TGRT’NİN OSMAN HOCASINA
Yaklaşık sekiz aydır yazmak isteyip de başka konular öne
çıktığından ve yürütmekte olduğum çalışmalar ile beklenmedik işlerin çıkması
yüzünden fırsat bulamadığım bir konuyu dile getirmeye bu gün olanak bulabildim.
Geçtiğimiz Haziran ayında babamın ameliyatı hem de ziyareti için
memlekete gitmiştim. Ben gidinceye kadar
da ağabeyim onların yanındaydı.
Deniz otobüsü Marmara’nın ortasında yarım saatlik arıza
yapınca kardeşim İzmir’e dönmüş, görüşememiştik. Neyse vardım annem ve babamla görüştük,
bir hafta kadar zaman geçti duş alayım dedikçe bizim ihtiyarlar bana kızıyor,
gereksiz su harcadığımı söylüyorlar dikkat ettim geldim geleli hiç de
yıkanmamışlardı.
Oysa annem de babamda temiz giyinen, yıkanan insanlardı. Ses
etmedim bekledim. Bir gün ablamla konuştum söyledikleri beni şaşkına uğrattı.
Televizyonda Osman hocayı seyretmişler, o da “peygamber mi
sahabeler mi her kimse iki tas suyla yıkanırmış çok su dökmek harammış” Demiş
diye bizimkiler yaşları 85’i geçtiğinden hemen uygulamaya geçmişler o yüzden
yıkanmıyorlarmış.
Ağabeyim zorla yıkamış öyle gitmiş.
Sonra ablamdan dönünce konuyu açayım dedim ama babamın
sorunları araya girince konuşamadık. Sonunda bir fırsatını bulup açtığımda
tartışmak istemediler. Bize karışma dediler.
Ameliyat sonrası ben de geri döndüm. İki ay kadar önce benim
yanımda kalmak istemişler ben de gittim aldım geldim. Haliyle çok kirli
bulduğumdan ilk önce onları hamama sokup bir güzel yıkadım.
Sürekli suyu fazla harcama, harammış, günahmış deyip
duruyorlar.
TGRT'nin Osman Hocası |
Sordum, siz böyle değildiniz ne oldu size de su derdine
düştünüz memlekette kuraklık mı var? Anlattılar;
-TGRT’nin Osman hocası var ya, o Çanakkaleli bizden olduğu için
ona biz inanıyoruz, o doğru söylüyor!
-Ne diyor?
-Peygamberimiz zamanında sahabeler iki tas suyla
yıkanırlarmış, fazlası harammış.
-İki tas su sizin kirinizi bile yumuşatmaz bu nasıl
temizlik? Hem boy aptesi bile dinin kuralı değil mi?
Namazdan önce aldığınız
aptese bile iki tas su yeter mi?
-Biz yaşlandık boy aptesi lazım değil, öbürlerinde de idare
ediyoruz, aptesimizi kaçırmamaya çalışıyoruz.
-Siz yaşlısınız aptesinizin kaçtığını ya unuttuysanız, o
zaman günah olmaz mı?
-Biz unutmayız, sen fazla karışma!
Baba sen zaten prostatsın, ameliyat oluncaya kadar sidik
torbasıyla geziyordun, şimdi de kaçırıyorsun, senin her gün yıkanman lazım, ev
sidik kokuyor!
-Bende bir şey yok fazla karışma! Ben o yüzden zaten namaz
kılamadığım için üzülüp duruyorum!
-Ama yıkanman lazım baba, ben evin sidik kokmasını istemem!
-Temizlik imandan gelir sözü peygamberin değil mi?
-Yahu baba, sen Mardin’de askerlik yapmışsın, Mardin’e gitmek
için bile o zaman trenin Halep’ten geçtiğini anlatıyorsun, Suriye’yi de görmüşsün, o taraflar sıcak
yerler, çöl, su ne arasın? Belki o yüzden öyle yıkanmış olabiliriler. Bizde su
kıtlığı yok ya?
El cevap!
Babam;
-Şeytan! Nasıl da düşündün?
Ey Osman hoca en azından Cuma namazından önce ve her
ilişkiden sonra boy abdestini farz koşan bir İslam’ın neresinde böyle bir ayet,
bir hadis var?
Bu salakça beyanatı belki sen, dört beş karılı AKP’li
milletvekillerinin, çalıştığın televizyon kanalındaki yandaşlarının gömme
banyolarda eşleri ve gılmanlarıyla (!) grup seks yaparken fazla su
harcadıklarını düşünerek iyi niyetle yapmış olabilirsin!
