Sayfalar

7 Eylül 2008 Pazar

TAYYİBİSTAN’DA İŞLER KARIŞIR


TAYYİBİSTAN’DA İŞLER KARIŞIR



Cumhuriyet tarihimizde bir ilk olan El Recep El Tayyip El Erdoğan hükümeti ile maşallah 6 yıldır gül gibi idare edilmekte,mutluluktan,safahattan kendimizden geçmiş bir haldeyiz.:))

Padişahım çok yaşaaa!!!

Başbakanımız, haşa ulu padişahımız El Tayyip efendileri zat-ı şahaneleri hazretlerinin seçimlerle başlattığı fakir fukaraya garip gurebaya fak-fuk fona masrafları ödetilen “poşetli” ev ziyaretleri, Türkiye Kömür İşletmelerini iflas ettiren köy meydanlarına dökülüp bırakılan kamyon dolusu kömürlerin getirdiği refah ve safahat içinde milletçe ilk defa huzur dolu bir hayata kavuştuk.


Padişahım çok yaşaaa!!!

Elektrik iki ayda bir % 40 ve %34 olarak zamlandı,doğal gaz ve petrol ürünleri öyle yükseldi ki petrolün varili 50 ABD Dolarından 160 ABD Dolarına kadar fırladı.Bu sayede ayak takımının böyle kıymetli malları da tüketmesi önlendi.Hadlerine mi düşmüş?

Padişahım çok yaşaaa!!!

İşçi ve memurlara 5 YTL-15 YTL arasında büyük maaş artışları yapılarak ,25 YTL olan aylık elektrik faturası bir anda 50 YTL’ye,gelecek ay da gelen zamla bu faturanın 75 YTL olması muhtemel faturaların ödenmesi nispeten kolaylaştırıldı,çalışan ve emekliler artan zamlara karşı korundu.:))

Emekliler ise düşman ilan edildi.

Padişahım çok yaşaaa!!!

Elektrik zamları ile korkan internet medyası da böylece padişahımız efendimizin zat-ı şahanelerini rahatsız edemeyeceklerdir.

Padişahım çok yaşaaa!!!

Padişahımızın verdiği yüksek maaş artışları ile aylığını ev kirası,elektrik,su,doğalgaz faturaları ile ev kirasını karşılamak, çalışanlar için imkansız oldu.

Öğrenci okutan aileler ise ortada kala kaldıklarından padişah efendimiz beleş kitap yardımında bulunarak bu yarayı sarıp sarmaladılar.Hatta bu kitaplara okumayı bile ömrü billah öğrenememiş müteveffa Said-i Kürdi hazretlerinin tüm deli saçmalıklarını bile “ilim” adı altında yazdırmış,bizlerin çocuklarını da daha idraksiz hale getirecek her şeyi öğreten tedrisat yolunda dev adımlar atmıştır. :))

Padişahım çok yaşaaa!!!

Sosyal yaşam için harcayacak geliri olmayan ülkenin %85’lik bu kesimi yüzünden sayısız esnaf dükkanını kapatırken koca koca şirketler de iflas etmekte yarış eder hale geldiler.Her yer ,kahvehaneler hep işten çıkarılmış kabiliyetsiz etrak-ı biidraklarla doldu.:))

Padişahım çok yaşaaa!!!

Geçen ay,ABD’nin başındaki Hıristiyan faşist Bush ve çetesinin talimatları ile Gürcistan’ı Güney Osetya’ya saldırtması,Rusya’nında sert tepki vermesi ile her yeri alt üst olan Güsrcistan yüzünden, aslen Gürcü olduğunu,Türkler gibi aşağılık “Yecüc Mecüc soyu olmadığını daima gururlanarak söyleyen ulu padişahımız oldukça yıprandı.

Padişahım çok yaşaaa!!!

Yüzlerce Gürcü’nün ölümü,evlerinden ve yurtlarından olmasına sebep olan maceracı, kravat yiyen soydaşı Saakaşvili’nin haline de çok üzülüp kurdeşen dökmüştü.

Bu kadar dert ve keder yetmezmiş gibi kafir Alamanya’nın iki senedir sürdürdüğü “Deniz Feneri e.v.yardım derneğinin Avrupa’daki işçilerimizden topladığı yardımları, fakir fukara,garip gureba’ya değil de,ülkemizin medarı iftiharı padişahımız El Tayyip Efendilerinin sadık hizmekârı Kanal 7’ye ve padişahımızı 24 saat aralıksız methederek yüzünü ağartan Allah aşığı (!) diğer yandaş medyaya aktarması,hatta,Bangladeş’teki tsunami mağdurlarına dağıtılmak için gönderilmek için zat-ı şahanelerine bir ulak ile havale edilmiş olan sıcacık Avrolarla da ulu padişahımız sevgili yavrucaklarına bir iş güç sahibi olsunlar diye gemicikler almamış mı?

Padişahım çok yaşaaa!!!

