ERMENİLERDE ENDOGAMİ EVLİLİK GELENEKLERİ
CLOSE KIN MARRİAGE IN EGYPTE AND PERSİA
Author Paul John Frandsen
P 105,106,107
Armenian Source/ Ermeni Kaynaklarında
M.S.224’de ilk Sasani imparatorunun tahta geçmesiyle doğu
Ermenistan Bizans ile batı Ermenistan ve klasik Akdeniz dünyası arasında tampon
bölge oldu.Hristiyan dünyasında en az bilinen şey o çağlarda bölgeye
Hristiyanlığın nasıl getirildiğidir. Ama (313 Milan yazılarında) dinin çok iyi
kurulduğu ve Roma imparatorluğunda baş din seviyesine getirildiği yazmaktadır.
Dini metinler Süryanice ve Yunanca yazılması dinin doğu Akdeniz bölgesinde ve
Ermenistan’da yayılmasında, Ermeni kilisesinin kurulmasında önemli etken oldu.
Ermenilerin kilise ayinlerine uygun bir dili vardı.
Takip eden yüzyılın en önemli karakteri katolik rahip olan
Büyük Nerses veya I.Nerses (353...374) di. Yaptığı en önemli işler arasında bir
çok kaynakta geçtiği gibiyakın akraba ve çekirdek aile evliliklerine karşı
muhalefetiydi. Bunlardan birisi, Ermeni tarhinin babası sayılan Koreneli (Urfa)
Musa’nın (Moses Khorenatisi M.S.5.yy) yazdığı, ancak 9. yy. da da yazıldığı
söylenen “A History of the Armanians/ Ermenilerin Tarihi” adlı kitabı bu konuda
bazı ip uçları vermektedir; Sayılı asiller arasında aile içi evlilik yapmak
sınırlıydı.
Metin Zerdüşt içten evlilik geleneği hakkında, “Nerses’in pagan
geleneği olan içten evlilik geleneğini yasakladığını yazarak ufak bir çıtlatma
yapmaktadır.
Eskiden Bizanslı Faustos’a mı Pawstos Buzand’a mı ait olup
olmadığı tartışmalı olduğundan kaynağı hakkında bizi çaresiz bırakan History of
Armenians (Ermenilerin Tarihi 5.yy.) kitabında Nerses’in ters bir hareketinden
bahsedilir. Çalışma 4 kitaptır, 4. bölümde bize, geleneklere göre her tür yakın
akraba hatta evlatlık dahi olsa kabilenin ensest evlilik ilişkileri gibi böyle
evliliklerden kaçınılmalıdır, eşler birbirlerini ne aldatmalı ne de ihanet
etmelidir” dediği söylenmektedir. İki kaynak da sorunludur. Musa’nın tarihi
yüzyıldan fazladır tartışılmaktadır.
İki yazar da 4. yüzyılın birleşik
Ermenistan’ının idealistik resmini çizmişlerdir ve Sasani karşıtı farklı
davranışları paylaşmışlardır. Merkezi odak noktaları oldukça sürpriz olacak
şekilde kendi kilise zeminlerine göre verilmiştir. Birbirinden bağımsız küçük
değerler arasında bağlılık olasıdır.
Beşinci yüzyılda Roma’nın ve Ermenistan’ı İran işgalinin
etkisi olabilir.
Sasani valisi idareyi ele aldı ama 450’de Ermeniler İran
işgaline karşı isyan ettiler . Bir yıl sonra da Ermeni generali Vrdan’ın
savaşta öldürülmesiyle tamamen bozguna uğradılar. Felaketlerin kısa anılarla
kıyaslanması Ermenistan’da yazar Elishe’nin History of Vardan and the Armenian
War kitabında korunmaktadır.Savaşa görgü tanığı olarak şahitlik etmiş
Elishe’nin aksine onun en iyi çevirmeniolan Robert W.Thomson, bu olayların bu
yüzyılda olamayacağını, altıncı yüzyılda olabileceğini iddia etmiştir. Tarih,
yöreye ait çok vatansever, İran karşıtı renginde bir dille telaffuz edilmiştir.
