KİMBİLİR BELKİ, "İNSAN OLMAK İSTEYEN İNSAN" KALMIŞTIR....
11 Mayıs 2022'de eklendi.
İlk dinlerin ortaya çıkışları antropologların araştırmalarına göre eski yunan mitlerinde tanrıların doğum yeri olarak anılan büyük Sahra Çölünde günümüz Libya ve Mısır bölgesinde bulunan Triton gölü çevresindeki yerleşik hayvancı kabileler dönemine uzanmaktadır.
Bu da yaklaşık olarak günümüzden 10.000 ile 8.000 yıl öncesi demektir.
İnsanlar toprak ve su temelli elementlerden oluşan hayvani bedenlerindeki üreme arzuları nedeniyle cinselliği bir şekilde yaşıyorlardı.
Bazı insanlar ise insan yaşamının nasıl daha iyi olabileceği konusunda kafa yoruyorlardı.
İşte bu insanlar hayvanların yaşamlarında gördükleri bazı doğallıkları kendilerinde uygulamaya ve bunu çocuklarına öğretmeye başladılar.
Böylece aynı inanca sahip topluluklar oluştu.
Hayvanlarda cinsellik bazen heteroseksüel (erkek-dişi cinselliği) bazen homoseksüel (eş cinsellik/kadın kadına; erkek erkeğe) olabildiği gibi farklı türler arasında da olabiliyordu. Hayvanlar arasında "ensest" (aile içi) cinsellik de yaygındı ve insanlar da, kendilerini güvende hissetmek için aile içi cinselliği tercih etmişlerdir. Bu hala yaygın bir cinsel üreme şeklidir.
Sırtlanlar
Güvercinler
Sapık bir domuz ve koyun cinselliği belki insanlara
cinsel sapıklıkların yerleşmesinde çok etkili olmuş
olabilir.
Veya sapık bir gergedan ile insan
cinselliğine ne dersiniz?
Ensest hayvanların başında maymunlar gelir
Zürafalar
Hipopotamlar
Çok beğendiğimiz aslanlar hep ensesttirler.
İnsanlar ve hayvanların pek düşkün oldukları bu üreme organları ise aslında katı ve sıvı dışkı boşaltım organlarıdır.
Yaratılışından beri insanı besleyen inekte
İnsanlara pek benzeyen maymunlarda
Kutup sakinleri penguenlerde de hep aynıdır.
"İnsanın üstüne nasıl sıçılır?" el kitabı okuyan
Sonra da başarıyla uygulayan
güvercinlerde
Köpeklerde ve ona anlayış gösteren insanlarda :)
Bazen ihtiyaç bazen böyle sapıkça işlerde
Veya böyle sapkınlıklarda
Ya da doğal rahatlamada
Bu tip gerzekliklerle de olsa cinsel
organların boşaltım organlar olduğu
gerçeğini değiştirmez.
Hayvanlarla aşırı derecede iç içe binlerce yıl yaşayan yerleşik-göçer atalarımız "iyi olsun" diye hayvanların pis alışkanlıklarını da benimsemişlerdir.
Yiyecek bulma sıkıntısı çeken hayvanlar kendilerinin veya diğerlerinin boklarını yerler.
Örnek mi?
Köpekler
Farklı cins köpekler
Bizi yeryüzünde asırlardır gezdiren ,
atlar
Maymunlar
Filler
Bok yemeyi hayvanlarda gören insanların bunu hemen istekle tercih edip etmediklerini bilmiyoruz.
Ama 16.000 yıllık olduğunu iddia eden ve Masonların pek sevdiği Hint Jainistleri (Can'cılar), hayvanların resimdeki gibi bok yemelerini birer "organ temizliği" olarak görmüşler ve boşaltım organını temizlemek için "salakapudra" (aydınlanmış/temiz kişinin temizlik çubuğu) adını verdikler mabad/göt temizleme çubukları üretmişler.
Bu çubuk, Can (CİN) dinini ilk benimseyen ve adı da "Cin" anlamında "ÇİN"(M.Ö.100) olan ve Çin'i Katay adlı 500 prenslikten tek Çin imparatorluğuna ulaştıran, Çin Seddinin de inşa ettiren, Can dinini resmi din ilan edip Çinlileri "cüce cin ve şeytanlara taptıran imparator Jin (Cin) ve ondan sonra Çin'e giren Budizm ile Çin'e, aynı Budizm ile Japonya'ya kadar coğrafyada bu "göt temizleme çubukları kullanılmıştır.
Hala kullanılan göt temizleme çubukları
Bok yiyen cinler, hayaletler arasında çömelmiş çocuk,
göt temizleme çubuğu elinde çömelmiş halde.
Bir Japon minyatürü.
Budist Çinliler göt temizleme çubukları ile.
Bu arada medeniyetten nasibini almamışlar da vardır onlar da hayvanları taklit ederek sidik içmekte, bok yemektedirler. Hatta bu günümüzün çağdaş dinlerinde bile bu sürmektedir.
İnsan şekilli bir bok yiyen hayvan
Bu da, İnsan şekilli bir bok yiyen hayvan.
Bu da deve sidiği içen Müslüman bir hayvan
Maymun sidiği içen bir medeni (!) batılı
Maymun sidiği içen bir Hintli ile Batılı
Bunlar da çekik gözlü Budistler boka batmışlar
iyicene
Biraz da alay edelim... :)
Ortadoğu Arap, Arami-Rum, İran dinlerinde de şıhlar, şeyhler, pirler, emirler, şahlar "Tanrı soyundan" kabul edildikleri için onların da boklarını yemek, sidiklerini içmek caizdir.
