DÜRZİLER DÜRZİLİK VE BİZDEKİ DÜRZİLER...
GİRİŞ;
Hiçbir insan,
doğacağı anneyi, babayı, ülkeyi seçme şansına sahip olmadığı için, doğumla
kazandığı dini ve etnik kimliği ile yargılanamaz, kınanamaz, yüceltilemez,
cezalandırılamaz. Benim evrensel inancım budur.
Suriye Dürzileri bu gün AB-D işgaline karşı Esad rejiminin yanındadır. |
O çağlarda bütün büyük devletler, yağmacı, talancı, köleci
geleneklere sahip olduklarından, küçük toplulukları çağlar içinde ya erittiler
ya da böyle mezhep ve tarikatlar içinde yaşamaya mecbur ettiklerinden,
soyduklarından, köleleştirdiklerinden dolayı yapılan adil değildi.
Ülkemize ve dünyanın
başka yerlerinde etnik ve ruhani önderlerin hala revaçta olmalarının nedenleri
de bu kişiliklerin o toplumları bir arada tutan önder olmaları nedeniyledir.
İşte böyle kavimlerden birisi de Dürzilerdir, Yezidi,
Nasrani, Maruni gibi Hristiyan mezhepleri de vardır. Kayıp Yahudi
kabilelerinden oldukları inancına sahiptirler. 1892’de II.Abdülhamit bunları
mezhepleriyle birlikte Müslüman saymış, resti gören Vatikan’da Hristiyan
saymıştır.
Olması
Gereken, Beklenen;
Yahudilikte kökenleri olduğuna göre üç ayrı dinden görünebilme
yeteneklerine sahiptirler. Çağlar boyu asimilasyona, sömürüye, eziyete mahkum
edilmiş, her an da böyle risk ile karşı karşıya olan etnik ve dini topluluklar
böyle yaşamaktan bıktıysalar, insanlık ailesinin şerefli birer üyeleri
olduklarını göstermek için, birlikte yaşadıkları kavimlerle kardeşçe, adalet
içinde yaşama yolunda çalışmaları gerekmektedir. Bu yönde çaba sarf etmeleri
onları daha saygın hale getirecektir.
Çok medeni olduğu için bütün dünyayı aşağılayan batılı
devletler iddialarında samimiyseler, yeryüzünde bu tür yağma, talan,
sömürgecilik geleneklerine son verecek demokratik adalet temelinde devletler
kurmayı, teşvik etmelidirler. Din temelli şeriat rejimlerine destek
vermemelidirler.
Mevcut
Durum;
Ama maalesef böyle bir faaliyet küresel sermayenin asla
düşünmek istemediği bir şey olduğundan, I. ve II. Dünya Savaşları ile yıkılan,
bölünen büyük feodal devletlerin azınlıklarını birlikte yaşadıkları halklara
düşman edip, geçmişin öcünü almaya siyasi, maddi, askeri desteklerle teşvik
edilen azınlıklar siyaseti gütmektedirler.
Hatta, o devletlerin topraklarında yeni kurdukları devletlerin de başlarına bu azınlıkları getirmekte, halklarını soymaya teşvik etmekte, karşılığında o ülkelerin toplam gelirlerinin ve doğal kaynaklarının %60’ını almaktadırlar.
Kalan %40’ın yarısını da kendi bankalarında tutma şartı getirerek soygun, sömürü düzenini götürmektedirler. Kalan %20’ile de intikamcı azınlıklar beslenir ve bir tas çorbaya muhtaç edilen halklar da din, uyuşturucu ve cinsellik kampanyaları ile pasifleştirilmektedir.
Hatta, o devletlerin topraklarında yeni kurdukları devletlerin de başlarına bu azınlıkları getirmekte, halklarını soymaya teşvik etmekte, karşılığında o ülkelerin toplam gelirlerinin ve doğal kaynaklarının %60’ını almaktadırlar.
Kalan %40’ın yarısını da kendi bankalarında tutma şartı getirerek soygun, sömürü düzenini götürmektedirler. Kalan %20’ile de intikamcı azınlıklar beslenir ve bir tas çorbaya muhtaç edilen halklar da din, uyuşturucu ve cinsellik kampanyaları ile pasifleştirilmektedir.
Ülkemizde de benzeri bir siyasi iktidar 11 Kasım 1938’den
beri sürdürülmektedir. Bu yüzden sürekli ekonomik krizler, yoksulluklar, terör
eylemleri, aşırı din pompalanması, artan uyuşturucu ve fuhuş içine yuvarlanan
halkımız tarihten silinmektedir.
Türkiye cumhuriyeti de Türk ve Müslüman kökenli halk dışında
her türlü dini ve etnik Osmanlı azınlıklarının sırayla veya güçlerine göre
iktidarı ele geçirip ötekilere baskı rejimleri ile yaşayan bir ülke olarak,
bütün Ortodoks Yahudi, Hristiyan, Hristiyan Yahudi ve bunların devşirmelerinden
Müslüman, Türk Milliyetçisi maskeli etnik grupların zulmü altında inlemektedir.
İsmailiye mezhebinden doğan Yezidilik, Dürzilik, Nusayrilik,
Bagratuni Gürcü ve Ermeni Yahudi Hristiyanlıklarının hepsi AKP hükumetini ve Tbmm
muhalefetini oluşturmaktadır.
İran’daki Talmud temelli Yahudi Şeriatı ile biraz medenisi Vehhabi Yahudi şeriatı rejimlerine karşı onlardan olup demokrasi ve adalet mücadelesi verenler arasında bu günlerde bir tercihe mecbur bırakıldık. Bu olumlu gelişme, Atatürk cumhuriyetinin demokratik kazanımlarını korumak, orta çağ köleciliğine geri dönmemek içindir.
Suriye’de antiemperyalist olan Dürziler ile aynı kökten olan
Lübnan, İsrail, Mısır ve Türkiye Dürzileri, Yezidileri ise sömürgeci, şeriatçı
AKP-AB-D koalisyonu ile birlikte çalışmaktadırlar.
Müslüman ve Sünni siyaseti yapan AKP hükumeti de R.T.Erdoğan’ı
“Allah” ilan ederek Müşrik olduğunu göstermiştir.
Allah, Dürzilik, Yezidilik’de ve Hristiyanlıkta insan şeklinde görünmüştür ve özellikle bu inanışlardan Yezidilikte de “100” yılda bir insan şeklinde gelerek yağmalanacak bir devlet ikram ettiği inancıdır.
Bu inanç gereğince 19.yy. da Vehhabiler, 20.yy başlarında Nurcular Osmanlı ve Türkiye cumhuriyetini “Dar-ül Harp ilan etmişlerdir. Yani “YAĞMALANACAK SAVAŞ ALANI”.
Allah, Dürzilik, Yezidilik’de ve Hristiyanlıkta insan şeklinde görünmüştür ve özellikle bu inanışlardan Yezidilikte de “100” yılda bir insan şeklinde gelerek yağmalanacak bir devlet ikram ettiği inancıdır.
Bu inanç gereğince 19.yy. da Vehhabiler, 20.yy başlarında Nurcular Osmanlı ve Türkiye cumhuriyetini “Dar-ül Harp ilan etmişlerdir. Yani “YAĞMALANACAK SAVAŞ ALANI”.
Recep Tayyip Erdoğan bu ilanı kendisinin köklerinin olduğu
eşinin memleketi olan Siirt’te 1997'de yapmış ve bu yüzden de tutuklanmıştır.
Bu gün devleti yağmalattığı açıkça görülen ülkemizin içinde bulunduğu şartların sebebi kendisi ve onu o mevkîye getirip sınırsız yetki veren iç ve dış egemenlerdir.
Bu gün devleti yağmalattığı açıkça görülen ülkemizin içinde bulunduğu şartların sebebi kendisi ve onu o mevkîye getirip sınırsız yetki veren iç ve dış egemenlerdir.
