Sayfalar

16 Aralık 2008 Salı

ÖZÜR KAMPANYACILARI HAİNDİR.

ERMENİLERDEN ÖZÜR DİLEYEN ŞEREFSİZDİR.

Ülkemiz üzerinde 1943’lerde başlatılan sinsi böl-parçala projeleri AKP hükümetinin 03.kasım 2002 seçimleri ile iktidar edilmesinden sonra son safhasına gelmiştir.Sekiz yıldır başbakan olarak sürdürdüğü görevi esnasında daima “Ben Gürcüyüm,eşim Kürt” diyen,sıfıra indirilmiş terörü “alt-üst kimlik ve Kürt realitesi” gibi emperyalist sloganlarla tekrar tırmandıran,Kuzey Irak’ta Kürt devlet oluşumuna uyguladığı siyasetle sebep olan,Selçuklu devrinden bu yana gayri Müslüm vakıflarını geri vermeyi taahhüt eden yasalar yapan bir hükümetten ne beklenir?

Vatandaşı olduğu devleti Osmanlı Rus savaşlarında (1828-29;1876-1878;1912-1915) düşmanı olan Rusya yanında gerek üniformalı Rus askeri olarak gerek çete olarak arkadan vurmuş olması ile “Vatanına ihanet” suçunu işlemiş olduğu için yok edilmek yerine sadece sürülmüş hain bir kavimden yüce Türk Milletinin dileyecek hiçbir özrü yoktur.

Özür dileme kampanyasını yürütenler,Atatürk’ün ölümünün ardından Amerika ve Avrupa’nın siyasi baskıları ile devlet içinde yuvalandırılmış,nüfus kağıdına “Müslüman” yazılmış dönme,gizli kimlikli hainlerdir ve onların soyudur.

Türk halkı adına bu faaliyetleri örgütleyen ve destekleyen hükümet de “vatana ihanet suçu “ işlemektedir.

Her devlet,düşmanı ile savaş halinde iken kendisini arkadan vuran düşman ile işbirliği yapan kendi vatandaşı olan bir kavmi tarih boyunca yok etmiş,soykırıma uğratmıştır.Almanlar II.Dünya savaşında sadece İngiliz ve Amerika ile işbirliğinde oldukları için Yahudileri soykırıma uğratmışlardır.

İhanete uğrayan her milletin nefsini savunma hakkı vardır.Kendi nefsini savunmak için öldürme yeryüzünde hiçbir tarihte “soykırım” olarak tanımlanmamıştır.

Bu “Özür Kampanyası” Türk Milletine açıktan ve gizliden düşmanlık eden,1800 yılından bu yana Avrupa ile işbirliği içinde olan ayrılıkçı dinci-faşist Kürtler,Başbakan gibi Gürcü Rumlar ile dönme Ermeni ve Yahudi Sebatayistlerdir.

Bunların ipini serbest bırakan 1943 Adana görüşmesi kararları ileİsmet Paşa,sonradan aydığında pişman olan Celal Bayar ve Menderes’tir.

Her ne olursa olsun Türk Milletinin uğradığı ihanetlerden dolayı cezalandırdığı halkından dileyecek hiçbir özrü yoktur.Hele hele,500 bin sivil Müslüman halkını (Türk-Kürt) ,300.000 kadar askerini bu yolda kaybetmişse.

Bu özür kampanyasından AKP’li Türkler de,milletvekilleri de sorumludur.Tümü vatana ihanet etmektedirler ve yargılanmalıdırlar.

Cumhuriyet Savcılarını,yüksek yargıyı Türk Milletinin bir ferdi olarak göreve davet ediyorum.Hele hele bu gün iki Ermeni vakfı nedeni ile ülkemizi suçlu bulan Avrupa İnsan Hakları adlı düzmece mahkemenin kararının yayınlandığı böyle bir günde.

Savaş gerekiyorsa savaşalım ama ülkemizi ne böldürelim ne de pazarlayanlara oy verelim.