Ne yapsın onlarında bir dikili ağacı olmasın mı? Gözü olanın gözü çıksın:))

Kafir Alaman Mahkemesinin (!) bu haksız ve hasmane saldırılarına bir yandan üzülüp kurdeşen döken zat-ı şahanemiz, padişahımız bu konuyu haber haline getirip cümle aleme yayan,eski yalaması,5 yıldır sadık hizmekârı olan Aydın Doğan adlı basın paşasına fena halde içerlemiştir.

Padişahım çok yaşaaa!!!

Kendi zat-ı şahanelerini suçlayan davayı inadına sürdüren kafir Alaman Mahkemelerinin suçlamalarına cevap vermek ve onları inkar etmek yerine Aydın Doğan basın paşası ile İstanbul Şişli-Elmadağ’da bulunan Hilton oteli ile aralarında geçen “gizli pazarlıkları” ifşa etmiştir.

Padişahım çok yaşaaa!!!

Hatta basın paşası Aydın Doğan Efendi’nin “ne yüzü kızarmaz kara suratlı,gözü doymaz biri (!) olduğunu da bu gün imparatorluk televizyonlarında arz-ı endam eyleyerek bütün dünya milletlerine ispiyonlamıştır. :))

Oh olsun değil mi?

Padişahım çok yaşaaa!!!

Basın paşası Aydın Doğan’ın öteki açgözlülüklerini de arkası yarın dizileri şeklinde her gün televizyon kanallarında arz- endam eyleyerek eteklerinde ne varsa dökeceğini de dillendirme lütfunda bulunmuşlardır.

Padişahımız çok yaşaaa!!!

Ne kadar dürüst bir padişahımız var ki ne kadar talihli bir milletiz ki,böyle aç gözlü zengin paşaların bütün kirli çamaşırlarını gözlerimiz önüne serip, bir bir anlatan bir padişahımız var.Onunla ne kadar övünsek azdır değil mi ey aziz ümmet-i Müslüman.

Padişahımız çok yaşa!!!

Ama zatı şahaneleri kendilerinden beklenileni ise unutmuş,kafir Alaman Mahkemesindeki dava dosyasında bahsedilen 40 milyon Avro kadar paranın başçağızına neler gelip gelmediği konusundaki suskunluğu da elbette padişahımız zat-ı şahanelerinin takdirlerine kalmıştır.

Padişahım çok yaşaaa!!!

Böyle ulu bir padişahı yaptığından ne emrindeki mahkemeler ne de küffar mahkemeleri yargılayabilir. Zat-ı şahanelerini sadece ahirette Allah-ü teala yargılayabilir.

Padişahımız çok yaşaaa!!!

Bizim gibi avamdan garip gureba ise seçim zamanları padişahımız efendilerinin dağıtacağı 15-20 YTL değerindeki poşetlerin rüyası içinde olmalı,özel hastanelere yol boylarında kurdurduğu “tansiyon ve şeker ölçen,göz muayenesi yapan ve “ille de bizim hastaneye gidin,başkası sizi tedavi edemez” diyen hemşire ve doktorların talimatlarını,onlara soyulabilmek için neler yapmamız gerektiğini de düşünmeliyiz.:))

Padişahımız çok yaşaaa!!!

Tarihte bu kadar hayır işleyen bir padişah görmemiş olan biz “etrak-ı bi idrak” Türk Milleti ancak verilene “şükür ve hamd” etmeli,padişahımıza dil uzatanların dillerine bakmamalıyız.

Kızılderili soydaşlarımız gibi böyle zındıklıklara “çatal dillilik “ demeliyiz.

Padişahım çok yaşaaa!!!

Padişahımız,zat-ı şahanemizin has kulları için, bu ”Alaman kafiri hırsızlık yapmışsın” diye dava açar,zat-ı şahanemizi yardım paraları ile sultanlarımız olan kıymetli yavrucuklarına “gemicikler almakla” suçlayıp utanmadan (!) iftira ve zan altında bırakır.

Padişahım çok yaşaaa!!!

Basın paşası aymaz doymaz Aydın Doğan paşa da :)) bu iddiaları ve iftiraları haber yapıp cümle aleme yayarak padişahımızı kızdırmaktadırlar.

Padişahımız efendimiz de kendinden bir şey koparamayan aç gözlü,iftiraya çanak tutan bu basın ve emlak paşasına kızar.

Padişahım çok yaşaa!!!

Ama “bu hırsızlığı yaptım,yapmadım,soruşturacağım” da demek ya da dememek zat-ı şahanelerinin âli tercihleridir.:))

Padişahım çok yaşaa!!!

Neye kızacağı bizim haddimize düşmemiştir evel Allah.Hangi soruya hangi cevabı da vereceklerini de kendilerinden daha iyi kim bilebilir ki?

Padişahım çok yaşaa!!!

