Sayfalar

3 Mart 2011 Perşembe

DEMOKRASI IHRACINDA OBAMA FARKI








DEMOKRASİ İHRACINDA OBAMA FARKI

Küresel sermayeye direnen tek Arap önder.
Amerika Cumhuriyetçi,Neo Conservatist  kısaca “neo-con” olarak bilinen “yeni muhafazakar” yapılanmasının,hileli seçim dümeniyle Bill Clinton’u devirerek iktidar olduğu 21.yy. başında,hemen “5” şer ülkesi ilan edivermişti.

Bu beş şer ülkesinin Afganistan,İran,Suriye ve Irak “Müslüman” olanlardı ve “terörist” olmakla suçlanıyorlardı.
Ermenistan,Bulgaristan gibi küçücük Hıristiyan ülkelerde yıllardır nükleer santrallerin varlığı sorun olmazken İran’ın,Irak ve Suriye’nin “kurma girişimleri” ve bu konuda üretilen dedikoduları bile onların terörist ilan edilmelerine yetmişti.
ABD demokrasisini tanımış bir Afgan taşınıyor.
İngiltere İran’da 19.yy.da Bahaullah ile gerçekleştiremediği “Hıristiyan İslam” rejimini ABD desteği ve Humeyni ile 1979’da gerçekleştirmişti.
Uluslar arası işbirliği ile Şah Rıza devrilmiş,ABD-İngiltere koalisyonunca,ideolojisini kendilerinin yazdığı  “Hıristiyan İslam” veya “İran Vehhabiliği” adını verdiğim yeni dinci-şeriat yapılanması İran’da  iktidar edilmişti.
Irak ise tamamen ABD tarafından iktidar edilmiş Saddam Hüseyin’i işleterek önce,10 yıl boyunca Şah Rıza döneminden kalma İran silahlarının eritilmesi için İran’la savaştırılmıştı.
Onun ardında da Kuveyt’i işgal ettirerek “işgalci” ilan etmişlerdi ve yok cehennem topuydu yok atom bombasına sahipti,yok yer altında nükleer tesis kurmuştu gibi  iftira kampanyaları ile ABD Saddam rejimini terörist ilan ettirmişti.
Haçlı Komutanı Bush
Suriye ise başından beri SSCB ile birlikte olmuş,ABD projelerinden uzak kalmıştı ve 1991 SSCB’nin çöküşü ile sahipsiz kaldığından,İsrail karşıtlığı yüzünden de tamamen hedef olmuştu.Bu yüzden “terörist” damgası yemesi zor olmadı.Malum,ABD,nin kendi kurduğu PKK yapılanmasına Suriye’nin destek vermesi vb.vb.mazeretlerin ardında onun ne olacağına ABD karar verince iş bitiyordu zaten.

Afganistan’da,ABD ve işbirlikçileri 1980’li yıllarda,varoluş kavgası veren SSCB rejiminin işgaline karşı “Allah-İslam” maskeli kökten dinci Taliban yapılanmasını örgütlemiş,Rambo filmleri ile Afgan-Talibanları desteklemiş sonunda SSCB Afganistan’dan çıkarılmıştı.Ortada kalan ve ABD ve işbirlikçilerine karşı da hoş bakmayan savaşçı Taliban çetelerinin eritilmesi, diğer yandan Çin’in etki alanlarını genişletmesini engellemek bahanesiyle de bu ülkeye yerleşmek için dünkü “müttefiklerini” de “terörist” ilan edivermişti.
11.Eylül 2001 olayı Devlet Suçu
Peki Kuzey Kore Müslüman da değildi ama neden “terörist” ilan edilmişti?
Çünkü iktidar gücünü Çin’den alıyordu,Çin ile kan bağları vardı,rejim Çin malıydı,Çin’in Güney Kore üzerinden sıcak sulara inmesinin engellenmesi için Kuzey Kore de “terörist” ilan edilmeliydi ve öyle de oldu.

Sıra son aşamaya gelmişti artık o da bu ülkelere karşı hem ABD hem de NATO örgütünü ve kamuoylarını ikna edecek şerefsiz bir hile ile mazeret üretilmesi gerekliydi.

Onun da çaresi önceden düşünülmüştü.”Terörist İslam” kavramı.

