkiye Turgut Özal ile bir plan önerdi ve onu uyguluyoruz” derken memnuniyeti doruk noktasındaydı.

Ne haritaymış.Bütün dünya sabah akşam üstünde oynayıp duruyor.Sanki başka harita yok?

O plan da elbette Terör örgütünün kurulması,Kürtlerin küstürülmesi,milliyetçi yapıya büründürülmesi ve sonu “ülkenin bölünmesi” ile noktalanacak bir operasyonu içermekteydi.

Said Nursi’nin de içinde yer aldığı “Kürt Teali (ilerleme) Cemiyeti,İngiliz ve Amerikan Muhipleri (Bağlıları)Cemiyetleri’nin” 1907’de 31 Mart Vakası olarak bilinen Sultan Abdülhamit’in tahttan indirilmesine sebep olan “İslami Kürtçülük” ve Pontus Rum Devleti kurma hareketleri 12 yılda Osmanlı’yı tarih çöplüğüne gömmeye yetmişti.

Devleti bölmeyi hedefleyen bu hareket,Atatürk’ün zekası ile 1925-28 ararsında nasıl durdurulmuşsa,aynı plan, “Ordunun Modernizasyonu Projesi” ile de yükselişe geçmiştir.


Geldiğimiz yer ise “Dersim İsyanı önderi” Seyit Rıza’nın “Türk devletini savaşla yıkamayacağımızı öğrendik.Artık her köye iki hane sürüleceksiniz.Gittiğiniz yerde birbirinizi bulun,dayanışma içinde olun,çocuklarınızı okutup devlet içinde örgütlenin.Bu Türk Devletini ancak içerden yıkabilirsiniz” diyen vasiyetinin gerçekleştiği günlerdir.

Bir farkla,nasihatı gerçekleştirenler Dersimliler değil,Said-i Kürdi'lerdir.Şeyh Sait'çilerdir.Birkaç da Dersim'li yandaşları da yok değil hani.

Artık,Kürdistan-Pontus hayalinin gerçekleşmesi için bir tek sorunları kaldı.O da T.C.Ordusunu bölmek ve idareyi ele geçirmek.Şimdi savaş bunun savaşı,kavga bunun kavgası.

O zaman bir uyanacaksınız ki "SÜRPRİZ" yüzyılların hayalleri gerçek olmuş,yeni devletler,yeni oluşumlar.

Devlet maaşlı,yüksek bürokrasi kademelerindeki insanları her akşam devlete (ortada öyle bir şey varsa tabii ki) resmen “Bağımsızlık Şartları” dayatmalarını seyretmekten bana gına geldi.

“Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş,Kürt gerçeğinin tanınması,resmileşmesi, yeni Anayasa yapılması gereğini vurgulamış"

Bunun ardında da “Kürdistanı Tanıyalım” önerisinin kabulü gelecek.Zaten Kuzey Irak’ta Çekiç Güç ile başlayan yapılanma bunun başlangıcıydı.Amerika bu gün kurduğu Kürdistan yapılanmasını korumak,pekiştirmek için Irak’tan çıkmamaktadır zaten.

Bundan iki yıl önce Cevizkabuğu programına katılan köşe yazarı Mehmet Metiner,kendisinin “silahlı mücadeleye karşı olan bir Kürtçü olduğunu, hedeflerinin,Türkiye,İran,Irak ve Suriye’den parçalar alan,Büyük Kürdistan,liderlerinin de daha dün dış işleri bakanlığımızın yetkililerinin görüştüğü Neşirvan Barzani olduğunu söylemekteydi.

Yani dava artık malum terör örgütünün de elinden alınmış,Iraklı Barzani ve Talabani aşiret reislerine havale edilmiş oluyordu.

Bu gün verilen beş şehit olayı da bu anlaşmazlığın sonucudur.

Bu gün de “fikir özgürlüğü” bahanesi ile televizyonların tartışma programlarının eksilmeyen bir katılımcısıdır.

Sadece o mu?

İngiliz parası ile isyan çıkardığı kesin olan Elazığ Palu’lu Şeyh Said’in,olayın fikir babası Said-i Kürdi’nin (Nursi) yakınları,yoldaşları,onların çocukları mevcut AKP hükümetini oluşturmaktadırlar.

