Yılanlar:
Sümer Mitolojisinde (Adem)-Adapa'yı Göktanrı Anu'nun (Enki'nin babası) emri ile kendilerine ilkel işçi olarak yaratan Tanrı ENKİ'in şeklinin belden aşağısı yılan yukarısı insan olduğunu, ilk insanı kendi kanından ve kırmızı topraktan yarattığını,
İşte bir "Reptoid" yani kertenkele insan.
Din bilginlerinin bunu Havva'yı kandıran "Şeytan" olarak algıladıklarını,
Amerikan kızılderilerinin tanrısının Tüylü Yılan (quetzalcoal) anlamına geldiğini ,Yunan Tanrısı Zeus'un biçimlerinden birinin de Yılan olduğunu,
Bazı Asya inanışlarında "Yılanlar yeryüzüne geldiler insanları eğittiler ve gittiler" şeklinde tanımlandığını,
Büyük İskender'in annesinin bir yılanla yatakta uyurken görülmesinden sonra Büyük İskender'in doğduğunu,
Beş bin ylı öncesinde eski yunanlılar ve Anadolu'da evlerde tapınaklar bulunduğunu,burada "Yılan Tanrıça'ya tapınıldığını,
Yunanistan'da halen Yılan'a "evin efendisi" dendiğini,
Apollon'un oğlu olan Asklepios'un sağlık,rüya tabirleri ve yılan tanrısı olduğunu,Bergama'daki rehabilitasyon merkezlerinde yılan yuvasını andırır biçimde yuvarlak planla yapıldığını,
Aynı inanca gör Epidor'daki tapınağa gelen kısır bir kadın tapınakta geceyi geçirir.Rüyasında tanrısının elinde yılanla yanına geldiğini,yılanla ilişkiye girdiğini görür ve olay sonrası dokuz ay sonra ikiz erkek çocuk doğurduğuna inanıldığını,
Yılan'ın deri değiştirmesinin yeniden canlılığı dirilişi temsil ettiğini,ölülerin yılana dönüşerek dirileceğine inanıldığını,
İncil'in Vaftiz bölümünde Şeytan'ın yılan kılığına girerek Havva'yı kandırıp baştan çıkararak Ademle birlikte cennettten kovulmalarına neden olduğunu,
Yasak Meyve Sahnesiİşte yasak meyveyi ikram eden yarı yılan Şeytan'ın ağaçtan yaklaşma sahnesi.
Sümer Tanrısı Enki de resimdeki biçimde tarif edilir ve tabletlerde çizilir.
Bu arada Havva -Ademin hayvanlarla cinsel birliktelik yaşamış olduklarının ortaya çıktığını,
Hristiyanlık döneminde İnsanın cennetten kovulmasına neden olduğu için yılanın dışlandığını yerine düşmanı olan Kartal-geyik,kirpi,leylek,atmaca,şahin gibi hayvanlara sempati gösterdiğini,
Hristiyanların vaftiz edilmeyen çocuklarının vaftiz edilmeden kalırlarsa yılana dönüşüp kaybolacaklarına inandıklarını,
Fatih-Kariye Müzesinde Aziz Jorj'un şovalye kıyafeti ile yılan öldürdüğünün temsil edildiğini,
İncil'in yılandan, insanın yolunu saptıran "İblis,şeytan" diye bahsettiğini,
Bu nefretin müslümanlara da bu topraklardan geçtiğini,
Sünnet derisinin kesilmesinin yılanın deri değiştirerek gençleşmesi olarak yorumlandığını,
Evliya Çelebi'nin Maraş kentimizi geçmişte "yılan başlı" bir şah'ın yönettiği için bu adı aldığını yazdığını,
MARdin'in de "yılan dini" anlamına geldiğini,bu bölgelerde evlerde yılan beslemenin uğur,bolluk ve berekt timsalı sayıldığını,
ŞahMARan (yılanların şahı olan kadın) hikayelerinin de bu bölgelerde yaygın olduğunu,
Değneğe sarılmış Asklepios yılanının "tıp"bın simgesi sayıldığını ve Askeri tıbbın sembolü olduğunu,
İnsan öldüğünde "Ruh"un ağızdan "yılan" şeklinde çıktığına inanıldığını,
Nasa'nın samanyolunda çektiği fotoğraflarda yıldızlar arasında "yılan şeklinde " karanlık bölge tespit edildiğini,
Yılan'ın bel kemiklerinin sayısının ayın günlerine denk olduğunu,
Yılan vücudunun parçalarının baş olmadan da hareket edebildiğini ve en can alıcı yerinin başı olduğunu,
Kızılderili İnca tanrısı Chac.Tam bir insan kafalı çıngıraklı yılan şeklindedir.