Elishe’ye göre savaş sebebi olarak 2.Yezdicirt (439...457)
Ermeni asillerini Hristiyan olmalarına rağmen Zerdüştlük dinine dönmeye
zorlamıştır ve kral, siyasal bağımlıklık ve boyun eğmenin ayrılamaz olduğunda
ısrar etmiştir. Metinler baş kişiye iki tarafı da bol bol tanımlama ve savunma
boşlukları vermektedir. Ama bir çatlak olması da kaçınılmazdır.
Kiliseler kapatılır, dini ayinler kaldırılır ve Elishe’ye göre
Zerdüştlüğün temelleri yerini alır;
“Prenslerin eşleri
büyü eğitimi alacaklardır. Asillerin kızları oğulları ve köylü sınıfı da
yönergelere göre hareket edeceklerdir. Hıristiyan geleneklerine göre
atalarından gelen evlilik gelenekleri kaldırılmıştır, tek eş yerine soylarını
arttırmak için çok eş alabileceklerdir. Kız evlatlar babalara, kız kardeşler
erkek kardeşlerine eş olacaktır,. Anneler oğullarından kaçmayacaklar, torunlar
dedelerinin sedirlerine çıkabileceklerdir.”
Pers kralının büyüsü ve bu işlere meyilli olacağından şüphe
yoktur. Bu Ermeni isyanına ve Zerdüşt
kurgusuna özgü Ermeni kaynaklı olmayan kaynaklarda ise bir kayıt olmaması
soruları arttırmaktadır.
Dede torun gibi zoraki evlilik konusuna uygun bilgiler
Jesubokht ve 1.Mara Aba’ya tartışmalı olarak atfedilen Diokletyan’ın Şam
Bildirisinde olduğu gibi diğer kaynaklardan elde etmek olasıdır.
Çeviriyi bu kadar yeterli buldum.
Dilimize çeviren ve yayınlayan
Alaeddin Yavuz
SONUÇ;
Bu kitapta ve diğer Ermenileri anlatan kitaplarda
Ermenilerin Osmanlı ve İran Türk Kaçar hanedanlarının yıkılmasında 16.
yüzyıldan itibaren batılı Haçlı dünyasına verdikleri hizmetlerden dolayı bir
koruma olduğu inancına vardım.
Şöyle ki;
1 Ermeniler kendilerine has milli bir ad’a sahip
değillerdir. Kökenleri Turani Horasandır.
2 Çin, Afgan, Hint, Türk, Fars, Arami, Yahudi karışımı bir
halktırlar.
3 Ermeni adının kökeni Akameniş Persler zamanında şeytan
Angra Mainyu, Sasaniler döneminde Zervanilikte Ehriman olarak ünlenen şeytana
ibadet ettiklerinden Ehriman adının söylenişleri olan Arman, Erman, Ermeni,
(Bağış demek Örnek Egemen Bağış) şeklinde türetilen bir ada sahiptirler ve
millet olarak dünyada ilk tanıyan annesi de Ermeni olan II. Abdülhamit’tir.
Daha önce millet adıyla anılmamışlardır.
4 Ana oğul;Baba Kız;Abi Kızkardeş evlilik gelenekleri Hint
Brahmanizm, onun Mezhepleri olan Şiva dini onun mezhepleri olan Sabilik,
Jainism, Budizm dinlerinde de vardır. Jainism dinine Çinliler M.Ö.I.yüzyılda
girmişlerdir. Türkler dahil bütün Orta Asya halkları bu dine girip
çıkmışlardır.
İran Pehlevi Mitra, Zerdüştlük, Zervanilik ve İran Hıristiyanlığı
Mecusilik dinleri de toplumdan topluma fark eden, benzer endogamik (çekirdek
aile ensest evlilik, ikinci derece akraba evlilikleri geleneği) özellikler
gösterirler.
Ermenilerin bundan muaf olmaları düşünülemez. Bu gün de
Ermeniler arasında aynı gelenekler olduğu bana defalarca söylenmiştir. En son 1894’lerden
sonra kurulan Taşnak Komünist partisi militanlarının Ermenilere bu geleneği
terk ettirdiğini Ermeni tarihçiler yazmıştır. Gürcistan ve soyları Gürcistan’a
dayanan Ruslarda ve Ortodoks, Anglikan bütün Avrupa ülkelerinde ensest
endogamik gelenekler hala vardır.