Ermenilerden özür dileyen Ermenidir,vatan hainidir,şerefsiz,onursuzdur.

Türk Milleti ilelebet varolacak ve yaşayacaktır.İşbirlikçi hükümetler ve Tüsiad gibi maşa,işbirlikçiler bu ülkenin sahibi değillerdir ve ülkemizi bölemeyeceklerdir.

Büyükelçilerimizin yayınlamış oldukları “İSYAN” bildirisini sonuna kadar destekliyorum ve her Türk’ün de bu bildiriye sahip çıkmasını istiyorum.

Milletimizin onurunu yıllardır ABD ,İMF,AB önünde yerlerde süründürenleri,halen bu siyaseti inatla sürdürenleri lanetliyorum.Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmamak için biz de şehit olmaya hazırız.Ülkeyi böyle germeye devam eden hükümet Türk Milletini karşısında bulacaktır.

Ermeni’den özür dileyen ya Ermenidir ya da şerefsiz,kişiliğini kaybetmiş yılan gibi yerlerde sürünmeye lanetlenmişlerdendir.

Geçen hafta ukala AB heyetini kovan Sayın Başkent Üniversitesi Parlamentosunun vatanperver çıkışının ardından Emekli Büyükelçilerimizden gelen bu çu çıkış devam ettirilimelidir.Her kurum ve kurluş ile her Türk vatandaşı bunun için bir şeyler yapmalı,en azından bu yazılara bir destek yorumu yazmalıdır.


Türk Milletini tarihten silmeye hiçbir Sami Kavminin gücü yetmeyecektir.

Türk Milleti cahilliği ve zayıflığı sırasında hainlere giydirmiş olduğu tacını artık geri almalıdır.

Keykubat



ÖZÜR KAMPANYASINA BÜYÜKELÇİLERDEN İSYAN


Zeynep GÜRCANLI yazıyor 15.12.2008

Akademisyenlerin Ermeniler'den özür kampanyasına emekli büyükelçiler isyan etti: "şehitlerimize saygısızlık…"

Onlar, 1970'li ve 80'li yıllarda, Ermeni terör örgütü ASALA'nın hedefiydiler.
Onlarca saldırıda, kimisi yaralandı, kimisi öldü. En yakın arkadaşlarını kaybettiler.
Ancak hiçbir zaman sessizliklerini bozmadılar.
Ta ki, birkaç Türk akademisyen ve gazeteci 1915 olayları için "Ermenilerden özür dilenmesi" kampanyası başlatana kadar.

50'den fazla emekli Büyükelçi, bir araya geldi ve ilk kez tepki gösterdi.
Tarihte ilk kez, Emekli Büyükelçiler bir konuda birlik olup, ortak bir açıklama yaptılar.
Ve Türk akademisyenlerin başlattığı "Ermenilerden özür" kampanyasını "haksız ve yanlış" olacağını, Türkiye'nin "ulusal çıkarlarına zarar vereceğini" açıkladılar.

Büyükelçiler, böyle bir adımın "Türk tarihine saygısızlık olacağını" vurguladılar.
En önemlisi de, 1915 olaylarının "gerçek yüzünü" anlattılar.
İşte, aralarında emekli idari memur ve şehit diplomat Bora Süelkan'ın eşi Ülkü Süelkan'ın da bulunduğu emekli diplomatların imza attıkları bildiri.

ŞEHİTLERİMİZE SAYGISIZLIK…

Büyükelçiler bildirisinde en çarpıcı bölüm, isim vermeden Ermeni kurşunlarıyla öldürülen Türk diplomat ve devlet görevlilerine atıf yapılan paragraf oldu. Bildiride, "Böylesine yanlış ve tek taraflı bir girişim, tarihimize saygısızlık ve terör örgütlerinin Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaptıkları ve Cumhuriyet tarihimizde de giriştikleri şiddet eylemlerinde hayatlarını kaybeden insanlarımıza ihanet etmek anlamına gelecektir" denildi.