Adem ile Havva'nın cennetten sürülmeleri sonucu hayvanlarla girdikleri ilşkiler sonucu insan-hayvan karışımı görünüme sahip hayvanlar ortaya çıkmış oduğunu,
İnsan gibi hayvanların,taşın toprağın bitkilerin de ruhu olduğuna inanıldığını,kötü insanların ruhlarının da tabiatı kirlettiğine inanıldığını,karşı inanca sahip kavimlerin de bu yüzden yakıldığını,hintlilerin ve bazı hristiyanların ölülerinin yakılması geleneğinini "arınma" amaçlı olduğunu,
Tufan sonrası savaşan kavimlerin Asur Kralı Tiglat Pilaser(İ.Ö-745-727) zamanına kadar hayvanlarına,tavuklarına,kullandıkları ev ve aletlere kadar düşman kavimlerin kılçtan geçirilerek her şeylerinin yakıldığını,
Bu kralın ilk defa ermenileri kuzeye,mısırlılarla beraber 35 milleti sürgüne gönderdiğini Avrupa'ya ve her yöne sürerek kıyımın onun zamanında bittiğini,
Tiglat Pilaser'ın devleti Asu^r'un d 716'da Medli Kral Xerkses tarafından yıkılarak Asurluların büyük bir soykırıma tabii tuttuklarını,Yahudilerin Babil'e götürülerek köle edildiklerini,539'da Pers Kralı Cyrus'un emri ile dönünceye kadar köle olacaklarını,
Eski yahudilerin paralarında "yılan ayaklı , horoz,aslan başlı tanrı resimleri bulunduğunu,
Eski savaşların nasıl yapılacağı, bir başka kavmi yok etme, tapınak inşaa planları gibi karmaşık işleri bile rüyalarında tanrılarından öğrendiklerini,
Bu günkü insanın geçmişteki güçlü insanlardan her bakımdan daha zayıf olduklarını,
Adem'in bilgi ağacı meyvesi (buğday) yemesine kadar sadece kendine öğterilenleri yapabilen,fikir üretemeyen,çıplak olduğunu bile farketmeyen bir prototip insan olduğunu,
Şeytanın gösterdiği meyvayı yemesinden sonra kendini bilerek çıplaklığından utandığını,Tanrısı Yahve'nın cennet bahçesine girdiği zaman utanarak ağaçların arkasına saklandığını,olayı farkeden tanrısının Ademe deriden bir elbise yapıp verdiğini (Tevrat).
Yılanlı Sütunun Sırrı;
Yahudilerin Allah'a karşı gelmeleri yüzünden üstlerine gökyüzünden yılan yağdırdığını,yüzlerce Yahudinin yılan sokmasından ölmesi üzerine Hz.Musa'nın yakarışına Allah'ın,
"Musa Tunçtan bir yılan şekli yap ve onu bir ağaca dola.Yılanın gözlerine bakanlar iyileşeceklerdir ve yılan zehirirnden etkilenmeyeceklerdir" dediğini.Aşağıdaki resimde gördüğünüz Sultanahmet meydanındaki yılanlı sütunun da "İstanbul'u yılandan korumak için II.Teodisiyus zamanında bir "sır" olarak dikildiğini ve İstanbul'da "Yılan vakası olmadığını.
Bu konunun Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde de yer aldığını.
Sultanahmet Yılanlı sütun.Başlarından biri İstanbul Arkeoloji müzesindedir.İstanbul'da "Yılan olayı olmaması bundanmıdır değilmidir bilinmez ama bence daha yerinde kalması daha iyidir diyorum.Hem sanat açısından hem de Tevrat'ın da kutsal kitap olmasını unutmamak gerekir.
(*)Bu konuda ilgili tevrat ayetlerini sitemde arşivde bulabilirisiniz.
Keykubat
29.03.2997
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.