EDİP BAŞER'in Görevden Alınması ve Düşündürdükleri

EDiP BAŞER AÇIKLAMA YAPTI

Terörle Mücadele Özel temsilcisi emekli paşa Edip Başer, "Hiç kimseye yaranmak durumunda değilim" dedi.

Sayın Paşamız Edip Başer'in asil bir davranış gösterdiğine inanıyorum.Kendince yapması gereken en doğru davranışı yaptığını düşünüyorum.Konuyla ilgili olarak bir tv kanalında da "Güvenilk güçlerinin devre dışı kalacağı bir anlaşmaya evet diyemeyeceğini" de ifade ettiler. Aslında bu mekanizmanın çalışmayacağı kendisine çok sayıda aklı başında insalarca söylendi ise de o umutla girdiği bu işten "umutsuz ve azledilmiş" olarak döndü.Umarım bu örnek başka gönüllülere de ders olur.Ben Tayyip Başbakanımızın bile kalbinin bilmediği köşelerinde vatanseverlik duygusu olduğuna inanıyorum.Bu duygu sonradan pişmanlık yapar ama giden canlar geri gelmez ki. Görevden alınış şekline tepkisi kendince de genel kabul açısından da ahlaki olmadığı gibi,kendilerinin de "Haziran 2007 'de istifa edeceğini söyleyeceğine hemen istifa etmesi kendini ve orduyu sevenlere hiç olmazsa yerinde bir saygınlık kazandırması daha uygun bir davranış olurdu. Genel Kurmay Başkanımızın konu hakkındaki beyanı da sanki bu yöndedir."Ben görevlendirmedimki açıklama yapayım"türünden sahiplenmeyen,soğuk bir ifade. Bu kadar hızlı gelişmelerin olduğu,ülkemizin sivil ve askeri idarecilerinin birbirine düştüğü,dış düşmanların içtekilerle ulu orta pazarlık yaptığı,mevcut hükümetin Unani stan,PKK,Barzani gibi eski ve ezeli düşmanlar ve destekçilerine saat başı desteklenmesine halkın bakışı ise kafa karışıklığı şeklindedir. Ancak,bizim köylü ve kırsal alandaki halkımız her gün kayıp ettiğimiz evlatlarını devlete gık demeden feda etmektedirler.Ancak bunun hesabını sormaya da kalkmamaktadır.Bu devletine güvenden gelmektedir. Bu fedakar insanların da, seçimler öncesi, kim ülkeyi satıyor,kim savunuyor bu konuda bilgisi olanlar ve sorumluluğu olanlar çıkıp uygun bir şekilde veya açıkça halka açıklamalıdırlar.Bu insanları halka deşifre etmeli ve yasal gereği de yapılmalıdır. Halkın bunu görmek hakkıdır.Yoksa tüm bu fedakarlıklar boşa gidecektir.Ortada vatana ihanet olduğunu iddia edenler ile suçlananlar halk önünde tartışmalıdırlar. Muhalefet partilerinin veya alevi sünni meselesi gibi yorumlanabilecek kısır çekişmelre halkı daha çok kararsızlığa veya inadına mağduru oynayanı korumaya yöneltmektedir. Halk da böyle bir açık tartışmayı istemelidir.Çünkü kimse neyi savunduğundan emin değil. Keykubat 22.5.2007