ABD'nin önderliğindeki koalisyon güçleri Irak'tan çıkarak burayı "Kürt-Türk" koalisyonuna teslim etmeyi planlıyorlar.En azından B.O.P projesi gereği bunu gerektiriyor.
İngiltere Prensi'nin gelişi de bu yüzden önem arzetmektedir.Çünkü bilindiği gibi bu coğrafyanın haritasını onlar çizmişti.Şimdi bu yönde bir takım ikna çalışmaları ABD'nin isteği doğrultusunda yapılacaktır.
Bu yüzden,Barzani ile aynı hakları bırak,hiç bir şey alamayacağından ve kısmen kaldırılacağından kuşkulanan PKK eylemlerini de arttırmıştır.Kapatma davası bahanedir.
Irak sonrası İran'ıda "özgürlük ve demokrasi getirilecek ülke" haline getirmek için vurması beklenmektedir.Bu kadar beyandan sonra olay zaten kehanet olmaktan çok zamanını beklemeye kalmıştır.
Bu nedenle İran'ın elindeki "Filistin ve diğer mazlum Müslüman Ülkelere Hami olma" kozunu almak için "Filistin'e Özgürlük" çalışmalarını başlatmıştır.Filistin sorununun çözümünü,başta biz olmak üzere komşularının İran'ı satmaları belirleyecektir.
Aksi halde sorun;
a)Filistin-İsrail sınırı ;
b)Kudüs'ün durumu;
c) 1948 savaş göçmenlerinin geri dönmeleri;
maddelerinden birinde çıkarılacak bir anlaşmazlık ile çözümsüzlüğe mahkum edilecektir.
Yeni Filistin bölgesi uzun bir süre için Kürdistan kurulmak istenen bölge olacaktır.PKK da zaten plan gereği Pejak'ta yerini almıştır.Sadece,K.Irak Kürdistanından ve Türkiye içinde Devlet kurma emelinden beklediğini alamamanın,tasfiye edilme korkularının yarattığı bazı ilke merkezli olaylar yaşanmaktadır.
Her şey ülkemizin her şeyi derin hesaplayan hükümeti ve sorgulayan gazetecileri,meclisteki Ana Muhalefeti bile ihanet le suçlayan işbilir pazarlamacı Başbakanımızın icraatları belirleyecektir.
İran'ı ABD menfaatleri için satması kendi altımızı oyacaktır.
Bu kadar tehdit ve suçlama sonunda elle tutulur bir netice alınamazsa halk ve mahkemeler de bu hükümeti gereği gibi cezalandıracaktır.
"Basın ve ana muhalefete "Çok soru sormayın,taktiğimizi belli etmek mi istiyorsunuz?" veya "Operasyonun saatini de verelim istermisiniz" gibi soru soranda suçluluk yaratan hitabetleri hükümeti güvenilir kılmaya yetmemektedir.Bu konudaki geçmiş performansı güven vermemiştir.
Daha ilk hükümeti kurduklarında, "Terörle mücadelede ölenlere şehit diyemeyiz,şehitlik bizim için daha yüce bir kavramdır" ve,"Alt-Üst kimlik", "Şehide kelle,Apo'ya Sayın" beyanlarına, geçen ayın şehit bilançolarının eklenmesi ile halkı yollara döken ama "Bush'a durumu anlatacağım" diyen bir hükümet ve başı terör-ülkenin bütünlüğü konusunda güvenilir değildir.Söyleyecekleri sözleri ABD'ye onaylatıp da söyleyen tavırları ile kendileri bunu yaratmışlarsa güvensizlik duyanlar suçlu değildir.
Artık halk,hükümetin nefesinin bile ABD-AB tarafından düzenlendiğini,kendilerine has siyaset üretemeyeceklerini görmüştür.
Kendileri kimin yanında olduklarını halka ispat etmek zorundadırlar.
İngiltere Prensi'nin gelişi de bu yüzden önem arzetmektedir.Çünkü bilindiği gibi bu coğrafyanın haritasını onlar çizmişti.Şimdi bu yönde bir takım ikna çalışmaları ABD'nin isteği doğrultusunda yapılacaktır.
Bu yüzden,Barzani ile aynı hakları bırak,hiç bir şey alamayacağından ve kısmen kaldırılacağından kuşkulanan PKK eylemlerini de arttırmıştır.Kapatma davası bahanedir.
Irak sonrası İran'ıda "özgürlük ve demokrasi getirilecek ülke" haline getirmek için vurması beklenmektedir.Bu kadar beyandan sonra olay zaten kehanet olmaktan çok zamanını beklemeye kalmıştır.
Bu nedenle İran'ın elindeki "Filistin ve diğer mazlum Müslüman Ülkelere Hami olma" kozunu almak için "Filistin'e Özgürlük" çalışmalarını başlatmıştır.Filistin sorununun çözümünü,başta biz olmak üzere komşularının İran'ı satmaları belirleyecektir.
Aksi halde sorun;
a)Filistin-İsrail sınırı ;
b)Kudüs'ün durumu;
c) 1948 savaş göçmenlerinin geri dönmeleri;
maddelerinden birinde çıkarılacak bir anlaşmazlık ile çözümsüzlüğe mahkum edilecektir.
Yeni Filistin bölgesi uzun bir süre için Kürdistan kurulmak istenen bölge olacaktır.PKK da zaten plan gereği Pejak'ta yerini almıştır.Sadece,K.Irak Kürdistanından ve Türkiye içinde Devlet kurma emelinden beklediğini alamamanın,tasfiye edilme korkularının yarattığı bazı ilke merkezli olaylar yaşanmaktadır.
Her şey ülkemizin her şeyi derin hesaplayan hükümeti ve sorgulayan gazetecileri,meclisteki Ana Muhalefeti bile ihanet le suçlayan işbilir pazarlamacı Başbakanımızın icraatları belirleyecektir.
İran'ı ABD menfaatleri için satması kendi altımızı oyacaktır.
Bu kadar tehdit ve suçlama sonunda elle tutulur bir netice alınamazsa halk ve mahkemeler de bu hükümeti gereği gibi cezalandıracaktır.
"Basın ve ana muhalefete "Çok soru sormayın,taktiğimizi belli etmek mi istiyorsunuz?" veya "Operasyonun saatini de verelim istermisiniz" gibi soru soranda suçluluk yaratan hitabetleri hükümeti güvenilir kılmaya yetmemektedir.Bu konudaki geçmiş performansı güven vermemiştir.
Daha ilk hükümeti kurduklarında, "Terörle mücadelede ölenlere şehit diyemeyiz,şehitlik bizim için daha yüce bir kavramdır" ve,"Alt-Üst kimlik", "Şehide kelle,Apo'ya Sayın" beyanlarına, geçen ayın şehit bilançolarının eklenmesi ile halkı yollara döken ama "Bush'a durumu anlatacağım" diyen bir hükümet ve başı terör-ülkenin bütünlüğü konusunda güvenilir değildir.Söyleyecekleri sözleri ABD'ye onaylatıp da söyleyen tavırları ile kendileri bunu yaratmışlarsa güvensizlik duyanlar suçlu değildir.
Artık halk,hükümetin nefesinin bile ABD-AB tarafından düzenlendiğini,kendilerine has siyaset üretemeyeceklerini görmüştür.
Kendileri kimin yanında olduklarını halka ispat etmek zorundadırlar.
Keykubat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.