Yalnız,Allah’ın huzurundan kovduğu bu şeytan kulu da diyor ki;

“Ey padişahım,hikmetinizden sual olunmaz amma,vermedikleriniz zaten biliniyor,altı yıldır hakkınızda tek kelam etmemiş bu Aydın DOĞAN paşa kulunuza 6 yıldır verdiklerinizi de bir “arkası yarın “ programı ayarlayıp cümle aleme jurnal etseniz olmaz mı acep?

Hatta muhterem damadınız beyefendilerin şirketleri için Türkmenistan,Azerbaycan ,İran Irak ve diğer Krallıklardaki maceralarınız da bu basit avam ve ayak takımı tabakasınca pek merak edilmektedir?

Bu sayede bu cahil etrak-ı bi idrak millet “küresel ticaret” kurallarını bizzat sizler gibi üstün zekalı,akıllı bir uzmandan öğrenmiş olur.

Üniversitelerimizde eğitim göreninden,küresel sermayeli şirketlerimize ve geleceğin büyük iş adamı rüyasını gören tebanıza da birinci elden kurs vermiş olursunuz.Sayenizde kestirmeden eğitim almış olan tebanız da sizlerin sayesinde büyük iş adamı olurlar ve geleceğin Amerika’sını burada inşa etmeye bir önayak olmuş olursunuz hani vatan millet meselesi.

Hatta siz yorulmasanız da olur,yerinize una kıtlayıp tırtıklayan kulunuzu da görevlendirseniz daha faydalı olur kanaatindeyim.

Bu arkası yarın dizisinin adını da “Beş yılda nasıl köşe olunur” koyarsanız medya gelirlerini de katmer katmer katlayacağınızı bu etrak-ı bi idrak kulunuz bile aha şimdiden kestirebilmektedir.

Padişahım çok yaşaaa!!!

Bu jurnal işini da malum siz tercih ettiniz ve başlattınız.Alaman kafirine cevap vereceğinize Aydın Doğan kulunuza saldırmanız da biz etrak-ı bi idrak avam kısmınca pek anlaşılamamıştır.:))

Hani diyorum ki başlamışken,Katolik papazı önünde günah çıkaran İsevi gibi,başlamışken canım,merakı kalmasın,hem de beş yılda nasıl ülkenin en zengini olunur konusunda paha biçilmez fikirlere sahip olmak,sizler gibi üstün zekalı liderlerince eğitilmek debu ayak takımının hakkı değil mi yani?

Padişahım çok yaşaaa!!!

Şeytan işte neler dedirtiyor?Tövbe tövbe ya Rabbim :))

Bu şeytana uymuş,bunca lafları yazmış ayaktakımından etrak-ı bi idrak bu kulcağızınızın bağışlanması da alicenaplığınızdandır ulu Hakanım.::))

Şimdi bir de ibretlik ek koyalım.
Burada "Başbakan,devlet başkanı ve adamı nasıl olur?" konusunda nakletmek istediğimiz bir DİNİ KISSA var:
Muhterem zatlardan biri bir gün ADALETİ ile meşhur 2. HALİFE ÖMER'i ağlarken görür. Şaşırır... Çünkü bu kişi cennetle müjdelenmişlerdendir. Merakla sorar. HALİFE ÖMER şu cevabı verir:
- "Nasıl ağlamam? El alemin bir koyunu kaybolsa, hesabı ÖMER’den sorulur!.. Geçenlerde birinin sürüsü falanca yerdeki köprüden geçerken bu koyunun ayağı köprünün çürüyen tahtaları arasına sıkışıp kırılmış... Sürü sahibi "Madem memleketin meselelerini görüp halletmeyecektin, ne diye HALİFE oldun?" deyip beddua etti. Onun sıkıntısını çekiyorum!
Bu kıssadan alınacak ders şudur ki, DEVLET REİSİ veya İCRANIN BAŞI, memlekette olan her şeyden mesuldür... İşe geldiği andan itibaren öyle bir mekanizma kurmalıdır ki, ülkenin her köşesinde olup bitenden haberi olsun. Her noktasında DEVLET görevlileri meseleleri halletsin. Halledilemeyenler yukarıya şikayet edilebilsin... Bunu yapamayana DEVLET ADAMI da, BAŞBAKAN da denmez. Onun içindir ki, biz bunların hiç birini adamdan saymayız.
İşçi Partisi'nin lideri Aydınlık'çı DOĞU PERİNÇEK bile!..
Politikacıların en büyük hatası, hatalarını kabul etmemektir. Hiç birinde ATATÜRK'e "Ben her şeyi bilemem. Alimlerimiz bana yol göstersin... Bir hata yaparsak millet bizi ikaz etsin" dedirten TEVAZU ve ASALET'i göremezsiniz.
Ancak DP ve devamı olan günümüz AKP'lileri de hata kabul etmemek, adeta bir ortak vasıf haline gelmiştir.
Siz günümüz hükümetinde bu vasıfları görebildiğinizi söyleyebilir misiniz?
Keykubat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.