Sayfalar

15 Ağustos 2008 Cuma

ÜLKEM NEREYE GİDİYOR

ÜLKEM NEREYE GİDİYOR?

Ancak AKP’nin de son günlerde bazen aklı başında ve yerinde yazılar da yazmayı başaran batı basınında çıkan iki yorumunu da sizlere sunuyorum.İşte;

Guardian: Gazetede yayımlanan bir yorum yazısında, "İktidar partisini kapatmak isteyenler şüphesiz demokrasinin ruhuna aykırı hareket ediyorlar. Ama AKP’de sütten çıkmış ak kaşık değil" vurgusunu yaptı.AKP’nin kadrolaşma özelliğinin, asıl amacının Türkiye’yi ağır ağır İslamileştirmek olduğuna dair şüpheleri doğruladığını belirten Guardian, "Ayrıca Cumhurbaşkanı seçimi de, türban zorlaması da akıllıca değildi"

Financial Times: ’Gözaltılar, Türkiye’nin mücadelesinde yeni bir aşamaya gelindiğine işaret ediyor’ başlığını kullanan Financial Times, Türkiye’deki yaygın inancın AKP hakkındaki kapatma davası ve Ergenekon soruşturmasının, laiklik yanlıları ile İslamcılar arasındaki uzun savaşın bir başka mücadele alanını oluşturduğu yönünde olduğunu yazdı. Gazetenin başyazısında ise Türkiye’deki gelişmelerin AB için de bir uyarı niteliği taşıdığı görüşü dile getirildi. AB’yi eleştiren gazete, "Türkiye’ye sağlam ve iyimser bir üyelik takvimi verseydi, hem generallerin, hem de AKP’nin Avrupa hedefine odaklanmasını sağlardı" diye yazdı.

Nasılsa aklı başında yorum yapmayı başarmış bu gazeteleri kutlarım.Orhan Pambuş'u kim öldürmek isteyebilir ki.O bir kurşun etmez ki?Bu yüzden mi olanlar.AKP Asılsız Komplo Partisi olma yolunda hızla ilerliyor.

Akşam Show Tv Siyaset Meydanı Programını her zamanki gibi sayın Ali KIRCA’ nın sunumu ile zevkle seyrettim.Tartışılan konular ve tartışanların ifadelerine bakıldığında 1919 yılından ve daha öncesi dönemlerden süre gelen bir kinin yaşadığımız olayları şekillendirdiği inancını yaratan bu tartışmalar izleyici olarak ülkemizin geleceği hakkında bende korku uyandırırken,temel ilkenin “demokrasi ve adalet” ilkesinde hem fikir olarak programı sonlandırmaları biraz olsun su serpen tek şey olmuştur.

Guantanamo ve El Gureyb hapishanelerini andıran olay;

Hürriyet gazetesinin haberine göre,Ergenekon terör örgütünün stratejisini hazırladığı ve finansörü olduğu iddia edilen işadamı 60 yaşındaki Kuddusi Okkır, cezaevine girdikten 1 yıl sonra ölüm döşeğindeyken tahliye edildi.

20 Haziran 2007’de tutuklanan Okkır 10 gün sonra Tekirdağ F Tipi Cezaevine gönderildi. Tek kişilik hücreye konulan Okkır’ın sağlığı bir süre sonra bozuldu. Okkır, nisan ayı sonunda, ’majör depresyon’ tanısıyla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Burada ayrıca zatürree ve böbrek yetmezliği teşhisi konulan Okkır, Bayrampaşa ve Haseki Devlet hastanelerine, buradan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü’ne götürüldü ve son olarak da mayıs ayı içinde Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırıldı. Konuşamayan, tuvalet ihtiyacını gideremeyen, ayakta duramayan, ağızdan beslenemeyen ve ağızdan ilaç tedavisi yapılamayan Okkır’a burada ’Akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası’ teşhisi konuldu.

Eşi Sabriye Okkır kocasının tahliye edilmesi için iki kez mahkemeye başvurduğunu ancak tahliye taleplerinin ’delilleri karartabilir’ denilerek reddedildiğini söyledi. Eşi Sabriye Okkır’ın eşinin son durumuna dair sağlık raporunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na getirmesinin ardından Okkır, savcılığın talebi üzerine 1 Temmuz günü nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

Guantanamo,El Gureyb örneklerini andıran Kuddusi OKKIR olayının ardından başkalarının bir daha olmamasını ,adaletin herkese lazım olduğunu söylemekten başka neyi tavsiye edebilirim ki?

Bu olay ileride bir çok olayın sebebi olacaktır. Daha öncekilerin olduğu gibi.

AKP’nin eliyle yaşanan son Ergenekon olaylarının ardında sürekli olarak “yapacağını bir an önce yap İran’a gireceğiz bizi fazla oyalama “ diyen bir Amerika’yı da görmek gerekmektedir.

Yoksa AKP tek başına bu kadar cesur hareket edemez,bu kadar derin istihbaratı (ki varsa,komplo değilse) kendisi toplayamaz düşüncesindeyim.12 Eylül askeri ihtilalinin de ABD-CIA destekli olduğu nasıl ortaya çıktıysa günlük haberleri takip eden herkesin rahatça görebileceği bir ABD-CIA-Neo-con baskısı ve istihbarat akışı da gözler önündedir.

G.W.BUSH sayesinde CIA'da iş bulmuş ne kadar gerzek ajan varsa onların aklı ile yapılan operasyon bu kadar olur.Sonunda onların basını bile "yeter" dedi."Toplum,tehlike anında,kirpi gibi içine kapanırsa kirpi gibi tencerede kaynamayı hak eder."

Belki bu işleri geciktirmek için AKP de mücadele veriyordur ama bu konuda bildiğimiz bir şey şu an yoktur.

Ülkemizdeki siyasal ve etnik oluşumların en az iki yüzyıldır birbirlerini Avrupa ve Amerika’ya şikayet ederek güç sağlama girişimleri ülkemiz batının satranç tahtasına çevirmiştir.

Oysa,ABD-AB ülkelerine şikayetlerle güç sağlamak yerine ülkenin insanları olarak oturup asgari müştereklerde anlaşsak da bu ülkeyi koloni olmaktan kurtarsak olmaz mı?

Keykubat

05.7.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.