SON YILLARIN FELAKETLERİ İKLİM SAVAŞLARI MI?
DEPREMLERİN-YANARDAĞ PATLAMALARININ YERKÜRE AÇISINDAN ÖNEMİ
Dünyamızın beklenmedik hesapsız bir yanardağ patlamasının yaratacağı depremler sonucu ortaya çıkacak zincirleme doğal felaketler ile yok olma ihtimalini ilk kez Jules Verne'in Denizler altında 20.000 Fersah isimli bilimkurgu romanında dile getirmiştir.Roman kahramanı Kaptan Nemo'nun Nautilus isimli 70*8 Mt. Puro şekilli denizaltı gemisi ile okyanus tabanında tespit ettiği noktalara çok miktarda patlayıcı koyarak kontrollü depremler yaratmaktadır.Aynı yanardağın toz bulutunun atmosfere yükselişi.
Böylece yerkürenin düzenli bir şekilde kabuğunun daralmasını sağlamaktadır.Jules Verne'e göre bu yöntemle yerkürenin kabuğunun zayıf noktalarından patlayacak yanardağların yer küreyi yok etmesini önlemenin yegane yolu budur.Yer küre eşit aralıklarla tespit edilen noktalardan yaratılan patlamalarla gazı alınacak ve kazai bir kıyamet felaketi böylece önlenmiş olacaktı.
DEPREM CİHAZI
Ancak,1910 yıllarında Nikola Tesla adlı bu dehanın iyi niyetle yarattığı bir asker bavuluna konulabilecek kadar küçük cihazla iddialara göre Sibirya'da dağları kaydırması sonrası ve mucidin ölümünün ardından meydana gelen teknolojik gelişmeler bu mucize cihazın Dünyaya hakim olma aracı haline geldiğini göstermektedir.
Son elli yıl içinde ortaya çıkan olağanüstü doğal felaketlerin hiç birinin doğal olmayan bu cihaz ve gelişmişleri ile yaratılmış uydu teknolojisi ilaveli felaketler olma ihtimalini güçlemdirmektedir.
1999'un 17 Ağustosunda Gölcük'te meydana gelebilecek bir depremin 1996 yılında film (Komplo Teorisi) yapılması sizce ilginç değilmidir?
Bu teknoloji sadece ABD'nin elinde değildir.Ancak ABDâ??nin elindekilerin diğerlerine oranla daha da gelişmiş olması mümkündür.1992'de doğu blokunun çöküşünün ardında bu teknolojinin olmadığını kimse söyleyemez.
1910'ların başında bir gün cebinde ufak bir cihaz olan orta yaşlı bir adam New York'un Wall Street'inde, tamamlanmamış çelik konstrüksiyon halinde bulunan bir inşaata girdi. Cihazını çelik kirişlerden birine bağladı. Bir süre bir takım ayarlar yaptı. Cihaz çalıştıktan az sonra çelik yapı gıcırdamaya ve sallanmaya başladı. Sallantı öyle bir hal almıştı ki, inşaat işçileri panik içinde en alt kata koşuşturdular.Az sonra polis de gelince, adam cihazı cebine koydu ve binadan ayrıldı. Görgü tanıkları, sallantının on dakika daha sürmüş olması halinde binanın çökeceğini söylüyorlardı.
İşte İnternette sizler için bulduğum Tesla'nın inşaatta panik yaratan o cihazının tahmini teknik resiminin kesit çizimi.Yarattığı titreşimle bina yıkımında kullanıldığı iddia ediliyor.
Bu teknolojinin bugün ABD tarafından HAARP (High-frequency Active Aural Research Program) projesi kapsamında istenilen yer ve bölgede özellikle kırık fay hatlarında deprem yaratmak için kullanıldığı konusunda bir çok spekülasyon yapılmıştır. Tesla'nın "ölü ışık" tabir ettiği çalışmaları daha sonraki bildiğimiz lazer teknolojisinin temelini oluşturmuştur.
Aynı şekilde Tesla "Telsiz İletişim Teknolojisinin" temellerini atmış, hatta çok büyük oranlarda enerjinin bile kablosuz olarak yerden veya hava üzerinden iletildiği teknolojiler geliştirmiştir.
Tesla, manyetik dalga üzerindeki çalışmalarını öyle boyutlara getirdi ki, 1899'da Colorado Springs'deki laboratuarında elde ettiği elektrik enerjisini havadan dünyanın öbür ucuna gönderdi, dalgalar geri gelince bunlara bir miktar daha enerji yükleyerek tekrar geri gönderdi ve sonuçta 40 metrelik dev bir şimşek elde edildi.