Kuleler Özgürlüğün Faturası -Uçak-Vatansever Harekatı
Peki,19.yy.dan beri Necd’li Muhammed Vehhabi,Mazenderan-Nur’lu Bahaullah,Muhammed Abduh ve Cemaleddin Efgani ve son olarak ülkemizin medarı iftiharı,20.yüzyılın Deliüzzaman’ı gibi “Kripto Yahudilerin” saçmalıklarının Müslüman toplumlara enjekte edilmesiyle İslam dünyasında “Emir-Şeyh-Pir” feodal yapılanmaları iktidar edilmişti ve hepsi de “Komünizm” korkusuyla ABD-AB koalisyonunun sadık müttefikleri olmuşlardı.

Yani onlara karşı savaşacak terör üretecek hiçbir kadro yoktu.Müslümanlar böyle bir kölelik içindeyken nasıl olacaktı da “terörist” olacaklardı ve Haçlı yapılanmasına savaş açacaklardı?
O da,Vehhabi Suudi Kralı Fahd’ın akrabalarından,G.W.Bush’un iş ortaklarından “Ladin” (Dinsiz) ailesinden bir deli bu işi üstlenecekti.

Usame Bin Ladin (Dinsiz oğlu Usame) yeteri kadar banka hesabıyla birlikte Afganistan’a gönderilecek,Taliban’a maddi destek çıkarak göreve başlayacaktı.O orada projenin temelini atarken,G.W.Bush’un kardeşinin “özel güvenliğini” sağladığı New York’un İkiz Kuleleri de önce çelik kolonlarına yerleştirilen patlayıcılarla havaya uçmaya hazırlanıyordu.Bunu takiben de içinde yolcu olmayan iki adet uçak da bu binalara çarptırılıyor,aynı anda ateşlenen patlayıcılar da koca çelik kuleleri bir anda olduğu yere çökertiyordu.

Olay öncesi bazı “önemli şahsiyetler” uyarılarak binadan uzaklaştırılmış,yabancı,göçmen ya da önemsiz silik kişilikli insanlar da projenin kurbanlarını oluşturmuşlardı.Olayın suçluları da önceden tespit edilmişti. Asla uçakta bulunmayan Müslüman gençlere ait pasaportlar hemen haber kanallarına verildi ve “Terörist İslam” kavramı beyinlerde oluşturuldu.

Bu uçak saldırısı operasyonunu gerçekleştirirken öldükleri ifade edilen gençlerin yaşadıkları yer ve fotoğraflarıyla tespit edildiyse de geçen zaman içinde Hıristiyan dünyasında,yapılacak “Haçlı Seferi” için  gerekli ikna ortamı oluşturulmuştu.

G.W.Bush hemen “CRUSADE” diyerek Haçlı seferini ilan etmişti.Düşünün,”Haçlı Seferi” ilan ediliyor ve bu seferin en büyük proje ortakları Suudi Arabistan,Türkiye,Mısır gibi Müslüman ülkeler.İlginç değil mi?
ABD Demkorasisi her şekilde "ölüm" halinde gelir!

Müslüman ülkelere yapılacak Haçlı Seferi öncesinde bu ülkelerin siyasal-ekonomik,kültürel analizleri de yapılmıştı.
Analizler bilinen gerçeklerdi ve Müslümanların “feodal-dinci” rejimlerle yönetilmesi bu günleri hazırlamıştı ve tez elden Müslüman haklara “Demokrasi”(!) ulaştırılmalıydı.Onlara göre şeytana tapan ve  “şeytanın çocukları” dedikleri Müslümanlara “demokrasi ihracı zorunluluktu.

“Haçlı Seferi” veya “Demokrasi İhracı” aşamasına hemen geçildi.

Oysa ABD,II.Dünya Savaşının ardından haritalarını cetvelle çizdiği bu ülkelerdeki yapılanmayı “Cumhuriyetler Çağı” adını verdiği gene bir ,”Demokrasi İhracı” projesiyle gerçekleştirmişti.
I.ve II.Dünya savaşlarının asıl amacı,batılı sömürgeci devletleri silmek ve ABD’yi yeryüzünün “Tek Gücü” haline getirmekti.O da başarılmıştı.

Demokrasinin hükmüne izin verin!
Bu aşamada,demokrasiden “demokrasi” adıyla kurtulunmalı, “Feodalite Çağı” geri gelmeli ve milyarlarca köle yeni uzay çağı projeleri için bedavaya ABD için çalışmalıydı.Bu yüzden amacı,yeryüzü milletler ailesini ABD kölesi edecek yeni “Demokrasi İhracı Projesi” yürürlüğe girmeliydi.
Şimdi gerçekleştirilecek olan buydu bana göre “1.”ve “2.” Dünya savaşlarından sonra .“3.” aşamaydı.