Bu yüzden teşhir şarttır.
Dürzilerin kutsal kitapları El Mithak’tır. Onu anlamak için El Ukkal adlı kitapla okunması gerekir. Ancak bu kitapları piyasada bulmak zordur, yani herkes okuyamaz gizlidir.
Yahudi peygamberi Şuayip'e tazim ederler.
Dinin kökeni Tevrat gibi İran’dır.
Dinin kökeni Tevrat gibi İran’dır.
Bunlar ilk kez Allah dedikleri El Hakim ile 12. Yy da
Mısırda egemen olmuşlardır.
Yemame Yahudilerinden İsmailiye akımından gelirler.
Yemame Yahudilerinden İsmailiye akımından gelirler.
Peygamberin Dürzilerden kız alınıp verilmez hadisi varmış.
Mursi'nin ölümü üzerine Erdoğan gıyabında selâ okutup cenaze
namazı kıldırdı.
Sizce
Erdoğan Dürzi bir Yahudi mi Müslüman mı?
Fatımı Halifesi El Hakim de kendisini böyle yavaş yavaş ALLAH ilan ve ibadet ettirmiştir. |
Dürzi İnancı, peygamber Muhammet zamanında, Hürmüz Körfezi
kıyısında, şimdiki Kuveyt bölgesi ve çevresinde yaşayan “Yemame” bölgesinde
yaşayan İranlı Farslar, Sabi Aramiler ve Yahudilerden oluşan İran Hristiyanlığı
Mecusilik ve onun temelinde I.Şapur zamanında yeniden oluşturulmuş Süryaniler
ve onlardan çıkan Yahudi mezhebi Nasturi Yahudilerden oluşan halklardan İslam
çağında çıkan İsmailiye mezhebini kuran Beni Temim Yahudilerinin önce Irak
sonra Suriye, Lübnan, Filistin ve Mısır’da kurdukları İslami kabul edilmeyen
İran kökenli bir dindir.
Öteki mezhebi de İran Sünnileri denilen İran Yezidileri ile Hicaz, Yemame Yezidileri ile akrabalığı olan Kürt Yezdiliğidir.
Öteki mezhebi de İran Sünnileri denilen İran Yezidileri ile Hicaz, Yemame Yezidileri ile akrabalığı olan Kürt Yezdiliğidir.
M.S. 909’da Mısır’da kurulan ve 1071’de Abbasi Halifeliği
idaresine giren Fatımi Halifeliği döneminde ortaya çıkmış, Suriye’ye yayılmış
bir inanıştır.
Özetle, İslam’ı asla benimsemedikleri için eski dinlerine dönmüş insanlardır.
Şahsi görüşüm İran’ın “uyuyan ajan topluluklarıdır”
Özetle, İslam’ı asla benimsemedikleri için eski dinlerine dönmüş insanlardır.
Şahsi görüşüm İran’ın “uyuyan ajan topluluklarıdır”
İnançlarına göre
Allah;
“Dürziler, o
zamandan beri El HAKİM’e “Görünebilen
Tanrı” olarak ibadet etmeye
başladılar.
El Hakim’in İranlı ruhban olan veziri Hamza bin Ali ibn Ahmet, Evrenin ilk yaratılış ilkesinin Bir Yaratıcı olmasına göre El Hakim’e ibadet edilmesine yardım etti...”
El Hakim’in İranlı ruhban olan veziri Hamza bin Ali ibn Ahmet, Evrenin ilk yaratılış ilkesinin Bir Yaratıcı olmasına göre El Hakim’e ibadet edilmesine yardım etti...”
Evrensel Aklı temsil eden Hamza ibn Ali’den sonra evrenin ve tanrının ruhunu temsil eden Allah’ın Ruhu=Ruhullah karakterindeki insan şeklinde görünen tanrı ise “İsmail ibn Muhammed el Temimi”
Temimi adı, 1739’da İngiliz ajanı Hemper’in Necran’lı (Günümüz Riyad) Mehmet Abdülvehhab’ın
Kufe, Basra’daki eğitimi sırasında kurdurduğu ve yandaş olarak Yemame’li Beni
Temim Yahudilerinden Suud’un kabilesinin askeri oluşumunu üstlendiği 1745’de Osmanlıya ilk isyanı yapan Abdullah
Suud kabilesindendir. Kabe’den Haceri Esvet taşını çalıp sonra fidye
karşılığında geri getirerek at üzerinden fırlattıkları için de kırılmasına
neden olan İslamiliye’li Karmatilerdir.
Bakara 62.ayet
tefsirinde Elmalılı Hamdi Yazır, kendisinden önceki tefsircilerin ve
siyer yazarların yazılarından yaptığı alıntılara dayanarak, Basra, Kufe Sabileri
ile onlara akraba olan Yemamelilerin mezhepler ve tarikatlarla İslam dinini
böldüğünü yazmaktadır.
Lübnan'da cumhurbaşkanının Maruni Hristiyan olması şarttır. |
634-645 yılları arasında Emevi işgalleri sırasında bu bölge
Araplarında belirli muhacir birliklerinin Rize, Batum, Tiflis, Azerbaycan
bölgelerine yerleştirildikleri bilinir.
Yemame Araplarının aynı zamanda Suriye, Urfa, Mardin Süryanileri, Yahudiler ve Grekler/Yunanlılar ile de akrabalıkları tarihi bir gerçektir.
Bunları Aramilerden Haramilere ve Antik Sabiler ve Din Kitapları, Sabilik gibi yazılarımda geniş olarak belge çevirileriyle anlatmıştım.
Yemame Araplarının aynı zamanda Suriye, Urfa, Mardin Süryanileri, Yahudiler ve Grekler/Yunanlılar ile de akrabalıkları tarihi bir gerçektir.
Bunları Aramilerden Haramilere ve Antik Sabiler ve Din Kitapları, Sabilik gibi yazılarımda geniş olarak belge çevirileriyle anlatmıştım.
Selçuklu ve Osmanlının yıkılmasındaki rolleri, Hilafeti Türk
Osmanlı’dan almak için isyanları, bu amaçla Hristiyan Haçlı dünyasıyla
işbirlikçilerinin gerekçeleri de bu köken akrabalıklarıdır.
1739 yılında İngilizler Osmanlı'dan Hilafeti almak ve Osmanlıyı Arabistan coğrafyasından çıkarmak için Mehmet Abdülvehhab ve Yemame'li Abdullah Suud'u seçtiklerini yazmıştım.
1914-1917 yılları arasında süren I.Dünya savaşının en önemli cephelerinden biri olan Mısır-Sina yarımadasında açılan Süveyş Kanal savaşında İngiliz generali Allanby'ye Cemal paşanın yenilmesine kadar, Osmanlı halifelerinin "kafir, müşrik" saydığı Vehhabiler, Lübnan,Suriye ve çevre Dürzileri Osmanlıya saldırdılar, öldürdükleri Türk askerleri Mecidiye altını ile maaş aldığından karınlarını süngülerle, kılıçlarla deşip altın aradılar. Suriye'de kanal savaşında yaralanıp tedaviye alınan askerlerimizin bulunduğu askeri sıhhiye çadırlarına saldırıp savunmasız askerlerimizi öldürdüler.
Mekke emiri Şerif Hüseyin, yardım getiriyorum diye 110.000 Vehhabiyle gelmiş, içeri alınınca Türk ordusunu içinden vurmuştur. Bu tarihi en son 1984 yılında Açık Öğretim Fakültesi Atatürk İnkılapları ve Cumhuriyet Tarihi kitabında yazmışlar sonra gelen hükumetler 19.yüzyıl Osmanlı-Arap savaşlarını ve ihanetlerini tümüyle tarihten kaldırmışlardır.
