Sayfalar

3 Ağustos 2008 Pazar

Yarı insan yarı hayvan

Yarı insan yarı hayvan!

Kutsal kitaplarda Adem'in kaburga kemiğinden Havva anamızın yaratılması ile yeryüzünde ilk genetik kopyanın başlatılmasıile,varlığımız kadar eski olan genetik kopyalama,sonraları da arkeoloji müzelerinde,antik tapınaklarda, görmeye alıştığımız yarı insan yarı hayvan veya yarısı başka yarısı da bir başka hayvan türlerin oluşturulması ile sürmüş olduğunu anlamış bulunuyoruz.Bu haber ile de antik çağ heykellerinin çağına geri dönüş yolculuğumuz başlamış oluyor.

Dolby isimli koyunla ilk genetik başarısını kanıtlyayan İngiltere,yakında üstümüze bu tür yaratık ajanlar göndererek ortalığı altüst ederse şaşırmayınız.Bunlar artık bir ömre sığacak kadar kısa sürede omaktadır.

Keykubat

Şimdi haberi okuyunuz;

İngiltere işte bu tartışmayla sarsılıyor. "Yarı insan, yarı hayvan, hibrid embriyolar"ın geliştirilmesi için düğmeye basıldı. Gerekli iznin çıkması için tasarı parlamentoya geldi. Parlamenterler oy kullanacak. Hekes vicdanıyla baş başa. Bazıları o kadar karşı ki istifayı bile göze alabileceklerini söylüyor. Ama bilim adamları, bu "yarı insan yarı hayvan embiyoların" hücrelerini kullanarak birçok hastalığa çare bulabileceklerini savunup, tasarının geçmesi için bastırıyor.

İngiltere'de 200'ü aşkın tıbbi kuruluş ve yardım derneği, parlamentonun her bir üyesine gönderdikleri mektuplarla, hükümetin insan ve hayvan DNA'sı kullanarak hibrid embriyo oluşturma planlarını desteklemelerini istedi.
"Ahlaka ve insana saygısızlık"
Yasa tasarısı, bir dizi kilise liderinin sert eleştirilerini getirmiş, bazıları bu girişimi ahlaka ve insan yaşamına saygısızlık olarak değerlendirmişti. Yardım dernekleri ve tıp kuruluşları, embriyoların sadece tıbbi araştırmalarda hücre üretmek amacıyla kullanılacağını savunuyor.
Önümüzdeki aylarda İngiltere parlamentosunda görüşülecek olan tasarı, hayvan yumurtalarına insan genleri karıştırılmak suretiyle hibrid embriyolar yaratılmasına izin verecek.
Alzheimer ve Parkinson tedavisi için önemli
Tasarı, Parkinson ya da Alzheimer gibi henüz çaresi bulunamamış hastalıklardan muzdarip kişiler ve bilim adamlarının büyük desteğini görüyor. BBC muhabiri Jasmin Souesi'nin aktardığına göre, mevcut tartışma, parlamento üyelerinin, 'kendi vicdanlarına ya da partilerinin talimatlarına göre oy kullanma hakkına sahip olup olamayacakları' etrafında dönüyor.
Parlamenterler vicdanlarına göre oy kullanacak
Geçmişte İngiliz politikacılara, bazen 'vicdani meseleler' diye tabir edilen konularda özgürce oy kullanma hakkı verilirdi. İşte kilise liderleri, kök hücre meselesinde de benzer bir tutum izlenmesini umuyorlar. Özellikle Katolik Kilisesi üyeleri, insan yaşamının kutsallığına saldırdığı gerekçesiyle bu tasarıya karşı çıkıyorlar.
Ama Anglikan kilisesi liderleri de geri kalmıyor, York Başpiskoposu John Sentamu, dinin gözardı edilemeyeceğini, çünkü İngiltere'nin Hristiyan prensiplerine dayanarak kurulduğunun altını çiziyor.
Parlamento'da oylanacak
İngiltere'de önde gelen ve halkın yakından tanıdığı bir isim olan, üreme uzmanı Robert Winston, kilisenin halkı, araştırmalar konusunda yanlış yönlendirdiğini savundu. Anlaşıldığı kadarıyla, en az üç bakanın önerilen yasa tasarısı konusunda çekinceleri var. Ama hükümetin önerdiği bir tasarıya karşı oy kullanmaları da mevkilerini kaybetmeleriyle sonuçlanabilir. Parlamentoda ilk kez Şubat ayında görüşülen tasarının bir daha ne zaman tartışılacağı bilinmese de hükümetin gündeminde büyük yer teşkil eden bir yasa taslağı olduğu muhakkak.

26.3.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.