Sayfalar

3 Ağustos 2008 Pazar

Devlet çökmek üzeredir

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan,"Devlet çökmek üzeredir" dedi.

Türkiye'de devleti ve toplum ayakta tutan değerlere büyük bir saldırı olduğunu söyleyen Rektör Arıboğan "Devlet çökmek üzeredir" dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, ''Türkiye'de şu an devleti ve toplumu bir arada tutan bütün ayaklara yönelik direkt bir saldırı var'' dedi.
Görev yaptığı üniversitenin yatırım programıyla ilgili olarak Erzurum'da bulunan Prof. Dr. Arıboğan düzenlediği basın toplantısında, son dönemde yaşananlarla Türkiye'nin bir kaosa sürüklendiğini iddia etti.
AK Parti'nin kapatılma davası karşılığında Ergenekon operasyonu gibi görünen devlet içi çatışmanın aslında olayın sadece görünen kısmı olduğunu öne süren Arıboğan, ''Bunların olayın özünü sakladığı inancındayım. Önümüzdeki dönemde Türkiye çok temel bir sorunla karşı karşıya kalacaktır. Önümüzdeki dönemde Kürt sorununun çok ciddi bir şekilde Türkiye'nin gündemine gireceğini düşünüyorum'' dedi.
'DEVLETİN BACAKLARI KIRILDI'
Türkiye'nin çok zor bir dönem geçirdiğini ifade eden Arıboğan, şu iddialarda bulundu:
''Genel görünüme baktığımızda Türkiye'de bir devleti oluşturan bütün bacakların kırıldığını görebiliriz. Türkiyede yargı sistemi iflas etmiştir. Yargı erklerin en kuvvetlisi olarak tanımlanmaktadır. Yargı şu an şaibe altındadır. Yargı şu an siyasallaşmıştır. Yasama, yani Meclis iradesinin üzerinde kapatma gölgesi vardır. Bunun dışında da AK Parti'nin yürütmesi açısından Başbakan ve onunla birlikte partinin en önemli kadrolarının tasfiyesi söz konusudur. Lider potansiyeli olanlar bu 71 kişilik listesinin içindedir. Devletin hukuk sistemi iflas ettiğinde, devletin Meclisi, devletin hükümeti iflas ettiğinde ordusunun ne vaziyette olduğuna bakmak gerekir. Orduyu kıpırdayamaz duruma getirmiş durumdalar şu anda.''
DİNE 'İRTİCA' YAFTASI
Ülkenin en önemli yapıştırıcılarından birisi olan dinin, tamamen irtica ve şeriatla örtüştürüldüğünü de öne süren Arıboğan, ''Türkiye'de şu an devleti ve toplumu bir arada tutan bütün ayaklara yönelik direkt bir saldırı var. Devlet çökmek üzeredir'' iddiasında bulundu.
'ASKERİ DARBE YAŞANABİLİR'
Böyle bir çöküşten kaos veya askeri darbenin çıkmasının bekleneceğini savunan Arıboğan, ''Her iki durumda da ortaya çıkacak görüntü çok nettir. Türkiye'de askeri bir yönetim iktidara gelirse, istikrarlı ve demokratik bir yönetim sağlasalar bile, uluslararası kamuoyu gözünde bu bir askeri yönetim olacaktır. Bir Kürt devletinin kurulması anormal derecede kolaylaşacaktır'' görüşünü öne sürdü.
ADIM ADIM 'KÜRT DEVLETİ'NE DOĞRU
Arıboğan, ''Eğer devlet kendi içinde çatışmaya giderse Türkiye'nin bölünmesi ve Kürt devletinin ortaya çıkması 2 yıl sürmez. Şu gidiş ne devletin içinde temizlik, ne AK Parti'nin kapatılması, ne de laik anti laik çatışmasıdır; bu Kürt devletinin kuruluş aşamalarıdır. Türkiye'de çok ciddi bir uluslararası bir operasyon var şu anda. Adım adım Kürt devletine doğru gidiliyor'' diye konuştu.
'DTP KAPATILIRSA İLLEGALİTE MEŞRULAŞIR'
Yaşanan sorunların önümüzdeki günlerde tamamen Kürt sorununa bağlanacağını öne süren Arıboğan, ''Nevruz hadiseleri basit bir şey değil. Türkiye'nin artık bunlarla uğraşması lazım'' dedi.