Yeni yetişen gençliğin gerçek tarihini öğrenmesi yasaklanmıştır. Çünkü Osmanlı'yı yıkan, Atatürk cumhuriyetine 15 yıl isyan eden Vehhabi, Durzi, Irak Yezidi, Süryani, Nasturi isyancıları Nurculuk adlı Kürt Vehhabiliği adlı sahte İslam diniyle İngiltere-ABD destekli olarak 1950'den itibaren derece derece devlete sokulmuşlar ve bu gün devleti yıkmak üzeredirler.
Yemame-Necran merkezli Vehhabiliğin Mısır'da yine İngiltere ve Vatikan destekli Efganilik dini akımı, Kürt Müslümanı kimliğinde gizlenen aslı Bitlis Nors köyü Süryani-Yezidi Ermenilerine dayanan Saidi Kürdi üzerinden yayılan, Hristiyan Yahudi Dürzi, Yezidiler için uygun içeriğe sahip Nurculuk Dini aynı dinlerdir.
Hepsinin kökenlerine indiğimizde Yemame'li Beni Temim Yahudileri, onlardan Nakşibendi tarikatını ele geçiren Şeyh Halidi kolunun uzantılarını görürsünüz.
Müslüman Kardeşler/İhvan el Müslümin Örgütü ve Mursi
Yemame'den Mısır'a göçmüş İsmailiye mezhebinden Beni Temim Yahudilerinin kurduğu Mısır İsmailiye şehrinde 1928 yılında Kahire'de Hasan El Benna tarafından İngiltere ve Fransızların işlettiği Süveyş Kanalı şirketince mali olarak desteklenen Müslüman Kardeşler Örgütü Hasan El Benna adlı Yahudi'ye kurdurulmuştur.
İngiltere idaresinde Mısır'ı tutabilmek, ve demokratik kültürün gelişmesine engel olmak, İngiliz-Amerikalı, Fransız ve Vatikan papazlarının, siyasi istihbarat örgütlerinin eline ülkeyi teslim etmesi için bu Vehhabi Yahudi örgütü sonradan silahlandırarak Mısır devlet adamlarının öldürülmesine uzanan komploların, suikastların başını çekmişlerdir.
Mısır başbakanı Başbakan Mahmud el Nukraş'a suikast kurduğu ve öldürdüğü için 1948'de kapatılmıştır. Ordu içerisinde kurdukları yan kolu olan Hür Subaylar adlı bir örgüt'e Kral Faruk'u deviren bir darbe yaptırarak1952'lerde tekrar gün ışığına çıktılar.
Bizdeki Nurcu hareketinin 1958'de orduyu ele geçirip Amerikancı bütün darbeleri ve muhtıraları yaptırması birebir aynı Vehhabi hareketleridir.
1984-1997 yılları arasında bizdeki köktendinciliğin Refah Partisi içinde güçlendirilmesiyle paralel olarak sol partilerle işbirliği yaparak muhalif oldular ve 2000 yılında 17 sandalye ile Mısır Meclisine girdiler.Bizde de AKP'nin kuruluşu 1998'lerdir, hiç bir şey tesadüf değildir.
2005 yılında aldığı dış desteklerle mecliste %20 sandalye kazandı.
ABD tarafından yetiştirilen ve NASA'da istihdam edilen Mursi Vehhabi Yahudi'si şartlar oluştuğun Mısır'a getirilerek iktidar edilmiş bir Yahudi işbirlikçi kukladır.
2011'de Tunus'daki Arap Baharı hareketi Mısır'a yansımış ve Mursi'nin önderliğini yaptığı ÖZGÜRLÜK VE ADALET PARTİSİ, köktendinci İslamcı Nur Partisi ile birleşerek Mısır parlamentosunun %70'ini ele geçirdiler.
Fetullah Gülen'in NUR CEMAATİ ile ADALET VE KALKINMA PARTİSİ bizde benzer şekilde iktidar olmuşlardır.
Mısır'da Mursinin Partisi-Özgürlük ve Adalet partisi
Bizde Erdoğan'ın Partisi- Adalet ve Kalkınma Partisi
Mısır'da Mursi'nin Koalisyon ortağı- Nur Partisi
Bizde Erdoğan'ın ortağı- Nur Cemaati
Bu kadar benzerlik sizi şaşırtmasın, çünkü Nurculuk adını Kur'an Nur Suresinden değil, Sabilik temelli Ortodoks Yahudi- Hristiyan mezheplerinin toplandığı Mason örgütleri bağlantılı Nur Hareketinden adını almaktadır.
Daha önceden cumhurbaşkanı adayı göstermeyeceğini vaat eden Özgürlük ve Adalet Partisi, 2012'de Muhammed Mursi'yi aday göstermiş ve dış devletlerin oyunlarıyla yapılan seçimden Cumhurbaşkanı olarak çıkmıştır.
Önceden Maruni Hristiyan yardımcı atayacağını belirten Mursi bunun yanında Anayasal güvencelerini tutmamış kız çocuklarının "9" yaşında evlendirilmelerinden, "ölen eşle sekiz gün veda seksi" gibi sapkın eski Mısır tarihinde kalmış gelenekleri dirilten fetvalar verdirmeye başlayınca 2013 yılında muhalifleri ve yandaşları arasında gerginlik artmıştır.
Mursi'nin devleti yıkacağı endişesi üzerine muhalifleri TEMERRÜT/İSYAN" adlı bir örgüt kurmuşlar ve eylemlere başlamışlardır.
30 Haziran 2013'de düzenledikleri bir mitingin ardından 01 Temmuz'da Mursi'ye "48 saat içinde halkın taleplerini kabul etmesi için" muhtıra vermişlerdir.
03 Temmuzda askeri birlikler sokağa çıkmışlar, Mursi de yandaşlarını Rabiatül Adeviye Cami etrafına toplamıştır. 14 Ağustos'da ordu meydanda toplananları dağıtmıştır, karşı koyanlardan ölenler olmuştur.
Müslüman Kardeşleri örgütü ilk önce 2003'de Rusya'da, 2013'de Suriye ve Mısır'da yasaklanmış, ortada kalan Müslüman Kardeşler örgütüne Katar sığınma hakkı sağlamıştır.
Suudi Arabistan dahi bu örgütü terör örgütü ilan ederken AKP hükumeti Katar'a destek çıkmıştır ve son olarak Mursi'nin ölümüne de "cinayet" diyerek uluslararası soruşturma açtıracağını açıklamış, Mısır'dan da tepki almıştır.
Sonuç olarak iki kardeş partinin adları da destek aldıkları dini yapılanmalar da aynı adı taşımaktadır ve Mason küresel sermayenin tartışmasız işbirlikçileridir.
Mehmet Abdülvehhab Vehhabilik dinini kuran müşrik. Doğduğu köy Riyad S. Arabistan'ın başkentidir. |
1914-1917 yılları arasında süren I.Dünya savaşının en önemli cephelerinden biri olan Mısır-Sina yarımadasında açılan Süveyş Kanal savaşında İngiliz generali Allanby'ye Cemal paşanın yenilmesine kadar, Osmanlı halifelerinin "kafir, müşrik" saydığı Vehhabiler, Lübnan,Suriye ve çevre Dürzileri Osmanlıya saldırdılar, öldürdükleri Türk askerleri Mecidiye altını ile maaş aldığından karınlarını süngülerle, kılıçlarla deşip altın aradılar. Suriye'de kanal savaşında yaralanıp tedaviye alınan askerlerimizin bulunduğu askeri sıhhiye çadırlarına saldırıp savunmasız askerlerimizi öldürdüler.
Mekke emiri Şerif Hüseyin, yardım getiriyorum diye 110.000 Vehhabiyle gelmiş, içeri alınınca Türk ordusunu içinden vurmuştur. Bu tarihi en son 1984 yılında Açık Öğretim Fakültesi Atatürk İnkılapları ve Cumhuriyet Tarihi kitabında yazmışlar sonra gelen hükumetler 19.yüzyıl Osmanlı-Arap savaşlarını ve ihanetlerini tümüyle tarihten kaldırmışlardır.
