Sayfalar

2 Ağustos 2008 Cumartesi

GÜN BİRLİK-DAYANIŞMA GÜNÜDÜR

GÜN BİRLİK-DAYANIŞMA GÜNÜDÜR!!!
İlk önce son günlerde ve önceden kaybettiğimiz yiğit evlatlarımıza tanrıdan rahmet,mekanlarının cennet olmasını diliyorum Ailelerine,hısım ve akrabalarına ve tüm Türk Milletine de baş sağlığı dileklerimi sunarım.
Günlerdir şehit haberleri,ebeveynlerin gözyaşları,"Ben evladımı tabutla göndermedim" diyenleri,yardım kampanyalarını,en keskin yorumları,en ateşli konuşmaları seyretmekten helak olmadan,büyük bir coşkuyla takip ediyorum.
Halkımızın ülkenin her yanında alanları dolduruşu ne yazık ki bir terör örgütü üyesinin beyanı kadar dış basına yansıtılmıyor.Örgüt hakkında "Kürt İsyancılar" tabiri kullanılmaktadır.Hükümetimiz bazı kıvılcımlanmalar gösterse de halen bakanların arasında ifade tutarsızlığı devam ediyor.
Cemil ÇİÇEK" Biz tezkereyi dolapta beklesin diye çıkarmadık" derken,Ali BABACAN "Siyasi yöntemlerin henüz tükenmediğini,görüşmeler vs.vs" den bahsetmektedir.
Umarım bunlar da birer kararsızlık örneği değil de birer şaşırtmacadır.Ne kadar isterim.Buna en çok ihtiyacımız olduğu zamandayız.
Bir kısım kanallar sürekli olayları canlı tutarken, bir kısım da asker ve hükümet ile tüm halkımızın yüreğine korku salmaya,devletimizin kendini savunmasını yanlış göstermeye devam ediyorlar.
Ne olursa olsun bu millet bir kez ayaklanmıştır.Her türlü misyoner, bölücü,ayrılıkçı ve ihanet kokan hareketleri cezalandırmak için güç toplamaktadır.
Her miting görüntüsü,her acılı ana babanın çığlığı kanlarını ateşlemekte ve millet duygusunu birleşme,tek yürek olma duygusunu kamçılamaktadır.
Artık önü alınmaz "Çılgın Türkler" uyanmıştır.C.Başkanı köşkünün önündeki protesto olayı polislerin rica ve minnetleri ile dağıtılmıştır.
Polisler ve Güvenlik güçleri de bilmelidir ki, o insanlar ilk önce onun ve meslekdaşlarının dökülen kanları için bu mitingler yapmaktadırlar.Mitinglere katılan insanlarımızı kırmaktan,üzmekten kaçınılmalıdırlar.Ama bu da yanlışa davet değildir.
Halkımız artık hükümet ve tüm kurum ve kuruluşların hedefini belirleyecek hareketlere başlamıştır. Halkımızın bu coşkusunu geçmişte olduğu gibi dış güçlerin isteği ile susturmaya kalkacak bir hükümetle de karşılaşmayacağımızı umarım.
Atatürk'ün ölümünden beri bu vatan dış güçlere teslim edildi.Umarım bu yanan ateş hayırlı bir başlangıca sebep olur.
Halkımızdan her iki kişiden birinin oyunu almakla övünen Başbakanımız ve onun başkanlığındaki hükümetine tereddütsüz güvenmek geliyor içimden.Çünkü mevcut hükümet o ve krizi de idare edecek olan yine onların hükümetidir.
Ama gelin görün ki kendileri konuştukça hayallerim umutlarım parçalanıyor.Başbakanımızın komik beyanları halen devam ediyor.Yok gelecek ay içinde yapacağı ABD gezisinde Bush'a anlatacakmış,sanki o bilmiyor,yok Condolize hatun üç gün daha bekleyin demiş.
Dağları boşaltmaya yetecek bir süre.Sonra Mesut Yılmaz zamanındaki gibi boş dağları bombala gel.
PKK Tv, 35 askerimizin öldürüldüğünü belirtiyor.Umarım aslı astarı olmayan bir haberdir.Böyle dönemlerde bu tür haberleri hiç ihmal etmezler.Bir yerde deprem olsa o bölgede ev ev memur lojmanlarına çocuklar yollayıp uydurma haberlerle panik yaratmaya çalışmaktadırlar.Neyin ne olduğu belli değil.
Bu,bahse konu örgüt ve Irak Kürtlerinin maşalıkları ile başlatılacak olan bir haçlı seferidir.
Başlamıştır.
Tanrı her Türk evladının yanında olsun.
Şimdi tüm dünya'ya savaş mı ilan edelim?
Hayır!
Sadece uluslararası haklarımız için,sınırdaki askerimiz,sokakta işine emniyet ve güven içinde gitmek isteyen vatandaşımızın ,iş adamımızın ürettiğini haraç vermeden satabilmesinin,iş arayan gençlerimizin çalışabileceği bir huzuru kurmak için sadece "Gir-Bitir-Çık" ve "Nefsi Müdafaa" harekati olacaktır.
Amacımız her zaman buydu, bu olacaktır.
Bu başarılabilirse diğer projeler de yara alacak ve dünya belki büyük bir savaş tehlikesinden de kurtarılacaktır.En azından bu proje sahiplerini başarısızlığa düşürerek onların gözden düşmesine sebep olacaktır.
Türk Milleti böyle bir görev yapmakla "dünya barışı"nın sigortası olduğunu göstermiş olacaktır.Eski prestij ve saygınlığına kavuşacaktır.