DTP'nin kapatılmasının da çok olumsuz etkileri olacağını öne süren Arıboğan, ''Legal yöntemler kapatıldıktan sonra illegalite meşruiyet kazanacaktır. 'Bakın görüyorsunuz partimizi kapatıyorlar' deyip bunu da provoke edeceklerdir'' şeklinde konuştu.

Kaynak: Star

Bu da aynı haberin bir başka gazeteden yorumudur:

Rektör Arıboğan`dan ilginç uyarı!

AK Parti`nin kapatılması ve Ergenekon davası gibi görünen devlet içi çatışmanın aslında olayların sadece görünen yüzü olduğunu ve olayın özünü sakladığı inancında olduğunu savunan Deniz Ülke Arıboğan şu iddiayı ortaya attı...

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof . Dr. Deniz Ülke Arıboğan , AK Parti `nin kapatılması istemi ve Ergenekon çetesi ile ilgili yaptığı açıklamalarda; Türkiye `de devlet içi bir savaş olduğunu ve bununda Kürt devletinin kurulmasına adım adım yürüdüğünü iddia etti.

AK Parti `nin kapatılması ve Ergenekon davası gibi görünen devlet içi çatışmanın aslında olayların sadece görünen yüzü olduğunu ve olayın özünü sakladığı inancında olduğunu savunan Prof.Dr. Deniz Ülke Arıboğan , Türkiye `nin önümüzdeki dönemde çok temel bir problemle karşı karşıya kalacağını ifade etti.

İktidar partisinin kapatılması ve Ergenekon davası`nın Kürt sorununu çok ciddi biçimde Türkiye `nin gündemine getireceğini düşündüğünü söyleyen Prof. Dr. Arıboğan , "Bunu söylememin en önemli sebeplerinden bir tanesi Leyla Zana `nın en son yaptığı açıklama; `Abdullah Öcalan `ın 2010 yılında bizlerle beraber olacak` demesi, oradaki insanlara" dedi.

Genel görümüme bakıldığı zaman Türkiye `de, bir devleti oluşturan bütün bacakların tümünün kırıldığının görüldüğünü, yargı sisteminin iflas etmiş durumda olduğunu ifade eden Prof.Dr. Arıboğan , yasama, yürütme ve yargının en önemli bacaklarından bir tanesi olan yargının şuan şaibe altında siyasallaştırılmış durumda olduğunu ileri sürdü. Meclis idaresinin üzerinde kapatma gölgesi bulunduğunu vurgulayan Arıboğan , bunun dışında AK Parti `nin yürütmesi açısından Başbakan ve onunla birlikte AKP `nin en kuvvetli kadrolarının tavsiye edilmesinin söz konusu olduğunu kaydetti. Liderlik potansiyeli olan kişilerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte tasfiye edilmek istenen 71 kişilik listenin içinde olduğunu anımsatan Prof. Dr. Arıboğan , "Hem yasama hem yürütmede kriz vardır. Devletin hukuk sistemi iflas ettiğinde, devletin meclisi, hükümeti iflas ettiğinde ordusunun ne vaziyette olduğuna bakmak gerekir. Devletin ordusu üzerindeki şaibelerde hem bu Ergenekon davası hem de Kuzey Irak operasyonu sonrası yapılan spekülasyonlarla oldukça zedelenmiştir. Ordu `yu kıpırdayamaz hale getirmiş durumdalar. Baktığınız zaman ekonomik bir kriz kapıda görünüyor. Artı bu ülkenin en önemli yapıştırıcılarından biri olan Müslümanlık denilen konu tamamen irtica veya şeriatla örtüştürülmüş durumdadır. Kısaca bu devleti, bu toplumu bir arada tutan bütün bacakların üzerine çok direk bir saldırı var şu anda ve devlet çökmek üzere. Aslında böyle bir çöküşten ya kaos ya askeri darbenin ortaya çıkması beklenir. Her iki durumda da ortaya çıkacak görüntü çok nettir. Türkiye `de askeri bir yönetim gelirse, istikrarlı ya da çok demokratik bir yönetim sağlasalar bile uluslar arası kamuoyu nezdinde bunun bir askeri yönetim olacağıdır ve bir Kürt devletinin kurulmasını anormal şekilde kolaylaştıracaktır." şeklinde konuştu.