Yeni yetişen gençliğin gerçek tarihini öğrenmesi yasaklanmıştır. Çünkü Osmanlı'yı yıkan, Atatürk cumhuriyetine 15 yıl isyan eden Vehhabi, Durzi, Irak Yezidi, Süryani, Nasturi isyancıları Nurculuk adlı Kürt Vehhabiliği adlı sahte İslam diniyle İngiltere-ABD destekli olarak 1950'den itibaren derece derece devlete sokulmuşlar ve bu gün devleti yıkmak üzeredirler.
Masonların Deniz Feneri |
AKP'nin Deniz Feneri |
Hepsinin kökenlerine indiğimizde Yemame'li Beni Temim Yahudileri, onlardan Nakşibendi tarikatını ele geçiren Şeyh Halidi kolunun uzantılarını görürsünüz.
Müslüman Kardeşler/İhvan el Müslümin Örgütü ve Mursi
Yemame'den Mısır'a göçmüş İsmailiye mezhebinden Beni Temim Yahudilerinin kurduğu Mısır İsmailiye şehrinde 1928 yılında Kahire'de Hasan El Benna tarafından İngiltere ve Fransızların işlettiği Süveyş Kanalı şirketince mali olarak desteklenen Müslüman Kardeşler Örgütü Hasan El Benna adlı Yahudi'ye kurdurulmuştur.
İngiltere idaresinde Mısır'ı tutabilmek, ve demokratik kültürün gelişmesine engel olmak, İngiliz-Amerikalı, Fransız ve Vatikan papazlarının, siyasi istihbarat örgütlerinin eline ülkeyi teslim etmesi için bu Vehhabi Yahudi örgütü sonradan silahlandırarak Mısır devlet adamlarının öldürülmesine uzanan komploların, suikastların başını çekmişlerdir.
Mısır başbakanı Başbakan Mahmud el Nukraş'a suikast kurduğu ve öldürdüğü için 1948'de kapatılmıştır. Ordu içerisinde kurdukları yan kolu olan Hür Subaylar adlı bir örgüt'e Kral Faruk'u deviren bir darbe yaptırarak1952'lerde tekrar gün ışığına çıktılar.
Bizdeki Nurcu hareketinin 1958'de orduyu ele geçirip Amerikancı bütün darbeleri ve muhtıraları yaptırması birebir aynı Vehhabi hareketleridir.
Kolombiya NUR Mason Locası |
2005 yılında aldığı dış desteklerle mecliste %20 sandalye kazandı.
ABD tarafından yetiştirilen ve NASA'da istihdam edilen Mursi Vehhabi Yahudi'si şartlar oluştuğun Mısır'a getirilerek iktidar edilmiş bir Yahudi işbirlikçi kukladır.
İsrail NUR Mason Locası |
Fetullah Gülen'in NUR CEMAATİ ile ADALET VE KALKINMA PARTİSİ bizde benzer şekilde iktidar olmuşlardır.
Mısır'da Mursinin Partisi-Özgürlük ve Adalet partisi
ABD'de kurulan Suudi Nur Mason Locası |
Mısır'da Mursi'nin Koalisyon ortağı- Nur Partisi
Bizde Erdoğan'ın ortağı- Nur Cemaati
Bu kadar benzerlik sizi şaşırtmasın, çünkü Nurculuk adını Kur'an Nur Suresinden değil, Sabilik temelli Ortodoks Yahudi- Hristiyan mezheplerinin toplandığı Mason örgütleri bağlantılı Nur Hareketinden adını almaktadır.
Daha önceden cumhurbaşkanı adayı göstermeyeceğini vaat eden Özgürlük ve Adalet Partisi, 2012'de Muhammed Mursi'yi aday göstermiş ve dış devletlerin oyunlarıyla yapılan seçimden Cumhurbaşkanı olarak çıkmıştır.
Önceden Maruni Hristiyan yardımcı atayacağını belirten Mursi bunun yanında Anayasal güvencelerini tutmamış kız çocuklarının "9" yaşında evlendirilmelerinden, "ölen eşle sekiz gün veda seksi" gibi sapkın eski Mısır tarihinde kalmış gelenekleri dirilten fetvalar verdirmeye başlayınca 2013 yılında muhalifleri ve yandaşları arasında gerginlik artmıştır.
Mursi'nin devleti yıkacağı endişesi üzerine muhalifleri TEMERRÜT/İSYAN" adlı bir örgüt kurmuşlar ve eylemlere başlamışlardır.
30 Haziran 2013'de düzenledikleri bir mitingin ardından 01 Temmuz'da Mursi'ye "48 saat içinde halkın taleplerini kabul etmesi için" muhtıra vermişlerdir.
03 Temmuzda askeri birlikler sokağa çıkmışlar, Mursi de yandaşlarını Rabiatül Adeviye Cami etrafına toplamıştır. 14 Ağustos'da ordu meydanda toplananları dağıtmıştır, karşı koyanlardan ölenler olmuştur.
Müslüman Kardeşleri örgütü ilk önce 2003'de Rusya'da, 2013'de Suriye ve Mısır'da yasaklanmış, ortada kalan Müslüman Kardeşler örgütüne Katar sığınma hakkı sağlamıştır.
Suudi Arabistan dahi bu örgütü terör örgütü ilan ederken AKP hükumeti Katar'a destek çıkmıştır ve son olarak Mursi'nin ölümüne de "cinayet" diyerek uluslararası soruşturma açtıracağını açıklamış, Mısır'dan da tepki almıştır.
Sonuç olarak iki kardeş partinin adları da destek aldıkları dini yapılanmalar da aynı adı taşımaktadır ve Mason küresel sermayenin tartışmasız işbirlikçileridir.
Lübnan'da Cumhurbaşkanı Maruni Hristiyan, Başbakan Sünni Müslüman, Parlamento başkanı Doğu Ortodoks Kiliselerinden olmak zorundadır. diyen Wikipedya sayfası. |
Şimdi Mısır devrik diktatörü Beni Temim Yahudileri olan Suud, Dürzi, Yezidi Vehhabi örgütü bağlantılı Mursi hakkında cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan'ın açıklaması.
"Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir"
Erdoğan: Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı?
19 Haziran 2019 15:41
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Haziran İstanbul seçimlerine ilişkin olarak, "Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı? Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir. Biz bunlardan korkmuyoruz" dedi.
"Biz kefenimizi giyerek zaten bu yola çıktık. Böyle de yürüyeceğiz. Biz bunlardan korkmuyoruz. Mursi mahkeme salonunda 20 dakika yerde çırpınıyor. Yetkililer Mursi'ye müdahale etmiyorlar. Mursi eceliyle değil öldürülmüştür. Korkaklar zafer anıtı dikemezler" diyen Erdoğan, "Türkiye olarak bununla ilgili süreci takip edeceğiz. Uluslararası mahkemelerde Mısır'ın yargılanması için gereken ne varsa yapacağız. İslam İşbirliği Teşkilatı'nı göreve davet ediyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da gerekeni yapması şarttır.
Sayın Binali Yıldırım'ın rakibi 'çaldılar' diyor. Evet çaldılar bu ifade hukuki bir ifade değildir siyasi ifadedir. Sayımın tamamını yapsaydınız bu pazar günü seçim olmazdı. İşlerine gelmedi" şeklinde konuştu....(Kynk https://t24.com.tr/haber/erdogan-pazar-gunu-sisi-mi-diyecegiz-binali-yildirim-mi,826742)"
Tayyip Erdoğan, tamamen ABD-Vatikan tarafından örgütlü, Mursi partisi ile aynı adları taşıyan kendi partisinin temsil ettiği Müslüman Kardeşler Terör Örgütü hareketini kutsamış, özgürlükçü, çağdaş Ekrem İmamoğlu etrafında oluşan halk hareketini Mursi'ye benzeterek büyükj hata etmiştir. Kaderinin de Mursi gibi olmasından korkuya mı kapılmıştır bilemeyiz.
