Sayfalar

19 Ekim 2021 Salı

YEMENLİ TÜRKLER

YEMENLİ TÜRKLER.

Önce bu sayfayı hazırlayan wikipediya yazarını "sömürgeci Osmanlı" tabirini kullandığı için öperim(!).



Yemen, peygamber Muhammed'in ataları olan Şit, İsmail peygamber soyu Adnani kabilesinin anayurdu olduğundan, Yemen'in bir Hz. Muhammed soyuna dayalı ayrıcalığı vardır. 

Ayrıca, Mecusilik, ZERDÜŞTLÜK İran egemenliklerinden beri, Zerdüşt Avesta kitabında Ahura Mazda'nın kutsadığı 16 milletin ilki, Perslerin ortağı olan Türkler nedeniyle, Yemen'de bilinen tarihe göre en azından 2,500 yıldır Türk vardır.


Bu tarih içinde Osmanlı dünkü çocuk sayılır, buna rağmen, peygamberin ata yurdu olduğu için de Yemen her zaman ayrı bir değer görmüştür.


Osmanlı Arapları Kavmi Necip millet saydığı için askerlik vergiden muaf tutmuştur, sömürgeci olmamıştır, delili ise HİÇ BİR ARAP TÜRKÇE BİLMEZ AMA LATİN DİLLERİNİ BİLİRLER. Yürek yaralarını bile söyleyemezler. Önce bunu bilelim.
 
1987-2001 yılları arasında İstanbul Turizm Şube Müdürlüğünde İngilizce Tercüman, Mihmandar olarak aralıklı olarak çalıştım.

Benim babamın babası olan Mutallip dedem, önce Azerbaycan Enver paşa 1915 seferinde, oradan Irak İngiliz general Towsend'ın esir edildiği zaferde ve son Yemen'i korumak için gönderilmiş birliklerde bir ERmiş. 
1918'de Osmanlı teslim olunca komutanları içtima yapmış, ",Osmanlı yenildi, ordu tasfiye ediliyor, isteyen burada Yahudiler kız veriyor, kalabilir, Anadolu işgal altında, isteyen dönüp ailesiyle olabilir, ülkede savaşa devam edebilir " demiş.

Dedemi hiç görmedim, 1950'lerde ölmüş. Babam ve onu bakan, kefenleyen annemin ( ikisi de 2013-14'de öldü) anlattıklarına göre, Muttalip dedem, Malatyalı bir asker arkadaşı ile yürüyerek birlikte Malatya'ya kadar gelmişler. Malatya'dan Biga'ya 6 ay yürüyerek dedem gelmiş. Öncesini anlatmamış veya unutulmuş.
Dedem bir evlilik yapmış. Bir de Müslüman kız ve kadınlar ( Bizde 16 yaş öncesi kızlarda evlilik yoktur) Yunan askerine fahişe olmasın diye baba annemle ikinci kez evlendirilmiş. Tüm Anadolu'da bu uygulanmış. Buradan Osmanlı'da bile TÜRKLERİN TEK EŞLİ oldukları açıktır.

1993-2001 yılları arasında çok sayıda Yemenli Türk ile tanıştım.

Bir gün bir Suud gelmiş, kimliğini, sorununu söylemiş ifadesini benim 8 dilden hazırladığım müracaat formuna yazmış. Ama kendini soyan kişilerin adlarını, adreslerini, eşgallerini saklamış bu kişiye;
"- Adım Alaeddin ama, sihirli lambam yok. Bilgi verirsen yardımcı olabilirim" dediğimde;
Arabistan'da beni öldürürler, veremem" deyince, başkonsolosluğu arayıp durumu bildirdim, adını da verdim. Adam delirdi. 
" SEN beni idam ettin " deyip küfür etmeye, SİZ MÜSLÜMAN DEĞİL MEVALİ MECÜC SOYU KÖLELERSİNİZ.. diye  başlayınca, " Siktir git ib..e, fantazi yaptın, paranı kaptırdın, bana bağıracağına adres, ad, eşgal ver soruşturalım!"
Deyince;
Beni öldürürler! Dedi.
Git o zaman, biz, sen ad, eşgal, adres, kimlik vermezsen nasıl bulalım?" Deyip kovdum.

Sonra sırasını beklerken  beni dinleyen başka Arap'a döndüm. İngilizce;
Şikayetin Nedir? Dedim.

- Ben Türk'üm!, Şikayetim yok. Yemen'de Emniyet müdürüyüm, seni izledim, bu Vehhabi şerefsize çok iyi yaptın kutlarım"

Haydaa... Şalter attı;
Anlatın dedim.

- Ben 1915 Azerybaycan seferine Enver paşa komutasında katılmış, Irak, sonra Yemen'e gelmiş, Osmanlı yenilince ordu terhis olunca Yemen'de evlenip kalmış bir Türk babanın oğluyum."
Deyince  benim dedem ile babası aynı cephelerde birlikte savaşmış.

Dedem, dönmüş, onun babası kalmış.
Tesadüf, onun babası da Balkan muhaciriymiş bizim gibi.
Çay ikram ettim, konuştuk gitti.
Uzun zaman sonra döndü, başka Yemen Türkleri ile gelmiş,  yemeğe davet etti.

Atatürk sizi Türk kimliğinde yetiştirmiş, ne güzel bir Türk polisi olmuşsun. Her ülkeden herkes sana teşekkür ediyor,  çünkü mantıklı isteklerde bulunuyorlar, mantıklı cevap veriyorsun,  ama bu Vehhabilerde AKIL arama, çok iyi yaptın, ben yüce Atatürk'e senin gibi evlatlar yetiştirdiği için duacıyım." Dedi, gözlerim yaşardı.

Yemek yedik, Atatürk ve dedemi, babasını, asker arkadaşlarını andık, ruhlarına fatiha okuduk, herkes mutlu oldu, ülkesine evine döndü. 

Davet ettiler de devletimizin polise verdiği para ile bırakın yurt dışını, yurt içi seyahat bile büyük sıkıntı olduğundan gidemedik, boynumuz devleti yöneten hırsızlar sayesinde hep bükük kaldı.

Altı kıtada Türk ve Türkiye kökenli milyonlar var.

Bizi yönetenler devletin, milletin değil, şahsi ve iktidar çıkarlarını düşünen, haçlılara halkı köle eden işbirlikçiler oldukça, ortak soydukça bizden bir bok olmaz.
Saygılar. 
Takdir beyni olanlarındır. 

Alaeddin Yavuz  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.