Ama ömrü amelelikle geçmiş, hayattan umduğunu bulamamış,
fakir, cahil ve bu dünyada bulamadığını hayalindeki cennetten uman, cennete
girmek için güçleri yetmediğinden hasta namazı ile ibadetlerini yapmaya çalışan,
her an ölümü gözleyen bu yaşlı cahil insanları her türlü hastalığa ve salgın
hastalıklara sebep olabilecek pisliğe sürükleyen konuşmaları nasıl yaparsın?
Hiç düşünmez misin ki “benim söylediklerimi dinleyen cahil,
bunak insanlar bunları nasıl yorumlar?” diye?
İslamiyet ne zaman pisliği öğütler oldu?
Siz, bu milleti nereye götürmeye çalışıyorsunuz?
Hay sıçayım senin vereceğin öğüde, nasihate pislik herif!
Dinin en büyük düşmanı Said-i Kürdi Deliüzzaman, Fetullah
Gülen ve onun yoldaşı Vatikan kumandalı böyle hoca kılıklı papazlar ve hahamlardır.
Yarım imam dinden yarım doktor candan eder demişler. Ama okuryazar
olmadıklarından gelin de anlatın ana babamıza bile anlatamıyoruz!
Bunların dediklerine inanmayın ey insanlar, bunların söyledikleri İslam’ın bile
tam zıddıdır.
O peygamber mezarından çıksa ilk önce sizin gibi Vatikan
kumandalı din tüccarlarını boğazlar, bundan emin olun!
bence sorun osman ho0cada değil anlayış kıtlığı olan ailende israfı önlemeye dair hadisi şerifler var deniz kenarında bile olsa suyu tasarruflu kullanmayla alakalı muhtemelen sizinkiler yanlış anlamıştır osman hocayı çanakkaleli sandıkları gibi
YanıtlaSilbence sorun osman ho0cada değil anlayış kıtlığı olan ailende israfı önlemeye dair hadisi şerifler var deniz kenarında bile olsa suyu tasarruflu kullanmayla alakalı muhtemelen sizinkiler yanlış anlamıştır osman hocayı çanakkaleli sandıkları gibi
YanıtlaSilFaruk bey!
YanıtlaSilYazı açık değil mi?
Ailemin kültür durumunu yazmışım oraya.Onlar israf olmasın diye bazen su kaçıran musluğun altına kap koyup boşa akmasını önelemye çalışan insanlardır.
Evlerinde bu yüzden su akıtan musluk olmadığı gibi gereksiz yere ampul de yakmazlar.
Tasarruf konusunda senin gibilere ders verirler.
Toprakla uğraşmakla ömürleri geçmiş insanlara su tasarrufundan bahsetmek te ancak şehirli şaşkınlara yakışır.
Suyun ne olduğunu çiftçiler kadar bilen yoktur.
Her ne kadar okuryazar olmasalar da bir çok konuda Üniversiteli şehir şaşkınlarına öğretecek çok şeyleri olan insanlardır.
Okuryazar olmayan, yalnız yaşayan görme ve düşünme yeteneği zayıflamış insanlara ayet, hadis okumalarını önermek kadar salakça bir yorum olamaz!
Deniz kenarında da olsan suyu tuzlu olan denizin suyu içilmez,abdest alınmaz, her yerin bembeyaz tuz olur cildini sıkar, yakar,yıkanılmaz, onunla bahçe sulanılmaz.Deniz çölün sulusudur!
Osman hoca'nın bu beyanı yüzünden onları yıkanmaya ikna edinceye kadar neler çektiğimi yazdım yukarıda!
Bu yazımla kendi ailemin kültür seviyesini ortaya koyarak küçük görülecbileceğimi düşünmemiş değilim. Benim yazma amacım buna rağmen ülkede göze görülür yanlışları kasten millete benimseten sapık zihniyetleri ve ihanetleri deşifre etmektir.
Büyüklenmek, kendimi yüksek göstermek, karizma edinmek için yazsam bu olayı yazabilir miydim?
Yeryüzünde Müslüman ülkelerin yarısından fazlası tam, gerisi yarı sömürge biz de dahil.
Bu şerefsiz durumdan kurtulmak için yanlışları, arızaları dile getirmek belli bir kesime düşmanlık olarak yorumlanıyorsa, o kesim bunu düşmanlık olarak algılıyorsa böyle bir yorumdan sonra bu kesim o düşmanlığı da hak ediyor demektir.
Açıkça belirttiğim halde "85" yaşında insanları "anlayış kıtlığı" ile aşağılamak senin ne kadar anlayış kıtlığı içinde olduğunu göstermektedir.
Mısır oluler kitabında rastladigimda hyksos lara aklima gelmişti. :-D guzel ilginc bir yazi olmuş
YanıtlaSil