Bu akşam yine bu konuda yaptığı bir açıklamada "Terör örgütlerinin desteklediği zihniyetin cumhur ittifakı" olarak kendi koalisyon hükumetini tanımlamıştır.
Cumhuriyet Gazetesinden alıntı haber aynen şöyle;
"AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler'de toplu açılış töreninde konuştu.,
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Kardeşlerim biliyorsunuz pazar günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yenileme seçimi var. Bu seçimde İstanbul halkı iki adaydan birine karar verecek. Bir tarafta Cumhur İttifakı'nın, yani terör örgütleri zihniyetinin destek verdiği Cumhur İttifakı... Öyle demiyor mu? Ne diyor Kandil? Oylarımız Millet İttifakı'nın adayına diyor. Millet İttifakı'nın adayı kim belli...."
Bu gafı geçmişte de "Çalmaya devam edeceğiz" şeklinde yapmıştı. Zaman zaman kazara da olsa doğruyu söylemektedir.
Haber linki(http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1449232/Erdogan__Teror_orgutleri_zihniyetinin_destekledigi_Cumhur_ittifaki....html?)
Müslüman Kardeşler hakkında "https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48107342" linkinden yararlanılmıştır.
Yezidi ve Dürziler ensesttir.
İşte bir Suriye ensest ve cihat fuhuş efsanesi
Abdüllatif Şener, T.Erdoğan'ın eski ekonomi bakanı, "Erdoğan kendisini Msülüman gösteren bir Yahudidir" diyor.
"Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir"
Erdoğan: Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı?
19 Haziran 2019 15:41
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Haziran İstanbul seçimlerine ilişkin olarak, "Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı? Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir. Biz bunlardan korkmuyoruz" dedi.
"Biz kefenimizi giyerek zaten bu yola çıktık. Böyle de yürüyeceğiz. Biz bunlardan korkmuyoruz. Mursi mahkeme salonunda 20 dakika yerde çırpınıyor. Yetkililer Mursi'ye müdahale etmiyorlar. Mursi eceliyle değil öldürülmüştür. Korkaklar zafer anıtı dikemezler" diyen Erdoğan, "Türkiye olarak bununla ilgili süreci takip edeceğiz. Uluslararası mahkemelerde Mısır'ın yargılanması için gereken ne varsa yapacağız. İslam İşbirliği Teşkilatı'nı göreve davet ediyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da gerekeni yapması şarttır.
Sayın Binali Yıldırım'ın rakibi 'çaldılar' diyor. Evet çaldılar bu ifade hukuki bir ifade değildir siyasi ifadedir. Sayımın tamamını yapsaydınız bu pazar günü seçim olmazdı. İşlerine gelmedi" şeklinde konuştu....(Kynk https://t24.com.tr/haber/erdogan-pazar-gunu-sisi-mi-diyecegiz-binali-yildirim-mi,826742)"
Tayyip Erdoğan, tamamen ABD-Vatikan tarafından örgütlü, Mursi partisi ile aynı adları taşıyan kendi partisinin temsil ettiği Müslüman Kardeşler Terör Örgütü hareketini kutsamış, özgürlükçü, çağdaş Ekrem İmamoğlu etrafında oluşan halk hareketini Mursi'ye benzeterek büyükj hata etmiştir. Kaderinin de Mursi gibi olmasından korkuya mı kapılmıştır bilemeyiz.
Bu akşam yine bu konuda yaptığı bir açıklamada "Terör örgütlerinin desteklediği zihniyetin cumhur ittifakı" olarak kendi koalisyon hükumetini tanımlamıştır.
Cumhuriyet Gazetesinden alıntı haber aynen şöyle;
"AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler'de toplu açılış töreninde konuştu.,
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Kardeşlerim biliyorsunuz pazar günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yenileme seçimi var. Bu seçimde İstanbul halkı iki adaydan birine karar verecek. Bir tarafta Cumhur İttifakı'nın, yani terör örgütleri zihniyetinin destek verdiği Cumhur İttifakı... Öyle demiyor mu? Ne diyor Kandil? Oylarımız Millet İttifakı'nın adayına diyor. Millet İttifakı'nın adayı kim belli...."
Bu gafı geçmişte de "Çalmaya devam edeceğiz" şeklinde yapmıştı. Zaman zaman kazara da olsa doğruyu söylemektedir.
Haber linki(http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1449232/Erdogan__Teror_orgutleri_zihniyetinin_destekledigi_Cumhur_ittifaki....html?)
Bundan kurtulmanın tek yolu da başımızda bize Müslüman, Türk
milliyetçisi görünen ama, aslında, her icraatları ile geçmişin öcünü alan bu
dini ve etnik intikam gruplarını VATANSEVERLİĞE, BASTIĞI TOPRAĞA SAHİP ÇIKMAYA
ikna edebilmek için yapılacak tek şey vardır, o da; MASKELERİNİ İNDİRMEKTİR.
Hükumete muhalefetlerin ve hitabetlerde ileri gitmelerin
nedeni de bu iktidarların zalimliklerine son vermek içindir. En azından belirli
bir kitleyi uyandırmaktır.
Mısır'da Özgürlük ve Adalet Partisi; Ortağı- Nur Partisi
Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisi; Ortağı- Nur Cemaati
Takdir sizindir.
Mısır'da Özgürlük ve Adalet Partisi; Ortağı- Nur Partisi
Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisi; Ortağı- Nur Cemaati
Takdir sizindir.
Alaeddin Yavuz
Müslüman Kardeşler hakkında "https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48107342" linkinden yararlanılmıştır.
Yezidi ve Dürziler ensesttir.
İşte bir Suriye ensest ve cihat fuhuş efsanesi
DÜRZİ İNANCI
Lübnan’da kurulan 1000 yıllık gizemli bir din olan Dürzilik
hakkında çok az insanın bilgisi vardır.
Dürüz, Düruz, Dürzi şeklinde söylenebilen bu dinin temeli
tevhide dayanır. Suriye, Lübnan ve İsrail başta olmak üzere 750 bin, 800 bin
Dürzi yaşamaktadır. Dürziler kendilerini Muvahiddun(Birlik/Tevhid) olarak
adlandırırlar. Muhammed’i tanrının peygamberi olarak kabul etmelerine, Yahudi,
Hristiyan olarak görülmelerine rağmen Müslüman sayılmazlar. Kökenlerini anlamak
için Mısır’lı Fatimi halifeleri zamanına dönmek gerekir.
İslami mezhep sayılmayan İsmailiye Mezhebi sembolü olan İsmailiye Arislanı (Arslanı) |
Birkaç halifeden sonra yıkılan Emevi hanedanını takip eden
Abbasi halifeliği de halifeliğin peygamberin torunlarına verilmesi gibi
tartışmalar ile zayıfladı ve İslam gücünü kaybetti. İktidarı Emevilerden alan Fatimi Abbasi halifeleri sonra merkezlerini Mısır’a
taşıyarak, Mısır’da ve Kuzey Afrika’da hüküm sürdüler. Fatımiler, adlarını
Muhammed’in ilk eşi Hatice’den olan kızı Fatıma’dan alıyorlardı. Abdül
Rahman’ın Fatıma ile evlenmek için kumaş yüklü 100 deve ve 10.000 dinar Fatıma
ile evlenmek için önermesi üzerine Osman da aynı öneriyi yapmasına rağmen,
Muhammed kızını fakir bir genç adam olan Ali bin Ebu Talip ile evlendirdi. Sofu
Şii Müslümanları arasında Fatıma hakkında bir çok efsane vardır.