2002’de ABD+NATO Afganistan’ı işgal ediyor ve Irak aşaması için de,ülkemizde,12 Eylül 1980’lerden beri yürütülen “Kökten dincilerin iktidar edilme projelerinin” yarattığı AKP’nin 03.Ekim 2002 genel seçimlerinden “tek parti” olarak çıkması hedefleniyordu.O da oldu.Abdullah Gül ABD dışişleri bakanı Powel ile “9” maddelik gizli bir antlaşma imzalıyordu.
ABD bizden 11 şehre üstlenmek için “üs” talebinde bulunuyordu.AKP bunu vermişti ama, ”ülkenin işgal edileceğinden korkan” bazı asker-sivil” yapılanma buna engel oluyorlardı.

Başarılı da oldular ve ABD’ye üsler verilmedi,hatta meşhur 01.Mart 2003 tezkeresi de hem AKP hem de muhalefet milletvekillerinin oylarıyla geçmedi.Bu AKP milletvekilleri bir daha meclise giremediler ve 2008’lerde hızlandırılan bir operasyonla tezkereyi engelleyenler
“Cuntacı”  ilan edilerek “yargısız infazlarla” cezaevlerine dolduruldular.
ABD'de Obama karşıtlığı
ABD-NATO orduları ülkemizde gerek gördükleri her yeri kullandılar,Irak işgal edildi, Afganistan’ın üzerine çöküldü, Karzai başa getirildi.Irak’da Saddam’ın kafası idam ipiyle uçuruldu,yerlerde yuvarlandı.işbirlikçi Yezidi Kürtler devletin başına geçirildi.
Sonuç Irak’ta 1.5.milyon ölü,8.milyon savaş mağduru,yıkılan bir Irak,perişan milyonlarca halk.

Guantanamo Adası denilen yere ABD karşıtı düşünceye sahip genç-yaşlı,asker-sivil,halk-aydın ne varsa dolduruldu ve korkunç işkencelerle cezalandırıldılar.
Erkek-kadın,yaşlı-genç,ergin-çocuk-bebek demeden tecavüzün akılları zorlayan çeşitleri bu insanlara karşı yapıldı.

Bütün bu pislikler de ABD’yi bölgede istenmeyen ülke haline getirdi.ABD işgalinden korkan ezilen ülkelerin korkularına dayalı verdiği tepkilere,bu düzmece savaşta gereksiz yere evlatlarını kaybeden ABD ve AB’li annelerin de tepkileri eklenince G.W.Bush iktidarı devrildi.
Yerine,melez zenci bir Köle Kral getirildi,azıcık veya yerine göre tam bir  Müslüman olduğu işlendi,Müslümanları kurtaracağı telkin edildi.Bu da onun ülkesinde “vatan haini” ilan edilmesine,nüfus kayıtlarından ABD vatandaşlığının reddine kadar sürdü.Onun bu şekilde tanıtılması,Haçlı kampanyasının artmasını sağladı.
Ama,küresel sermeyenin Bush döneminden kalan “Demokrasi ihracı” sürmeliydi ama bu önceki gibi değil de farklı olmalıydı.
Demokrat olan yeni Köle Kral,demokrasiyi “halkın istemesi” gereğine inanıyordu,böylece ABD sempatik de olacaktı ve bu da hemen uygulamaya konuldu.
Prf.Yalçın Küçük

Önce,Amerikan ordusundan bir Albay devletin uluslar arası istihbarat dosyalarını Avrupa’da bir İnternet sitesinde yayınlatıyordu.Albay hemen tutuklanıp içeri atılıyordu.Ama belgeler bitmek bilmiyordu.
Adı Wikileaks olan bu İnternet operasyonunun aslında “Tilkilik” olduğu da hemen ortaya çıkmıştı.
Ülkemizde ve AB devletlerinde ciddi bir hasar yapmayan bu operasyon ilk etkisini,20 küsür yıldır ABD-AB işbirlikçisi olan Tunus devlet başkanını koltuğundan etmiş,”domino etkisi” dedikleri şekilde,Müslüman ülkelerdeki ruhban-feodal işbirlikçilerinin halklarını kışkırtmaları sonucu bütün Müslüman ülkelerde halklar sokaklara dökülmüş,sıra ile devlet başkanları yerlerini yeni işbirlikçilere bırakıyorlardı.