"İKİ YIL SÜRMEZ KÜRT DEVLETİ ORTAYA ÇIKAR"

Sistemin böyle gitmesi ve devletin kendi içinde çatışmaya devam etmesi halinde iki yıl sürmez bir Kürt devletinin ortaya çıkacağını iddia eden Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan , bu gidişin kesinlikle ne devletin içindeki temizlik ne de AK Parti `nin kapatılması olmadığının altını çizdi. Herkesin bunu laik, antilaik çatışması olarak algıladığını ancak bu durumu herkesin görüp ve masanın başına oturması gerektiğini söyledi. Hiç kimsenin sonucun ne olacağını görmediğine işaret eden Prof. Dr. Arıboğan , oluşturulan kaos ortamında Kürt devletinin kurulmasını kolaylaştıracağını belirtti.

Askerin gücünün önemli ölçüde zayıflatıldığını iddia eden Prof. Dr. Arıboğan , sözlerine şöyle devam etti: "Zaten asker şuanda kıpırdayamaz durumda. Türkiye çok direk bir saldırı altındadır. Türkiye zannediyor ki bir temizlik yapılıyor. Laik çatışması var Türkiye `de, böyle bir şey yok. Türkiye `de çok ciddi bir uluslararası operasyon var. Adım adım Kürt devletine doğru gidiliyor. Eğer masaya oturmasalar, bu böyle olacaktır. Herkesin bunu görmesi lazım. Bir devletin bacakları sağlam değilse o bölgeye gideceğiniz zaman hukukla mücadele edemezsiniz. Yürütmeniz, karizmatik liderleriniz tavsiye edilmiş durumda."

Yaşanan bu olaylara karşı halkın nasıl tepki göstereceğinin ise bilinmediğini anlatan Prof. Dr. Arıboğan , AK Parti `nin kapatılması ile çok zayıf bir hükümet oluşturulacağını da sözlerine ekledi.

"TÜRKİYE EKONOMİK KRİZİ KALDIRACAK ALTYAPIYA SAHİP DEĞİL"

Olası bir ekonomik krizi durdurabilecek Türkiye `nin güçlü bir alt yapısı olmadığını da açıklayan Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan , ekonomik krizle birlikte Güneydoğu `da çok şiddetli tepkiler ortaya çıkabileceğine işaret etti. Güneydoğu `da sadece PKK `nın değil Barzani `nin de etkili olduğuna vurgu yapan Arıboğan , Barzani `nin uluslar arası meşrutiyet açısından çok önemli birisi olduğunu da kaydetti. Bu nedenle hemen tarafların masa başına oturması gerektiğini belirten Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan , Türkiye `nin yüzeysel şeylerle uğraşmayı bir tarafa bırakmasını önerdi. Bu konuların gündemden kaldırılması ve devlette birliğin oluşturulmasının şart olduğunu bildiren Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan , asker üzerinden siyaset yapılmasının bir tarafa bırakılması gerektiğini ifade etti.

"TSK `NİN ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMASI KABUL EDİLEMEZ "

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan , sözlerini şöyle tamamladı: "Ordu `nun üzerinden siyaset yapılması kabul edilemez bir şeydir. Devletin en güçlü kurumlarından bir tanesi Kuzey Irak `ta bir operasyon yaptı ve başarıyla dönen orduya şu söylendi; `Sen ABD `nin komutası altındasın, çekil dedi sende çekildin` denildi. Türkiye bu üslupla tartıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri `nin başarılı operasyonunu başarısız göstermeye çalıştılar. Türk askerine bir şiar darbesi vurdular. Barzani bu psikolojik ivmeden faydalanacak.