Bu efsanelere göre, Hatice Fatıma’ya hamileyken
Kureyşlilerden ona yardım eden olmadı ve gökten dört kadın inerek ona yardımcı
oldular. Bunlar, İbrahim’in eşi Sara, Asiye, Meryem ve Musa’nın eşi
Safira’ydı. Fatıma asla adet görmedi,
doğumlarını Meryem’in İsa’yı sağ uyluk bölgesinden doğurması gibi yaptı. Ölünce
cennette Huri oldu. Ali hariç bütün Müslümanlar cennette istedikleri kadar Huri
alabileceklerdir, Ali ise sadece Fatıma ile evlenecektir. Bazıları Fatıma’ya
gösterilen hürmetin, Katolik Hristiyan inancında Meryem’e gösterilen hürmete
benzediğini düşünebilirler. Fatıma, Şii
12 imam tarafından “Babasının annesi” olarak çağırılırdı. (İslam Ansiklopedisi
C-2 S.845-846) Ve bir kehanete göre de 12. İmam Muhammet olarak
adlandırılacaktı.
Kıyamette dirilişte Muhammet’ten sonra cennete ilk girecek
olan Fatımadır. Sünni Hadis yazarı Buhari C.4 Kitap 56 Konu 24 Numara 819-820
S.527’de böyle der. Cebrail onun devesine Allah’ın tahtına kadar eşlik
edecektir. Allah’tan oğulları Hasan ve Hüseyin’in ölümlerine neden olanlar için
adalet isteyecektir. Fatıma kendisine bağlı olan herkesi cennete alacaktır ve
Katoliklerin Meryem’e yaptıkları gibi İsmaililer de Fatıma’ya benzer şekilde
dua ederler.
Katolik inancında ortaya çıkan “Hanımımız Fatıma”
hayaletinin Fatıma ile ilgisi yoktur.
1. Al-Mahdi 'Obaidallah/'Ubaydullah Halifeliği 297
A.H./909 M.S. -322 A.H./ 3/4/933/934. 919-920’de İkinci denemesinde Abbasi
Mısır’ı fethetti ve Mehdi olarak anıldı
2. Al-Ka'im biemrullah (Abu'l-Kasim), Ölümü 334 A.H. 5/18/945
3. Mansur (Abu Tahir Isma'il), Ölümü 3/19/952.
4. Mu'izz lidin Allah (Abu Tamim Ma'ad), 952-976. 22 yaşında saltanata geçti.
5. al-'Aziz Halifeliği 976-996 M.S. Suriye’yi fethetti.
6. Al-Hakim bi'amr Illahi, 996 - 1021 M.S.
7. al-Zahir, halifeliği from 1021-1036 A.D.
8. al-Mustansir, 1036-1094 M.S. Zayıf idareciydi.
9. al-Musta'li, halifeliği 1094-1101 M.S.
10. al-Amr 1101-1130 M.S.
11. al-Hafiz 1130-1140 M.S.
12. al-Zafr 1149-1154 M.S.
13. al-Fa'iz 1154-1160 M.S.
14. Al-'Adid Son Fatimi Halifesi 1160-1171 A.D. Selahattin Eyyubi ve Abbasi halifesince devrildi.
3. Mansur (Abu Tahir Isma'il), Ölümü 3/19/952.
4. Mu'izz lidin Allah (Abu Tamim Ma'ad), 952-976. 22 yaşında saltanata geçti.
5. al-'Aziz Halifeliği 976-996 M.S. Suriye’yi fethetti.
6. Al-Hakim bi'amr Illahi, 996 - 1021 M.S.
7. al-Zahir, halifeliği from 1021-1036 A.D.
8. al-Mustansir, 1036-1094 M.S. Zayıf idareciydi.
9. al-Musta'li, halifeliği 1094-1101 M.S.
10. al-Amr 1101-1130 M.S.
11. al-Hafiz 1130-1140 M.S.
12. al-Zafr 1149-1154 M.S.
13. al-Fa'iz 1154-1160 M.S.
14. Al-'Adid Son Fatimi Halifesi 1160-1171 A.D. Selahattin Eyyubi ve Abbasi halifesince devrildi.
EL HAKİM
El Hakim bin Emrullah, M.S. 985’de doğdu ve 11’indeyken
(996) altıncı Fatımi halifesi oldu, zalimliğe olan düşkünlüğü, tiranlığı ve
1021 Şubatında yalnız başına yürürken esrarlı kayboluşu ile kötü şöhrete
sahiptir. Annesi bir Rusyalı Hristiyan olmasına rağmen Yahudi ve Hristiyanların
ilk kıyımcısı olmuştur. İsmaili Şiilerin birçoğu onu deli olarak kabul ederler.
Öte yandan başkaları da saygı duyarlar.
Bir zamanlar birisi, her kötü işin sonunun hayır olacağını
söylemiştir. Dini Bilgiler Ansiklopedisi
(The Encyclopedia of Religious Knowledge)
S-277-278 de yazdığına göre, El Hakim’in ileri onun sağlığında zalimlik olarak yorulmuş,
yaratıcılığının sembolizmi ve kavranışı ise sadece imam Hamza tarafından
bilinmiştir.
Ünlü matematikçi El Hazen (Ölm.1038) ölümünden önce Nil
nehrinin taşkınlıklarını düzenleyecek bir makine yapacağını söylemiştir. Hakim
1021’de ölmüştür. Ölmeden önce onu davet etmiş, o da gelmiştir, El Hakim
ölünceye kadar onun deli olduğunu söylemiştir.
Yezidi Allah'ı Şeyh Adi'nin Irak Sincar dağında Laleş'teki tapınağı girişindeki yılan Allah'ı temsil etmektedir. |
El Hakim’in
Zulümleri
1003 Bir kilise yıktı ve yerine Raşid camiini inşa ettirdi.
1004 Yahudi ve Hristiyanları siyah kemerler ve sarıklar
giymeye zorladı.
1005 El Hakim bir Şii’ydi ve peygamberden sonra gelen ilk
halife arkadaşları olan diğerlerine küfür etti bunları camilere yazdırmaya
zorladı.
1007 Camilerde yazan adlarını sildirdi. Şarabı, genel
evleri, köle şarkıcı kızları, müzik aletlerini, şarkıcılığı, müzisyenliği bir
yasakladı sonra kanunu gevşetti.
Kadınların dışarı çıkmalarını yasakladı. Ayakkabıcıların
kadınlara ayakkabı yapmaları yasakladı çünkü dışarı çıkmalarına gerek yoktu.
Aynı noktada El Hakim kendisine “Görülebilen Tanrı” olarak
tapılmasını, ibadet edilmesini teşvik etti.
Dürzilik inancı onun ibadetçilerinin bu tutumundan sonra
İsmail Ad Darazi/adDarrazi adını aldı. Bundan sonra Dürzi inanç teolojisi
Allah’In on yeniden dirilişi olduğunu söyler,( The
Encyclopedia of Missions vol.1 p.341 (Funk and Wagnalls 1891))ansiklopedisine göre El Hakim sonuncusuydu.
Ebu Bekir, Muaviye ve Ayşe’nin sevdikleri bazı sebzeleri de
yasakladı. Kabuksuz, pulsuz deniz hayvanlarını da yemeyi yasakladı.
Sahih Müslüm’de yazdığına göre, satranç oyununu yasakladı ve
bütün köpeklerin öldürülmesini emretti.
El Hakim, Kahire’deki Yahudi meydanının girişini yaktırdı.
Müslümanlar arasında kendisini Allah olarak ilan ettirdiği
dedikodusunu işittikten sonra El Fustat şehrini yaktırdı ve şehri yanarken
seyredip eğlendi.
1007 Kudüs’de Yahudilerin Hurma Pazar Alaylarını yasakladı.
1008 Mısır’daki bütün manastır ve kiliselerin mallarına el
koydu.
1009 Yahudi ve Hristiyanları haç ve zil takmaya zorladı. Şam
ve Kahire’de iki kiliseyi yıktırdı, mezarlıklarını kirletti. Hristiyan
memurlara işkence etti.