Obama'nın Savaş gemisi Demokrasi (!) hizmetinde
Obama tarzı demokrasi ihracının başlaması ile sokaklarda öldürülen insanlar,yakılan devlet kurum ve kuruluşları ve haliyle kan ve talan Müslüman ülkeleri gene kucaklamıştı.Ama “demokrasi geliyordu” ya,Arap sürüleri bunu sevmişti.

Ancak,Libya’da,yılardır büyük devletler arasındaki uyuşmazlıklar sayesinde iktidarını sürdüren Muammer Kaddafi ciddi bir engel olarak ortaya çıkmıştı.
Libya’da aşiretler vardı ama feodalite hakim değildi,halk yıllardır devlet korumasındaydı, İslam-Sosyalizm arası bir devletçilikle halk yattığı yerden az-çok geçiniyordu.Petrol gelirinden az-çok faydalanıyordu. Sağlık,sosyal güvence sorunları yoktu.Sınıf farkı derin değildi,bazılarına göre sınıf da yoktu.Devlet tüm hizmetleri bedava veriyordu.

Onu devirmek için de Obama hükümeti hemen bir uçak gemisini Libya üzerine yönlendirmiş, işbirlikçileri olan devlet adamlarından ülkenin insanlarına kadar bütün ortaklarıyla Kaddafi üzerinde ciddi bir baskı oluşturmuştu.

Şimdi bekliyoruz bakalım hangi gün hangi saatte Libya’ya “Demokrasi İhracı” gerçekleşecek diye.
Gazeteci Nedim Şener

Ülkemizde de keza,”Ergenekon” operasyonları adı altında sürdürülen baskıcı eylemler gene hızlanmış,işbirlikçi hükümet ve AB-D aleyhinde yazan,çizen,söz eden göze batan asker-sivil kişilikler gene sabah operasyonları ile ceza evlerine dolduruluyorlardı.
Bu gün bu bağlamda Yalçın Küçük ve Nedim Şener ve eski bir M.İ.T. memuru askerin de dahil edildiği operasyonunun basını süslediğine tanık olduk.

Ayrılıkçı Yezidi Kürtçü hareket dün Hakkari Yüksekova’da bir Polis Memurunun görev başında resmen linç etti ve hükümetin İnegöl ve Dörtyol olaylarında gösterdiği kararlılıktan Kürtlere karşı en ufak bir kıvılcım yok.Çünkü hükümetin bütün bakanları Yezidi-Kürtlerden oluşmaktadır ve onlarca yıldır Yezidi Kürt hareketinin öncülerindendirler.

Yüksekova'da Linç edilen Polis Memuru!
Ana muhalefet partisinin yayın organı Halk Tv,hükümete muhalefet eden ART televizyonlarının da uydu yayınlarının sona erdiğini de eklemek gerekir.
İşte,demokrasi ihracında Obama farkını böyle dile getirmeye çalıştım.
Müslüman ülkelerin halkları, kendilerinin “dini” değerlerinin sömürülerek köleleştirilip Hıristiyanlaştırıldıklarını,vatanlarının ayaklarının altından işbirlikçi hükümetler sayesinde kaydırıldığını görme zamanıdır.
Yoksa yazık olacak hem de çok yazık.
Burkalı kadının "Kutsal İncil" elinde

Uğur Dündar bile "korkuyorum" diyorsa,ithal edilen demokrasinin hakkında çok çok düşünmek gerekir!!!


keykubat

Masonların ve Yahudilerin kıyamette Allah'ın yeryüzünü Yahudilere teslim edeceği inancına dayalı olarak Türk ve Müslümanlar üzerinde "soykırımı içeren "Yecüc-Mecüc" siyaseti güttüklerine delil benim çok sayıda yazımın dışında yabancı kaynaklar da önemle işaret etmektedirler.
Başbakan RE.T.E'nin (RITE) ağzına "TÜRK" adı almamasındaki işin sırrı kendisinin de Mason Rotschild'lardan aldıkları desteklerle,Türk askerini arkadan vuran sıkıyı görünce de Ermeni ve Yezidi Kürt çetecilerle birlikte Ermenistan ve Gürcistan'a 1915'de kaçan, Süryanilerin yerleştirildiği Batum'lu olması yetmez mi?;
İşte bir video ama İngilizce;"10" bölümlük videonun ilki;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.