Geçenlerde Sibirya'da patlamalar ve şimşekler yaratan ve açıklanmayan ilginç atmosferik olayın bir resmi.
Bu şimşeğin gürültüsü 35 km. öteden işitilmişti. Yine Tesla, Birinci Dünya Savaşı esnasında Alman Denizaltıları'nın yerini saptamak için radar dalgalarını bulmuşsa da zamanın Amerikan Deniz Kuvvetleri'ne bu öneri saçma geldiği için, radar cihazı 25 yıl gecikmeli olarak bulundu. Tesla'nın 1930'da icat ettiği söylenen ve 200 km ötedeki bir uçağı düşürebilecek elektromanyetik şua gönderen top konusu ve bununla ilgili çalışmalar,acaba 1943'de Tesla ölünce evini basan FBI'ın Tesla'nın bütün evraklarına el koyması sonucu bugüne kadar hangi aşamada değerlendirildi, bütün bunlar da birer muamma. Yine, halen ABD mercilerince çok gizli doküman olarak saklandığı ileri sürülen belgelerin çok azının sonradan ailesine teslim edilmesi de bu muammaları derinleştiriyor.
Eğer böyle bir deprem cihazı gerçekten icat edildiyse bu tür olaylar için belki insanlığın ve gezegenin ömrünü uzatabilecek en büyük icat olmalıydı.
Ama olaylar ve iddialara ek olarak suçlanan kurumun başka ülkelerde bulunan benzer tesislerin de yerlerini vermesi bizim şüphelerimizi süpheden gerçekleşmiş kabul etme aşamasına gelmemizi sağlamaktadır.
İşte o tesis;HAARP.
Alaska Gakona HAARP tesisleri Tesisin güç kaynağı
Tesisin iyonosfer tabakasında iyonlaşma yaratarak deprem,kasırga gibi doğal felaketler yaratma ve insan beynine müdahele edebilecek sinyalleri gönderdiği iddia edilen yer üstü verici ve alıcı düzenekleri.Sol alt resim aurora denilen kutup ışıkları veya kutup şafağı-sağ alt resim ise iyonosfer tabakasına,uydu ve mikro uydulara gönderilen sinyallerin çalışma modeli anlatılmaktadır.
1976 ÇİN DEPREMİ
5 Haziran 1977 tarihli New York Times'da, 28 Temmuz 1976 yılında Çin, Tangshan'da yaşanan ve 650.000'in üzerinde kişinin ölümüyle sonuçlanan depremle ilgili bir yazı yeraldı. 3.42'deki ilk sarsıntıdan hemen önce, gökyüzü, gündüz gibi aydınlanmıştı.
Temelde beyaz ve kırmızı olan çok renkli ışıkları 200 mil uzaklıktan görmek mümkündü. Birçok ağacın yaprakları yandı ve gelişmekte olan sebzeler sanki bir ateş topu tarafından adeta kavrulmuştu.
17 Ağustos Gölcük Depremi
Merkez üssü İzmit olan 6.7 şiddetindeki deprem tam 45 saniye Türkiye'yi salladı.
İzmit, Adapazarı, İstanbul ve Eskişehir'de çok sayıda ölü var.
Sabaha karşı saat 03:02'de meydana gelen deprem en çok İzmit, İstanbul, Ankara, Eskişehir, Adapazarı, Zonguldak, Bolu ve Kütahya'da hissedildi. Büyük gürültü ve şiddetli sarsıntıyla uyanan vatandaşlar sokaklara döküldü. Asıl büyük hasar ise İzmit, Adapazarı ve Eskişehir'de meydana geldi. Bu kentlerde çok sayıda bina yerle bir olurken depremin etkisiyle şehirlerde yangınlar çıktı. Cep ve şehirlerarası telefonlar devre dışı kaldı. Elektriklerin kesilmesi paniğin daha da artmasına neden oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Işıkara, ana depremin ardından 24 saat içinda artçı depremlerin meydana gelebileceğini belirtti. Bu arada meydana gelen artçı depremlerin sayısının 250'yi geçtiği bildirildi. Yetkililer vatandaşları hasarlı evlere girmemeleri konusunda uyardılar.
Büyükten sonra artçı
Türkiye'ye yüzyılın en büyük facialarından birini yaşatan 6.8 şiddetindeki depremden sonra 300 "Artçı deprem" oldu. Az şiddetli bu "Artçılar" 3 gün sürecek. Korkmayın.