Bu yazıda M.S. beşinci ve altıncı yüzyıllarda Koreneli
Musa’nın kitabının tarihi tartışılıyor bu yerindedir. Çünkü Roma hukukunda
çekirdek aile ensesti ve pasif eşcinsellik sadece Romalılar için geçerliydi.
Tebalar için Milletler hukuku vardı ve onlara, Sümer, Akad,
Babil,Asur ve İran’da da olduğu gibi şerefli olma hakkı verilmezdi ve en aşağı
ahlak düzeyinde yaşamaları için özellikle baskı yapılırdı.
Zerdüştlük İran’ında sadece Pers/Pars olan İranlılar Zerdüş
olabiliyordu, Avesta’da bu konuda ayet vardır. Ermeniler adlarından da belli
olduğu gibi sadece şeytan Ehriman’a tapabiliyorlardı. Sonraları İran hanedanı
da Zervani olduğunda bu defa tebaya bir
kulağını yatak diğerini yorgan yapan Azer, Filistin’de Yerah gibi şeytanlara
tapınılma hakkı verilmiştir.
Roma hukukunda I.Konstantin Hristiyanlığı 324’de resmi din
ilan ettiğinde kendisini “Yenilemeyen, görülemeyen Tanrı, Mars’ın Kılıcı” ilan
etmiş, hiçbir tebanın en büyük tanrısının kendisinden büyük olamayacağına ve
kendisine ibadet edilmesine dair yasa yapmıştır. Çünkü kendisi İsa’dan vahiy
alan Yeryüzü tanrısıydı. Bu Sezar’ın evlatlığı Antonyus’un babalığı Sezar’ı ve
kendisini tanrı ilan etmesi, adlarına tapınak yaptırmasıyla ilk kez zorunlu
hale M.S 19’larda getirilmiştir. Muhammet zamanında da bütün Roma sınırlarında
olduğu gibi Hicaz Araplarının baş tanrısı olarak Herakles’e ibadet ediliyordu.
Ermeni tarihçilerin bu “ensest ve tek eşlilik
geleneklerinden çok eşli çekirdek aile ensesti endogamik evlilik geleneklerine
o çağlarda zorlayacak bir neden yoktu zaten öyleydiler.
Yedi göbek akraba evliliği ve kadın erkek eşcinselliği
550’lerde yapılan tanrı Kral I. Jüstinyen Anayasasında yer almış ve uymayanları
Kurban yakılan dev cehenne adlı ateş kuyularında yakmıştır. (Kaynaklar
Jüstinyen Anayasası ve Dinlere Yansıması; Roma 12 Tablet Yasası; Mitolojiden
Günümüze Sapıklık Ayetleri alaeddinyavuz@worpress.com’a;
Mitolojiden Günümüze Ermeniler adilyargic@blogspot.com’a
bakın)
Bu yüzden bu dayatma işi en erken 6.altıncı yüzyılda olmuş
olabilir. Ermenilerde aile içi ensest ve eş cinsellik bu gün de vardır. Demek
ki tarihçiler bir hıyarlık peşindeler diyesim var.
Hala dünyanın1/3’ünde ensest mevcuttur. Türkiye de bundan
muaf değildir. Diğer blog yazılarıma bakınız.
Sonuç olarak Ermeniler kendilerine has bir ada ve aile
geleneğine sahip değillerdir.
Dilleri Farsça, Türkçe, Aramice karışımıdır.
Millet olarak ilk tanıyan Osmanlıdır.
Tarihleri boyunca kızları, oğulları ile çekirdek aile
ensesti ve biseksüel yaşama sahip olmuşlardır. Bu gün kendilerini Katolik
geleneklerinde göstermeleri için de Komünistlere dua etsinler.
Bütün tarihlerinde Yahudileri taklit etmekte ve yazılı
kaynaklarını hangi devletin idaresine girdiyseler ona göre değiştirerek bu
günlere gelmiş azınlık toplumudurlar. Yahudi Hristiyanlığı olan Bagratuniliğe
geçişleri de kendilerini Yahudilere benzetme istekleri olabilir.
Batılı tarihçiler bunlara her konuda torpil geçmektedir.
Takdir sinizdir.
Alaeddin Yavuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.