1009-1010 Aşai Rabbani ayinlerinde şarabı yasakladı.
1011-1012 El hakim bir kasap dükkanından geçerken bir satır
alarak yardımcısını öldürdü.
“ “
Haçların gösterilmesini yasakladı.
1012-1013 Hristiyanlara atın terkisine binmeyi yasakladı.
Sina yarımadasında kiliseleri ve rahibelerin kaldıkları yerleri yıktırdı.
1012-1013 Kendisinin önünde eğilinmesini ve “Tanrım” denilmesini
emretti, buna zorladı.
1013 İslam’a dönmüş bazı Hristiyanlar evlerinde aşai rabbani
ayinlerine devam ediyorlardı, bunu öğrendi ama izin verdi. Hristiyanlar lehine
deyişleri vardır ve sonradan manastırları ve kiliseler ile müştemilatlarını
yeniden inşa ettirdi veya onarttı.
El Hakim Müslümanlara da bazı yasaklar uyguladı. Cenazelerde kadınların ağlamalarını
yasakladı, Muhammet onlara ağlamamalarını emretti dedi.
1021 El Hakim 1021’de
Şubat ayında bir gece bir tepeye yürümeye yalnız gitti ve iz bırakmadan kayboldu, bir daha dönmedi.
Hamza onun geleceğini söyledi. (Şiilikte 12 imamın tekrar dirilişleri
hakkındaki inanışa çok benzemektedir)
The Perennial Dictionary of World Religions p.230-Sürekli
Dünya Dinleri Sözlüğü Sayfa 230’da El Hakim’in Allah olduğuna insanları ikna
etmesi, kendisine ibadet ettirmesi Fatımi Hanedanının zayıflamasında en etkili
unsur oldu denilmektedir.
Dürzi imamlar |
Hamza El
Muktana ve Dürzi Metinleri
Dürziler, o
zamandan beri El HAKİM’e “Görünebilen
Tanrı” olarak ibadet etmeye başladılar. El Hakim’in İranlı ruhban olan veziri
Hamza bin Ali ibn Ahmet, Evrenin ilk yaratılış ilkesinin Bir Yaratıcı olmasına
göre El Hakim’e ibadet edilmesine yardım etti.
Dürzi inancına göre, Hamza, Tanrının evrende yarattığı İlk
yaratıktı. Dürzi takvimi, Hamza’nın
Kahire camisinde El Hakim’i Görünür
Tanrı olduğunu halka ilan ettiği
miladi 1016-1017’de Hicri 408’de
başlar.
Dürzi Metinleri, Rasahl/Rasa'il
al-Hikma (Aklın Mektupları)adlı
Dürzi metinleri (Evrenin Her Yerinde Bulunma İlkesi) Hamza El Muktana
tarafından yazılmıştır. El Hakim, Hamza ve diğerlerince de yazılan metinleri
vardır. Hamza’nın kaybolmasından sonra Dürziler dinlerini yayma girişiminde
bulunmamışlardır.
Dürzi İlmihalinde 44. Soruda Aleviler Dürzilerden
ayrılmadırlar çünkü Ali yerine El Hakim’e ibadet etmemişlerdir.
Hamza’nın Yedi Dürzi İmanının Yedi Şartı.
1-(Sözde doğru olmak) Dürzi ile konuşurken doğru konuşmak. İnanmayanlar ve diğer insanlar arasında
konuşurken yalan söylenmelidir. Hristiyana Hristiyan, Müslümana Müslüman
görünmenin fitne olduğuna inanırlar ve onların arasında inançları hakkında
yalan söylerler.
2-(Gözlemcilik) Gerekirse güç kullanmak dahil birbirlerine
her konuda yardımcı olurlar.
3- Dürzi İslam inancı dışında mutlaka bütün dinlerden
dönerler.
4-İnanmayanlardan tümüyle ayrılırlar.
5-El Hakim’i Görünebilen Tanrı” olarak kabul
ederler.(Tanrının daha önceki görünümlerini de kabul ederler.)
6-Tanrının yaptıklarından tümüyle istifa ederler,
çekilirler.
7-El Hakim dönünceye kadar tanrının ve aracılarının tüm
emirlerine mutlak itaat ederler.
DİĞER DÜRZİ
İNANIŞLARI
El Hakim Dürzi imanının merkezidir. İlahi bşrliğin görünüşü
olarak El Vahda olarak anılır. İsmaililerde olduğu gibi Dürzi
inanışlarında tanrının “70” kadar
görüntüsü olduğuna inanılır. Gerçek İsa, kozmik zekanın dirilişidir ama
Muhammet değildir. El Hakim, tanrının en son dirilişidir.
Kozmik Roller;
İsmaililer gibi beş
temel kozmik ilkeye(hudud) inanılır. Dürziler bu rolleri üstlenen beş insan olduğuna inanırlar;
“Akl(Gerçek
Adem/kozmik zeka) Hamza ibn Ali
tarafından üstlenilmiştir, Nafs El
Külliya (Evrensel ruh/kozmik kişi) karakteri İsmail ibn Muhammed el Temimi tarafından üstlenilmiştir.
Kelam(Söz/Kozmik
şive) Muhammed ibn Vehb el Kureyşi tarafından üstlenilmiştir.
Sabik (Sağ kanat-Önde
gelen-Kozmik eşsizlik) Selam ibn Abd el Vehhab tarafından üstlenilmiştir.
Tali (Sol
kanat-takipçi-kozmik yakınlık) Baha el Din el Muktana tarafından
üstlenilmiştir.
Ek olarak da dini yaymakla görevli misyonerler olan
Dai’ler,ma’dhunlar (vaizler), mukasirler (ikna ediciler) ve de kalan inançlılar
da vardır.
Hatta El Hakim tarafından evrenin kötü tarafı için
yaratılmış beş temel ilke daha vardır, El Hakim günlerin sonunda bunları yok
edecektir.
Müslüman Bayramları;
Müslüman bayramlarının çoğunu kutlarlar ama Mekke’ye hac ve Ramazan
bayramlarını kutlamazlar.
Maddi Dünya ilahi zekanın ortaya çıkışı veya “ayna”dır.
Tüm eski dinler yanlış değildir, sadece gerçek dinin
çeşitleridir ve kinayeli olarak yorumlanmışlardır. İncil ve Kuran ikisi de Tanrı
tarafından vahiy edilmiştir ama artık Dürzilerce takip edilmemektedirler.
Evlilik Evlilikte karı ve kocanın eşitliğine inanırlar.
Hızır/Hıdır/Haydar
(Yeşil Olan) Sufiler gibi Hıdır şeklinde vurgulanır. Bir türbesi olduğuna
inanılır. Hıdır, Buhari C-1 Kitap 3 Konu 44 No 124 S-90-93’de El Hıdır olarak
bahsedilmiştir. Musa’nın onu ziyaretinde Musa’nın tanrı hakkında bilmediklerini
Hızır’dan öğrenmiştir. Bir Dürzi bana onun Vaftizci Yahya olduğuna(Nef el
Külliye, Evrensel Ruh) inandıklarını söylemiştir.
İsa ve Kutsal Ruh
İsmaililere göre aynı kişidir(http://ismaili.net/~heritage/mirrors/7_other_drouz/drouz.html).
Hatta, Dürzilerin İsrail’in kayıp Yahudi
Kabilelerinden olduklarını da söylerler. Ayrıca Düzilerin, Sokrates, Aristo ve Plato’yu peygamber
olarak gördüklerini de söylemektedirler. (Evliya Çelebi Seyahatname kitabının Doğu ve Güneydoğu (Bitlis, Mardin)
anılarında Yezidilerin de bu kişileri kutsal sayarak ayinlerde adlarını tekrar
ettiğine tanık olduğunu yazmıştır Alaeddin Yavuz)
Yeniden Diriliş;
İnsanların yıldızlara çıkacak kadar mükemmelleşinceye
kadar yeniden dirilişin devam edeceğine inanırlar. Bu Alevi inancıyla
benzeşir. Hinduluktakinin aksine Dürziler
insan olan erkeklerin dişilere benzer biçimde yeniden yaratılacaklarına
inanırlar.