Gölcük'te 10 misli
Depremin şiddeti Gölcük'te 6.8, İstanbul'da 6.1 oldu. Bu yüzden Gölcüklüler depremi İstanbul'a göre 10 kadar daha şiddetli yaşadı.
3 askeri tesis çöktü
Gölcükte Donanma Komutanlığı Karargahı, yeni orduevi ve erat kışlası çöktü.
Aralarında amirallerin de olduğu 400 kişi enkaz altında.
Komutan kurtarılamadı
Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Orhan Aydın, Tersane Komutanı Tümamiral Nadir Kınay'ın eşi ve kızı, Gölcük Üs Komutanı Tuğamiral Özbek Gürgün'ün eşi, emekli Amiral Mahmut Çitilci öldü.
Şevket Yılmaz öldü
Yalova'daki kurbanlar arasında ise Türk-İş eski Genel Başkanı Şevket Yılmaz da var. Yılmaz, yazlığının çökmesiyle enkaz altında kaldı.
1999 GÖLCÜK DEPREMİ KOMPLO SENARYOSU
Depremi bilen senarist şaşırttı
"Komplo Teorisi" filminin senaryosu ile Marmara'yı vuran depremin benzerlikleri insanı dehşete düşürüyor.
Fügen ÜNAL ŞEN
Hollywood, Marmara'yı yerlebir eden depremi konu alan filmi 1996'da çekmişti. Mel Gibson ile Julia Roberts'in rol aldıkları 1996 yapımı filmin adı ise "Komplo Teorisi"ydi.
Üç yıl önce çekilen ve gösterildiği günlerde ilgiyle izlenen film, üzerinde uygulanan deneyler nedeniyle beynini pek de toparlayamayan ancak CIA'nın yaptıklarını ve yapacaklarını kopuk kopuk anlatmaya çalışan bir taksi şoförünün (Mel Gibson) hikayesini anlatıyor.
Filmin bir bölümü var ki, insan "komplo teorisi" üretmeden duramıyor doğrusu:
CIA ve NASA'nın içinden bir grup, kontrolüne aldığı kişilerin beyin hücrelerine ilaçla müdahale ederek katiller ordusu kurar. Hedef kimi zaman ünlü bir yargıçtır, kimi zaman bir işadamı. Hatta son olarak hedef ABD Başkanı'dır.
Çünkü, ABD Başkanı NASA'nın nükleer denemelerinin depreme neden olduğuna inanmaya başlamıştır.
ABD Başkanı, Türkiye'yi ziyaret edecektir ve CIA'in planına göre bu ziyaret sırasında başkan öldürülecektir. Herşey kontrol altında giderken...
Nasıl bir tesadüf?
İşte filmin bundan sonrası kafaları karıştırıyor. Sahneler sahneleri kovalıyor. Başkan ABD'yi terkedip önce Almanya'ya gidiyor. O sırada, Mel Gibson'un, "Başkanı uyarın. Ziyaret edeceği yer tam fay hattının üstünde. Üstelik daha yeni nükleer deneme yapıldı. Başkanı uyarın. Gitmesin" feveranlarına tanık oluyoruz. Başkan Almanya'dan tam Türkiye'ye gelecekken, ekranda görünen haber spikeri, Türkiye'de, 7.3 şiddetinde bir deprem olduğunu, bu nedenle Başkan'ın Türkiye'ye yapacağı ziyaretin ertelendiğini duyuruyor. Tabii, CIA'nın planları değişiyor.
Filmin bu sahnesini hatırlayanlar, ABD Başkanı Bill Clinton'un Kasım'da Türkiye'ye yapacağı ziyareti de bilenler "komplo teorisi" üretmekten kendilerini alıkoyamıyorlar.
Bakalım Başkan Clinton'un ziyareti de filmdeki gibi iptal edilecek mi?
Son Çin Sinchuan depremi esnasında ortaya çıkan eş zamanlı felaketler;
ABD’YE AİT GUAM ADASINDA DEPREM 10.05.2008
ABD'ye ait Guam adasında 6,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
ABD Jeolojik İnceleme Kurumundan yapılan açıklamada, yerel saatle 07.51'de meydana gelen depremin merkez üssünün Hagatna kentinin 200 kilometre batısında yerin 87,5 kilometre altı olduğu belirtildi.
Depremin etkilerine ilişkin henüz bir açıklamada bulunulmadı.