Bunların “Atatürk Düşmanlıkları ve travmalarının” ardında bu vardır.

AKP Kürt sorununu çözecek diye bekleyenlere ben de katılıyorum.AKP Kürt sorununu çözecektir.Hatta bu günlerde gündemde olmayan diğer sorunları da çözecektir.

Nasıl mı?

“Ver Kurtul” diyerek elbette.Yolda yürürken devlet bulan onu mirasyedi gibi harcar.

Adam boşuna mı “Ben Gürcü’yüm karım Kürt” diyor? Karısı da “mutant” mıdır nedir bir Arap oluyor bir Kürt ben de anlamadım gitti ya neyse?

Yakında yerel seçimler olacak.Verin oyları AKP’ye siz de kurtulun,AKP de kurtulsun.İsteyen istediğini kursun ne yaparsa yapsın.J))

Ülkenin tam bağımsızlığını ve bütünlüğünü savunan ne yazık ki “iki siyasal parti” var.

Biri Doğu Perinçek’in İşçi Partisi diğeri de Haydar Baş’ın Büyük Birlik Partisi.Diğerleri, size hiçbir çözüm getirmeyecek,sadece uygulanan plana devam edeceklerdir.

MHP halen “İslam Kürdistanı” inancının kaynağı olan “Nurculuk” yapılanmasının yoğun olduğu,”milliyetçilikle hiçbir bağı kalmamış” ABD yandaşı bir partidir.

AKP’nin MHP şubesi olan Devlet Bahçeli’nin çıkışı ise “geç kaldığı” yerel seçimler ile ilgilidir.Bu nedenle de Tayyip bey de ciddiye almamıştır zaten.O ipi atar ve orada bırakır.

Tayyip bu ülke için askerlik mi yaptı,çocuklarını asker mi yaptı,sülalesinden devlete hizmet eden var mı ki?1925 Güneysu-Potamya İsyanı sürgünlerinden değil mi ki?Bunu ben değil Aydın Doğan da söyledi.O da Gümüşhaneli ye.Hani kırk kişiyiz misali.

Altı yıldır yaptıkları “ABD” tasarımı olan halkın gözünü boyayan “şehircilik ve sosyal alanlarda hizmetleridir.”Bu hizmetler iyidir ama diğer yandan devlet ortadan kalkmaktadır. İnanın elden çıkarsa o zaman “devletin ne olduğunu” anlayacaksınız ama her şey için çok geç olacak.Hizmetler de yerle bir edilecek.

İsterseniz Afganistan ve Irak’ın hallerine bakınız.

Son olarak Kürdistan kurulursa Kürtlerin başı göğe erer mi?

Ayrı partilerde ama aynı yerdeyiz.Üç Silahşörler ve Dartanyan Dengir.MFırat.

Hepsi de feodal toprak ağası.

Hayır ermez.Sadece doğal kaynaklarını Amerika ve Avrupa sömüreceği için,Kürt aşiretleri bu defa da onlara karşı savaşacaklar.Yani Kürt halkına rahat yok ya o da önemli değil zaten.


Çünkü bir Kürt,aşireti,reisi,şeyhi ve piri için yaşar.

“Öl” derlerse Kürt seve seve ölür ve ölmektedir.

Ama bu kadarla kalsa iyi.

Ya ne olacak?

Sorun zaten burada.11.Eylül 2001’de başlatılan “Haçlı Seferi” hızlanarak bölgenin “Haçlı İşgaline” dönüşecek.

O zaman ne olacak?

Bölgede yaşayan herkes,İ.S.95’lerde olduğu gibi “İsa’ya inanmama suçundan” öldürülecek. Bu İncil’de “Vahiyler bölümünde,Tekvin’de ve Yahudi Tevrat’ında yazılı ayetlerdir.

Savaş “din savaşı” olunca yasa da “İncil Şeriatı” olacaktır.

İnsanın olmadık yeri kısmetten çıkınca ,kısmeti alacak bilmem nesi de Bağdat’tan başını gösterirmiş diye bir deyişimiz vardır.

O baş Bağdat’tan görüneli ”17” yıl oldu ama görmek isteyen var mı?

Keykubat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.