Çin; Çin’in öteki
Dürzi ülkesi olduğuna inanırlar.
Zamanların Sonu; Dürzilerin kıyımının zirvesine gelindiğinde,
M.S. 1033’de kaybolan El Hakim, Hamza el Muktana ile birlikte geri dönecek
ve dünyayı fethedecektir ve Çin’deki gizli Dürzi toplulukları
Suriye’dekilere katılacaktır. Kudüs’ü, Mekke’yi ve tüm dünyayı feth edecekler
ve herkes Dürzi imanını kabul edecektir.
Uygulamalar;
Kadın ve erkeğin günlük ibadetlere birlikte katılmaları gerektiğine inanırlar.
(Sünni inanış, adetliyken kadınların ibadetten kaçınmalarını söyler) Durziler,
uyarıcılardan, tütünden ve şaraptan kaçınmayı emreder. Hırsızlığın ve intikamın
yanlış olduğuna inanırlar.
Kendini Gizleme;
Kendini gizleyen Şii kökenli İslami tarikatlarda olduğu gibi bir Dürzi kendi
güvenliği için yalan söyleyebilir hatta hakim olan dini görünüşte uygulayabilir
ve kendi ibadetini gizli yapabilir. Dürziler başka ülkelerde kendilerini
Süryani (Suriyeli Hristiyan) veya Sünni Müslüman olarak tanıtabilirler.
Dini Hizmetleri; Perşembe akşamlarından itibaren tatil
günleri başlar.( The Perennial
Dictionary of World Religions p.230, Encyclopaedia
Britannica p.684)
(Tayyip Erdoğan ve AKP
hükumetinin 17 yıldır her Perşembe akşamı Sela verdirmesi bundan geliyor demek
ki. Sela zaten Mısır’da Fatimilerin Durzi dönemlerinde ortaya çıkmış bir
gelenektir.)
Seçkinler ve Seçkin
olmayanlar; 15. Yüzyıldan beri Dürziler, Aleviler gibi (Ukkal/Akl-Bilgelerin zekası anlamında)
bilgi bakımından üstün olan seçkinlere ve (Cuhhal/Cahil)
denilen bilgisizlerden oluşan inanlar gruplarına sahiptirler. Cahil, Seçkin’in
maddi ihtiyaçlarını karşılar. The Encyclopaedia Britannica Seçkinlerin
oranının %15 olduğunu tahmin etmektedir.
Erkek Seçkinler
genellikle siyah elbise ve beyaz kuşak
kuşanırlar, başlarına beyaz tülbentle
sarılmış kırmızı fes giyerler.
Kadınlar, genelde
peçeli siyah elbise ve kırmızı terlik giyerler. Gerçekte Dürzi olmayan
kadının yanında bir Dürzi kadın peçesiz duramaz. Çok eşliliğe izin verilmez,
erkek gibi kadın da boşanma işlemini başlatabilir. Günlük ibadetlere yarı
şeffaf örtü ile ayrılmış bölümlerde erkeklerle birlikte katılabilirler. Kadınlar
şimdi de olduğu gibi ipekli ve sırmalı ipekten brokar giyemezler, altın, gümüş
takamazlar.
Hukuk; Dürziler
genellikle Müslüman Hanefi Hukuk sistemini takip ederler. Hanefiler, Müslüman
okulların en sevilenidir.
Eski ve Yeni Dürzi
İnanışları; The Encyclopedia of Islam (E.J. Brill 1965) vol.2 p.633’de
uzun Dürzi tarihindeki hiyerarşi ortadan kaybolmuştur ve yeni Gnostik (Ruhani
Bilinirci) Evrensel Düzen Abdullah el Tanuki (Ö,885 H-1480 Miladi) zamanında hâkim
olmuştur. Yeni Dürzi inanç düzeninde Bilgeler
ile Cahiller zamanımıza kadar
var olmuşlardır.
Yanlış
Bilgilendirmeler; Dürziler hakkında az bilgisi olanlar haklarında yanlış
bilgiler yaymışlardır. Dreux of Count adlı Haçlı’dan çıktığı bilinen bilgiler
vardır. Bir BUZAĞI figürüne ibadet ederler denilir. The Encyclopaedia
Britannica (1972) volume 7 p.711 de der ki “ Belki buzağı figürü uzak bir
bağlantıyı temsil edebilir ve rolü belirsiz de olabilir. Ancak Dürziler
kesinlikle bunların varlığını inkar ederler. Dürziler her ne kadar inkâr
etseler de, Hindu mezhepleriyle ilişkili benzer ahlaksız imajları olduğu iddia
ediliyorsa da bunlar yanlıştır.
Erdoğan'ın Yahudi olduğunu iddia eden bir yabancı yazı. |
Yakın Tarihleri
M.S. 1300 Memlük Sultanı Melik ül Eşref Dürzileri bozguna
uğrattı ve en azından görünüşte de olsa Sünni İslam’ı uygulamaya zorladı.
M.S.1516 Dürzi Maan ailesi Zalim Selim’i Memluklulara karşın
desteklediler .
Fakirüddin Maan zamanında Dürziler Türklerin idaresi altında
Antakya, Palmira, Beyrut, Sidon, Lazkiye, ve Trablus bölgelerini kontrollerine
alarak zirveye ulaştılar.
M.S.1711’de iç savaşlarda Eyn Dara Dürzileri ile Türkleri
bozguna uğrattılar.
Lübnan iç savaşların sık çıktığı bir yerdi. 1840,30.4.1845’de
Dürziler Hristiyanları katlettiler.
09.7.1860’da Dürziler Şam’da Marunileri katletmek için birleştiler. Daha sonra Fransa Lübnan’ı işgal etti.
Dürziler 1830’da Mısırlılar, 1852’de ve 1896’da Türkler
tarafından bozguna uğratıldılar. 1906’da Dürziler Türklerden ayrılmayı
denediler.
I.Dünya savaş sırasında Türklere karşın İngiliz ajanı
Lawrence’a yardım ettiler. Fransızlar onların isteklerine cevap vermeyince
25.7.1925’de Fransızlardan ayrıldılar ve 1927’de tamamen bozguna uğratıldılar.
Daha fazla bilgi için The First Encyclopedia of Islam vol.2 (E.J. Brill)
p.1075-1076 e bakınız.
Benzerlikler ve Derin Farklılıklar
Dürzilerin Kur’an’ın Allah tarafından gönderildiğini,
Muhammet’in peygamber olduğunu kabul etmeleri bakımından inançları ilgi
çekicidir. Oysa inançları Kur’an’dakinden çok farklıdır. Tanrı inançları Kur’an’da
verilen Allah yerine “Gerçek”i koyarlar.
İsa’ya Müslümanlar gibi peygamber olarak hürmet ederler,
İncil’in Allah tarafından verildiğine inanırlar. Müslümanların ve Dürzilerin
inançları ise İncil’de verilenden daha farklıdır. Bazı açılardan Dürziler, İsa’nın
tanrının görüntüsü olduğunu söylediklerinden İseviliğe Müslümanlardan daha
yakındırlar. Diğer bakımdan Müslümanlar El Hakim’e ibadet etmediklerinden,
reenkarnasyona inanmadıkları bakımından da daha yakındırlar.
Müslümanlar ve Dürziler metinlerinin ve kurucularının İncil’deki
Gerçek’in yerine geçtiğine inanırlar. Görünüşte onların Gerçek’i İncil’in temel
esası olan Gerçek’ini yalanlamaktadır ve bu onlar için sorun da değildir.
Türkçeye Çeviren
Alaeddin Yavuz
Metin kaynağı; https://www.muslimhope.com/Druze.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.