YUNANİSTAN DEPREMİ 11.05.2008
Selanik Üniversitesi Jeofizik Bölümünden yapılan açıklamada, dün saat 23:53'te meydana gelen depremin merkez üssünün, başkent Atina'ya 225 km uzaklıkta Mora yarımadasının güneyinde bulunun Tenaro burnu açıklarında olduğu belirtildi. Depremle ilgili can ya da mal kaybı bildirilmedi.
Son Sichuan bölgesinde 12 Mayıs 2008 depreminden önceki gök yüzü görüntüsü.
Çin depremi öncesi video gökyüzü görüntüleri için linki kopyalayıp tıklayınız. "http://video.milliyet.com.tr/default.asp?prm=0,7852122&kanal=4&id=17399&tarih=2008/05/19&get=19.05.2008"SON ÇİN DEPREMİ İLE İLGİLİ İDDİALAR
Eyalette çok sayıda kişinin panik içerisinde olduğu ve insanların evlerine giremediği belirtildi.
Aynen 17 Ağustos 1999'daki Marmara depreminin ardından ortaya çıkan söylentiler gibi bu kez Çin'de de garip doğa olaylarından bahsediliyor. İngiliz Times gazetesinin internet sitesi ise Çinli blogcuların tartışmalarına geniş yer verdi.
Çin'in Sichuan bölgesini vuran, 7.8 olarak açıklanan ancak dün 7.9 olduğu söylenen korkunç depremin ardından ölü sayısı hızla tırmanırken, Çinli blogcular birbirinden ilginç 'deprem işaretlerini' paylaşmaya başladı.
Chutian Metropolis Daily gazetesinde, 30 Nisan günü, şu haberin yer aldığı hatırlatılıyor: "28 Nisan günü, Enshi kasabası yakınlarında bulunan göldeki 80 bin ton su bir gecede çekildi. Uzmanlar bölgeyi araştırmaya başladı". Enshi, depremin yerlebir ettiği Chongping bölgesinin sınırında.
10 Mayıs günü Sichuan yerel gazetelerinden West China Metropolis Daily gazetesinde yer alan bir habere dikkat çekiliyor. Haberde, binlerce kurbağanın Mianyang kentine gidiği ve intihar edercesine kendilerini yoğun trafiğin olduğu caddelere attıkları belirtiliyor. Mianyang, depremin vurduğu Sichuan bölgesinin en büyük ikinci kenti ve depremin merkez üssüne çok yakın.
Gece vakti gökyüzünde beyaz ışık
Çin sitelerinde dolaşan en garip söylenti ise depremden sadece 24 saat önce, gece vakti yaşanan ve Mianzu kentinin sakinlerinin tüylerini diken diken eden gökyüzündeki garip ışıklarla ilgili. Işıkları gören yüzlerce kişi, o gece polisi arayıp ihbarda bulunduğunu söylüyor. Anlatılanlara göre gece, gökyüzü aniden renklenmeye başladı. Işıklar daha çok beyaz ışık ve gökkuşağı gibiydi ve alev gibi sürekli şekil değiştiriyordu.
Bulut yokken gök gürültüsü duyuldu
Aynı gece kentin yakınındaki köylüler ise tuhaf gürültüler duyduklarını anlatıyor. Bu gürültüye bir anlam veremediklerini belirten bu insanlar " Gökgürültüsü gibi gürültüler oldu. Ama gökyüzünde bulut yoktu. Çok garipti" diyorlar.
SON DEPREMLER TESLA DEPREMLERİ Mİ?
Nikola Tesla’nın, insanlığın yararına olduğunu savunduğu en önemli iddiası,önceden deprem yaratarak,kontrollü olarak daha büyük olası depremlerin enerjisini boşaltmaktı. Bu noktada, dünyada olmaması gereken yerlerde meydana gelmiş olan bazı depremlerin bu konuda yapılan çalışmalarla bir ilişkisi olup olmadığı sorusu akla gelmektedir.Bu bağlamda,
- Deprem kuşağında olmayan Almanya, Hollanda, Belçika üçgeninde 13 Nisan’da meydana gelen deprem bir HAARP denemesini akla getirmektedir.
- 2001 Haziran’ında G-8 toplantısı yapılan İtalya’da toplantıyla aynı anda Etna Yanardağı faaliyete geçti.
- Çin’in Tangşan bölgesinde, ABD’nin bağımsızlık ilanından tam 200 yıl sonra aynı ayda, meydana gelen depremde 250.000 kişi öldü.