Zaferi iyi savaşarak kazanamayacaklarını gördüler. Genelkurmay Başkanı`da bunu hakaret olarak algıladı ve cevap verdi. Türkiye yapılamaz denilen şartlarda ve yapılamaz denilen operasyonu yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri muzaffer bir şekilde döndü. TSK şuan ikilem içinde kaldı. Dışarıda mı savaşsın içerde mi.

Siyaset TSK ve dini referanslar üzerinden yapılmamalı. Müslümanlığı şeriat ya da irtica haline getirilmemeli. İslam `ın, siyasi çerçeve içerisinde kullanılmasının sağlıksız olduğunu düşünüyorum. Bu toplumun en büyük yapıştırıcılarından biridir. Hiçbir siyasi partinin Türkiye `de İslami sahiplenmeye hakkı yoktur. Çok tehlikeli bir gidiş olduğunu düşünüyorum ve konunun tamamen Kürk sorununa bağlanacağını ve Kuzey Irak `tan Nevruz hadiseleri ile şiddetli bir dalga geleceğini düşünüyorum.

Türkiye `nin karşısına dev gibi bir sorun çıkacak. Uluslar arası kanallarda Türkiye `ye müdahale edilebilir. Birleşmiş Milletler kanalı ile gelip oraya bir kanal çizerler ve `senin askerin oraya gidemez` der. Masaya oturmazsak zaten birileri kendi masalarını kurmuş durumdalar." Zaman
2008-03-26 Cafe Siyaset

Bu da aynı haberin bir başka gazeteden yorumu;

Laik-antilaik çatışması değil Kürt devletinin kuruluş aşaması

BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Erzurum’da düzenlediği basın toplantısında “siyasallaşan yargının şaibe altında olduğunu” savunarak şöyle dedi: “Devletin hukuk sistemi iflas ...

BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Rektörü Prof . Dr. Deniz Ülke Arıboğan , Erzurum ’da düzenlediği basın toplantısında “siyasallaşan yargının şaibe altında olduğunu” savunarak şöyle dedi: “Devletin hukuk sistemi iflas etmiştir. Ordu kıpırdayamaz durumdadır. Yasama ve yürütmede kriz vardır. Devlet çökmek üzere ve aslında böyle bir çöküşten ya kaos ya askeri darbenin çıkması beklenir. Eğer sistem böyle giderse, devlet kendi içinde çatışmaya doğru giderse iki yıl sürmez Türkiye ’nin bölünmesi veya Kürt devletinin ortaya çıkması muhtemeldir. Bu laik-antilaik çatışması değil, Kürt devletinin kuruluş aşamalarıdır.”


Arıboğan , Leyla Zana ’nın Öcalan ’la ilgili söylediği “İnanıyorum ki, 2010’da o da aramızda olacak” sözleri üzerine şöyle konuştu: “Türkiye ’de askeri bir yönetim iktidara gelirse çok demokratik bir yönetim sağlasalar bile uluslararası kamuoyu nezdindeki görüntü bunun bir askeri yönetim olacağıdır ve bir Kürt devletinin kurulmasını kolaylaştıracak bir şeydir. Türkiye şu anda direkt bir saldırı altındadır ve Türkiye zannediyor ki bu yasama, yürütme, partiler, Ergenekon , şu, bu. Böyle bir şey yok. Türkiye ’de çok ciddi bir uluslararası operasyon var şu anda. Adım adım Kürt devletine doğru gidiliyor.”Orkun ÇİZMELİ /ERZURUM


2008-03-27 Akşam

Sayın Hocamızın düşüncelerine katılıyorum.Bu iddiaları ben bir yıldır blogumda dile getiriyorum zaten.Bütün yazılarımda bu konuyu işledim hep.Bu hocamızın bu açıklaması bu nedenle dikkatimi çekti.Birileri daha uyandırma çabalarına katılmış oldu böylece.Bu konuda da bir önceki yazımı yazmış bulunuyorum.Okursanız sevinirim.Keykubat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.