Biz bu filimleri aynen kurtuluş savaşı öncesinde de yaşadık.Osmanlı da aynı şekilde bitirildi. Çanakkale'de savaşan Alman'ların Süveyş kanalında aynı isteği göstermediklerini ve Kudus İngiliz Amirali Allenby tarafından işgal edildiğinde müttefikimiz olan Alman Askerlerinin Gelibolu'da şampanyalı kutlamalarını halen Avrupa basını yazmaktadır. Mehmet Akif Ersoy da o sıralarda Avusturya'dadır.Çan sesleri ile kutlamaları duyunca merkanına yenilip "çanlar ne için çalıyor" diye sorar."Kudüs'ün kurtuluşu" için denilince adam oracıkta kahrolduğunu yazar.
Yani o bile bir tezgahtı.
En azından bence.
Şimdi sıra tümümüzün bu topraklardan kazınması ve İncil-Tevrat'a göre,kıyametten önce Mesih'in gelişini bekleyecek 1000 yıl yaşayacak Mezopotamya-Nil arası "Bereket Hilali " (Fertility Cressent) içinde kurulacak "Haçlı Devleti"nin temelleri atılmış,proje uygulama safhasına geçilmiştir.
Bütün bunları nereden mi çıkarıyorum?Tabii ki ABD Başkanı Bush'un "Beni Tanrı görevlendirdi.Bush git Afganistanı vur, Irakı vur,ortadoğuda Yecüc-Mecüc var Bana Yardım et Jacques Chirac" vb.sözlerinden bu adamın dinle kafayı yemiş bir paranoyak olmasından çıkarıyorum.
Irak Kürt hükümeti ve terör örgütü sadece bu planda "taşeron" durlar.Kürdistan kurulacağı da bir yalandır,aldatmacadır.
Bunula ilgili ABD-AB kategorilerimdeki ilgili basında çıkan haberleri ve yazılarımı okuyabilirsiniz.
Proje şöyle çalışacak;
Terör örgütünün tahrikleri ile Irak'a girdiğimizde biz de "Terörist ","İşgalci","Yayılmacı" ilanedilecek ve hedef olacağız.(Kıbrıs olayı da böyleydi,20 yıl ambargo yemiştik.)
Yok beklersek bu defa Irak,Ermenistan,Gürcistan üzerinden koalisyon güçlerinin desteği ile imha saldırısı başlatılacaktır. Hedef her zaman biziz.Onurlu olan da yapmamız gerekeni zamanında yapmamız olacaktır.Sonunda biz dursak da saldırı ile karşılaşacağız.(Keşke kehanet olarak kalsa-Ne kehanet ama değil mi?:=))
Son hamle de örgüte bu gün "Ateşkes " ilan ettirdiler ki operasyon yaparsak dünya önünde saldırgan durumuna düşelim diye.
Ermeni tasarısını geçiren ABD, tasarıyı senatoya sunan Pelosi'ye tepki göstererek "iyi polis-kötü polis" oyununu sergilemektedir.
AB ülkelerinde ard arda "aşırı sağ" partiler iktidara gelmektedir.Son duruma göre "soykırım " kararını onaylayan ülke sayısı 40'ı bulmuş bunların 19'u sadece geçen yıl içinde bu rakama katılmıştır.
AB'deki yabancı işçilerin hakları,yaşamları,hareketleri uzun zamandır kendi yarattıkları terör örgütü (El Kaide) bahanesi ile kısıtlanmaktadır.
Bu gün de İsviçre'de aşırı sağcı bir partinin iktidara geldiği haberi vardır.İsviçre, iki dünya savaşında silah patlamayan bir ülke iken bu defa orası da harekete dahildir.ABD Sırbistandaki hükümete "Çekilme,iktidarda kal" uyarısı yapmıştır.
Şeytan üçgeni tamamlanmıştır.Ama onların içinde de muhalifler vardır,barışçı insanlar vardır.Ancak onların sesleri kısılmış durumdadır.
Hala "Batıya kendimizi anlatma " derdinde olanlar ise onların buradaki maaşlı memurları, işbirlikçileri ve köleleridirler.
Gün Nefsimizi Müdafaa Günüdür.Gün birlik günüdür.Bu olayın kıvırılacak tarafı kalmamıştır.
Ben şimdi "İhtilalci" bir ordu istiyorum.
1972-1980'lerde vatansever duyguları,dış güçlerin emrindeki kadrolarca bölünüp saptırılmış,bu akımlara korunmasız bırakılmış,sonra da suçlu ilan edilmiş,12 (1968-1980) yıl boyunca yetişen genç beyinlerimizi harcayan sözüm ona ordu ihtilalcilerini ise asla.
Bu gün devletimiz tarihinde olmadığı kadar hedeftir.Bu açıklama bizzat Genel Kurmay Başkanımıza aittir.
Ortada vatan olmazsa sağ-sol da olmaz.Önce Vatan!!!
Haydi Milletim,Sağ-sol,ilerici-gerici yok.Tek ve bir Türkiye için el ele!!!!!
Kardeşlik için elele!!!
Emperyailist işbirlikçilerine karşı,kardeş halkı birbirine kırdıranlara karşı el ele!!!
Birlik içindeki görüntümüz bile düşmanların planlarını ertelemelerine yetecektir.
Bir çok kan damarında kalacaktır.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti,
Yaşasın Türk Milleti,
Yaşasın Ülkesini seven halkımız.

Keykubat

22.10.2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.