YA KASIRGALAR;
TESLA ÜRÜNÜ SİLAHLAR VE ETKİLERİ
Tesla prensipleri doğrultusunda geliştirilen araçların şu özellikleri olabileceği ve bunlarla şu olanaklar sağlanabileceği söyleniyor ;
- Ultra Kısa Dalga ve ELF dalgalı cihazların 2.000 km öteden insanları etkileyebileceği,mide bulantısı ve kusmaya yol açacağı ve yön tayini duygularını etkileyeceği söyleniyor.
- Bunların yaydıkları elektromanyetik dalgaların kitle imha silahları kullanmadan düşman elektronik sistemlerini felç edebileceği iddia ediliyor.
- Tesla’nın prensibiyle bazı fizikçiler 300 Mt. yarıçapındaki bir alanda bulunan metallerin yoğunluklarını ciddi ölçülerde arttırabilmişlerdir. Böylelikle düşman mühimmatının yoğunluğu değiştirilip birkaç misli ağırlaştırmak ve mühimmat hedefe gelmeden patlatmak olası olabilmektedir. Bu konu füze savar sistemleri için son derece önemli olacaktır.
- MR cihazı kullanır gibi yerkürenin kilometrelerce altının röntgenini çekmek ve yer altı askeri tesisler ile doğal kaynakları saptamak olasıdır.
- İnsanların bilinçlerinin etkilenmesi mümkün olabilecektir.
- Küresel meteorolojik değişiklikler yaratmak mümkün olabilecektir.
- Haberleşme ve casus uyduların imhası mümkün olabilecektir.
- Dünyanın çok uzak köşelerindeki TV,radyo ve haberleşme sistemlerini etkilemek mümkün olabilecektir.
- Bilgisayar sistemleri, disketler ve donanımların uzaktan tahribi olası olabilecektir.
- Biyolojik olarak hayvanların iletişim, üreme ve oryantasyon mekanizmalarının etkilenmesi, canlıların temel DNA kopyalanmasının etkilenmesi mümkün olabilecektir.
MYANMAR KASIRGASI 06.05.2008
Asya ülkelerinden Myanmar'da meydana gelen Nargis kasırgasında hayatını kaybedenlerin sayısı 10 bini geçti. Saate 180 kilometre hıza ulaşan kasırgada, yaklaşık 3 bin kişinin de kaybolduğu belirtildi. Devlet televizyonu, yerle bir olan İrravaddi Deltası ile Bogalay ve Labutta bölgelerinde binlerce kişinin daha ölmüş olabileceğini vurguladı. Yollardaki hasar ve telefon sistemlerindeki arıza nedeniyle felaketten etkilenenlerin sayısı henüz tam olarak saptanamıyor. BM yetkilileri yüz binlerce kişinin yatacak yerinin olmadığını, elektrik, ilaç, kullanılabilir su konusunda ülkede büyük sıkıntı yaşandığını belirtti.
ABD'nin orta kesimindeki eyaletleri etkisi altına alan kasırganın neden olduğu hortumlar sonucu Missouri ve Oklahoma'da ilk belirlemelere göre 22 kişi öldü. Hortumlar yüzünden evlerin yıkıldığı ve insanların enkaz altında kaldıkları bildirildi. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, Missouri'de 15, aynı kasırganın vurduğu Oklahoma'ya bağlı Picher'da ise 6 kişi öldü, 150 kişi yaralandı. Ulusal Hava Tahmin Servisi, şiddetli fırtınalara neden olan hava sisteminin pazar günü geçtiği Georgia eyaletinde de 1 kişinin öldüğünü, yine çok sayıda evin zarar gördüğünü ve bu eyalete bağlı Dublin'de en az 6 hortum çıktığını açıkladı. Fırtınanın önceki gün geç saatlerde Kuzey Carolina'ya ilerlediği, ancak burada ölen ya da yaralanan olmadığı kaydedildi.
Ve çok önemli bir yetkiliden açık itiraf;
"Bazılarının; elektromanyetik dalgalar yolu ile iklimleri değiştirme, depremler yaratabilme , volkanları harekete geçirebilme yeteneğine sahip silahlar geliştirdiğini biliyoruz.”
ABD Savunma Bakanı William Cohen; 1997, Georgia Üniversitesi
"Terörizm, Kitle İmha Silahları, Kitlesel İmha ve ABD Stratejisi" üzerine konferansta
16.5.2008
Derleyen ve çeviren
Keykubat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.