"ERMENİLER DE KAYIP VERDİ AMA…"

1915 döneminde yaşanan savaş koşullarında, tehcirin "acı sonuçlar verdiğinin" kabul edildiği, ancak aynı dönemde Türk insanının da hem Ermeni isyanında, hem de terör eylemleri nedeniyle büyük kayıplar verdiği vurgulandı. Bildiride, "Türk insanının Ermeni isyanları ve terör eylemlerinde uğradığı kayıplar ve acılar Ermenilerinkinden daha az değildir. Ermeni tedhişçilerin, dış güçlerin planlı ve sürekli kışkırtmaları sonucunda, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ve daha sonra I. Dünya Savaşı sırasında ve Kurtuluş Savaşı'nın ilk dönemlerinde istilacı düşman kuvvetlerine katılarak Anadolu insanımıza karşı kitlesel vahşet eylemlerinde bulundukları yerli ve yabancı kaynaklı belgelerden de açıkça görülmektedir" denildi.

Ermeni terörünün Türkiye Cumhuriyeti boyunca da devam ettiğine dikkat çekilen bildiride, "Cumhuriyet tarihimizde ise, 1973'de tekrar hortlayan ve ASALA ve "Adalet Komandoları" adlı terör örgütlerinin 1986 yılına kadar sürdürdükleri terör eylemleri 70 kişinin ölümüne, 574 kişinin yaralanmasına sebep olmuş, bunların arasında 5 büyükelçimiz ve 4 başkonsolosumuzun da dahil oldukları 34 kamu görevlimiz ve aile yakınları can vermişlerdir" denildi.

ERMENİLER'İN DE ÖZÜR DİLEMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNMÜYOR MUSUNUZ?

Ermenilerin SSCB'den bağımsızlıklarını aldıktan sonra Azerbaycan topraklarının dörtte birine yakın bölümünü işgal ettiklerinin, buradaki bir milyon kadar nüfusunun kendi topraklarında sürgün hayatı yaşamaya mahkum olduğunun hatırlatıldığı bildiride özür dileme kampanyası gibi sakat bir girişime kalkışanlar acaba tarih boyunca Ermeni terörüne kurban giden ve zulüm gören insanlar için de özür dilenmesini düşünmekte midirler?" denildi.

Bildiride şu ifade kullanıldı:
"Ermeni iddialarını tümüyle haklı görürcesine özür dilemek girişimini bir tarafa bırakıp, öncelikle, yakın geçmişte masum Türk diplomatlarını, görevlilerini ve aile bireylerini acımasızca katletmiş olan Ermenilerin Türk ulusundan özür dilemesini sağlamak gerekir. Bu katiller hala hayattadırlar ve Ermenistan ile bazı ülkeler tarafından himaye gördükleri için cezasız kalmışlardır."

"ERMENİ TERÖRÜNÜN ACISINI BİZ YAŞADIK…"

Emekli büyükelçiler, yurt dışında görevli oldukları yıllarda Ermeni terörünün acısını "bütün vahşetiyle" bizzat yaşadıklarını da vurgulayarak, bildiride şöyle dediler:

"Her Ermeni terör eyleminden sonra, terör olaylarının yarattığı gündem içinde çarpık Ermeni iddialarının tek yanlı bir biçimde yansıtılarak dünya kamuoyunu daha da etkilediğini gördük. Bugün terör artık işlevini bitirmiştir. Planın ikinci aşamasında özür dilenmesi ve bundan sonra da işin toprak ve tazminat taleplerine vardırılmasının tasarlandığını biliyoruz. Dileğimiz, uğradığımız bunca kayıp, acı ve haksızlıktan sonra kendi insanımızın böyle bir sinsi ve kasıtlı plana alet olmamasıdır."