Bu özellikle doğu Anadolu'da kaybolmak üzere olan bir ilkelliktir.
Peki bu pislik yeme ve içme gelenekleri geçmiş tufan sonrası en az 16.000 yılın hayvanlardan özenilerek "iyi olsun" diye dinlere sokulmuş apaçık bir ilkellik iken insanlar bunları niye sürdürür?
Bunun aklen bir açıklaması var mıdır?
Haydi, eskiden diş macunu yoktu, sidik amonyak temizleyici olarak ağız-diş temizliğinde, arı sokmalarında, yaraların iyileştirilmesinde kullanıldı. Bu gün bunca çağdaş, sıhhi temizlik ve sağlık ürünleri varken hala neden sürdürülür?
Tek açıklaması bunların dinlere yerleşmiş olmaları ve ilahi emir sayılmalarıdır.
Haydi sidik amonyak olarak faydalı, her türlü bakterinin, bağırsak kurtları ve mikroplarının bulunduğu boku neden yerler, yüzlerine gözlerine sürerler?
Bunu anlamak güç.
Cinsel üreme organlarının da bu katı-sıvı dışkıların boşaltım organları olduğu günde en az üç beş defa helaya giden insanlarca bilindiği halde bu "cinsellik düşkünlüğü" nedir?
Hem de tamamen katı dışkı boşaltım organından yapılan eşcinsel, anal ilişki pisliğe batmak değil midir?
Bunun da kökeni elbette dinlerdir diğer yazılarımda buna sayısız örnek bulabilirsiniz.
Oysa, Müslüman olduğunu söyleyen bir siyasi partinin, İslami Şeriat rejimi ilan etmek üzere olduğu ülkemizde şu örneklerin akıl ve mantık ile açıklanabilir hiç bir yönü yoktur. Sadece ve sadece taş, maden, hayvancılık, avcılık devirlerinden dinlerde kalma ilkelliklerdir.
Ba(ç)ka Bazi adı verilen gılman (Erkek çocuk) karısı
dinlerinde "sütten kesilen çocuklarla cinsel ilişki" dinen uygundu. İslam bu sapıklığı kaldırdıysa da sözde Müslüman bir çok tarikat bu yaşta çocuğu "kadın" olarak görmekte ve daha günah işlemeden tövbeye başlatırken her türlü sapıklıklarını da bu masumlarla tatmin etmektedirler. Bu sapıklık yasallığını dinlerden almaktadır.
Eşcinsel başka bir Müslüman
Tanrı ve tanrıçaların zevki sefalarını
işleyen bir Hint tapınak kabartması
Hubel/Allah'ın İslam öncesi "keçi/teke başlı şeytan"
İslam Nisa 23. ayetiyle böyle sapıklığı yasaklamışken
bunu varmış gibi gösteren Yezidi sapık Diyanet
işleri başkanı Mehmet Görmez- Türkiye
Erkek çocuğa sulanan Papa ile alay edilmiş.
Akit Gazetesi sahibi Mustafa Karakaya
umre sonrası kaldığı otelde "aşırı viyagra"
hapı almaktan öldü haberi
Arap medyasında. Bu adam bir de "şehit"
ilan edildi. Kime göt verdi ya da becerdi?
dersiniz?
En azından 8.000-10.000 yıllık geçmişten beslenen günümüzün modern dinlerinde bile bunca cinsel sapıklığın nasıl kaldığını sorarsanız, insanların bunları terk edemeyecek kadar düşkün oldukları cevabına kendiniz ulaşırsınız.
Oysa, insanı insan eden "akıldır", akıl, hayvani bedenin insana yaptırdığı, ona "aklının" kazandırdığı ululuğu, hayvani bedenin nefsine yenik düşerek "hayvanlaştığını" iddia eden de dini tasavvuftur.
Felsefe de tasavvuf ta dinlerden çıkmış, dinleri ve doğayı sorgulayan fikir akımlarıdır.
İnsanların kendilerini "tamamen hayvani" olan nefis olarak da ifade edilen cinsellik sapkınlığına boğarak nasıl yaratıcının o sonsuz mutluluk dolu cennetine girebileceklerini düşünmeleri gerekir.
Su ve toprak elementlerinden oluşan hayvani insan bedeninin, tamamıyla ilahi olan "insan ruhu ve aklının" mezarı olduğunu söyleyen dinlerin felsefi, tasavvufi değerleri neden hatırlanmamaktadır?
Bu kadar sapıklığa düşkünseniz dine ihtiyacınız yok sapıklık hayvanlarda da insanlarda da olan bir bozukluktur.
Bunu kara çarşaflarla, sarıklar ve cübbelerle istediğiniz kadar örtün sapıklığın esiri oldukça hiç bir şey değilsiniz.
Tamamıyla hayvani olan cinsi arzular ile hayvani bedenin arzularından türeyen zenginlik, kölecilik, iktidar, soy-sop sürdürme ve ırkçılığını yapma gibi nefsi bozukluklara düşkün oldukça insan olamayacağınızı bilmelisiniz.
Gerçekten dindar mı yoksa din tüccarı cinsi ve saltanat sapığı mı olduğunuza bu yazı karar vermenizi sağlayacaktır.
Ya insan ya da hayvan olmak elinizdedir. Elbette cinsel ve öteki nefsani sapkınlıklarınızın size bok yedirmesinden kendinizi kurtarabilirseniz.
Bu yazıyı okuduktan, resimlerini iyice gözden geçirdikten sonra hala cinsel sapkınlıklarınız devam ediyorsa sizi Allah bile düzeltemez. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.