Sayfalar

30 Ağustos 2014 Cumartesi

ORDU HALA VARSA, ŞARTLAR 30 EKİM 1918 SONRASI ŞARTLARIDIR!






PKK LILARI KONTROL EDEN ASKERLER MAHKUM EDİLMİŞLER?

İyi ki rüşvet almakla, görevi suistimal edip kazanç temin etmekle suçlanmamışlar.
İçlerinde vatan hizmeti yapan halk çocukları olmasaydı o da yapılırdı.
İşte profesyonel ordunun sakıncaları.

Ama bu da mecburi askerlik hizmeti için giden evlatları pırasa gibi kırdırmak demek değildir.

Necdet Özel paşa ile AKP iktidarına teslim olan genelkurmay zevatı, kendi makam koltuklarına bile sahip çıkacak halde değillerdir.
Hizmetli memur gönderip, "Orduyu kapattık" deseler, çantasını toplayıp otobüsle eve gideceklerinden eminim.

Ordumuz zaten NATO ordusuydu ama hiç olmazsa biraz milli taklitleri yapıyordu. Şimdi tamamen teslim oldu.
Bu hale rağmen ordu içinde hala vatansever olduğuna inanan askeri birlikler varsa,artık 30 Ekim 1918 sonrası Atatürk talimatına geçmek zorundadırlar.

Ya da darbe yapıp bu iktidardan kendileri de milleti de kurtarmalıdırlar.

Bunların artık sandıkla gitme olanakları da kalmadı. Dün haberlerde dikkat ettim, tam 7. milyon insana doğrudan yardım veriyorlar. Yedi milyon kişi bir kişi etkilese 14 milyon ot yapar.

Bir de ihale, iş, v.s. sağladıklarını eklediğimizde aldıkları oy beklenenin altında kalıyor. Devlet tasfiye olmuş, yıkılmış gitmiş, başımızdakiler işbirlikçilermiş, devleti satmışlarmış...

Oy verenlerin hiç birisinin bunlarla derdi yoktur. Ne zaman ekmekleri kesilir o zaman bakınırlar. Ayılmalar mezara kadar gider de gen aymazlar.

Yıllardır, "akan kan dursun, analar ağlamasın", "artık kan akmayacak", "Kürt sorunu barışçıl biçimde çözülecek" sloganlarıyla, halktan gizli, sömürgeci devletlerin hakemliğinde İsveç'te, şurada, burada terör örgütü ile yürütülen açılımların son aşaması olan "Çözüm Süreci", IŞİD adlı terör örgütünün Suriye ve Irak sınırlarımızı ele geçirmesiyle, bölgenin siyasi coğrafya haritasını, siyasi, ekonomik yapısının şartlarını değiştirmiştir.
Bu şartları öne sürerek terör örgütünün daha dün yaptığı "Bu şartlarda silah bırakamayız" açıklamasına, HER GÜN ASKER, POLİS, KORUCU VE TERÖRÜ ÖRGÜTÜNE KARŞI OLAN SİVİL HALK VE SİVİL MEMURLARIN DA KEKLİK GİBİ AVLANDIĞI BİR SÜRECE ÜLKEMİZİ SÜRÜKLEMESİNE. rağmen bu sürecin devam edeceği, yeni kurulan hükumetin programında açıklanmıştır.

Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de yalnız AKP desteğiyle Cumhurbaşkanlığına çıkartılmış, dün yemin ederken en çok alkışlayanın PKK'lı Selahattin Demirtaş'ın olduğu dikkat çekmiştir.
Terör örgütü ile açıkça pazarlık yürüten, Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'si hangi hakla çözüm sürecini sürdürme kararlılığı gösterdiğini millete açıklamalıdır.

Ama onun böyle bir derdi olmadığı da ortadadır. Devlet resmen, göz göre göre tasfiye edilip, bir yandan yağmalanırken, devleti korumakla görevli olanlar üstlerine ölü toprağı serpilmişçesine sınırsız, sorumsuz koltuklarını kollama dertlerine düşmüş haldedirler.

Bu böyle değil ise, takdir devleti korumakla görevli olan kamu kurum, kuruluşları ve bürokratlarının dır.

30 Ekim 1918'de teslim olan Osmanlı Sevr Anlaşmasını imzaladı, devlet teslim oldu, ordusunu dağıttı, ve Atatürk Kurtuluş savaşını başlatma kararı aldı.

Alaeddin Yavuz
keykubat /
adilyargic/
adilyargicc

Haberin linki; https://www.facebook.com/haberaycom/photos/a.323611434331071.95340.290188687673346/967828736576001/?type=1&theater

Yazımdan bir gün sonra genelkurmaydan kesin tavır açıklaması yapıldı. Çok şaşırdığımı belirteyim. Çünkü ordudan hiç ümidim kalmamıştı.
http://odatv.com/n.php?n=kirmizi-cizgilerimiz-asilirsa-geregini-yapariz...-3008141200

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.