İYİ KOMŞULUĞUN YOLU TEK TARAFLI ÖZÜR DEĞİL

Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde bir yumuşama sürecine girilmesi ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi isteniyorsa, bunun yolunun, tek taraflı özür dilenmesi gibi tavizlerden değil, öncelikle taraflar arasındaki sınırların ve toprak bütünlüklerinin tanınmasından, ve mutlaka gerekiyor ise, her iki tarafın tarih boyunca çektikleri acıların karşılıklı olarak paylaşılmasından geçtiğini belirten Büyükelçiler, "Aksi takdirde, "özür dilenmesi" gibi tek yönlü bir davranış yersiz ve yanlış olacak, tarih gerçeklerine aykırı düşecek ve ulusal çıkarlarımız açısından vahim sonuçlar doğurabilecektir. Bu çok hassas konuda uyanık olunması dileğiyle kamuoyumuzun dikkatine saygıyla sunulur." İfadesini kullandılar.

KİMLER İMZALADI

Bildiriyi 50'ye yakın emekli büyükelçi ile başkonsolos imzaladı. İşte o isimler;
Erdil Akay, Ömer Akbel, Nusret Aktan, Mümin Alanat, Önder Alaybeyi, Ali Hikmet Alp, Akın Alptuna, Burhan Ant, Erdoğan Aytun, Candan Azer, Ahmet Banguoğlu, Nazım Belger, Sadi Çalışlar, Ertuğrul Çırağan, Sevinç Dalyanoğlu, Gönül Dalyanoğlu (emekli Başkonsolos), Daver Darende (emekli Başkonsolos), Cenk Duatepe, Şükrü Elekdağ, Orhan Erdivanlı, Erdinç Erdün, Uğur Ergun, Erkan Gezer, Gün Gür, Burak Gürsel, Korkmaz Haktanır, Aydın İdil, Salih Zeki Karaca, Aydan Karahan, Alp Karaosmanoğlu, Yıldırım Keskin, Fazlı Keşmir, Ömer Engin Lütem, Ünal Maraşlı, Ali Engin Oba, Tansu Okandan, Erhan Öğüt, Onur Öymen, Önder Özar, Müfit Özdeş, Ergun Pelit, Turgut Serdaroğlu, Yüksel Söylemez, Ülkü Süelkan (emekli idari memur ve şehit Bora Süelkan'ın eşi), Teoman Sürenkök, Ömer Şahinkaya, Bilal Şimşir, Kaya Toperi, Muammer Tuncer, Senbir Tümay, Tugay Uluçevik, Erdinç Ulumlu, Necati Utkan, Nuri Yıldırım, Betin Yiğit (Emekli Başkonsolos), Erhan Yiğitbaşıoğlu, İlhan Yiğitbaşıoğlu, Ömer Zeytinoğlu.


Yazı ile ilgili linkler;

Ermenilerden Özür Kampanyası Başlatılıyor,
http://www.ekolay.net/haber/haber.asp?Page=1&pid=3&haberid=580038

Nüfus kayıtlarında dümen iddiaları:

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Ortaligi_karistiracak_mektup_213556_9&tarih=16.12.2008&Newsid=213556&Categoryid=9

Ermeni İddiaları Siyasidir;

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=11735
Ermenilerden müzikli Türk ve Atatürk Düşmanlığı;
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=11883
Erdoğan'dan DTP'ye "Nazizmi Hortlattınız";(Her zaman "Kürt Solu sol değil Faşisttir " dedim.Erdoğan bile buna katıldı.
http://www.ekolay.net/haber/haber.asp?pid=3&haberid=581460

Abdullah Gül’ün (C.Başkanı) annesi Ermeni mi?

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10592629.asp?gid=229

Cumhurbaşkanlığı açıklaması;http://www.trt.net.tr/Haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=6d0056a3-d941-4d49-841d-2b9e2763be12

Abdullah Gül'ün Köken Açıklaması;
http://www.dunyagazetesi.com.tr/haber.asp?id=31252&cDate=

Devlet Bahçeli’nin tepkisi;

http://www.trt.net.tr/Haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=66f7e3a1-d150-492f-99d3-e01c8b8da6b5

Dış İşleri Bakanlığı:Özür kampanyası konuşulmalı; http://www.haber10.com/haber/149288/

Balkanlarda Türk Kıyımı;
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10613718.asp?yazarid=218